• Sonuç bulunamadı

Ne istersem yaparsın, Hayatıma anlam katarsın, Canım annem.

Sana hiç kıyamam, Üzülmene dayanamam, Ben sensiz yapamam, Canım annem.

Bazen seni üzerim, Aslında üzülme isterim, Seni ne çok severim, Canım annem.

Sen yokken mutsuz olurum, Seni arar dururum,

Seninle mutluyum, Canım annem.

Seni düĢünürüm her zaman, Yanımda ol isterim her an, Mutluyum sen varsan, Canım annem.

Sen bir tanemsin, Güzel meleğimsin, Her istediğimi verirsin, Canım annem.

Ecenur BĠLDĠRĠCĠ (9 / A) GEÇMĠġE KAVUġMA ARZUSU

Genç bir kadın olan Ahu Nisa hayatında ilk kez bu kadar bîçare kalmıĢtı.

Hayatın onun ellerini ayaklarını bağladığını bu kadar safî hissetmiĢti.

Yazgısında hep kin ve nefret duyduğu insanlar olmuĢtu. Bu onun suçu değildi elbet, ancak yaĢamı onu güzel insanlar ve bahtlar ile karĢılaĢtırsaydı ne olurdu.

ġimdi bu vaziyette olmayacaktı. Daha dün doğurduğu evladını, hayat, onun böyle bir Ģekilde karakolun yanındaki parka bırakmasına müsaade etmeyecekti.

KeĢke diye defalarca iç çekti güzeller güzeli Ahu Nisa… Evladının kokusunu son kez içine çekti. Umutsuzca evladının üstünü battaniyesiyle sımsıkı üĢümesine mâni olacak Ģekilde örttü. Bebeğinin alnını öpüp kulağına eğilip üç kez “GülĢah, GülĢah, GülĢah” diye fısıldadı. Çaresizce söylediği kelimelerle sesi kısılan Ahu Nisa bir vakit daha geçirirse evladıyla ayrılamayacağını fark ettiğinden koĢarak parktan uzaklaĢtı. Durduğunda ayaklarını hissedemedi.

Büyük bir yorgunluk ile yere serildi… ġuuru yerine geldiğinde yavaĢça istirahat etmiĢ göz kapaklarını araladı. Ġlk gördüğü Ģey kırık beyaz renginde bir tavan oldu. Panikleyip bedeninin ona verdiği destekle doğruldu. Kedini gayet Ģık bir yatak odasında buldu. Odada kimse yoktu. Özenle ayağa kalkıp odayı incelemeye baĢladı. Uyuduğu döĢek çift kiĢilik ve gayet geniĢ idi. Yatağın baĢ kısmının altın oymalardan özenle yapıldığı gayet açıktı. Büyük ihtimalle özel bir tasarımdı. Ahu Nisa yatağa göz gezdirmeyi bırakıp odanın baĢka tarafına doğru ilerlerken ayağında okĢayıcı bir Ģey hissetti. Yere baktığında ipek bir halıya bastığını fark etti. Ġlk defa ipek bir Ģeyi bu kadar yakından görmüĢtü. YumuĢacık bir his ile adım atmayı sürdürüp odaya ait iki göz fark etti. Birisi geniĢ bir ona daha fazla yaklaĢmaya baĢladığında kalp atıĢları hızlanıyordu. Kapana kısılmıĢ gibi hissetti. Birden bir hıçkırık sesi çıktı istemsizce kiraz rengi dudaklarının arasından. Beyaz yumuĢacık ellerini dudaklarının üstüne kapattı, sonraki hıçkırıklarını gizlemek için. Lakin mâni olamamıĢtı hıçkırıklarına.

