• Sonuç bulunamadı

L. Katılımcıların Meslek Tercihlerindeki Önemli Faktörlerin

4. Katılımcıların Toplumsal Olaylara BakıĢ Açılarının Değerlendirilmes

AraĢtırmaya katılan katılımcılara toplumsal olaylar hakkında ne düĢünüyorsunuz ve aklınızda kalan toplumsal olay olarak gördüğünüz olay nedir diye soru yöneltilmiĢtir. Katılımcılarda iki görüĢ hâkim olmaktadır. Genel olarak iki olay simge olmuĢtur. Sağ görüĢlü katılımcılar, toplumsal olay olarak 15 Temmuz darbe giriĢimi olayını dile getirmiĢtirler. Sol görüĢlü katılımcılar ise Gezi olaylarını ifade etmiĢlerdir. Ġki farklı siyasi düĢüncenin farklı toplumsal olayları öncelikle hatırlaması toplumsal olaylara bakıĢ açısında siyasi düĢüncenin etkili olduğunun iĢaretidir.

Sağ görüĢlü katılımcıların toplumsal olay olarak hafızalarında kalıcı yer edinen baĢat olay 15 Temmuz darbe giriĢimidir. Katılımcıların 15 Temmuz‟u ifade ederken kurdukları cümlelerde benzerlik vardır. Bu durum bize Bourdieu‟nün ailesel, yaĢadıkları çevre ve sosyal iliĢkilerde benzer habituslara sahip bireylerin düĢüncelerinin de paralel bir yapıda olduğu görüĢünü kanıtlar niteliktedir. Bu kiĢilerde toplumsal olaylara dair bilgi edinmede aynı kaynağı kullanırlar. (Bourideu, 2015)Bu katılımcılar, darbe giriĢiminin, Türkiye‟ye açılan bir savaĢ olarak görmeleri ve Suriye savaĢı ile iliĢkilendirilmesi dikkat çekmiĢtir.

Esnaf (E): “Herkesin etkilendiği olaydır. 15 Temmuz darbesidir. Hainler ülkemizi ele geçirmeye çalışacaktı bu milletin gerçek evlatları sahip çıktı bir daha Allah ülkemize böyle olaylar yaşatmasın.”

ĠĢçi (K): “15 Temmuz olayları bizim adamla günlerce her akşam meydana gittik. Bir devletimiz var başka kimsemiz yok, bak Suriyelilere savaş çıktı buraya kaçtılar biz nere gideceğiz. Kim alır bizi Allah bunlara gün yüzü göstermesin.”

Ġtfaiyeci (E): “Daha geçen gün haberlerde Ceren Özdemir diye bir kızı manyağın biri gitti öldürdü. Gencecik bir kızdı herkes tepki gösterdi yavrularımız var yazık günah böyle insanları keseceksin. Sonra aklıma gelen başka 15 Temmuz hain darbe girişimi bu ülkemizi etkilese de çabuk toparlandık ve hainlere fırsat vermedik.”

146

Kuaför (E): İnsanlar için kötü bir şeyi normalleştirdiler. Bundan 10 yıl önce 20 sene önce olmayan şeyler yapılmaya başlandı en basiti iç savaş toplumu ilgilendiren en önemli şey 15 Temmuz insanlar öldü bildiğin savaş gibiydi. CHP ve Ak Parti 15 Temmuzda sen dışarı çıktın ben çıkmadım diye birbirini öldürecek neredeyse.

Sol görüĢlü katılımcılara yöneltilen toplumsal olaylar hakkında ne düĢünüyorsunuz sorusuna görüĢmenin yapıldığı dönemde artan kadın cinayetleri, fakirlikten intihar eden insanlar, çocuk istismarları, Ekrem Ġmamoğlu‟nun seçim kazanması ve simge olarak Gezi olaylarına iĢaret etmiĢlerdir. Sol görüĢlü katılımcıların gündelik kamusal olayları takip ettikleri mecralar tıpkı sağ görüĢlü katılımcılarda olduğu gibi birbirine benzer mecralardır. Bu grubun toplumun genelini ilgilendiren olaylara daha duyarlı oldukları, toplumsal hareketleri destekledikleri ve yakından takip ettikleri görülmüĢtür.

Avukat (E): “Toplumun tamamına sirayet eden olaylardır. Yakın zamanda benim değerli gördüm Gezi Olaylarıdır. Ama toplumsal olayların olduğu noktada anlamlı bir sonucu olması gerekir bu anlamlı sonuç Gezi Olaylarında gün yüzüne çıkardı”

Doktor(K): “Bir önceki sorunda da kadın olma ilgili birkaç cümle söyledim zaten. Kadın cinayetleri bana göre politik bu tam anlamıyla toplumsal bir vaka bunun yanında açlıktan intihar eden insanlar balı başına olay zaten. Bunun haricinde güzel bir olay dersek de Ekrem İmamoğlu‟nun kazanması tabii ki de”

Psikolog (K): “Baya genel bir soru ama aklıma terör olayları geldi, bir dönem çok fazla patlama olmuştu ülkede ve insanlar toplu taşımaya binmeye, kalabalık yerlere gitmeye korkuyordu, ilk olarak bu geldi aklıma, Toplumsal olay hakkında ne düşündüğüme gelince ülkede o kadar fazla toplumsal olay var ki hangi biri hakkında konuşacağımı bilmiyorum. Maalesef ülkece her gün kötü haberler görmeye alışmaya doğru gidiyoruz. Sanırım beni bu konuda en çok düşündüren şey bu Günümüzdeki örneği kadın cinayetleri. Ama genel anlamda düşündüğümde aklıma İstanbul

seçimleri ve gezi parkı olayları son dönemde toplumsal olay dediğimiz olaylar olarak kendini gösteriyor.”

