• Sonuç bulunamadı

KESĠNLĠĞĠN DERECELERĠNE GÖRE BĠLGĠ KĠPĠ

Bilgi kipinin temel anlam alanlarından biri olan kesinlik kategorisi, konuĢurun bilgi düzeyine dair ipuçları vermektedir. Atıflar dünyası ile gerçek dünya arasındaki uyumun varlığı bilginin kesinlik düzeyini belirlemektedir. Bilgisel alanın özünü oluĢturan kavramlardan biri olan kesinlik, bir bilginin, bir kanaatin Ģüpheye düĢmeden onaylanması durumudur (FTS)44. KonuĢurun kesin olan bilgiye iĢaret etmesi dıĢında kalan anlamsal alanlar için net sınırlardan bahsetmek doğru olmaz.

KonuĢurun, gerçekliğinden emin olduğu, Ģüphe duymadığı ve tereddütte kalmadığı veya herkes tarafından kabul edilen, kısacası güvendiği bilgi kesin bilgi midir; bahsi edilen Ģey, kesin bilgi ise bu alanın dıĢında kalan alanlar için ne demek gerekmektedir? Kipsel mantık alanı için bu soruların cevabı evet olacaktır; çünkü bir önerme olası olarak doğru değilse zorunlu olarak doğrudur ve ancak bu Ģekilde kesin bilgiden bahsedilebilir45. Kesin bilginin dıĢında kalan anlamsal alan kesin dıĢılık olarak kabul edilebilir. Varlığından Ģüphe duyulan veya kesinliğinden emin olunamayan her bilgi içinse kesin dışı‟dır ifadesini kullanmak yanlıĢ olmaz. Tam bu noktada ise baĢka bir soru daha ortaya çıkmaktadır: KonuĢurun bilgisi yalnızca kesinlik ya da kesin dıĢılık değeri mi taĢımaktadır? Arada kalan kesine yakın ya da kesinden uzak bilgiler yok mudur? Öncelikli olarak kesinlik-kesin dıĢılık arasındaki ayrım ile gerçeklik-gerçek dıĢılık arasındaki ayrımı karıĢtırmamak gerekmektedir.

44 “1. (Öznel kesinlik) DüĢüncenin hiç bir yanılma kaygısı olmadan bir kanıya katılması durumu.

Burada kiĢisel bir kanı olarak (ahlaksal ve dinsel) inancın kesinliği söz konusudur. Bu tür kesinlik nesnel güvenceden yoksundur, bunu gerekli görmez de. 2. (Nesnel kesinlik) Bir bilginin, bilgi temelleri ve konu üzerindeki nesnel görüĢlere dayanan güvenilirliğin geçerliği. Nesnel kesinlik a.

dolaylı bir yolla (belgeler ya da çıkarımlar) sağlanabilir -tarihte ve mantıkta olduğu gibi-, b. dolaysız bir yolla, algılara, yaĢantılara dayanarak sağlanabilir.” (BSTS/FTS)

45 DeRose‟a göre, ancak ve ancak önermenin yanlıĢ olduğu bilinmiyorsa It is possible that P

„Önermenin olması olası‟ Ģeklindeki öznenin değerlendirmesi doğrudur. Aynı zamanda ancak ve ancak önermenin yanlıĢ olduğu ilgili topluluk içindeki kimse tarafından bilinmiyorsa öznenin It is possible that P „Önermenin olması olası‟ Ģeklindeki değerlendirmesi doğrudur (DeRose 1991: 584).

Ayrıca bk. von Wright (1951: 1).