Hayatın ona yaĢattıklarına mâni olamadığı gibi… Derin bir nefes verip gizlendiği kapının arkasından çıktı. KarĢısında beĢ ya da altı yaĢlarında bir kız görünce Ģoke olmuĢtu. Ahu Nisa‟nın daha büyük birini beklediği aĢikârdı. Lakin önünde ona kocaman gülümsemesiyle bakan heyecanla bekleyen bir tatlılık abidesi vardı. Ahu Nisa yavaĢça eğilip küçük kızın elini tuttu. Ahu Nisa tam gitmesi gerektiğini söyleyecekken küçük kız ani bir atakla “Benimle oyun oynamak ister misin?” diye sordu Ahu Nisa‟ya. Ahu Nisa, çocukları kolay kolay kıramazdı. Dolayısıyla cevabı evet olmuĢtu. Küçük kız Ahu Nisa‟nın elinden

tuttuğu gibi çekiĢtirmeye baĢladı. Sonunda küçüğün götürdüğü odanın önüne doluydu. Bir an çocukluk duyguları depreĢti ve ilelebet burada kalmanın düĢünü kurdu. Ta ki küçük kızın ona sesleniĢiyle tamamıyla onu gerçek dünyadan uzaklaĢtıran arzuları uçup gitti yeĢil gözlerinin önünden. Küçük kızın yanına oturdu. Ona hep küçük kız diye hitap ediyordu. Lakin muhakkak bir adı olmalıydı. Merakla “Adın ne küçük hanımefendi bakalım?” dedi heyecanla.

Küçük kız “GülĢah efendim” diye cevap verince Ahu Nisanın gözleri dolmaya baĢladı. Ardından gelen hıçkırıkları küçük GülĢah‟ı telaĢlandırmaya yetmiĢti.

Küçük GülĢah üzgün bir üslupla “YanlıĢ bir Ģey mi söyledim yoksa?” diye kekeledi. Ağlamayı sürdüren Ahu Nisa‟ya umutsuzca bakan küçük GülĢah, Ahu Nisa‟ya sıkı sıkıya sarıldı. Hiçbir Ģey bilmemesine rağmen büyük bir insan tavrıyla Ahu Nisa‟ya teselli verecek bir sıcaklıkla sarıldı. Ahu Nisa‟nın eli ve ayağının titremesi son bulunca “Ne oynamak istersin benim küçük oyun arkadaĢım?” dedi. Küçük GülĢah kararsız bir ifadeyle acıkan karnını göstererek

“Oyun oynamayalım yemek yiyelim.” deyince, Ahu Nisa “Ah ben bunu nasıl unuturum? Mutfak nerede çırak?” diye sormuĢ ve küçük GülĢah‟la mutfağın yolunu tuttular. Ahu Nisa yemek yaparken, sıkılmasın diye küçükten yardım alıyor, gerekli olan malzemeleri küçük çırağından istiyordu. YaklaĢık yarım saat sonra yaptıkları çorbayı içmeye baĢladılar. Bir yandan da küçük kız hayallerini anlatıyor, ortam keyifleniyor, saatler, dakikalar çabucak geçiyordu. Sonunda küçük GülĢah esnemeye baĢladı. GülĢah‟ın uykusunun geldiğini anlayan Ahu Nisa GülĢah‟ı odasına götürüp onu yatırdı. Ve alnına öpücük kondurdu.

