• Sonuç bulunamadı

Katılma Alacağında Zamanaşımı

10. KATILMA ALACAĞININ ÖDENMESİ VE ZAMANAŞIMI

10.2. Katılma Alacağında Zamanaşımı

Tasfiye davasının açılması için hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi, edinilmiş mallara katılma rejimi düzenlemelerinde açıkça belirtilmemiş olup bu husus Yargıtay İçtihatları ile düzenlenmeye çalışılmıştır409

. İsviçre Medeni Kanunu’nda da edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerin katılma alacağına ilişkin zamanaşımı konusunda bir düzenlemeye yer verilmemiştir410

. Bir görüşe göre, tasfiye talebinin ileri sürülmesi bakımından zamansal sınırı, dürüstlük kuralı belirler, burada TMK m.178 uygulanmaz411. Diğer bir görüşe göre ise eşler arasında yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması halinde alacaklının katılma alacağına

406

Dural/Öğüz/Gümüş, s. 237; Sarı, s. 251; Uluç, s. 1425; Y.8.HD, T.26.09.2017, E.2015/18993,

K.2017/11510 sayılı kararına göre; “Davacı lehine hükmedilen alacak, katılma alacağı niteliğindedir.

TMK.239/son maddesinde: "...aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür..." hüküm altına alınmıştır. Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, karar tarihinden itibaren alacağa faiz yürütülmesi gerekirken, davalı aleyhine olacak şekilde dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamıştır.” bkz. Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, Erişim Tarihi:

10.09.2017.

407

Kaçak’a göre; “Katılma alacağına ilişkin davalarda talep varsa faize de hükmolunur. Katılma alacağında faiz taraflar arasında bu konuda anlaşma varsa o tarihten itibaren anlaşma yoksa katılma alacağının muaccel olduğu tarihten itibaren faize hükmolunmalıdır. Farklı bir istek tarihi varsa HMK gereğince bu istek dikkate alınır. Faizin türüne ilişkin taraflar arasında sözleşme varsa bu sözleşmeye göre yoksa kanuni faize göre belirlenmelidir. Aksine anlaşma yoksa katılma alacağı ile ilgili borç ödemenin ertelenmesi halinde TMK m.239/f.3 hükmü gereğince tasfiyenin sona ermesinden başlayarak faiz yürütülecektir.” bkz. Kaçak, s. 115; Zeytin, s. 229; Sarı, s. 250;Özdamar/Kayış/Yağcıoğlu/Akgün, s.

117-118; Uluç, s. 1425.

408

Uluç’a göre; “Madde metninde güvencenin ne olacağı konusunda bir açıklık yoktur. Bu nedenle teminat bakımından HMK m.84,86,87 vd. hükümleri göz önünde tutulacaktır.” bkz.Uluç, s. 1427; Sarı, s. 251.

409

Sarı, s. 251; Kılıçoğlu, Katkı ve Katılma Alacağı, s. 162.

410

Kılıçoğlu, Katkı ve Katılma Alacağı, s. 162.

100 ilişkin talep hakkı, mal rejiminin sona ermesi veya katılma alacağının varlığını öğrenme tarihinden itibaren bir yıl, her durumda ise mal rejiminin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıllık süre sonunda zamanaşımına uğrar412

.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, ilk zamanlarda oybirliği ile sonrasında ise oyçokluğu ile edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan alacaklarda zamanaşımı süresini 1 yıl olarak belirlemiş, sonrasında verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı ile bu sürenin 10 yıl olarak uygulanması kararlaştırılmıştır413

. İlgili kararda, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminde, katılma alacağına özgü olarak bir zamanaşımı süresi öngörülmediği414

bu nedenle edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağına uygulanacak zamanaşımı konusunun, tartışmalara neden olduğu belirtilmiştir. Zamanaşımı süresinin 10 yıl olarak uygulanmasının gerekçeleri de kararda şöyle açıklanmıştır: Katılma alacağı, kanundan doğan bir parasal alacak haktır415

. Katılma alacağı, kanundan doğan bir alacak hakkı olduğundan, TMK m.5 yollaması ile Borçlar Kanunu genel hükümlerinin bu alacak bakımından uygulanacağı açıktır416. Borçlar Kanunu m.146’ya göre, “Kanunda aksine bir

hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir”.