58 Bir nesne/olay dünya üzerinde varsa vardır, yoksa yoktur; bu durum gerçeklik-gerçek dıĢılığın ilgi alanına dâhildir. Gerçeklik-gerçek dıĢılık ayrımı atıflar dünyası ile gerçek dünyanın uyuĢup uyuĢmamasını incelerken; kesinlik-kesin dıĢılık ayrımı elinde bulunan bilgiye konuĢurun ne kadar yakın olduğu ile ilgilenir. Kesinlik ve kesin dıĢılık arasında birbirinden farklı pek çok derece bulunabilir. Arada kalan yorumlar, sözün üreticisi olan konuĢur için her zaman olasılık46 dâhilindedir. Böylesi bir durumda da konuĢur için eksik ve tam olmayan bilgiden söz etmek gerekir.

KonuĢurun kesin bilgiye olan yakınlığına ya da uzaklığına göre kesinlik ile kesindıĢılık arasında farklı dereceler ortaya çıkmaktadır. Bu da kesinlikten kesin dıĢılığa doğru giden olasılık47 kategorisini ortaya çıkarmaktadır. Weatherson ve Egan‟a göre bir Ģeyin elde olup olmadığı bilinmiyorsa bu olasılık, bilgisel bir olasılıktır (Weatherson ve Egan 2011: 1)48.

Kip ve kiplik literatüründe, olasılığın farklı dereceleri teklif edilmektedir. Sık yapılan ayrımlardan biri bilgisel zorunluluk ve bilgisel olasılık49 olarak sunulan güçlü bilgisel kip ve zayıf bilgisel kip arasındadır. Problem, delile dayalı anlamlar üzerine planlanmıĢ bilgisel değerler üzerindeki sezgilerdir. Çıkarımlar genel olarak konuĢurun güçlü yorumu ile iliĢkilendirilmiĢtir. Cornillie, güvenirliğin derecelerini genellikle bilme kipi ve delile dayalıların türleri ile iliĢkilendirmektedir. Ona göre olasılık değerlendirmesinin güvenirliği, konuĢurun yorum derecelerine dayanarak ölçülmüĢtür ve tam aksine delile dayalı değerlendirmelerin güvenirliği olasılığın değerlendirmesine göre sunulmuĢtur. Güvenirlik ve olasılık arasında daha farklı bir ayrım olduğundan bahseden Cornillie bunlardan ilk kavramın, temel olarak olmuĢ

46 Özenen, kesinlik anlamına en yakın akıl yürütme yöntemlerinden birinin olasılık olduğunu söylemektedir. Bu açıdan olasılık potansiyel olarak kesinliği içerir. Örneğin delil ile varsayım arasındaki tek ayrım delilin yetersizliğidir. Olasılık her an kesinliğe, varsayım ise her an delile dönüĢebilir (Özenen 2010: 195).

47 Hacking, mantıkçıların olasılığı Ģu Ģekilde tanımladıkladıklarını söylemektedir (Hacking 1967:

143): “Bazı durumlar, matematikte elde etmek için gösterilenler gibi, mantıksal zorunluluk elde etmektedir. Diğerleri mantıksal olarak imkânsızdır. Mantıksal olmayan herhangi bir Ģey mantıksal olarak olasıdır; mantıksal olarak olası olan ve mantıksal olarak zorunlu olmayan bir Ģey muhtemeldir.”

48 Ayrıca, Weatherson ve Egan, bilgisel olasılığı Biz dün Seattle‘da yağmur yağıp yağmadığını bilmiyoruz örneği üzerinden açıklamaya çalıĢmaktadır. Söz konusu durumla ilgili bilgiye sahip olmayan konuĢur için Seattle‟da yağmurun yağma ya da yağmaması olasılığı bulunmaktadır (Weatherson ve Egan 2011: 1).

49 Hoye, bilgisel zorunluluk ve olasılığın konuĢurun zihnindeki kesin dıĢılığın farklı derecelerini yansıtan yargıların göreceli zayıflık ya da güçlülüğünü ifade ettiğini dile getirmektedir (Hoye 1997:

50).

59 veya en azından olabilecek durumları belirttiğini dile getirmektedir; oysaki ikinci kavram geleceğe atıfta bulunmaktadır (Cornillie 2009: 57, 59).