Ardından odanın ıĢıklarını söndürüp buradan çıktı ve dün gece uyuduğu odaya geçerek eĢyalarını aldı. Daha sonra ise evin antresine doğru küçük adımlarla ilerledi. Ansızın bir ağlama sesi iĢitti. Bu ses GülĢah‟ın idi. Bir an bile tereddüt etmeden GülĢah‟ın odasına yöneldi ve oraya yeniden girdi. Küçük GülĢah‟ı, yorganının altına girmiĢ, ağlar vaziyette gördü. Küçük, Ahu Nisa‟nın geldiğini fark ettiğinden “Lütfen gitme.” diye onu kalmaya zorluyordu. Ahu Nisa küçük kızın yorganını kaldırıp ona sımsıkı sarıldı. GülĢah‟ı teselli etti. Sonra da ondan anne babasının öldüğüne iliĢkin cümleyi iĢitti. Dün onları ziyarete giderken sen çıktın karĢıma yolda, baygın bir halde. Onları sürekli rüyasında gördüğünü, dün gece ise böyle bir Ģey yaĢamadığını söyledi. “Dün seninle beraber uyudum. Her saniye, dakika kokunu içime çektim senin. Bana annemi hatırlatıyorsun. Gitme ne olur!” dedi. Ahu Nisa ne yapacağını bilemedi ve derdine derman bulmak ister bir tavırla “Benim de bir kızım var. O da beni bekler.” diye mukabelede bulundu. Daha iki günlüktü hâlbuki. Kirli geçmiĢimin ona bulaĢmasından korktum hep; bu yüzden onunla beraber kaçtım aylarca. Kızımı korumak için onu bırakmak zorunda kaldım diye ağlamaya baĢladı Ahu Nisa. KonuĢmasına

titrek bir sesle “Lakin yapamadım onsuz. Ne olursa olsun onu bulmalıyım. Sana o kadar alıĢtım ki senden ayrılmak benim için de zor bir karar olacak. Eğer diğer yarımı bulursam buraya gelip seni alacağım benim küçük GülĢah‟ım anlaĢtık mı

?” diye devam etti ve küçüğe sımsıkı sarıldı. GülĢah onaylar bir biçimde kafasını salladı. Ahu Nisa GülĢah‟ı tekrar yatırdı. Bir karar aldı. O karar özetle Ģuydu:

Bundan sonra Ahu Nisa‟nın bu hayatta güzel emelleri, temiz sayfaları, anıları olacaktı. ġimdi ise bu hayatın ilk yapılması gerekeni bebeğini bulup onunla olmaktı. Sonrası küçük GülĢah‟la güzel huzur içinde bir hayat geçirmekti. Bu yüzden bebeğini aramak için yollara düĢtü…

Gülnur KARPUZ (Hazırlık / A) YAĞMUR

Kapat gözlerini Bak yağmur yağıyor Açma Ģemsiyeni Islanalım birlikte

Hadi ağla

Bak yağmur yağıyor Gizlesin gözyaĢlarını Ağlayalım birlikte

Aç kollarını özgür hisset kendini Bak yağmur yağıyor

KarıĢ milyonlarca damlaya

Nil Ece AKIN ( 9 / D) DÖNÜġMEYĠ BECEREN HĠSLER

Her sabah olduğu gibi değil de bugün yeniden doğmuĢ gibi kalktı Lina.

Bugün çok heyecanlıydı. Çabalarının ardından istediği üniversiteyi kazanmıĢ, kendini artık dolu dolu geçen senenin ardından özgür ve rahat hissediyordu.

Giyindi, süslendi. Artık okuluna gidebilirdi. Annesini öpüp kapıdan çıktı.

O gün neler olabileceğini bilebilir miydi Lina? Hayatında sanki önceden nefes almıyormuĢ da Ģimdi almaya baĢlamıĢ gibi hissediyordu. Bilmiyordu, tanıyamıyordu kendini. Ne oldu bana deyip durmaya baĢladı. Evet, artık emindi;

gözleri kararmaya baĢlamıĢ, ellerini ayaklarını, kalp atıĢını artık hissetmiyordu.

Sadece birkaç ses duyuyordu. Bedeninin artık yerle bağlantısının kalmadığını, bir yerlere götürüldüğünü anladı. Bir süre sonra kendine gelmeye, gözlerini yavaĢ yavaĢ açmaya çalıĢırken bulanık da olsa yanında birinin uyuyakaldığını görmüĢtü. Aynı zamanda da ne kadar süredir burada olduğunu, neden buraya getirildiğini hatırlamaya çalıĢıyordu. Gözlerini artık iyice açtığında inanmıyordu. Bu kadar tesadüf olabilir miydi? Çocuk hareket edince Lina irkildi bir anda. Çocuk kalkmıĢ ve Lina'ya bakmaya baĢlamıĢtı. Aralarında derin bir sessizlik oluĢtu. Lina bu durumdan rahatsız olmaya baĢladı. Onun gözlerine baktıkça kendini kaybediyordu. Lina bu durumdan hemen kendini kurtarmak için “Bana ne oldu?” dedi. Çocuk da bu sorunun ardından kendine gelerek

