• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2. LĐDERLĐK DAVRANIŞI

2.3. Liderlik Teorileri

2.2.4. Modern Liderlik Teorileri

2.3.4.1. Karizmatik Liderlik

Karizmatik Liderlik ilk olarak Weber tarafından kullanılmıştır. Weber karizmayı, “bir bireyin kişiliğinin kesin kalitesi, onu diğer sıradan insanlardan ayıran erdemi, doğa üstü güç ve özelliklerle donatılması” olarak tanımlamaktadır. Örgütsel davranış açısından “karizma” kavramını ilk ele alan araştırmacı ise Robert House olmuştur. House’a göre takipçiler kesin, kendinden emin davranış gözlemlediklerinde liderlikle ilgili kahraman veya sıradışı olma durumu atfederler (Robbins ve Judge, 2007:432).

Karizmatik liderlik, sorumluluklarını paylaşımcı bir bakış açısı ve değerlere göre inşa ederek, takipçilerine ilham veren ve onları yönlendiren bir liderin özel yeteneklerine dayanmaktadır. Liderlikle ilgili birçok güncel teori, karizmatik yapının belirli bileşenlerini ele alma eğilimindedir (Smith ve Diğerleri, 2004:80).

Karizmatik liderlik teorisine göre astlar bazı kesin davranışlar sezdiklerinde kahramanlık ve olağanüstülük gibi bazı özellikleri lidere atfederler. Karizmatik liderlerin karakteristik özellikleri şöyle sıralanabilir (Robbins ve Judge, 2007:432): -Vizyon sahibidir,

-Vizyonunu gerçekleştirmek için risk almaktan çekinmez, -Astlarının ve çevrenin ihtiyaçları konusunda hassastır, -Alışılmışın dışında davranışlar sergiler.

Bir çok kaynakta bu dört temel karakteristik özellik Karizmatik Liderlik ile ilişkilendirilmektedir. Karizmatik Liderler aynı zamanda dışadönük, kendine güveni olan, başarı odaklı bireylerdir (a.g.e.).

Karizmatik liderlerin astlarını etkileme süreci “vizyon” belirlemeyle başlar. Karizmatik lideri diğer liderlerden farklı kılan özellik sahip oldukları vizyon ve yüksek hedefleri başarmada izleyicileri motive edebilme gücüdür (Kutanis,2004:161). Bu vizyon astlara organizasyonun geleceği ile ilgili daha iyi bir tablo sunar. Lider daha sonra astlarına yüksek performans göstermeleri için güven verir onları destekler. Lider, astlarına sözleri ve davranışlarıyla örnek olur. Son olarak lider fedakarlık yaparak ve geleneklere uymayan davranışlarda bulunmaktan kaçınarak vizyonla ilgili cesaret oluşturur.

Karizmatik liderlerle çalışan kişilerin liderlerine olan bağlılıkları nedeniyle çok daha fazla çaba sarf ederek çok daha yüksek performans gerçekleştirdikleri ve tatmin seviyelerinin de yüksek olduğu gözlenmiştir.

Dönüştürücü ve Hizmetkâr Liderlik kavramları köklerini karizmatik liderlik çalışmalarından almaktadır. “Lider” kavramını, ‘takipçilerin liderin kişiliği ile kendilerini özdeşleştirmeleri ve bu kişiliğe olan inançlarıyla orantılı olarak yaptırım gücüne sahip olan kimse’ olarak tanımlayan Max Weber’in yapmış olduğu çalışma; “Karizmatik liderlik”i konu alan eski bir kavramsal model ile yakından ilgilidir (Smith ve Diğerleri, 2004:81).

Liderlik literatüründe narsistik kişilik genellikle karizmatik liderlikle ilişkili olarak tanımlanır ve narsizm her ne kadar liderlik konumlarında yükselmeyle olumlu açıdan bağlantılı olsa da, bu rollerdeki etkinliği belirlememektedir. Ancak bu noktada üzerinde durulması gereken, “Karizma” (Başkalarının bir kişiyi hevesle takip etmesini alımlılık

ile sağlayan beceri) her ne kadar Dönüştürücü Liderliğin bir parçası olsa da,

Dönüştürücü Liderliğin alımlılığın ötesine geçtiğidir. Dönüştürücü Liderlik ile ilgili yapılan araştırmalar, bunun olumlu yönde -narsist veya psikopat kişiliklerle tipik olarak ilişkilendirilmeyen iki özellik ile- duygusal zeka ve bütünlük ile ilgili olduğunu göstermektedir (Khoo ve Burch, 2008:88).

