• Sonuç bulunamadı

7. DENKLEŞTİRME

7.2. Denkleştirme Türleri

TMK m.230/f.1’e göre, bir eşin kişisel mallarına ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallardan ödenmiş ise klasik denkleştirme alacağı; TMK m.230/f.3’e göre, bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına ilişkin borçlar diğer mal türünden karşılanmışsa bu durumda da değişken denkleştirme alacağı gündeme gelmektedir.

TMK m.186 gereğince aile bireylerinin günlük olağan ve ihtiyaçları için yapılan harcamalar, edinilmiş mal grubundan yapılmış olsa dahi bunlar için denkleştirme ancak olağan harcama sınırını aşıyorsa bu durumda, edinilmiş mal grubu lehine bir denkleştirme söz konusu olur327

.

alımında kullanılmak üzere davalının babası tarafından verilen 45.000 TL ile davalının ablası tarafından verilen 25.000 Dolar (alım tarihi itibarıyla 34.530 TL) davalıya bağışlanmış sayılır ve karşılıksız kazanma niteliğindeki bu miktarlar davalının kişisel malı niteliğindedir (TMK'nın m.220/2). Davalının kişisel malı niteliğindeki toplam 79.530 TL'nin TMK'nın 231.maddesine göre artık değer belirlenirken, TMK'nın 230.maddesi gereğince denkleştirmeden elde edilen miktar olarak re'sen tasfiyede dikkate alınması gerekir. Mahkemenin davalının babası ve ablasının davalıya verdiğini kabul ettiği toplam 79.530 TL'yi denkleştirme miktarı olarak tasfiyede dikkate alması ve artık değeri bu şekilde belirleyerek davacının katılma alacağını hesaplaması gerekirken, davanın niteliğine aykırı bir takım değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurması doğru olmamıştır.” bkz. Kazancı içtihat Bilgi Bankası,

Erişim Tarihi: 10.09.2017.

325 Gençcan’a göre; “Yargıtay 8.Hukuk Dairesi, daha da ileri giderek kişisel malda değişken denkleştirme

miktarının doğrudan davacıya ödenmesini istemektedir. Bir an için istemin kişisel malda değişken denkleştirme olduğu kabul edilse bile yapılacak olan bu miktarın doğrudan davacıya ödenmesi değil artık değer hesabında aktif kaleme alınarak eklenmeden ve denkleştirmede elde edilen miktarlar da dâhil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalırsa kalan miktarın yarısını davacıya vermektir. Yargıtay 8.Hukuk Dairesi kişisel malda değişken denkleştirme miktarını bağımsız bir alacak davası olarak değerlendirmektedir. Oysa denkleştirme alacağı diye bir dava türü mal rejimleri hukukunda mevcut değildir.” bkz. Gençcan, s. 1297; Kaçak, s. 105.

326 Gümüş, s. 366. 327

76

7.2.1. Klasik Denkleştirme

Bir eşin kişisel mallarına ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallardan ödenmiş ise klasik denkleştirme alacağı söz konusu olacaktır. Klasik denkleştirme alacağı açısından, alacaklının diğer eş veya üçüncü bir kişi olmasının, alacağın hukuki sebebinin, borcun ne zaman ortaya çıktığının bir önemi yoktur328. Klasik denkleştirme katkıda bulunulan malvarlığının değer artışından veya azalmasından etkilenmez. Başka bir ifade ile borcun başlangıç değeri esas alınmaktadır329

. Bu duruma örnek verirsek330:

“Ali, evlenmeden önce 60.000 TL değerinde araba almıştır. Söz konusu arabanın 20.000 TL tutarındaki borcunu, evlendikten sonra maaşı (edinilmiş mal) ile ödemiştir. Bu durumda kişisel mal grubunun borcu edinilmiş mal grubundan ödendiği için edinilmiş mal grubunun, kişisel mal grubundan 20.000 TL denkleştirme alacağı bulunmaktadır. 20.000 TL tutarındaki denkleştirme alacağı, arabanın değerinin artmasından veya azalmasından hiçbir şekilde etkilenmeden sabit olarak kalacaktır. Bu durumda kişisel mallara ilişkin borç tasfiyede aktiflerde yer alacaktır.” Örnekte araba edinilmiş mal olup bu malın borcu kişisel maldan ödenmiş olsaydı edinilmiş mallara ilişkin borç tasfiyede pasiflerde yer alacaktı.