“Bayıldın.” dedi. Aralarında bu sefer sessizliğin oluĢmasını çocuk engelledi ve Lina'ya tanıĢalım dedi. Lina ismini söyledikten sonra “Peki senin adın ne?” diye sordu. Çocuk ilk önce elini uzattı ve “AteĢ” dedi. Lina AteĢ'in elini sıkarken irkildi nedense. Aralarında ne olduğunu anlamıyordu ki doktor gelip “Kendinizi iyi hissediyorsanız gidebilirsiniz.” dedi. Lina hemen toparlandı ve hastaneden çıktılar. YavaĢ yavaĢ yürüyorlar, ikisi de konuĢmuyordu. Lina birazdan hayatının ne türlü değiĢeceğini ve neler yaĢayacağını bilmiyordu ve hayatını değiĢtiren, ömür boyu mutlu olacağını düĢündüğü ya da hayatını altüst edecek iĢte o soru AteĢ'ten gelmiĢti. “Benimle arkadaĢ olur musun?” dedi. Lina AteĢ'e baktı, yine gözlerinde kaybolmuĢtu. Birkaç dakikanın ardından Lina, AteĢ'in merakla cevap bekleyen gözlerinin yuvasından fırlamasını engelleyerek sarıldı ve kulağına “Evet.” diye fısıldadı. Lina AteĢ'ten ayrıldığında koĢar adımlarla eve gitti. Eli ayağı titriyor, hiçbir yeri tutmuyordu. Ġçi mutluluktan taĢacaktı neredeyse. Ama içinde küçük de olsa onu rahatsız eden bir Ģey vardı. Neydi bunun sebebi, neden bu kadar mutluyken içindeki o küçücük Ģey onu rahatsız ediyordu. Lina bir anda derin düĢüncelere daldı. Bu meseleyi gözden bir daha geçirdi ve yarın AteĢ'le konuĢmaya karar verdi. Sonuçta önceden hiç hissetmediği duygulara kapılmıĢ ve tanımadığı birine kendini, sevgisini emanet etmiĢti. Lina bugünün ne kadar yorucu geçtiğini düĢünerek kendini uykunun kollarına bıraktı. Sabah olduğunda erkenden hazırlandı ve kahvaltı yapmadan evden çıktı. Okula geldiğinde dün yaĢananlardan dolayı ders programını almayı unuttuğunu fark etti. Ġlk olarak ders programını aldı ve derse geçti. Aynı

zamanda AteĢ'i düĢünüyordu. Dünkü telaĢtan telefon numaralarını da almamıĢlardı. Ama ikisi de aynı bölüm olan hukuk fakültesinde okuyordu. O yüzden kolayca bulurum diye düĢündü. Artık öğlen olmuĢ, ders son bulmuĢtu.

Lina kitaplarını toparlarken AteĢ'i bulmalıyım diye düĢündü. EĢyalarını toplayıp tam çıkacakken kapıda AteĢ'in beklediğini gördü. Gülümsemek istiyor, ama içindeki Ģey bunu engelliyordu. Bir Ģeyler olduğunu anlayan AteĢ, konuĢmak için Lina'yla birlikte bahçeye çıkmıĢ ve duygularıyla ilgili meseleleri konuĢmuĢtu. Peki, bir Ģeyi değiĢtirmiĢ miydi? Hayır. Ne yapacaktı Lina?

Hislerine böylesine kapılmıĢken âĢık olduğu adamı bırakabilir miydi? Lina için çok geçti, hislerine kapılmıĢtı bir kere. Beyniyle değil kalbiyle hareket ediyordu.