Öğretim Görevlisi (E): “Ülkede yaşayan bir grup insanın veya herkesin etkilendiği yaşanmış olaylardır. Son zamanlarda kadın cinayetleri ve çocuk istismarları ciddi bir toplumsal olay olmaya başladı bununla ilgili kamuoyu da oluşmaya başladı. Yakın zamanda Gezi olayları ciddi bir toplumsal olaydır bunun yanında İstanbul seçimleri büyük bir yankı oluşturdu.”

Toplumsal olaylar hakkında katılımcılarda iki görüĢün hâkim olmasını, Bourdieu, alanda tahakküm edenler ve tahakküm altında olanlar Ģeklinde ki ikili yapı ile açıklar. Tahakküm edenler ile tahakküm altında olanlarla birlikte, Bourdieu sınıfsal yapılar üzerinde sermaye dağılımlarını da önemser. Bourdieu, Marks‟a ilaveten kültürel, sosyal ve simgesel kodların da önemini vurgular. Hangi grubun hangi toplumsal hareketlere destek verdiğini anlamak için bütüncül olarak ekonomik, sosyal, kültürel ve simgesel sermayelerine bakılması gerektiğini vurgular.

Bourdieu‟nün geliĢtirdiği “toplumsal alanlar teorisi” ile yapı ile özne arasındaki farklılıkların toplumsal hareketlerde iki kesime ayrılması yapı ve özne farklılığından kaynaklanmaktadır. Tahakküm edenler ile tahakküm altında olanlar arasında farklılıkların olması, güç iliĢkisi ile birlikte önemsedikleri simgesel olaylar farklılaĢmasına neden olmaktadır. Bu durum iktidar yapılarını destekleyenler grupların iktidarın onay verdiği olayları sahiplenmesi görünür olmaktadır. Bourdieu göre bu grup tahakküm edenleri oluĢturmaktadır. Tahhaküm edilenler ise iktidarı desteklemeyen gruptur ve iktidarın kesin karĢı çıktığı olayları sahiplenir ve simgeselleĢtirirler. Bu grubu oluĢturanlar ise tahakküm edilenlerden oluĢmaktadır. (Bourdieu W. , 2014, s. 73-75)

148

Katılımcılara dini eğilimleri ve dini inançları sorulmuĢtur. Katılımcıların cevapları üç grupta toplanmıĢtır.

1) Ġnançlıyım

2) Dine inanmıyorum ama yaratanın varlığına inanıyorum,

3) Ġnançlı değilim.

Bazı katılımcılar deist ve ateist olduklarını ifade etmiĢlerdir. Türk Dil Kurumu'na göre ateizmin tanımı "tanrıtanımazlık"tır. (TDK, 2020) Yine deizm ise “Tanrı'yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eden, evreni bir Tanrı'nın yarattığına inanmakla beraber yaratıcının evrene hiçbir müdahalesi olmadığını ve olmayacağını savunan, vahyi reddeden görüş.” (Kelimeler, 2020)

Kendini inançlı olarak ifade eden katılımcıların görüĢleri Ģu Ģekildedir.

Gelir Uzmanı (K): “İnançlı olarak düşünüyorum ama Allah ile kul arasında bir şeyinde dışa vurulmasını yanlış buluyorum.”

ĠĢçi (E): “İnançlı biriyimdir. Televizyonda akşama kadar yolsuzluk yapanları izliyoruz sonra bu adamlar Allah kuran diyor ben onlarla aynı dinden değilim.”

Mimar(E): “Muhafazakârım, elhamdüllah”

Bir grup katılımcı ise bir yaratanın olduğunu kabul ederken, kendilerini herhangi bir dine bağlı olarak görmedikleri ya da din olgusunu sadece Yaratıcı gücün olduğu inancını vurgulamıĢlardır.

Öğretim Görevlisi (E): “Hiçbir dine inancım yok ama bir yaratıcı gücün olduğuna inanırım ya da insani zafiyetimiz de diyebiliriz.”

anlamında söyleyemem. Ama bir Allah olduğuna inanıyorum.”

Yazılım Uzmanı (K): “Bir yaradana inanıyorum ama dinlerle işim olmaz.” Bir grup katılımcı ise bütün dinleri ret etmiĢtir. Katılımcılardan cinsiyetini diğer olarak nitelendiren katılımcı “beni ret eden dine inanmadığını” dile getirmiĢtir. Katılımcılardan bazılarının dinin bir anlamı olmadığı, kendisi için en önemli Ģeyin vicdan olduğunu dile getirmiĢtir. Diğer katılımcılar ise ateist ve deist olduklarını söylemiĢtir.

Esnaf (K): “Ailemin politik görüşü çok yoktu okuduğum Okul ve yaşadığım semt politik düşünce sosyal düşünce mi oluşturdu. Dinsiz ateist birisiyim o kadar.”

Avukat (K): “İnançlı biri değilim.”

Gelir Uzmanı (D): “Hayır. Beni redden bir dine inanmamı beklemiyorsun dimi? Ama bir var olan bir enerjiye inanıyorum.”

Güvenlik Görevlisi (E): “Deistim ben.”

Öğretmen (E): “Dinle minle işim olmaz hocam, vicdanıma bakarım ben.”

Psikolog (E): “Hayır inançlı olarak tanımlamam. Dinin benim için büyük bir anlamı yoktur.”