Hailperin, öznellik içeren durumları kendi içinde üçe ayırmaktadır: 1.

Öznellik aynı zamanda tek olasılığı belirten (kanıtlayan) zorunlu olan bir durumdur.

2. Mevcut olan mutlaka sonuç kanıtladığında bu öznellik, bir olasılıktır. 3. Hem öznelliğin varlığı hem de sonucun ispatı olasıdır. Hailperin‟e göre bir görüĢteki gücün ispatı olan, olmayan görüĢ içindeki birkaç durum tarafından ve aynı zamanda sonucu belirten veya belirtmeyen ya da onun tam tersini belirten durumlarla belirlenmiĢtir (Hailperin 1984: 198).

Öznelliğin kodlandığı alanlardan biri olan (sözlü ya da yazılı) metin, insan bilgisinin büyük kısmını somutlaĢtıran bilgi aktarımının en eski teknolojisidir (Britton ve Black 1985). Metin50, aynı zamanda yazarın önermelere ve olasılıkların değerlendirilmesine, durumların doğruluğunun geçerliliği içinde yazarın kesinliğe51 veya bunun eksikliğine karĢı tutumunu aktarabilir (Rubin 2010: 535). Aslan Demir‟e göre sözlerimizle gelecekten bahsedebiliriz; ancak kesinliklerden değil olasılıklardan, planlardan, isteklerden, niyetlerden, tasarılardan, tahminlerden, kısacası bir dizi varsayımdan bahsetmiĢ oluruz. Tüm bu sayılanların karakteristiğine ait bilinmezlik, olayın gerçekleĢme anına kadar korunur. Öyle ki, gerçekleĢmesine kesin gözüyle bakılan eylemler gerçekleĢmeyebilir ya da gerçekleĢme olasılığı çok düĢük eylemler gerçekleĢebilir (Aslan Demir 2007: 2).

Bilgi kipi veya kesinlik; gerçekleĢmiĢ olan, gerçek olan veya gerçekleĢecek olan belirli bir farazi durumun olasılığının belirtilmesinin dilbilimsel ifadesi ile

50 Rubin‟e göre metinler, farklı kaynakların bakıĢ açılarından ifade edilen bilgisel kesin dıĢılıklar ve çoklu dilsel sınırlar taĢımaktadır. Yazarlar genellikle gerçeklerin veya düĢüncelerin özelliklerini kesin dıĢılıktan mutlak kesinliğe doğru giden bilgisel bir süreç üzerine konumlandırırlar. Herhangi bir durum veya iddia, büyük ihtimalle doğru olup olmadığı hakkında yazarın nitelemesi aracılığıyla kipleĢtirilebilir (Rubin 2010: 533).

51 Hyland ve Milton, Ġngilizcede dil öğrenenler için kesinliğin ifade edilmesinin karmaĢık bir iĢ olduğunu söylemektedir. Akademik okurlara garanti vermek ve sosyal etkileĢimleri yansıtabilmek için yazarların iddialara ve açıklamalara ihtiyacı vardır. Onlara göre ifadeler yalnızca yazarın gerçekteki fikrinin kapsamını belirtmemelidir; fakat bu ifadeler aynı zamanda yazarın izleyiciye olan saygı ve alçakgönüllülüğünü de belirtir. Bu akademik yazılar yazarın kesinlikten veya tam aksinden bahsederek yorumladığı alıntısal bilgilerin değerlendirilmesine ihtiyaç duyarlar. Bilgiselliğin pragmatik kullanımının farklılıkları alıntılanan bilginin gerçekliği konusunda yazarın güven düzeyini belirttiğini vurgulayan Hyland ve Milton, kiplik yüklemler ve diğer sözlüksel araçların bilgisel fiilleri (Türkçede düşün-, bil-, inan- gibi), sıfatları (muhtemelen, belki, açıkça), zarfları (aslında, büyük ihtimalle, kesinlikle) ve isimleri (şüphe, olasılık) içerdiğini söylemektedir (Hyland ve Milton 1997:

183-185).

