• Sonuç bulunamadı

5. DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞI VE HESAPLAMA YÖNTEMİ

5.3. Hesaplama Yöntemi

Eşler, gerek 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğü öncesinde gerekse de bu kanunun yürürlüğü sonrasında evliliklerini sonlandırdıklarında diğer eşin malvarlığına yaptıkları katkılarını isteyebilmektedirler. Bu katkı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 01.01.2002 öncesi katkılara yönelik katkı payı alacağı, 01.01.2002 sonrası katkılara yönelik ise değer artış payı alacağı olarak adlandırılmaktadır287

.

Değer artış payı alacağının hesaplanmasında, değer artışının, sonra değer artış payının ve son olarak da değer artış payı alacağının hesaplanması gerekmektedir288

. Değer artışı, sona erme değeri ile başlangıç değeri arasındaki farktır. Değer artış payı, başlangıç değerine olan katkının oransal olarak katkıda bulunulan malvarlığı unsurundaki değer 285 Dural/Öğüz/Gümüş, s. 216; Gençcan, s. 789. 286 Öztan, s. 462. 287 Gençcan, s. 877. 288 Dural/Öğüz/Gümüş, s. 223.

67 artışına yansıtılmasıyla bulunur. Bu durumu örneklendirirsek289

; “Bayan A, 01.05.2005 tarihinde eşine annesinden kalan (katkı tarihindeki sürüm değeri) 300.000 TL’lik daireye, 60.000 TL dairenin yenilenmesi için katkıda bulunmuş, dairenin tasfiye anındaki değeri 540.000 TL’dir.

Değer artışı payı = Katkı Yapılan Eşin Kişisel/Edinilmiş Malının Tasfiye Zamanındaki Toplam Değeri x Katkı Oranı (Yapılan Katkı Değeri/ Katkı Yapılan Malın Katkı Tarihindeki Toplam Değeri) olarak belirlenmektedir. Buna göre;

540.000 TL x (60.000 TL/360.000 TL) = 90.000 TL değer artış payı alacağı olacaktır. Örnekte de görüldüğü üzere talepte bulunan tarafın taşınmazın alımına yaptığı somut ya da olası katkılar belirlenmeli, bu katkılar taşınmazın kazanıldığı tarihteki bedeline bölünmeli ve elde edilen oran taşınmazın tasfiye tarihindeki rayiç değeriyle çarpılarak değer artış payı alacağı miktarı tespit edilmelidir.

Katkının tamamı 01.01.2002 öncesi ise değer belirlemesi o dönemin kurallarına göre, katkının tamamı 01.01.2002 sonrası ise değer belirlemesi TMK m. 227 hükümlerine göre yapılacaktır290

. 01.01.2002 öncesinde yapılan katkıda eşlerden biri, diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise eş, bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o katkının dava tarihindeki değerine göre hesaplanır. Katkı, 01.01.2002 tarihinden sonra yapılmış ise tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olunur ve bu alacak o katkının tasfiye anındaki değerine göre hesaplanır291; bir değer kaybı söz

konusu olduğunda ise katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.

Yargıtay içtihatlarına göre, talepte bulunan eşin olası katkıları hesaplanırken tarafların gelir durumları, kanıtlayabildikleri katılımlar, katlanmak durumunda oldukları yükümlülükler (Özellikle önceki Medeni Kanun kapsamında kocanın eve bakma

289Gençcan, s. 918; Özdamar/Kayış/Yağcıoğlu/Akgün, s. 112; Dural/Öğüz/Gümüş, s. 224; Bu durumu

örneklerle çoğaltmamız mümkündür. Bkz. Kılıçoğlu, Katkı ve Katılma Alacağı, s. 142.

290 Gençcan, s. 888 vd; Karamercan, s. 441. 291 Öztan, s. 526.

68 yükümlülüğü dikkate alınır.) hayatın olağan akışı içinde değerlendirilerek sonuca varılmalıdır292

. Talepte bulunan eşin, diğer eşe ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir katkı sağlamış olması gerekir. Çalışmayan ve herhangi bir kazancı ve geliri bulunmayan kadının, ev işlerinde harcadığı emeği, bu maddeye göre katkı sayılmaz ve kadın bu emeğine dayanarak yine değer artışı için alacak talep edemez293

.