Geçen günler ardından sevgileri daha çok artıyor, birbirlerine daha çok bağlanıyorlardı. Ama Lina'nın içindeki o küçük Ģey, bir türlü onu bırakmıyordu.

Her ne olursa olsun yine de mutluydu. Mutlu oldukça okula da daha çok sevgiyle bağlanıyor aynı zamanda baĢarılar elde ediyordu. Bir yılın geçmesinin ardından artık yaz tatili vakti gelmiĢti. Lina lise arkadaĢlarıyla geçirecekti bu yazı. Çünkü çok önceden buna karar vermiĢler, sözleĢmiĢlerdi. Böyle bir Ģey olmasaydı kesinlikle AteĢ ile geçirirdi. Bunun için AteĢ'e haber vermiĢti. Ama AteĢ istemiyordu. Zaten okulun son haftalarında da huysuzdu. Derslerden falan diye düĢünmüĢtü. Arada ne kadar canını sıksa da pek takmamıĢtı. AteĢ'in bu durumu gün geçtikçe Lina için daha can sıkıcı olmaya baĢlamıĢ ve kavgaları artmıĢtı. Lina anlamıyordu, AteĢ'e sorduğundaysa hiçbir Ģey söylemiyordu.

AteĢ'i sevmeye devam etmek istiyor, ama AteĢ buna izin vermiyordu. Kendisine böylesine hissettirmiĢ bir adamı artık tanıyamıyordu. Bu iliĢkiden artık yorulmaya baĢlamıĢtı. Değerli hissetmiyor, vücudunda o her gün yeniden doğmuĢçasına hissine kapılmıyordu. Anlıyordu sanırım artık, bir zamanlar içindeki o küçücük Ģey büyümüĢ ve kalbini kaplamıĢtı. AteĢ'in ne yaptığını anlamak zordu. Lina'yı hem bırakmıyor hem de ona değer vermiyordu eskisi gibi. Hisleriyle oynandığını hissetmiĢti. Okul zamanı arkadaĢlarının AteĢ hakkında dediklerine kulak asmamıĢ, o içindeki küçücük Ģeye aldırmamıĢtı.

Peki, bilebilir miydi Lina hislerine böylesine kapılmıĢken? Hayatında hiç böyle hissetmemiĢti ki. O ilk an geldi aklına. O zaman hiç hissetmediği duygulara kapılmıĢtı. ġimdi ise yeniden doğmuĢçasına değil de ölmüĢçesine hissediyordu.

Ne olacaktı, bitmiĢ miydi her Ģey? Bu kadar hafif miydi duygularımız? AteĢ'i pek yaralamamıĢtı olanlar. Olan Lina'yı yıpratmıĢtı. Hiç bu kadar hayattan kopmuĢ, çökmüĢ hissetmemiĢti kendini. O AteĢ'e, onun duygularına inanmıĢtı.

Peki, Lina ne yapacaktı. Sevebilir miydi bir daha duygularıyla böylesine oynanmıĢken. Güvenebilir miydi bir daha insanlara? Geçer miydi bilmiyordu ki?

Önceden hissettiği Ģeyler değildi sonuçta.

Lina için hayatın sonu mu gelmiĢti? Kendini kahredip, hayatını mahvetmeli mi, yoksa bunu bir tecrübe olarak görüp, yola devam mı etmeliydi?

DüĢünmeye baĢladı. Kararını vermiĢti. Yola devam edecekti. Ġlk baĢlarda kendinden ümidini kesmiĢ, yaĢadığını hissetmemiĢ, yazını kendisine zehir

etmiĢti. DeğmiĢ miydi? Lina bunu daha fazla kendine yapmadı. O yeniden nefes almaya, kalbinin derinliklerine saplanmıĢ hançeri çıkarmaya baĢlamıĢtı. Ara ara canı yanacaktı elbette ki ama artık kendine daha fazla acılar yaĢatmayacaktı.