60 ilgilenir (Nuyts 2001a-2001b). Zekice dilbilimsel ipuçları veya iĢaretleyiciler kiĢisel önermelere eklenebilen güvenirliğin ne kadarının ve bilginin ilk elden veya ikinci bir kaynaktan gelip gelmediğinin anlaĢılmasına katkıda bulunur (Rubin 2010: 535).

Kesin bilgi, gerçek dünyada bir yerlerdedir ve vardır. Önemli olan konuĢurun ona olan mesafesidir. KonuĢurun sözcesinde yer alan açıklama veya yorum atıfta bulunulan bir baĢka dünyanın varlığına iĢaret eder. Bahsi edilen atıflar dünyası ile gerçek dünyanın örtüĢebilmesi için konuĢurun bilgiye yakın olması gerekir. KonuĢur gerçek/doğru/kesin bilgiye yaklaĢtıkça gerçek dünya ile atıflar dünyası kesiĢir ve böylece kesinlik durumu ortaya çıkar. Ör. Ahmet bir öğretmendir sözcesindeki bilginin konuĢur açısından kesinlik düzeyinin ortaya konması için sorulması gereken birkaç soru vardır: 1. KonuĢur Ahmet‟in öğretmen olduğuna dair hangi düzeyde bilgiye sahip? 2. KonuĢur Ahmet‟in öğretmen olduğunu bizzat kendisinden mi duymuĢ yoksa bir baĢkası aracılığı ile mi öğrenmiĢ? Öncelikli olarak konuĢur sözünü ettiği bilgiyi bir baĢkasından değil de doğrudan Ahmet‟in ağzından; yani birinci elden öğrendiyse kesine en yakın konumdadır. Bunun yanı sıra konuĢurun Ahmet‟in öğretmen olduğuna dair bilgisi, Ahmet doğrudan söylememesine rağmen konuĢmalarından hareketle ortaya çıkarılmıĢ bir bilgi olabilir; yani bu da çıkarıma iĢaret etmektedir. Kesinlik ile kesin dıĢı arasında kalan dereceler bilginin düzeyine göre değiĢiklik göstermektedir.

Kesinliğin dereceleri ile ilgili farklı görüĢler bulunmaktadır. Kimi araĢtırmacı kesinliği bilgi kipliğinin altında ve daha alt kategorilere ayırarak değerlendirmektedir. Bybee ve diğerleri bilgi kiplerinin türleri olarak olasılık, yüksek olasılık ve yorumlanmış kesinlik‟ten bahsetmektedir. Olasılık (possibility) aĢağıdaki örnekteki gibi muhtemel doğru olabilen önermeyi belirtir:

a. Onları masanın üzerine koymuş olmalıyım; onlar kapıda değiller.

Yüksek olasılık (probability), olasılıkta olduğundan daha yüksek bir olasılık belirtmektedir:

b. Fırtına yarına kadar dinecek.

Yüksek olasılığın daha güçlü bir anlamı ise yorumlanmış kesinlik‟tir (inferred certainty). YorumlanmıĢ kesinlik, önermenin doğruluğuyla ilgili olarak konuĢurun varsayımını ima eder:

61 c. New York‘tan San Francisco‘ya 600 dolardan daha az bir

miktara gitmenin birkaç yolu olmalı. (Bybee vd. 1994: 180).

