• Sonuç bulunamadı

1. GİRİŞ

1.3 Kaynak Özetleri

Yurt içi

Uçum ve Gülçubuk’un (2018), çalışmalarında; Hayvancılığın gelişmesinde ve yerel ekonomik kalkınmanın sağlanmasında hayvancılığa dayalı sanayi işletmeciliğinin büyük önem taşıdığını belirtmişlerdir. Çalışmada, Türkiye’de en fazla hayvan sayısına sahip illerden olan Erzurum ilinde, hayvancılık faaliyetinde bulunan 80 yetiştirici ile ürün işleyen 20 mandıra ve 5 et işletmesi ile yapılan bir alan araştırmasının sonuçları verilmiş ve tartışılmıştır. Çalışmadan elde edilen ana bulgular ışığında; oluşturulacak entegrasyonun sürdürülebilirliğini sağlamada en önemli unsurların; fiyat ve destek politikaları ile yerelde paydaşlar arasındaki etkileşim ve buna bağlı yerel strateji yaklaşımları olacağı belirtilmiştir.

Gülçubuk vd. (2017), tarafından yapılan çalışmada, Türkiye genelinde 42 ilde Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından 2011-2014 yılları arasında desteklenen ve hayata geçen proje sonuçlarının istihdam özelinde seçilen 145 projede, TKDK destekleri ile genel anlamda istihdamda 3,5 katlık bir artış sağlandığı ve en yüksek artışın ise 34,2 kat ile broyler yetiştiriciliğinde olduğu görülmüştür. Bunların yanında, tedbirler bazında en fazla istihdamın besi hayvancılığında olduğu, bunu broyler yetiştiriciliğinin takip ettiği tespit edilmiştir. Yatırım desteklerinin verilmesinde, bölgeler arası farklılıklar dikkate alınırken, küçük aile çiftçiliğinin sürdürülebilirliğini sağlayacak desteklerin de verilmesi gereklidir. İstihdam yaratılması açısından ise yapılacak yatırımlarda yerel işgücünün kullanılmasına ağırlık verilmeli ve gerekirse bu

6

bir önkoşul olarak kabul edilmeli ve böylece işgücü kapasitesinin artırılması yoluna gidilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Korkut (2017), Türkiye'nin kırmızı et dış ticaret politikalarını değerlendirdiği çalışmasında, kırmızı et ithalatının piyasaya etkilerini incelenmiştir. Bu amaçla, Türkiye'de hayvancılık politikaları ve kırmızı et dış ticaret politikalarındaki değişiklikler irdelenmiş, piyasada yarattığı etkiler üretim, tüketim, fiyat ve bazı pariteler ile değerlendirilmiş, elde edilen bulgular ışığında öneriler getirilmiştir.

Aksu (2016), Afyonkarahisar ilinde yem bitkileri desteğinin katkısallık analizi ile değerlendirilmesi çalışmasında, yem bitkileri yetiştiriciliği üzerindeki teşvik etkisi, büyükbaş hayvancılık faaliyetleri ile ilişkisi ve desteklemede amaçlanan hedeflere ne derecede ulaşıldığı belirlenmeye çalışılmıştır. Yem bitkisi yetiştiriciliği bakımından ili temsil edebilecek Merkez, Çay ve İhsaniye ilçelerindeki 12 köyden basit tesadüfi örnekleme yoluyla 108 işletme seçilmiş ve anket yoluyla birincil veriler derlenmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre; yem bitkileri desteği alırken işletmelerin büyükbaş hayvan sayısındaki artış, yem bitkisi ekim alanı, yıllık gelirleri içindeki büyükbaş hayvancılığın payı, büyükbaş hayvan sayısı, tükettikleri kaba yem miktarı ve kaba yem satma durumuna göre farklılık gösterdiği (p≤0,05) tespit edilmiştir. Yem bitkileri desteğinin katkısallık oranı %57 olarak hesaplanmıştır. Yani, ödenen desteğin (148.280 TL) yarısından fazlası (%57≥%50) hedeflenen sonuçları yaratmaktadır. Desteğin katkısallık oranı işletme büyüklüklerine ve tarım dışı iş yapma durumuna göre farklılık göstermektedir. Başta dara kaybı ve sızıntı etkisi olmak üzere katkısallığı azaltan unsurların gözden geçirilmesi, destekleme programının denetlenmesi ve çeşitlendirilmesiyle katkısallık oranı yükseltilebilecektir.