Yapabilirdi, onsuz da hayat devam ediyordu sonuçta.

Asude ÇEHRELĠ (Hazırlık / A)

GECE VE KADIN

Gece…

Bir kadının gözyaĢları gibi akıp gidiyor Götürüyor kalbi beni bir yere

Gülümsüyor kadın

Tutuyor ellerim, ellerini kadının

YavaĢça göğe yükseliyoruz

GözyaĢlarının parıltılarından yıldızlar Bir merdiven oluĢuyor önümüzde Kadının yıldızlarından

Ve ben çıkıyorum

DüĢüncelerine ulaĢıyorum kadının Önüme, bir senaryo atıyor duyguları Türü: Dram

Ve ben acıyı iliklerime kadar hissediyorum.

Yanmaya baĢlıyor boğazım

Ses tellerim izin almadan titreĢiyor Çığlık atıyorum

Hıçkırıyorum…

Yeniden karĢımda görüyorum kadını

YavaĢça yaklaĢıyor yanıma ben hıçkırırken Eğiliyor kulağıma

Fısıldıyor:

Beğendin mi, senaryosunu hayatımın?

Yutkunamıyorum

Fırat KAYA ( 9 / B) LĠMONATA

GüneĢin olanca gücüyle ısıttığı bir yaz günüydü. YeĢim biraz ferahlamak için limonata almaya dıĢarı çıktı. Her zaman sokağın baĢında olan Limonatacı HaĢim bugün ortalıkta yoktu. YeĢim bu yaz sıcağının altında ne yapacağını bilmiyordu. Hiç değilse HaĢim‟le sohbet eder, o limonatalarını satarken dolaĢırlardı. Bugün o da yoktu. Aslında ona ne olduğunu, neden gelmediğini merak etmiĢti. Bir yaz günü insan hasta olamazdı. Galiba en iyisi gidip evine bakmaktı. YeĢim yavaĢ yavaĢ yürüyor bir yandan da HaĢim‟e ne olduğu merakı, içini yiyordu. Niye gelmemiĢti? Acaba bir Ģey mi oldu?

Antalya‟nın en eski ve harabe köylerindendi burası. YeĢim HaĢimgilin evine yaklaĢtıkça içinde korku oluĢuyordu. Orada bir topluluğun olması bu hissini daha da artırdı. HaĢim‟in evinde bir çocuk ağlıyordu; çok içten, hem de bağıra bağıra… Sanki Ģu ana kadar yaĢadıklarını içine saklamıĢ da Ģimdi ise içindekileri döküyordu. YeĢim dayanamadı ve kapıyı açtı. Topluluğu gördüğü andan beri olmasın diye dua ettiği Ģey, baĢına gelmiĢti; o ağlayan çocuk HaĢim‟di. Ne olduğunu merak etti ve Emine Yenge‟ ye yöneldi. Emine Yenge HaĢim‟in komĢusuydu. O da ağlıyordu. YeĢim dayanamayarak sordu:

- „Ne oluyor burada? Herkes neden ağlıyor? Sen niye ağlıyorsun Emine Yenge?‟

Emine Hanım:

- HaĢim‟in annesi, Sevda Teyze‟n öldü.‟

YeĢim o an dondu. Sesi çıkmıyor, ama gözyaĢları damla damla akıyordu. Kalbi acıyla çarpıyordu. Hâlâ inanamıyordu, sanki kötü bir rüya görüyordu. Hiç kıpırdamadan orada öylece sessiz bekliyordu. Aslında çok yakın bir akrabası değildi, hatta hiç. HaĢim‟i de evinin bulunduğu sokağın baĢında limonata sattığı için tanıyordu. TanıĢtıktan sonra çok yakın dost olmuĢlardı. Bazen HaĢim, YeĢim ile birlikte HaĢim‟in evine de giderdi. Sevda Hanım onlara elinden geldiği kadar iyi bakmaya çalıĢırdı. YeĢim, Sevda Hanım‟ı; Sevda Hanım da YeĢim‟i çok severdi. Bunun yüzünden YeĢim ailesiyle bile kavga etmiĢti.