Değer artış payı alacağından söz etmiş iken katkı payı alacağına da burada ayrıca değinmemiz gerekmektedir. Katkı payı alacağı, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu bulunduğu dönemde eşlerden birinin diğer eşin malının edinilmesine, korunmasına, iyileştirilmesine katkıda bulunmasının karşılığında doğmakta iken değer artış payı alacağı, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu dönemde eşlerden birinin diğer eşin edinilmiş veya kişisel malının; edinilmesine, korunmasına iyileştirilmesine katkıda bulunmasının karşılığında doğmaktadır294

. Her iki düzenleme birbirine benzemekte ise de mal ayrılığı rejimi tasfiye sistemine dayanmayan bir mal rejimi olduğundan katkı payı talebi de sadece tazminata dayalı bir alacak davası ile talep edilebilmekte, oysaki yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerin mal türlerinin edinilmiş mal ve kişisel mal olarak ayrılması ve tasfiyeye dayalı bir sistem olması nedeniyle değer artış payı alacağı hesabı bu sistem içinde katkı payı tazminatının hesaplanmasından farklıdır. Değer artış payı taleplerinde katkının hangi mal türünden yapıldığı, diğer eşin mallarına katkı sağlanıp sağlanmadığı, katkı yapılan malın değer kazanıp kazanmadığı ve tasfiye sırasında mevcut olup olmadığı hususları dikkate alınmaktadır295

. Katkı payı alacağı davasında, katkı payı alacağı miktar olarak belirlenir ve katkı oranı ile malın dava tarihindeki sürüm değeri çarpılır296. Dolayısıyla

292 Şıpka, Şükran: “Katkı Payı Davaları ile Değer Artış Payı Alacağı Karşılaştırması,

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=4980, Erişim Tarihi: 10.09.2017.

293 Gençcan’a göre, ev işi yaparak emek harcayan kadın bu emeklerinin karşılığını değer artış payı olarak

değil de eşinin rejim süresince karşılığını vererek aldığı malvarlığı değerlerinden oluşacak artık değerin yarısını katılma alacağı olarak alacaktır. Bkz. Gençcan, s. 841.

294

Dural/Öğüz/Gümüş, s. 221; Oy/Oy, s. 87; Şimşek, Mustafa: “Uygulamada Mal Rejimi Davaları”, TBB Dergisi, 2012, sayı:99, s. 389; Şıpka/Özdoğan, s. 533.

295 Oy/Oy, s. 87. 296

Y.8.HD, T.11.10.2017, E.2017/15045, K.2012645 sayılı kararına göre; “Bu açıklamalar

doğrultusunda; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine dair belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme dair belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından

69 katkı payı alacağının tespitinde tasfiye tarihi değil dava tarihinin esas alındığı dikkatlerden kaçmamalıdır. Değer artış payı alacağında ise tam tersi bir uygulama söz konusudur. Tespit edilen katkı oranı ile malın tasfiye tarihindeki sürüm değeri çarpılmak suretiyle değer artış payı alacağı miktar olarak belirlenir297

. Katkı payı ve değer artış payı alacaklarına faizin hangi matrah ve hangi tarihten itibaren uygulanacağı konusunda da farklılık vardır298. Buna göre 01.01.2002 öncesi dönemde, eşler arasında

mal ayrılığı rejiminin hüküm sürdüğü dönemde katkıya ilişkin katkı payı davalarında katkı yapılan malın güncel değerinin dava tarihine göre belirleneceği ve katkı alacağına ilişkin faiz, dava tarihinden; 01.01.2002 sonrası dönemde yapılan katkılarda ise değer artış payının malın tasfiye tarihindeki sürüm değerine göre belirleneceği ve değer artış payı alacağında faizin tasfiye tarihi olarak kabul edilen karar tarihinden itibaren işleyecektir.