Altuntaş (2016) yöresel gıdaların yerel ekonomik kalkınmaya hangi boyutlarda katkı sağladığını ve bu katkılarının arttırılması için neler yapılabileceğini araştırmıştır. Bu kapsamda, Ankara ilinin yöresel ürün potansiyeli en yüksek bölgesi Beypazarı, Ayaş ve Nallıhan ilçeleri araştırma alanı olarak belirlenmiştir. Çalışmanın sonucunda, yöresel ürünler doğru kullanıldıklarında yerel ekonomik kalkınmada anahtar rol alabilir. Coğrafi işaretler yöresel ürünlerin ulusal ve uluslararası tanıtımında farkındalık yaratmak için

7

daha aktif kullanılmalıdır. Yöresel ürünlerdeki gıda güvenliği riskleri minimuma indirilmeli, ürünlerin gelenekselliğini bozmadan ürüne özel çözümler üretilmeli, tescil sahibi ve üreticiler başta olmak üzere tüm paydaşlar yeni pazarlar bulma konusunda birlikte çalışmalıdır. Küçük işletmelerin entegre üreticiler ile rekabetinde yöresel ürünler bir avantaj olarak görülmeli, yerel işletmeler için ürünlerin üretildiği yerlerde fırsatlar yaratılarak yerel ekonomik kalkınmaya katkıda bulunulmalıdır.

Saygı (2016), kaba yem destekleme uygulamalarının süt sığırı yetiştiriciliğine olan etkilerini incelediği çalışmasında, Yozgat yöresi Merkez, Aydıncık, Çandır ve Çayıralan ilçelerinde, 64'ü kaba yem desteğinden yararlanan, 81'i yararlanmayan olmak üzere, toplam 145 üretici ile anket yapmıştır. Kaba yem bitkisi desteği alan üreticilerin, desteklemeden yararlanabilmesi için toplam ekim alanının en az 10 da olması koşulu gerekli olduğundan, yem bitkisi arazi genişliklerinin, almayanlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Laktasyon süt verimleri ortalamaları açısından benzerlik ve farklılık olup olmadığının belirlenmesi amacıyla uygulanan t-testinde; kaba yem desteği alan üreticilere ait hayvan ırklarında laktasyon süt verimlerinin, destek almayanlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Araştırmada, kaba yem desteği alan ve almayan üreticilerin büyük çoğunluğunun gelirini bitkisel üretimden sağladıkları tespit edilmiştir.

Aynı zamanda, destek alan üreticilerin çoğunluğunun 3 yıldır kaba yem bitkisi desteği aldığı, üreticilerin kaba yem bitkisi olarak yonca, korunga, fiğ ve silajlık mısır yetiştirdikleri belirlenmiştir. Kaba yem desteği alan üreticiler arasında en fazla destek alınan yem bitkisi yonca (%54,7), en az destek alınan yem bitkisi ise silajlık mısır (%1,6) olarak tespit edilmiştir. Aynı zamanda, incelenen işletmelerde hayvan varlığı olan çiftçilerin tamamına yakınının mera kullanıcısı durumunda olduğu, mera kullanım oranının yem bitkisi desteği alan üreticilerde %92, almayanlarda ise %98 olduğu tespit edilmiştir.