YeĢim‟in ailesi, çok zengindi ve aynı zamanda kültürlüydü. YeĢim‟in bir limonatacı ile arkadaĢlık kurmasına dayanamıyorlardı. Sonradan bu arkadaĢlığa biraz ısınmıĢlardı. Gel gör ki zaman içinde YeĢim, ara ara HaĢimlere gitmeye baĢlayınca ailesi YeĢim‟in HaĢim ile arkadaĢlık yapmasına karĢı çıktılar. Ama YeĢim bir çözüm yolu bulup HaĢim‟in yanına gider, oradan da birlikte eve geçerlerdi. Böylece bu sıkı ve güzel arkadaĢlık, olay gününe kadar neĢe ve huzurla sürmüĢtü. Sonra acı çığlıkların arasında YeĢim bir an sarsıldı. HaĢim‟in ağlaması arttıkça evde hava daha bir hüzünleniyordu. YeĢim‟in gözü uzaklaĢmakta olan cenaze arabasına takıldı. Sevda Hanım son kez gidiyordu. Bir

daha geri dönmemek üzere… YeĢim‟in gözleri dolu dolu oldu. Göz kapakları kapandı. Göz kapakları yavaĢ yavaĢ ağırlaĢtı ve kapandı. Gözlerini açtığında HaĢim‟in cenaze arabasının arkasından koĢtuğunu fark etti. Maalesef onun kaldırım taĢlarına takılıp yere düĢtüğünü de görmüĢ oldu. YeĢim, HaĢim‟e yardım etmek, titrek yüreğini bir nebze olsun ısıtmak, belki kendine getirmek istedi. Ama sanki hiçbir yere kımıldayamıyordu. Sanki biri ayaklarını oraya çivilemiĢti. ĠĢte o gün, akĢamın nasıl olduğunu, eve nasıl döndüğünü anlayamadı.

Sabah olunca YeĢim tedirgin bir Ģekilde yataktan fırladı ve kapıyı açtı.

Gözleri HaĢim‟i arıyordu. YaĢadıkları bir rüya olabilir miydi? HaĢim‟i göremeyince yaĢananların gerçekleĢtiği fikrine kayar gibi oldu. YeĢim, gerçek ve rüya arasında kaldı. Hâlâ o dün yaĢadığı Ģeylerin rüya olmasını umut ediyordu. Bir anda aklına bir Ģey geldi. Eee, daha tam sabah olmamıĢtı. Saat daha 06.00‟ydı. HaĢim her zaman 08.00‟de gelirdi. “Bence en iyisi uyumak.”

diye düĢündü, YeĢim. “Eğer HaĢim gelmezse evine gider o rüya diye düĢündüğüm Ģeylerin gerçek mi yoksa kötü bir rüya mı olduğunu anlarım.” diye düĢündü. Yatağına uzandı. DüĢünceler içerisinde tekrar uykuya daldı. 3,5-4 saat sonra sokaktaki çocukların neĢeli sesleriyle gözlerini açtı. Hemen aĢağı indi.

Yola çıktı. Yoldan HaĢim‟e benzeyen bir çocuk geçiyordu. Bu durum onun heyecanlanmasına, yaĢadıklarının birer rüyadan ibaret olduğu hissine kapılmasına neden oldu. Hemen HaĢim diye seslendi.

- „Hey, HaĢim!‟

Çocuğun YeĢim‟e doğru bakmasıyla; YeĢim‟in büyük bir hayal kırıklığına uğraması bir oldu. Seslendiği çocuk HaĢim değildi. YeĢim artık dayanamadı.

Eve girdi ve üzerini giydi ve hemen tekrar kapıya yöneldi. Tam kapıdan

Eve girdi ve üzerini giydi ve hemen tekrar kapıya yöneldi. Tam kapıdan