• Sonuç bulunamadı

Di ğ er Sebepler Nedeniyle Sözle ş menin Sona Ermes

A- SÖZLE Ş MEN İ N SONA ERME NEDENLER İ

5- Di ğ er Sebepler Nedeniyle Sözle ş menin Sona Ermes

Üye işyeri sözleşmesi niteliği itibariyle iki taraflı sözleşme niteliğini taşıdığı için, Borçlar Kanunu’nun karşılıklı ilişkilerin sona ermesine ilişkin kurallarının burada da uygulanabileceğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda, Borçlar Kanunu’nun 106. maddesi gereğince taraflardan birinin temerrüde düşmesi halinde diğer tarafın sözleşmeden dönme hakkı vardır. Bu hakkın üye işyeri sözleşmesinde de mevcut olması gerekir. Ancak burada dönme değil, ileriyle etkili bir fesihten söz etmek daha doğru olur. Aynı şekilde tarafların haklı nedenin ortaya çıkması nedeniyle oluşan zararlarını da genel hükümler çerçevesinde tazmin ettirebilecekleri açıktır129. Bununla birlikte tarafların karşılıklı olarak mutabakata vararak sözleşmeyi fesih etmeleri de her zaman mümkün olacaktır (ikale).

Üye işyeri gerçek kişi tarafından işletiliyorsa, işyeri sahibinin ölümünün sözleşmeyi sona erdirip erdirmeyeceği tartışma konusu olmuştur. Kanuni düzenlemeler, güven unsurunun önemli olduğu bazı durumlarda, sürekli borç ilişkilerinde ölümü bir sona erme sebebi olarak kabul etmektedir130. Ancak üye işyeri sözleşmelerinde güven unsuru dar kapsamlı olduğu için, bu durumun sözleşmenin sona erme nedenlerinden biri olarak kabul edilemeyeceği ileri sürülmüştür131. Bu halde sözleşmenin mirasçılarla devam ettiğini kabul gerekmektedir. Kanımızca da üye işyerinin, kart hamiline nazaran, üye işyeri sözleşmesi yapan ve kart çıkaran kuruluşa zarar verme riski daha azdır. Bu bakımdan üye işyeri ile sözleşme yapan kuruluş arasındaki güven unsurunu dar yorumlamak ve gerçek kişi işletmesi olarak faaliyet gösteren üye işyeri sahibinin ölmesi durumunda sözleşmenin mirasçılarla devam ettiğini kabul etmek gerekir. Sözleşmenin mirasçılarla devam ettiğini kabul

128 Şener,s.627

129 Teoman,s.156

130 BK 535/2 (Şirketin hitamı), 518(Ölünceye kadar bakma akdinde borçlunun vefatı), 347 (Hizmet

akdinde işçinin ölümü), 397 ( Vekalet akdinin taraflardan birinin ölümü ile sona ermesi.), maddeleri bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

131

Bu yorum tarzı bankanın menfaatlerine daha uygundur. Çünkü bankalar elden geldiğince üye işyeri sayısını artırmayı amaçlamaktadırlar. Zira böylelikle yüksek oranda kar elde edeceklerdir. Rekabetin son derece şiddetli olduğu bir ortamda, bankanın üye işyerini kaybetmek istemeyeceği açıktır. Şener, s.627

etmekle birlikte mirasın reddedildiği durumlarda sözleşmenin de kendiliğinden sona ereceğini söylemek yanlış olmaz. Bununla birlikte üye işyeri sözleşmesi yapan kuruluşun herhangi bir haklı nedenin varlığı durumunda sözleşmeyi her zaman fesih etme hakkı olduğu söylenebilir.

Üye işyeri sahibinin gerçek kişi olduğu durumlarda, işyeri sahibinin fiili ehliyetini kaybetmesinin, sözleşmeyi sona erdirip ermeyeceği de tartışılabilir. Böyle bir durumda da işyeri sahibine vasi atanması yoluyla ilgili sözleşmenin devamının sağlanabileceği düşünülebilir. Dolayısıyla fiil ehliyetinin yitirilmesinin de tek başına sözleşmeyi sona erdirmeyeceği kanısındayız.

İşyerinin devri ya da başka bir işletmeyle birleşmesi sonucunda da üye işyeri sözleşmesinin sona erip ermeyeceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 179. maddesine göre, işletmeyi devralan kişi işletmenin tüm alacak ve borçlarını devraldığı için üye işyeri sözleşmesiyle bağlıdır ve bu nedenle üye işyerinin devrinde sözleşmenin sona erdiği düşünülemez. Aynı şekilde, ticaret ortaklıklarının birleşmesinde Türk Ticaret Kanunu’nun 151/I maddesi uyarınca külli halefiyet söz konusu olacağından bu nedenle de birleşme neticesinde oluşacak şirketin üye işyeri sözleşmesiyle bağlı olduğu ve bu sözleşmenin hak ve yükümlülüklerine halef olduğu kabul edilmelidir132.

Aynı şekilde, üye işyeri sözleşmesi yapan kuruluşun devri ve birleşmesi durumunda da, sözleşmenin sona ermediğini kabul etmek gerekmektedir. Çünkü bu durumlarda bankaların mameleklinin korunması açısından Bankacılık Kanununda gerekli önlemler alınmıştır133. Böylece üye işyerlerinin alacaklarının güvence altında olduğu söylenebilir.

Üye işyeri sözleşmesi yapan kuruluşun sona ermesi ve tasfiye aşamasına girmesi durumunda ise, üye işyeri sözleşmesinin sona ereceğini kabul etmek gerekir134. Üye işyerinin faaliyetine son vermiş olması nedeniyle, üye işyeri

132 Teoman’a göre nevi değiştiren şirketin de üye işyeri sözleşmesiyle bağlı olduğu belirtilmiştir:

“Nevi değiştiren ortaklığının eskisinin devamı olduğunu öngören TTK.M.152 karşısında, diyelim bir kolektif şirket olan ye işyerinin anonim ortaklığa dönüştürülmesi, ,üye işyeri sözleşmesinin münfesih sayılmasını gerektirmeyeceği gibi, tarafların hak ve borçlarında ya da bir tarafça diğerine verilen teminatlarda da herhangi bir değişiklik meydana getirmez. Bu gibi durumlarda eski sözleşmedeki ticaret unvanının yenisi ile değiştirilmesi ile yetinilir”.Teoman, s.156

133 Şener, s.628

134 Bir Anonim ortaklık olan banka, tasfiye amacıyla sınırlı olarak faaliyet gösterecektir. Tasfiye

sözleşmesi yapan kuruluşa bu durumu bildirmesi sonucunda sözleşme sona ermiş olacaktır.

Son olarak üye işyerinin veya sözleşme yapan kuruluşun iflâs etmesinin sözleşmeye etkisi üzerinde durmakta yarar vardır. Üye işyerinin iflâsı durumunda, kural olarak sözleşme yine sona ermeyecektir135. Aksine İİK 198 gereğince iflas dairesi üye işyeri sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin aynen ifa edileceğini taahhüt edebilir. Ancak bu durumda bankanın bir teminat isteme hakkının olabileceği söylenebilir136. Sözleşme yapan kuruluşun iflas etmesi durumunda ise üye işyeri sözleşmesinin sona erdiğini kabul etmek gerekir. Kredi kartı sisteminde alışveriş bedellerin sözleşme yapan kuruluşça üye işyerine ödendiği göz önünde bulundurulduğunda, üye işyeri sözleşmesi yapan kuruluşun ödeme gücünü kaybetmesini, sözleşmenin sona ermesini gerektirecek bir sebep olarak kabul etmek gerekir.