Gözener ve Sayılı (2015), tarafından yürütülen araştırmada, TR83 Bölgesinde sığır besiciliği yapan işletmelerin ekonomik ve etkinlik analizi yapılarak, bu işletmelerde, üretim maliyetleri, karlılık durumları, canlı ağırlık artışı üzerine etki eden faktörler belirlenmiştir. Veri Zarflama Analizi (VZA) ve Stokastik Sınır Analizi (SSA) yöntemleri kullanılarak işletmelerin teknik etkinlikleri hesaplanmıştır. Araştırmada,

8

bölgede sığır besiciliğine yer veren 325 adet işletmeden anket yoluyla elde edilen veriler kullanılmıştır. Örnek hacminin tespitinde Basit Tesadüfi Örnekleme Yöntemi kullanılmıştır.

Korkmaz (2015) ve Tezcan (2015), Türkiye ve Avrupa Birliği’nde (AB) geçmişten günümüze tarımsal destekleme politikalarını incelemiş ve bu ikisinin karşılaştırılması suretiyle Türkiye’nin AB tarımsal destek politikalarına uyum durumunu değerlendirmişlerdir. Korkmaz (2015), çalışmasında Türkiye’deki ve Avrupa Birliğindeki taımsal desteklemeleri ayrı ayrı inceleyerek karşılaştırmıştır. Tezcan (2015), çalışmasının ilk bölümünde, Avrupa Birliği’ndeki tarımsal destek politikaları, ikinci bölümünde Türkiye’deki tarımsal destek politikaları incelenmiş ve son bölümde ise ikisi arasındaki farklılıklar ortaya konmuş ve Türkiye’ye Avrupa Birliği’ndeki tarımsal destek sisteminin uygulanabilirliği değerlendirilmiştir.

Aşkan ve Dağdemir (2015), tarafından yürütülen çalışmada, devlet desteklemelerinden faydalanan süt sığırcılığı işletmelerinde üretim değerini etkileyen faktörler incelenmiştir. Çalışmada materyal olarak, TRA1 Düzey 2 Bölgesi kapsamında yer alan Erzurum, Erzincan, Bayburt illerinde faaliyette bulunan çiftçilerden toplam 182 adet anket verisi kullanılmıştır. Çalışmada, Log-OLS modelleri, hayvancılıkla uğraşan işletmelerin toplam Gayrisafi Üretim Değeri (GSÜD), hayvansal kaynaklı GSÜD ve Sütten Ede Edilen Üretim Değeri (SEÜD) analizleri yapılmıştır.

Ata ve Yılmaz (2015), tarafından yürütülen çalışmada, Türkiye’de uygulanan hayvansal üretimi destekleme politikalarının Burdur ilinde faaliyet gösteren geliştirilmiş (sabit süt sağım ünitesi ve soğutma tankı bulunan) ve geleneksel süt sığırcılığı işletmeleri üzerine ekonomik etkileri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada, araştırma alanında faaliyet gösteren 50 adet geliştirilmiş ve 50 adet geleneksel süt sığırcılığı işletmelerinden anket yöntemi ile toplanan veriler kullanılmıştır. Çalışmada, hayvansal üretimi destekleme politikalarının, geliştirilmiş ve geleneksel süt sığırcılığı işletme gelirleri üzerine etkilerinin ekonomik karşılaştırılması yapılmıştır. Süt sığırcılığı işletmelerinde kullanılan hayvancılık desteklerinin brüt kar üzerinde önemli etkisinin olduğu saptanmıştır.

9

Tuncel (2013) doktora çalışmasında, Ankara ili kapsamında sığır besi işletmelerinde, işletmelerin girdi ve çıktıları arasında ortaya çıkan fiyat değişiminin tarım, hayvancılık ve sanayi sektörleri arasındaki göreli değişimini iç ticaret hadleri aracılığıyla incelemiştir. Araştırmanın materyalini, Ankara ilinde 13 ilçe ve bunlara bağlı muhtelif köylerde 123 adet yarı entansif ve entansif sığır besisi yapan işletmelerden anket yoluyla sağlanan veriler oluşturmuştur.