Mevcut literatüre bakıldığında, karizmatik liderlerin takipçilerinin “zayıf ve/veya hayatlarında bir yön veya psikolojik bir anlam arayışında” olabilecekleri çıkarımı yapılmakla beraber, takipçilerin “liderlerinin vizyon ve tarzı ile uyumlu olabilecekleri ve konuyla ilgili kendilerini rahat hissedebilecekleri” önermesi yapılmaktadır ve bu da takipçilerin zayıf olmaktan ziyade güçlü oldukları anlamına gelmektedir. Klein ve House (1998), karizmatik liderlerin takipçilerinin, karizmatik olmayan liderlerin takipçilerinden farklı olmayabileceği olasılığını da ortaya koymaktadır (Schyns ve Felfe, 2006:523).

Karizmatik liderlik dönüşümsel sürecin de esasını oluşturmaktadır ve Dönüştürücü liderlik kategorisi içerisinde ortak varyansın en büyük kısmını teşkil etmektedir. Takipçiler karizmatik liderlerini taklit etmek istemekte ve lider tarafından desteklenen görüş ve değerlere son derece güvenip ve genellikle liderleri için oldukça yoğun duygular beslemektedirler. Dönüştürücü Liderliğin Bass tarafından geliştirilmiş modeli,

iki ek liderlik etkeni -bireysel düşünce ve zihinsel teşvik- ile karizmatik liderlikten ayrılmaktadır (Bass ve diğerleri, 1987:74).

Graham tarafından yapılmış bir çalışma (1991); Weberci karizmatik otorite, kişisel

şöhret karizması (personal celebrity charisma), dönüşümcü liderlik ve hizmetkâr liderlik kavramlarını mukayese etmiş ve karizmatik liderliğin, tüm liderlik modelleri için teorik destek oluşturduğu iddiasında bulunmuştur. Graham’in kanaatine göre, gerek dönüşümcü liderlik gerekse hizmetkâr liderlik hem ilham verici hem de ahlakîdir. Ancak; ilerleyen zamanlarda, bu iki modelin birbirinden ayrıldığı noktalar bulunduğunu ve hizmetkâr liderliğin daha pasif takipçilere yönelik olduğunu belirtmiştir. Açıklığa kavuşturulmamış olan nokta, hizmetkâr ve dönüşümcü liderlik olgularının evrensellikleridir (Smith ve Diğerleri, 2004:81).

Farklı kişiliklerin karşılıklı anlayışlılığı da kurumlar içerisindeki etkileşim vasıtasıyla iletişimi geliştirmektedir. Bu nedenle, liderlerin kişiliğe dayalı olarak eğitilmesi, kişilerin liderlik tarzlarının güçlü yönleri ile geliştirilebilecek alanların bulunması konusunda yardım sağlayacaktır. Son zamanlarda, Howell ve Shamir (2005) gibi araştırmacılar, karizmatik liderlik sürecinde takipçilerin rolleri üzerine yoğunlaşmışlardır. Takipçinin kendi kişiliği ile ilgili anlayışı ve kimlik yönelimine bağlı olarak, liderler ile takipçileri arasında farklı türde ilişkiler bulunduğunu belirtmişlerdir. Araştırmacıların literatür taramaları göz önüne alındığında görülmektedir ki; takipçilerin liderlerini önemli ölçüde kabul etmesi durumunda, lider daha etkili bir role sahip olduğunu hissedecek ve bu da karizmatik liderin, takipçileri üzerindeki etkisini arttıracaktır (Hautala, 2006:788) .

Karizma konusunda merak edilen nokta karizmanın doğuştan mı var olduğu yoksa öğrenme yoluyla karizmatik lider olunup olunamayacağıdır. Bir kısım araştırmacılar karizmanın doğuştan gelen bir özellik olduğunu ve öğrenilemeyeceğini savunurken bazı araştırmacılar da bireylerin karizmatik olmayı öğrenebileceğinden bahsetmektedir. Bu araştırmacılara göre bireyler karizmatik olmak için aşağıdaki üç aşamalı bir süreci takip etmelidir (Robbins ve Judge, 2007:432):

1)Birey, karizmasını iyimser bir bakış açısına sahip olmakla geliştirebilir. Đletişimde sadece sözleri değil tüm bedenini kullanmalıdır.

2)Birey, diğerlerini peşinden sürükleyecek bağ yaratmalıdır.

3)Birey, astların duygularını harekete geçirerek onların içindeki potansiyeli açığa çıkarmalıdır.

Karizmatik liderlikle ilgili son olarak değinilmesi gereken konu karizmanın yüksek stres ve belirsizlik koşulları altında ortaya çıktığıdır. Bu yüzdendir ki karizmatik liderler genellikle politikada, din alanında, savaş zamanında ve şirket iflasında veya şirketi tehdit eden durumlarda ortaya çıkmışlardır. Đlgili literatüre göre Karizmatik Liderlere örnek olarak; Atatürk, John.F Kennedy, Martin Luther King gösterilebilir (Robbins, 2001).