Velupillai ve Kvist, kesinliğin derecelerini; kesin, yüksek olasılık ve olasılık olarak ayırmaktadır (Velupillai ve Kvist 2012: 452). Givon (1982) ise bilgi kipliğinin sayıl (scalar) özelliklerini tartıĢır. Givon için bilgi kipliği, bir dilin önermenin görecelilik değerini ifade etmesinin bir yoludur ve önermenin üç türü vardır (Frawley 1992: 410):

1. En az kesinlik: Bunlar Ģüpheli fikirlerdir ve itiraz ve ispat altındadır.

2. Orta dereceli kesinlik: Bunlar itiraza açıktır ve böylelikle tamamlayıcı teminat ve delil desteğine ihtiyaç duyarlar.

3. Yüksek kesinlik: Bunlara kesin gözüyle bakılmaktadır, öngörülmüĢtür ve itiraz üstüdür.

Ruhi ve diğerleri de yukarıda bahsi geçen araĢtırmacılarla benzer Ģekilde düĢünerek düĢük dereceli, orta dereceli ve yüksek dereceli kesinlik olmak üzere üç alt türden bahsetmektedir. Onlara göre düĢük dereceli kesinlik hiçbir delil gösterilemeyen önermeleri, orta dereceli kesinlik delil gerektiren önermeleri, yüksek dereceli kesinlik kanıtlanmaya gereksinim bulunmayan önermeleri açıklamaktadır.

Böylece yargılar ve delile dayalı önermeler arasında kavramsal bir ayrım bulunmadığı, sınırları belli olan iddia ve yargıların zaten delile dayalı önermeler olduğu ortaya çıkmaktadır (Ruhi vd. 1997: 106).

Holmes (1982) ise kesinliğin derecelerini kesinlik-yüksek olasılık-olasılık Ģeklinde sıralamaktadır (Kerimoğlu 2010: 438). Kesinliğin veya Ģüphenin kategorileri olarak adlandırdığı derecelendirmesinde Hoye; Nuyts ve Holmes‟le benzer görüĢü paylaĢarak olasılık, yüksek olasılık ve kesinlik kategorileri ve bunlarla iliĢkili olan olası olmama (improrability) ve imkânsızlık‟tan (impossibility) bahsetmektedir (Hoye 1997: 3; 2005: 1492).

Bunun yanı sıra Rubin ve diğerleri ilk olarak 2005‟teki çalıĢmalarında dört kesinlik derecesinden bahsetmektedir: mutlak, yüksek, orta dereceli ve düşük kesinlik. Aynı zamanda kesinlik için dört farklı ayrım bulunduğunu söylenmekte ve bu durum Tablo 1‟de yer aldığı Ģekilde de gösterilmektedir:

62

“Birinci ayrım (Kesinlik seviyesi): Kesinlik kendi içinde mutlak, yüksek, orta dereceli ve düĢük olmak üzere alt kategorilere ayrılmaktadır.

Ġkinci ayrım (BakıĢ açısı): Yazarın bakıĢ açısı ile okurun bakıĢ açısına göre ikiye ayrılır. Okurun belirttiği kesinlik, yazarın belirttiği kesinlik ise daha az somuttur.

Üçüncü ayrım (Kesinliğin odağı): Özet ve olgusal (gerçekçi) bilgi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Özet bilgi; yargıları, düĢünceleri, yaklaĢımları, inançları, ahlaki prensipleri ve uygulamaları içerebilir. Bu daha çok birilerinin zihninde var olan ve somutlaĢtırmalardan ayrılmıĢ tahminî bir dünyadır. Olgusal/gerçekçi bilgi durum veya olayların aktarımını, delili ve bilinen gerçekleri içerir. Genellikle olaylar dünyasında güncel olarak var olan gerçeklere dayanır.

Dördüncü ayrım (Zaman): Zaman, bir makalenin yazıldığı anla ilgilidir (geçmiĢ, Ģimdi ve gelecek). GeçmiĢ tamamlanmıĢ veya yeni durumlar ve olayları; Ģimdiki zaman Ģu anı, en yakın anı ve tamamlanmamıĢ durumları; gelecek ise tahminleri, planları, uyarıları ve önerilen hareketleri içermektedir. Zaman ayrımı geleceğe yönelik yapılan tahminlerin kesinliğinden dolayı ayırıcıdır.”