Barca ve Hızıroğlu (2013) tarafından yapılan çalışmada; konulu çalışmada, ekonomik, sosyal ve kültürel potansiyelini yenilikçi bir anlayış ile gerçekleştiren, yaşam kalitesi yüksek ve iş olanakları yaratan bir kent olmak şeklinde bir vizyon belirlenmiş ve bu vizyona uygun stratejik amaçlar, hedefler ve uygulanabilecek projeler tespit edilmiştir.

Bu vizyonu belirleyebilmek ve Aksaray ili yerel kalkınma planını geliştirmek için, Aksaray’ın içerisinde yer aldığı bölge ile birlikte değerlendirilmesi yapılmıştır.

Ay (2013) tarafından yapılan çalışmada, Aksaray ve Niğde illerinin tarımsal üretimi, Türkiye tarımı içerisindeki ağırlığı, toprak ve su kaynakları hakkında değerlendirmeler, sektörde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunların çözümü ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak, üretim ve üretici gelirlerini artırmak amacıyla atılması gereken adımlar ile ilgili öneriler ele alınmıştır.

Kara ve Kızıloğlu (2012), Erzurum'da meraya dayalı hayvancılık yapan tarım işletmelerinin sosyo-ekonomik yapılarını incelemiş ve işletme faaliyetlerini teknik ve ekonomik yönden analiz etmişlerdir. Çalışmanın yürütüldüğü köyler, mera kalite dereceleri önceden belirlenmiş olan köyler arasından seçilmiştir. Çalışma verileri 2004-2005 yılı üretim dönemine aittir. Çiftçilerle yüz yüze gerçekleştirilen anket çalışmaları 99 anket ile sonuçlanmıştır.

Özsan vd. (2012), Sütaş Aksaray Entegre Tesisleri yatırımının ekonomik açıdan ele almıştır. Sosyo-Ekonomiklik gelişmişlik sıralamasında 2003 yılında 56’ncı ve 2011 yılında 55’nci sırada bulunan Aksaray ilinde Sütaş Grubu tarafından yapılan yatırımların, sadece iktisadi yönden değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bakımdan da kalkınmayı tetikleyici ve destekleyici bir dışsal faktör olarak etkileri analiz edilmiştir.

10

Gürkan (2012) tarafından yapılan araştırmada, Türkiye’de uygulanan tarımsal desteklemelerin durumu incelenmiş ve üretici bazında bir analiz yapılmıştır. Bu çalışmada, Kahramanmaraş ili Merkez ilçeye bağlı 11 köyden 177 üreticiyle anketler yapılmıştır. Tarımsal desteklerin üreticilere yansımaları, üreticilerin beklentileri, sorunları, desteklerden yararlanan ve yararlanmayan üreticilere olan yansımaları değerlendirilmiştir.

Özüdoğru ve Tatlıdil (2012), Amasya yöresinde geçimini süt sığırcılığından sağlayan, Amasya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne üye olan ve olmayan işletmelerin ekonomik analizinin yapılması ve süt sığırcılığına yönelik devlet desteklerinin gelire olan etkisinin hesaplanması amacıyla bir çalışma yürütmüşlerdir. İşletmelerin yıllık faaliyet sonuçlarının ve ekonomik analizinde, çalışmanın amacı doğrultusunda işletmeler bir bütün olarak değil sadece süt sığırcılığı üretim kolu dikkate alınarak değerlendirilmiştir.

Şeker, Tasalı ve Güler (2012), Muş il merkezinde sığır yetiştiricilerinin özelliklerini, işletmelerin yapısal durumunu ve alandaki bazı problemleri belirlemek amacıyla 125 işletmede yapılan anket sonuçlarına dayalı sonuçları içeren bir yapısal analiz çalışması yürütmüşlerdir.

Bayraç ve Çemrek (2011) tarafından yürütülen çalışmada, AB’ye tam üye olma konusunda müzakereler yürüten Türkiye’nin uyum sürecinde hayvancılık sektörünün mevcut durumu, yapısal özellikleri ve AB ile karşılaştırması yapıldıktan sonra, Ortak Piyasa Düzenleri çerçevesinde üretim, verim ve rekabet gücünü belirlemeye yönelik politikalar ele alınmaktadır.