Niteliği itibariyle eşler arasında bir alacak olup boşanmanın bir feri’si de değildir417. Boşanmanın ferileri; boşanma davası ile birlikte veya ayrı ayrı olarak açılan maddi ve manevi tazminat ve nafaka gibi hususlardır418. TMK m.178’de belirtilen 1 yıllık zamanaşımı süresi, salt boşanmanın fer’i niteliğindeki tazminat ve nafakayı kapsadığı

412 Kılıçoğlu, bu görüşü başlangıçta benimsemiş olsa da gelen eleştirileri haklı bulup sonrasında son

olarak yazdığı kitabında bu ikili ayrımdan vazgeçtiğini belirtmiştir. Edinilmiş mallara katılma rejimi ister sözleşmeden doğsun ister yasal rejim olarak uygulansın, katılma alacağı için yasada özel bir hüküm bulunmaması nedeniyle TBK m.146 hükmü gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Bkz.

Kılıçoğlu, Katkı ve Katılma Alacağı, s. 167.

413 Y.HGK, T.17.04.2013, E.8-375/520, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, Erişim Tarihi: 10.09.2017;

Özdamar/Kayış/Yağcıoğlu/Akgün, s. 138.

414

Kılıçoğlu, Ahmet: “Katılma Alacağında Zamanaşımı”, Fırat Öztan’a Armağan, C.I, Ankara 2010, s. 1289; Sonsuzoğlu, Elif: Medeni Kanun’da Mal Rejimi Düzenlemeleri ve Vergi Hukukundaki Etkileri, Legal Yayıncılık, İstanbul 2006, s. 50.

415 Kırmızı, Mustafa: Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Aile Konutu, Yargın Hukuk Yayınları,

İstanbul 2012, s. 245; Yetik, s. 128.

416

Şıpka, Zamanaşımı, s. 843.

417 Ceylan, Ebru: Türk ve İsviçre Hukukunda Boşanmanın Hukuki Sonuçları, Galatasaray Üniversitesi

Yayınları, İstanbul 2006, s. 68; Kılıçoğlu, Katkı ve Katılma Alacağı, s. 163.

101 maddenin gerekçesinde açıklanmıştır419

. Mal rejiminin boşanma nedeniyle sona ermesi halindeki zamanaşımı süresini, salt TMK m.178’deki “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları” ifadesine dayandırmak kanun koyucunun amacına uygun düşmez. Zira kanun koyucu mal rejimleri için ayrı ve özel bir zamanaşımı süresi öngörmek isteseydi, bunu ayrıca düzenler ve salt boşanma ile sınırlı olarak değil, mal rejiminin diğer sona erme halleri için de öngörürdü420

.

Bununla birlikte 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu sistematiği incelendiğinde, 178.maddenin, kanunun “İkinci Kitap, Birinci Kısım, İkinci Bölüm-Boşanma” düzenlemesi içinde, “Boşanmada Tazminat ve Nafaka” kenar başlığı altında yer aldığını, oysa katılma alacağı TMK, “İkinci Kitap, Birinci Kısım, Dördüncü Bölüm- Eşler Arasındaki Mal Rejimi” düzenlemesi kapsamında ele alındığını görmekteyiz. Açıklamalar dikkate alındığında katılma alacağında zamanaşımı süresi, TBK m. 146 uyarınca 10 yıl olarak uygulanmalıdır421

.

Zamanaşımı süresi Hukuk Genel Kurulu Kararı ile on yıl olarak belirlendiğinden katılma alacağı konusunda iddia ve savunmaya uygun toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekir422

.

Edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan alacak haklarında Yargıtay kararları doğrultusunda zamanaşımı süresi için 10 yıllık süre olarak öngörülmüş olup bu sürenin başlangıcının da bilinmesi gerekmektedir. TBK m.149’a göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar423. Aynı kanunun m.153/f.3’e göre evlilik devam

ettiği sürece, eşlerin diğerlerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa da durur. Düzenlemeler dikkate alındığında, edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erme nedenlerinin gerçekleşmesi halinde katılma alacağının da talep edilmesi gerekmektedir. Örneğin evliliğin, boşanma sebebiyle sona ermesi halinde

419

http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=1865, Erişim Tarihi: 10.09.2017.

420

Kılıçoğlu, Zamanaşımı, s. 1292.

421

Öztan, s. 523.

422 Y. 8.HD, T. 30.05.2013, E. 2012/14238, K. 2013/8160, karar için bkz. Özuğur, s. 114. 423 Kılıçoğlu, Katkı ve Katılma Alacağı, s. 177.

102 boşanma kararının kesinleştiği tarihte katılma alacağı muaccel hale gelmiş olup alacağın bu süreden itibaren 10 yıl içinde talep edilmesi gerekmektedir424.