Bahsi geçen tüm kesinlik ayrımları Rubin ve arkadaĢları tarafından aĢağıdaki gibi tablolaĢtırılmaktadır (Rubin vd. 2005: 66-68):

63

Tablo 1: Rubin ve diğerlerinin kesinlik dereceleri sınıflandırması

2007‟deki çalıĢmasında dörde ayırdığı kesinliğin derecelerine kesin dıĢılık kategorisini de ekleyen Rubin‟e göre mutlak kesinlik, belirtilen net tartıĢmasız inanç ya da güvence olarak; kesin dıĢılık ise netlik ve bilgi eksikliği veya kararsızlık olarak tanımlanmaktadır. Yüksek kesinlik, yüksek olasılık veya kesin bilgi; orta dereceli kesinlik ortalama olasılık veya makul olasılıklar ve düĢük kesinlik ise uzak olasılık belirtmektedir (Rubin 2007: 142; 2010: 536).

Rubin, öncelikli olarak Holmes (1982)‟nin kesinlikten olasılığa giden derecelendirmesini verir. Bu, kesinlik veya olasılığın soyut ölçeğinin teklifidir:

kesinlik (certain) (ör. Kaçınılmaz surette Polonyalı Papa dikkat çekti.), olması muhtemel (probable) (ör. Onun şimdi geleceğinden şüpheliyim), olası (possible) (ör.

Onlar onları arka odada tutabilir). Bu derecelendirmenin ardından sınırları daha net, Dört Ayrım

64 çoklu ölçekli mutlak kesinlikten kesinlik dıĢılığa doğru giden kendi sınıflandırmasından bahseder (Rubin 2010: 535, 536):

1. “Mutlak Kesinlik (Absolute Certainty): GörüĢ veya tahminin tartıĢmaya mahal vermeyen olarak tanımlanmaktadır. Ör.

Anlamı açık veya itirazsız görüĢ, güvence verme.

2. Yüksek Kesinlik (High Certainy): Ör. Yüksek olasılık veya sağlam bilgi.

3. Orta Dereceli Kesinlik (Moderate Certainty): Ortalama olasılık veya makul olanakların tahmini, Ģeklinde tanımlanmaktadır. Ör. Ortalama olasılık veya makul Ģans.

4. DüĢük Kesinlik (Low Certainty): Ör. Uzak olasılık.

5. Kesin DıĢılık (Uncertainty): Tereddüt veya bilgi ve netlik eksikliğine belirten ifadeler olarak tanımlanmaktadır. Ör. Tereddüt, bilgi eksikliği veya açık olma eksikliği.”

Görülmektedir ki araĢtırmacılar kesinliğin derecelerini sınıflandırırken kesinliği doğrudan etkileyen olasılık kategorisini baz almaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde düĢük ve yüksek olasılık bilginin kesine yakınlığına ve uzaklığına göre değiĢiklik göstermektedir. Bu çalıĢmada kesinlik sınıflandırmasının önemli ismi olan Rubin‟in kesinliği derecelendirme teklifi esas alınarak olasılık kategorisinin kesin dıĢılıktan kesinliğe doğru aĢağıdaki sıralamayı gözetmesi beklenmektedir: KonuĢurun hakkında net bilgisinin olmadığı, kesin olandan uzak bilgiyi kodlayan kesin dışılık (ör. Beni sevip sevmediğini bilmiyorum), konuĢur açısından kesin dıĢılığa daha yakın ve konuĢurun bilgisel açıklığının bulunduğu uzak olasılık (ör. Hava bulutlu; ama yine de güneş çıkabilir), kesin bilgiye yakın olmakla birlikte bünyesinde bir olasılık barındıran yakın olasılık (ör. İçeri hırsız girmiş olmalı) ve net, açık ve belirli bir bilgiyi kodlayan kesinlik (ör. Bu bir kalemdir)