Yılmaz (2010), Adana ilinde süt sığırcılığında kooperatifler aracılığıyla yapılan desteklemenin ekonomik ve sosyal etkilerini araştırmıştır. Kooperatifler tarafından uygulanan süt sığırcılığı projesinin kooperatife üye işletmeler ve kooperatifler açısından genel bir değerlendirmesi yapılmış, projenin uygulanmasında yaşanan sorunların belirlenmiş ve bunlara yönelik öneriler geliştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, dağıtılan hayvan sayısının yetersiz ve verim düzeyinin düşük olması, yem maliyetlerinin

11

yüksek olması, üreticilerin maliyetlerinin altında süt satması ve kooperatiflerin yeterince etkin çalışamaması nedeniyle projeden ekonomik anlamda istenilen başarı elde edilememiştir. Diğer taraftan, bu proje ile aile işgücünün etkin kullanılması, kırsal alanda yeni iş alanlarının yaratılması, köyden kente göçün önlenmesi ve üreticilerin kooperatifler aracılığıyla örgütlenmeye yönlendirilmesi konusunda sosyal boyutta kazanımlar olmuştur. Ayrıca proje ile işletmelerde ahırların yenilenmesi ve yem bitkileri üretiminin artması gibi gelişmeler de olmuştur.

Gökhan (2009), Elazığ ilindeki yerel üreticilerin hayvansal üretim desteklerinden yararlanma sorunlarını ele almıştır. Piyasa koşullarından önemli ölçüde etkilenen hayvansal üretimde sıkça görülen maliyet ve gelir istikrarsızlığının yanı sıra dengeli ve yeterli hayvansal ürün arzının sürdürülebilirliğini sağlama isteği, bu sektörde uygulanan destekleme politikalarının temelini oluşturmaktadır. Hayvancılık destekleri, ekonomisinin önemli bölümü tarıma ve hayvancılığa bağlı olan iller için anlamlı bir üretim desteğidir. Bu çalışmada, makro düzeydeki destekleme politikalarının yerel üreticiler tarafından yararlanma düzeyinin ne olduğu belirlenmeye çalışılmış ve hedef kitle olarak 2008 yılı damızlık sığır destekleme uygulamalarından yararlanabilecek olan Elazığ ili sığır yetiştiricilerinin desteklere erişim durumu ve yaşanan sorunları irdelenmiştir.

Curabaz (2009), tarafından Adana ili Karataş, Yüreğir, Sarıçam, İmamoğlu, Feke ve Saimbeyli ilçelerinden Tarım Bakanlığı hayvancılık kayıt sistemi TURKVET kayıtlarından faydalanılarak seçilen büyükbaş süt işletmeleriyle anketler yapılmıştır.

Yapılan anketler coğrafik yapıya göre gruplandırılmış ve istatistiksel analizler yapılmıştır. İşletmelerin genel durumunu belirlemek ve bu bölgelerdeki işletmeleri birbirleri ile karşılaştırarak farklarını ortaya koymak amacı ile işletmelerdeki aile iş gücü, yabancı iş gücü durumu, hayvan varlıkları ve ırkları, yaşları, günlük gelirleri, sütün işlenmesi, arazi miktarları, mülkiyet durumları ve değerlendirme şekilleri, alet makine ve bina durumları gibi bilgiler elde edilmeye çalışılmıştır.

Yıldız (2009) tarafından yapılan çalışmada; Avrupa Birliği katılım öncesi mali yardım aracı kırsal kalkınma bileşeni IPARD (Instrument for Pre-Accession Assistance Rural

12

Development) Programı kapsamında süt ve et üretimi ile işlemesi alanlarında 1. ve 2.

Başvuru Çağrı Dönemi'nde desteklemeye alınan projelerin faydalanıcıları ile yapılan anketlerin değerlendirilmesi ile IPARD Programı'nın faydalanıcıların bulundukları yörenin ekonomik kalkınmasına katkılarının ve beklentilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır.

