• Sonuç bulunamadı

1.1 Söylem Nedir?

5) Yönelme/Hedef: Edenlerin metinde bir hareketi tetiklemesi ve metnin akışının

2.1.1.3 Sözcük (Kavram) Alanı İncelemesi

2.1.1.3.35 Karşılaştırma

• (..). Ben şimdiye kadar yemek yememişim ilk yemeği bugün yedim,” dedi (..). (s.54)

(O güne kadar yediği yemeklerle o an yediği yemeği karşılaştırır. “Şimdiye kadar” ve “ilk yemek” ifadesi “Karşılaştırma” kavram alanını işaret eder).

• “Galatasaray’da okuyor benim oğlum, herhangi bir yerde değil! (s.96) (Galatasaray lisesi ile diğer liseleri karşılaştırılır ve cümle “Karşılaştırma” kavram alanını işaret eder).

• “Sorun şu,” diye başladı. “Bundan böyle para yerine yemekle ödeyeceğim kiramı size. Aydan aya değil, her gün... hem öğle hem akşam yemeklerini... Daha kârlı çıkarsınız bu işten.” (s.95)

(Kirayı yemek yaparak ödeme fikrini kabul ettirmek için karşılaştırma yapar ve “daha kârlı çıkarsınız” ifadesiyle bunu destekler bu ifade “Karşılaştırma” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.36 Korku

80

• “İnsan hemen açmaz mı? Evde yoksun diye korktum, ödüm koptu. (s.79) (Örneklerdeki “soğuk terler dökmek” ve “ödü patlamak” ifadeleri “Korku” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.37 Kuşku

• “Bu günlerde bu oğlanda bir hal var,” dedi kendi kendine. (s.48)

(“Bu günlerde bu oğlanda bir hal var” ifadesiyle şüphe duygusu ön plana çıkar ve “Kuşku” kavram alanını işaret eder).

• Dost bakışlı kasap yaşlı bir koyunun etini vermiş olmalıydı. (s.32)

(“yaşlı bir koyunun etini vermiş olmalıydı” ifadesi “Kuşku” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.38 Küçümseme

• “Bir aşçı parçası mısın? (s.143)

(“Aşçı parçası” ifadesiyle aşçılık küçümsenir ve “Küçümseme” kavram alanını işaret eder).

• Burada pinekleyip duruyorsun, böyle iğrenç herifleri başına topluyorsun. Beş liraya anasını bile satabilecek bir herife aşçılık ediyorsun. (s.81)

(“Pinekleyip durmak, iğrenç herifleri başına toplamak gibi ifadelerle küçümseme yapılmış fakat asıl küçümsenen aşçılık etmek eylemidir ve bu ifade “Küçümseme” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.39 Miras

• Çocuklar çoğaldı, mallar bölündü, (…) Bölünen malların kimini kadınlar, kimini dostlar, kimini de sonsuz cömertlik yedi. Kala kala dedelerin destanlaşmış anıları kaldı sonunda. (s.16)

(“mallar bölündü”, “destanlaşmış anılar kaldı” ifadeleri “Miras” kavram alanını işaret eder).

81

2.1.1.3.40 Nasihat

• “Başka türlü yaşamalısın. Bu böyle sürüp gidemez, eninde sonunda bir yerlerden patlak verir. Başka türlü yaşamaya çalış beni dinlersen, yemek de pişirme artık,” (..). (s.62)

(“Başka türlü yaşamalısın”, “beni dinlersen, yemek de pişirme artık” ifadeleri “Nasihat” kavram alanını işaret eder).

• “Bu gidişle burada çürüyüp gideceksin de ondan. Çürümemelisin de ondan. Sana yazık... Ben çok başka şeyler bekliyordum senden, bizim kürsü başka şeyler bekliyordu. Seni bizim kürsüye alacaktık, büyük bir...” (s.127)

(“Çürümemelisin”, “Sana yazık... Ben çok başka şeyler bekliyordum senden” ifadeleri “Nasihat” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.41 Otorite

• Hükümet içinde hükümetti bir zamanlar, hükümetten de güçlüydü. Divitoğulları ne isterlerse o olurdu kasabada. Kaymakamı, zaptiyesi, kadısı, onların ağzına bakardı her zaman. Osmanlı ülkesinde Kubbealtı neyse, kasabada Divitoğulları ’nın selamlığı da oydu. (s.15)

• “Koca doçent, çok adam tanır, çok dostu var. Hem de çok kızıyor sana. Saç sakal kestirmek, kravat takmak değil ya, dünyanın en şık, en gösterişli adamı da olsan boşuna, o herif aklına koymayagörsün, bağırta bağırta attırtır seni tımarhaneye, ömür boyu çürütür,” dedi.

