• Sonuç bulunamadı

Banka kredi kartı sözleşmelerindeki standart kayıtlar arasında, taraflar arasındaki alacaklılık-borçluluk durumunu en fazla etkileyebilen ve banka ile kredi kartı hamili arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda ilk sıralarda yer alan hükümler, faiz ile ilgili sözleşme düzenlemeleridir. Zira enflasyonist ekonomilerde ve belirsiz süreli olarak imzalanan bir sözleşmede banka, müşterisine kullandırdığı kredinin akdi ve gecikme faizini talep etmekte, faiz oranları ve hesaplanması taraflar arasındaki uyuşmazlıkların en önde gelen grubunu oluşturmaktadır181.

Hukuki açıdan, para alacaklısının borçluya sağladığı para borcu dolayısıyla söz konusu değerden yoksun kaldığı süre için kendisine ödenen bir karşılık şeklinde tanımlanan faiz182 hukuki nitelik itibariyle para borcundan ayrı fakat ona bağlı olan, dolayısıyla da para borcunun maruz kalacağı hukuki sonuçların kendisini de doğrudan etkilediği feri bir alacak kalemidir.

Kart çıkaran kuruluş, üye işyerinden kredi kartı ile yapılan işlemlerin tutarı üzerinden sözleşme ile belirlenen bir oranda komisyon almasına rağmen, kart hamilinden kredi kartı ile yapılan işlemlerin sayısı veya tutarı ile oransal bir ilişkisi bulunmayan yıllık kart ücreti dışında herhangi bir ödeme talep edemez. Ancak kart hamili, hesap özetindeki asgari ödeme tutarını ödeyip kalan borcunu taksitle ödemek istediği takdirde hesap özeti borcu son ödeme tarihinden, kredi kartı ile ATM lerden nakit çektiği takdirde nakit çektiği andan itibaren akdi faiz (BKK m. 26/II) ödemekle yükümlüdür. Kart hamili bu sürelere uymadığı takdirde, asgari tutarı ödememişse temerrüt faizi, asgari tutarı ödemiş, ancak bakiye borcu kalmışsa kalan bakiye üzerinden akdi faiz ödemek zorundadır (BKK m. 26/II)183. Sözleşmenin feshi halinde ise kalan borç üzerinden herhalde temerrüt faizi ödenmesi gerekecektir. Alışverişlerde ve nakit çekimlerinde faizin bu yolla uygulanacağı hakkında bilgiler hesap bildirim cetvellerinin arka yüzünde yer almaktadır184.

davanın reddine karar verildiğine göre, reddedilen tutar üzerinden, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarife'si gereğince, vekalet ücretinin takdiri gerekir.” Y.13.HD. 28.2.2008 T., E. 2007/15957, K. 2008/5726, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası

181 Ayrıntılı bilgi için bkz. Yalçın, s.117 182

Eren, s.939; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s.746; Oğuzman/Öz, s.232; Kılıçoğlu, Ahmet: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 2. Bası Ankara 2002, s.413

183 Sayın, s.54

Kredi kartına uygulanacak faiz konusu uzun yıllarca çeşitli bankalarca farklı uygulanmış, kanuni bir düzenlemenin eksikliği ve tüketicinin bilinçsizliği nedeniyle çok yüksek oranlarda kredi kartı faizleri ortaya çıkmış ve bu durum ekonomik ve sosyal olarak toplumu çok olumsuz yönde etkilemiştir. Bu nedenle Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda faiz konusu belirli bir standarda bağlanmak istenmiştir.

Kredi kartı sisteminin mevcut haliyle uygulanacak faiz türleri akdi faiz ve gecikme faizidir. Kanun düzenlemesinde her ne kadar gecikme faizi ibaresi yer alsa da gecikme faizi ve temerrüt faizi aynı anlamda kullanılmıştır185. Bu faiz türlerinden başka kredi kartı ile nakit çekilmesi durumunda ise uygulanacak olan faiz nakit çekme ücreti olarak adlandırılır ve faiz oranı bankaca belirlenir. Hesap özetinde yer alan asgarî ödeme tutarı son ödeme tarihinde ödenmediği takdirde kart hamili ödenmeyen tutar için sözleşmede öngörülen gecikme faizi dışında bir yükümlülük altına sokulamaz (BKK m.24/II).

Akdi ve gecikme faizleri kart hamilinin yaptığı ödeme miktarına ve zamanına göre belirlenmekle birlikte, bir hesap dönemine ilişkin toplam borç tutarı veya hesap bakiyesi üzerinden, o döneme ilişkin hesap özetinin düzenlendiği hesap kesim tarihinden önceki bir tarih itibarıyla faiz yürütülebileceğine ilişkin kayıtlar hükümsüzdür. Nakit kullanımına ilişkin borçlar hakkında işlem tarihi esas alınabilir. Nakit kullanımı kapsamında değerlendirilecek işlemler Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca belirlenir (BKK m.26/II) 186.