Güreşçi ve Yurttaş (2008), kırsal göçün nedenleri ve tarıma etkilerini inceledikleri çalışmalarında, Erzurum ili İspir ilçesi Kırık Bucağında meydana gelen ağır ve ileri düzeydeki göçün nedenleri ve tarıma olan etkilerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, göç olgusunun teorik temelleri, dünyadaki ve Türkiye'deki göçle ilgili örneklere yönelik çalışmalar ve bölgeyle ilgili yayınlanan bilgi ve veriler kullanılarak, öncelikli olarak çalışmanın altyapısı oluşturulmuştur.

Topçu (2008), Erzurum ilindeki çiftçilerin tarımsal destekleme politikalarından faydalanma istekliliğinde etkili faktörleri incelediği çalışmasında 125 tarım işletmesinden anket yoluyla elde edilen verileri, sınırlı bağımlı değişkenli probit regresyon modelinde analiz etmiştir. Bu araştırmayla, üreticilerin tarımsal destekleme politikalarından faydalanma istekliliklerinde etkili olan sosyoekonomik ve demografik faktörlerin etkilerinin belirlenmesi ve politika yürütücülerine yerel bazda oluşturacakları tarımsal destekleme politikaları hakkında fikir sunmak amaçlanmıştır.

Alüftekin (2007), tarafından yürütülen çalışmada, Karaman ili sanayisinin tarım ürünlerine dayalı olarak yapılanması sonucunda Karaman ilindeki tarımsal ürün işleyen KOBİ’lerin yerel ekonomik kalkınmaya katkıları ortaya konulmuş, Karaman ili ekonomisinin sahip olduğu tarım ve tarımsal ürün işleyen KOBİ potansiyeli açısından güçlü ve zayıf yönleri ile fırsatları belirlenmiş ve aynı zamanda uzun vadede yerel düzeyde ekonomik kalkınmanın sağlanması için tarımsal ürün işleyen KOBİ’lerin rollerinin belirlenmesine çalışılmıştır.

Eren (2006) Kahramanmaraş ili Göksun ilçesindeki sığır besiciliği yapan işletmelerin yapısını ve sorunlarını incelemiştir. Araştırmanın ana materyalini tabakalı örnekleme yöntemiyle belirlenen 50 sığır besi işletmesi sahibi besicilerle yapılan anketler

13

oluşturmuştur. Araştırmada, işletmelerin sığır besiciliğinde temel olan bazı besicilik uygulamalarına yer verme düzeyleri belirlenmiştir. Sığır besiciliği yapan işletmelerin önemli bazı uygulamalara yer verme düzeyleri ile sosyo-ekonomik nitelikler arasındaki ilişkiler değerlendirilmiştir. Ayrıca besicilerin uzun dönemde daha karlı bir işletmeye sahip olmak için yem kullanımı ve hayvanların verimliliğini artırmak gibi bazı uygulamalara ilişkin görüşlere katılma dereceleri de ortaya konulmuştur.

Tatar (2006), Adıyaman ili örneği üzerinden Türkiye’de işsizliğin karakterini ve ulusal istihdam politikasını analiz etmiştir. Türkiye’de ve Adıyaman il bazında işgücünün yapısını ortaya koymak, istihdam edilenlerin iktisadi faaliyet, meslek, işteki durum ve çalışma süresi, işsizlerin ise iş arama süresi ve aradıkları meslek ve benzer özellikleri hakkında bilgiler derlenmiştir. Türkiye’de ve Adıyaman’da işsizliği makul seviyelere indirmek ve istihdamı artırmak için öeniler getirilmiştir.