7.2.2. Değişken Denkleştirme

Değişken denkleştirme alacağı, bir eşin malının edinilmesi, iyileştirilmesi veya korunmasına ilişkin borçlar yine aynı eşin diğer mal türünden karşılanması halinde ortaya çıkacaktır. Değişken denkleştirme alacağı, katkıda bulunulan malvarlığının değer artışından veya azalmasından etkilenmektedir331

. Buradaki katkı hesaplaması aynen değer artış payı alacağının hesaplanmasındaki gibidir. Bu durumu örneklendirirsek332

:

328

Zeytin, s. 183; Gümüş, s. 359.

329

Zeytin, s. 183; Şıpka, Uygulama Sorunları, s. 239.

330 Karamercan, s. 679. 331

Gençcan, s. 1298.

332

77 “Adalet Bakanlığında memur olan A, Ulaştırma Bakanlığında teknisyen olan B ile evlendikten sonra A’ya babasından bir daire miras olarak kalmıştır. Eşi ile aralarında başka bir mal rejimi seçmedikleri için edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Memur A, Adalet Bakanlığı lojmanlarında oturduğu için babasından kendisine kalan dairesini kiraya vermiştir. A, 2.000 TL kira geliri ile babasından kendisine kalan daireye parke döşetmiştir. Eşi ile bir türlü anlaşamayan memur A, teknisyen B ile anlaşmalı olarak boşanmıştır. Memur olan A’nın, teknisyen B ile evlendikten sonra A’ya babasından miras yoluyla kalan daire karşılıksız kazanmayla gelen malvarlığı olmakla (TMK m.220 b.2) A’nın kişisel malı sayılır. TMK m.221/f.2 düzenlemesine göre eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin kişisel mallara dâhil olacağını kararlaştırabilirler. Eşler arasında bu yönde bir sözleşme yoksa TMK m.219 b.4 düzenlemesine göre kişisel malların gelirleri edinilmiş mallara dâhil sayılır. A ile B arasında kişisel malların gelirlerinin kişisel mallara dâhil olacağı yönünde bir sözleşme bulunmadığından 2.000 TL kira geliri TMK m.219 b.4 düzenlemesine göre edinilmiş mal sayılır. Memur A kira geliri olan 2.000 TL ile babasından kendisine miras yoluyla kalan dairesine parke döşeterek kişisel malına değer katmıştır. Teknisyen B edinilmiş maldan kişisel mala giden değer için kişisel malda değişken denkleştirme isteyebilir. Kişisel malın hem katkı tarihindeki hem de tasfiye tarihindeki değeri ayrı ayrı belirlenmelidir. Buna göre kişisel malın katkı tarihindeki değeri 40.000 TL, tasfiye tarihindeki değeri ise 60.000 TL olarak belirlendiğinde kişisel malda değişken denkleştirme miktarı: 60.000 TL x 2.000TL /40.000TL = 3.000 TL olacaktır.”

TMK m.230/f.3 düzenlemesi gereği, katkı yapılan malın değerinin artması veya azalması durumunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine göre yapılacaktır. Bu düzenleme ile denkleştirme söz konusu olduğunda malın değer kaybetmesi durumunda katkının değer kaybından etkilendiğini görmekte isek de TMK m.227’de düzenlenen değer artış payı alacağında, malın değer kaybetmesi durumunda katkının başlangıç değeri korunmaktadır333

. ŞIPKA’ya göre değer artış payı alacağında,

333Özdamar ve diğerlerine göre; “Değer artış payı hesabında nominal değer garantisi söz konusudur.

Yani katkıda bulunan eş, malın değerinin düşmesinden veya malın yok olmasından etkilenmez. Başlangıçtaki değeri her halükarda talep edebilir. Denkleştirme hesabında ise malın değerinin artması durumunda olduğu gibi malın değerinin azalması veya yok olması durumunda katkıda bulunan eş, bu

78 diğer eşin malına katkıda bulunulduğundan malın değer kaybetmesi durumunda bile katkı yapan eşin katkısı korunmakta ve denkleştirme durumunda, aynı eşin malvarlıkları arasındaki katkı söz konusu olduğundan malik olan eş kendi zararına katlanmak zorundadır334

.

Değer artış payı, bir anlamda denkleştirme işlemidir335. Denkleştirme ile değer artış payı

arasında fark şu şekilde de özetlenebilir: Değer artış payında iki taraf (eş) bulunmaktadır. Eşlerden birisinin edinilmiş veya kişisel malından, diğer eşin edinilmiş veya kişisel malına uygun bir karşılık almaksızın bir katkı yapılmış olmalıdır. Denkleştirme de ise tek bir eş vardır ve bu eşin edinilmiş veya kişisel malları arasında bir katkı söz konusu olmaktadır336

.