185

“Bankalar tarafından normları önceden hazırlanıp kredi taleplisinin kabulü sonucu birlikte imzalanmak suretiyle akdedilen kredi sözleşmelerindeki hükümler kanunun tayin ettiği sınırlar içinde olmak koşulu ile tarafları bağlayıcı kabul edilir. Temerrüt faizi en basit tanımlamasıyla para borcunu ödemede geciken borçlunun gecikme müddeti için alacaklıya ödemesi gereken faizi ifade eder. En önemli unsuru temerrüt olgusunun varlığıdır. Akdi faiz ise borcun kaynağına göre yapılan ayrım içerisinde yer alır ve genel ifadeyle taraflar arasında miktarı kararlaştırılan ve borcun doğduğu tarihten itibaren işlemeye başlayan faizdir. Bu faiz türünün kaynağı akit diğer söyleyişle sözleşme olup, hakkın kötüye kullanılmaması kaydıyla serbestçe kararlaştırılabilir. Yanlar arasındaki kredi sözleşmesine bağlı olarak hesabın katı, sözleşmenin feshi anlamındadır. Ne var ki kat ihtarının borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre taraflar arasındaki sözleşmenin takip tarihine kadar ayakta olduğunun kabulü gerekir. Bunun sonucu olarak da alacaklı bankanın hesabın kat tarihinden takip tarihine kadarki dönem için akdi faiz talep etme olanağı bulunmaktadır. Yine takip talebinde istenen faizin direnim ( temerrüt )faizi olarak adlandırılması tek başına kat ihtarının tebliğ edilmemesi nedeniyle kat işleminden ancak takip ile haberdar olan borçludan aradaki dönem için akdi faiz istenmesine engel teşkil etmemelidir.” Y.HGK. 10.4.2002 T.,E. 2002/19-266, K. 2002/264, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası

186

Buna göre, bir hesap dönemine ilişkin toplam borç tutan veya hesap bakiyesi üzerinden, o döneme ilişkin hesap kesim tarihinden önceki bir tarih itibariyle faiz yürütülebileceğine ilişkin kayıtların hükümsüz olduğu öngörülerek, kart hamilinin ödeme gününde o hesap döneminde yaptığı harcamalara ilişkin toplam borç tutarının tamamını ödeyememesi halinde, kart çıkaran kuruluşça

Dönem borcunun bir kısmının ödenmesi halinde kalan hesap bakiyesi üzerinden faiz hesaplanır. Kalan hesap bakiyesine, asgarî tutar ve üzerinde ödeme yapılması durumunda akdi faiz, asgarî tutarın altında ödeme yapılması durumunda ise gecikme faizi uygulanır (BKK m. 26/II). Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz (BKK m.26/II) 187. Faiz alacağının belli devreler sonunda anapara alacağına eklenmesi ve böylece anapara ve faizlerden oluşan yeni tutara tekrar faiz işletilmesi işlemi bileşik faiz olarak tanımlanmaktadır.188 Bu tanıma uygun olarak yapılan bileşik faiz hesaplaması sonucunda da anapara alacağının eklentisi durumundaki faiz alacağı kapitalize edilerek elde edilen meblağ artık yeni bir anapara alacağı konumuna gelir ve ortaya çıkan yeni ana para alacağına yeni hesap devresinde tekrar kapital faizi yürütülür. Bu durumun da borçluyu, önceden öngörülemeyecek derecede ağır bir faiz yükü altına sokacağı açıktır. O nedenle, bileşik faiz kavramına genel itibariyle mesafeli yaklaşan hukuk sistemleri, bileşik faiz uygulamasına ve dolayısıyla, işlemiş faizlerin, anaparaya eklenerek tekrar faiz işletilmesi işlemine tabi tutulmasına belirgin yasaklar getirmişlerdir189. Nitekim Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/II maddesinde de kredi kartından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanması yasaklanmıştır.

Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda faizle ilgili getirilen diğer bir düzenleme ise bankalar faiz oranlarının değiştirdiğinde bunun kart hamiline etkisinin ne olacağı hususundadır. Sözleşmede yapılacak değişiklikler kart hamiline bildirilir. Bu değişiklikler bildirimin yapıldığı döneme ilişkin son ödeme tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Bildirimin ait olduğu döneme ilişkin son ödeme tarihinden sonra kartın kullanılmaya devam olunması halinde, sözleşmede meydana gelen değişikliklerin kabul edildiği addolunur. Faiz oranının artırılması durumunda ise bu değişikliğin hüküm ifade edebilmesi için otuz gün önceden kart hamiline bildirilmesi zorunludur. Kart hamili faiz artırımına ilişkin bildirim tarihinden itibaren en geç altmış

sadece hesap kesim tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak kalan bakiye üzerinden faiz talep edilebileceği hüküm altına alınmıştır.

187Temel kanunlarda öngörülmüş olmasına rağmen tüketicinin korunması ve uygulamalardaki

sorunların önüne geçilebilmesi | amacıyla, temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bîleşik faiz uygulanamayacağı hükme bağlanmıştır.

188 Eren, s.942; Helvacı, Mehmet: Borçlar ve Ticaret Kanunu Bakımından Para Borçlarında Faiz

Kavramı, İstanbul 2000, s.99; Yasaman, Hamdi: Faizle İlgili Bazı Sorunlar, Prof. Dr. Hayri Domaniç’e Armağan, İstanbul1995, s.233; Arslan, Çetin / Kırmızı, Mustafa: Türk Hukukunda Faiz ve Munzam Zarar, İstanbul 2004, s.64

gün içinde tüm borcunu ödeyip kredi kartını kullanmaya son verdiği takdirde faiz artışından etkilenmez (BKK 25/I).

Kredi kartıyla ilgili uygulanacak akdi ve gecikme faiz azami oranları ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca açıklanacaktır190. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklar (BKK m.26/III). Bu nedenle kart hamillerinin gerek kendilerine gönderilen hesap özetlerinde, gerekse icra takiplerinde bileşik faiz uygulanıp uygulanmadığına ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca belirtilen faiz oranlarının aşılıp aşılmadığına dikkat etmeleri gerekmektedir191.