Soyak (2006), yüksek lisans tezinde Tekirdağ ilindeki süt sığırcılığı işletmelerinin yapısal analizini ve siyah alaca süt sığırı yetiştiriciliğinde bazı zootekni kriterlerinin belirlenmesi ve çeşitli morfometrik özelliklerinin belirlenmesi amacına yönelik anket çalışması yürütmüştür. Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürlüğü kayıtlarından yararlanılarak Tekirdağ ili Merkez, Malkara, Muratlı, Şarköy, Çerkezköy ve Marmara Ereğlisi ilçelerine bağlı süt sığırcılığının nicel ve nitel olarak daha yoğun yapıldığı köylerdeki işletmeler araştırma materyalini oluşturmuştur. Anket soruları; işletme sahiplerinin genel yapısı, eğitim durumu, aile yapıları, işletmelerin yapıları, mevcut hayvan varlığı ve barınak durumları, bakım besleme koşulları, sağım ve çiğ süt kalitesi, Damızlık Yetiştiricileri Birliğinin ildeki durumu, desteklemelere genel bakış ve beklentiler gibi konuları içermektedir.

Nizam (2006) tarafından yürütülen pazara yönelik işletme verimliliği çalışmasında, Aydın ilinde süt sığırcılığı yapan tarımsal işletmeler ele alınmış, bu işletmelerin hayvancılığı nasıl ve ne koşullarda yaptıkları araştırılmıştır. Süt sığırcılığı işletmelerinin genel ve ekonomik durumlarını ortaya koyabilmek amacıyla yapılan araştırmada; Aydın ili süt sığırcılığı profilinin ortaya çıkarılabilmesi bakımından gerekli olan brüt üretim değeri, brüt marj hesabı, net tarımsal gelir, kaynak ve girdi kullanımı, verimlilik, işletme

14

etkinliklerini ölçülmesi gibi ekonomik parametreler yanında üreticilerin eğitim süreleri, süt sığırcılığı tecrübesi gibi demografik özellikleri de ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.

Araştırmada süt sığırcılığına ait tüm teknik parametrelere ulaşmak yerine bazı ekonomik analizlerin yapılmasına olanak sağlayacak kadar teknik konular araştırılmış, ağırlıklı olarak işletmelerin ekonomik göstergeleri incelenmiştir.

Özkan ve Erkuş (2003), Bayburt ilinde sığır besiciliği üretim faaliyetinin genel durumunun ortaya konulabilmesi ve mevcut sorunların çözümüne yönelik alınabilecek önlemlerin geliştirilmesini amacıyla, ildeki sığır besiciliği işletmeleri ile ilgili ekonomik analiz çalışması yürütmüşlerdir.

Şahin (2000), Kayseri ilinde süt üreten işletmelerin yapısını, işletme faaliyet sonuçlarını ve pazarlama durumunu ortaya koymak amacıyla süt sığırcılığı yapan işletmeler üzerinde bir çalışma yürütmüştür.

Günlü (1997), tarafından yapılan çalışmada, Konya ilindeki süt sığırcılığı işletmelerinin teknik, ekonomik ve yapısal sorunları bir bütünlük içerisinde tespit ve analiz edilerek, işletme sahiplerine ve sektöre hizmet götüren kurum ve kuruluşlara önerilerde bulunulmuştur.

Çilingir ve Sayın (1995), yaptıkları araştırmada “işletme büyüklüğü ile işletme sahibinin eğitim düzeyi arasında doğru orantılı bir ilişki” bulmuş ve çoğu işletme sahibinin yeterli eğitim seviyesine sahip olmadığı için karşılaştıkları sorunların sebeplerini belirlemede bile başarısız kaldığını vurgulamışlardır.

Fidan (1992), Çorum ilinde süt ve besi sığırcılığı yapan işletmelerin ekonomik analizini yapmıştır. Araştırma sonuçlarında, kültür ırkı süt inekçiliğinde toplam masraflar içinde

%51,60 ile yem masraflarının ilk sırada olduğunu ve bunu %23,92 ile işçilik masraflarının izlediğini tespit etmiştir.

15

Çetin ve Koyuncu (1991), tarafından Bursa ili Merkez ilçesinde yapılan çalışmada süt

Çetin ve Koyuncu (1991), tarafından Bursa ili Merkez ilçesinde yapılan çalışmada süt