(Yukarıdaki örneklerde “Divitoğulları ne isterlerse o olurdu kasabada.” ve “Koca doçent, çok adam tanır, çok dostu var., bağırta bağırta attırtır seni tımarhaneye, ömür boyu çürütür,” ifadeleri “Otorite” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.42 Öfke

82

(Örneğinde “öfkeyle çınladı sesi” ifadesi “Öfke” kavram alanını işaret eder). • (…) tam tersine sinirlendi, bilinmedik adamlara, belki yalnız bir adama

küfretti. Sonra acı acı göğüs geçirdi. “Allah belasını versin!” dedi tiksinir gibi. (s.29)

(“acı acı göğüs geçirdi. “Allah belasını versin!” dedi tiksinir gibi” ifadelerinde çok sinirlenme, öfkelenme belirtileri görülür bu ifadeler “Öfke” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.43 Ölüm

• Başın sağ olsun, karayazılım,” (…) “Başım kesilsin!..” (s.13)

• (…) herkes yalnız bir yitiğe ağlıyor, herkes “İlyas!” diye inliyordu. (s.14) • Ölü evleri hiç böyle olmazdı bizim oralarda, (…) (s.13)

(Yukarıdaki örneklerde “Başın sağ olsun, karayazılım,” (…) “Başım kesilsin!..”, “yitiğe ağlıyor”, “Ölü evleri” ifadeleri “Ölüm” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.44 Övgü

• (…) İlyas varken seminerler daha renkli geçerdi, dedi. (s.51)

• (…) ne bileyim, ben şimdiye kadar yemek yememişim ilk yemeği bugün yedim,” dedi, (…) (s.54)

(Örneklerindeki “seminerler daha renkli geçerdi”, “ilk yemeği bugün yedim,” ifadeleri “Övgü” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.45 Pişmanlık

• “Bu işi nereden sardım başıma! Bu iş beni öldürecek.” (s.75)

• Bulanık bir utanç çöktü göğsünün üstüne, pişmanlığa benzer bir şeyler çöktü. (s.60)

• "Sana saygısızlık ettim, sözlerine inanmadım, aptallık ettim, kusuruma bakma artık (…). (s.57)

83

• (…) “Yaşamımı yıktım,” diye inledi. “Kendi ellerimle yıktım...” (s.103) (Yukarıdaki örneklerde, “Bu işi nereden sardım başıma!”, “pişmanlığa benzer bir şeyler çöktü”, “sözlerine inanmadım, aptallık ettim”, “Yaşamımı yıktım, “Kendi ellerimle yıktım...” ifadeleri “Pişmanlık” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.46 Reddetme

• (…) “Ancak yemek verebilirim, para veremem!" (s.96)

• “Olmaz!” dedi kadın hemen, ellerini kaldırdı. “Hayır, olmaz. (…)” (s.42) • “Saçmalama, saçmalama!” dedi. “Saçmalama boşuna! Ben ne istersem, o

olur, zorla götürürüm seni. (s.64)

• Yoksa seni o anlamda sevmiyordum, kusura bakma,” dedi, gene güldü. (s.19) (Öreklerdeki “para veremem!”, “Olmaz! Hayır, olmaz”, “Saçmalama, saçmalama, Saçmalama boşuna!”, kusura bakma” ifadeleri “Reddetme” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.47 Sevinç

• Kuru fasulyeyi unutmuştu şimdi, okudukça coşuyordu, yumuşak yumuşak bir şeyler kıpırdıyordu içinde, bir tuhaflık, bir şaşkınlık, bir sarhoşluk, bir mutluluk konuyordu üstüne. (s.46)

• “Sahi mi?” diye sordu Divitoğlu, gözlerinde bir aydınlık belirdi, çok güzel haber almış gibi, neden sonra vazgeçilmez bir yiğidi bulmuş gibiydi. (…)” (s.41)

(Örneklerdeki “yumuşak yumuşak bir şeyler kıpırdıyordu içinde”, “Sahi mi? gözlerinde bir aydınlık belirdi,” ifadeleri “Sevinç” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.48 Sınıf Ayrımı

• “Bir aşçı parçası mısın? Bir zamanlar Divitlerin sofrasından, tencerelerinin dibinden artık toplayanlardan mı?.. Bir aşçı parçası mısın?” (s.143)

84

• (..). Sonradan görmelerden değil öyle, köklü bir ailenin kızı.” (s.100)

(Örneklerdeki “Bir zamanlar Divitlerin sofrasından, tencerelerinin dibinden artık toplayanlardan mı?..”, “köklü bir ailenin kızı,” ifadeleri “Sınıf Ayrımı” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.49 Sorgulama

• Sonra birden irkiliverdi. “Neden?” dedi kendi kendine. “Neden?..” (s.32) • “Öyleyse sen kimlerdensin?” (s.143)

(Örneklerindeki “Neden?” dedi kendi kendine. “Neden?..”, “sen kimlerdensin?” ifadeleri “Sorgulama” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.50 Söz Verme

• Büyük bir söz vermişti kendi kendine: Yargıtay üyesi olmadıkça evlenmeyecek, Yargıtay üyesi olmadıkça, kıza, kadına el sürmeyecekti. • “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın! Elbette söz, erkek sözü. Pilavdan dönenin

kaşığı kırılsın!" (s.130)

(Örneklerdeki “söz vermişti kendi kendine”, “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın! Elbette söz, erkek sözü” ifadeleri “Sorgulama” kavram alanını işaret eder).

2.1.1.3.51 Suçlama

• (..). Erkek kedileriyle dolaştığını, dolaşmakla da kalmadığını aklına getirmedi. Suçu insanlara yükledi. (s.133)

(Örneğinde “Suçu insanlara yükledi.” İfadesiyle doğrudan “Suçlama” kavram alanını işaret eder).

• Fakülteyi alma bari ağzına! Şu işe bak: sen aşçı, o da efendi! (s.81)

(Örneğinde, “sen aşçı, o da efendi!” ifadesini öfkeli bir üslupla dile getirerek “Suçlama” kavram alanını işaret eder).

85