• Sonuç bulunamadı

1.1 Söylem Nedir?

5) Yönelme/Hedef: Edenlerin metinde bir hareketi tetiklemesi ve metnin akışının

2.1.2 Metinsellik Ölçütlerine Göre İnceleme .1 Tutarlılık (Bağdaşıklık) .1 Tutarlılık (Bağdaşıklık)

2.1.2.2.1 Gönderimle Sağlanan Bağlaşıklık

Bağlaşıklık bir cümlede kelimelerin bilgisi kurallarına uygun bir şekilde kullanıma denir. Cümleler arası bağlaşıklık gönderimlerle sağlanır. Gönderim öngönderim ve artgönderim olarak ikiye ayrılır. Kelime tekrarlarından kaçınmayı ve anlamsal ilişki kurmayı sağlar.

2.1.2.2.1.1 Öngönderim

Sözcükler veya eklerle önde bulunan bir kelimeye işaret edilerek yapılır. • Aklım hep başka şeylerde, kadında, kızda, ayıp değil ya! (s.77)

• Ancak bütün suçu o işlemedi, her şeyi yıkan o değil! İlyas’ı Mustafa öldürmedi (s.17)

119

• “(…) Birkaç güne kadar çiftliğe döneceğim, karımla birlikte” dedi, gülümsedi. “Bizim Emel çok eskiden, taa çocukluğundan beri, uçsuz bucaksız bir çiftlik yaşatırmış düşlerinde, böyle bir çiftlikte yaşamak istermiş. Düşleri gerçekleşmiş sayılır: birkaç güne kadar evleniyoruz. Balayımız çiftlikte başlayacak, Emel böyle istedi.” (s.136)

• Emel’i orada, Murat’ın evinde tanımıştı.(s.44)

• “Hayır,” dedi Emel hemen. “Onunla konuşurken de hep bunu düşündüm: hayır, hiçbir zaman gerçekten sevmedim İlyas’ı. Yani o anlamda sevmedim, dostluktan öteye geçmedim. (…)” (s.122)

• “Her zaman böyle olurdu. Ama orada, o büyük, o eski, o kerpiç evde, herkes yalnız bir yitiğe ağlıyor, herkes İlyas!” diye inliyordu. (s.14)

• “İriyarı, yakışıklı bir arkadaşınız vardı hani, esmer bir çocuk, adı Murat,” dedi kadın. (s.135)

• Korkunç gülümsemede garip bir güç vardı. Yıkılmış, ezilmiş insanın gücü. (s.26)

• Sonra da burada... bu döküntü eşyalar arasında... ölecek misin?” (s.127) • Yürüyüşünü görsen, üstüne, başına baksan, sesin i duysan, “delikanlı”

diyemezdin ona. “Kırk yaşında bir adam” derdin. Bu kadarla bitmezdi de diyeceklerin. Selami’nin gözlerini gördükten sonra, “Bu adamda iş yok!” diye düşünürdün. (s.50)

2.1.2.2.1.2 Artgönderim

Sözcükler veya eklerle arkada bulunan bir kelimeye işaret edilerek yapılır.

2.1.2.2.1.2.1 Adıl Kullanımı ile Artgönderim

120

• Ama Emel bir kız değil de başka türden bir varlıktı sanki. Çabaları boşa gitti İlyas’ın, ondan kaçamadı, kurtulamadı. (s.18)

• Bayağı yaltaklanıyordu İlyas’a, onu güldürmek için elinden geleni yapıyordu... (s.83)

• “Belki de seni çok sevdiğim için evleniyorum Emel’ le,” dedi. “Onu bir zamanlar sen de sevmiştin. (…)” (s.137)

• Bir gün yoksul odasını karanfillerle süsleyip Emel’i bekledi. O da çok geçmeden geldi. (…) Oturdu, ona da bir yer gösterdi. (s.18)

• Bu nedenle Mustafa’nın geldiğini duyunca, onu görmek bile istemedi. (s.142)

2.1.2.2.1.2.2 Sözcüksel Artgönderim

Bir sözcük ya da sözcük grubuyla verilen anlatım daha sonra farklı biçimde yenilenir. Aynı kavram ya da sözcüğün eşanlamlısı ya da üst anlamlısı yenilenerek yapılır.

• Bu yüzden içkiyle çerezlere verdi kendini. Koca koca kadehlere gitti elleri, düşünmeden, bilinçsizce doldurdu, doldurup başına dikti. (s.66)

• “Dersler bıraktığım yerde, öyle duruyor. Fakülteye de gittiğim yok, zaman olmuyor,” dedi. (s.61)

• Gene kusursuz bir sofra kurdu. Kendisi kirliydi, yemek kokuyordu, mutfak, bulaşık kokuyordu, ama apak örtünün üstünde bardaklar, tabaklar pırıl pırıldı. (s.82)

• “Parça et. Yağlı olmasın. Koyun varsa, koyun... Evden böyle söylediler...” (s.30)

2.1.2.2.1.2.3 Gösterilenin Yenilenmesi Olarak Artgönderim

121

• “Beni yalnız ölüm paklar” diye yineliyordu. Ama kendisi de biliyordu: bunlar anlamlarını yitirmiş sözlerdi! (s.141)

• Dış duvarda, pencerenin alt yanında, güvercin pislikleriyle dolu bir girinti vardı. Divitoğlu bu girintiyi gösterdi. “Geceleri doluyorlar buraya, burada uyuyorlar,” dedi. (s.115)

• Emel’in gözlerinden sonra, bir çift göz daha dikildi üzerine, bakışları ışıl ışıl, mavi maviydi, onlar da bir türlü ayrılamıyorlardı üzerinden. Ama Divitoğlu onları da görmedi. (s.65)

2.1.2.2.1.2.4 Gösterenin Yenilenmesi Olarak Artgönderim

Bir söylemde aynı sözcük daha sonra gösteren olarak yenilenir. • Bir kedin eksikti, onu da tamamladın! (…)” (s.109)

• Çok da güzelmiş,” dedi. Sonra cüzdanını çıkardı, içinden bir yüzlük aldı, cebindeki tüm paranın yarısını! (…) Bunu bizim geline ver.

• Divitoğlu kendinden geçti, uzun uzun baktı. Sonra başını kaldırdı. Ama kitapları gene gördü, nereye baksa onları görüyordu. (s.92)

2.1.2.2.1.2.5 Göndergenin Yenilenmesi Olarak Artgönderim

Aynı göndereni belirten farklı dilsel birimlerin kullanılması da bir artgönderimdir.

• Mustafa, candan akrabası, sevgili çocukluk arkadaşı, “merhaba” bile demeden yüzüne tükürdü de İlyas hiç mi hiç kızmadı (…) (s.142)

2.1.2.2.1.2.6 Çağrışımsal Artgönderim

Çağrışımsal ilişkilendirme sözcüksel artgönderime bağlı olarak yapılır.

• Sıcaklığı boşaltmaya çalıştı. Ama boşalmıyor, artıyordu, başını döndürüyordu Divitoğlu’nun o gene de vazgeçmiyordu. Sonra Emel birden geriye çekildi, elinin tersiyle ağzını sildi. “Yaramazlık istemem!” dedi. (s.36/37)

122

2.1.2.2.1.2.7 Belirteçle Yapılan Artgönderim

Yer ve zaman belirteçleri de bir söylemdeki iki parça arasındaki ilişki kurmada katkı sağlayabilir.

• “Çiftliğin havası eşsiz. Hava değişikliği iyi gelir sana, seni değiştirir, adam eder. Zayıfladın, orada çabuk toplarsın. Kimse de bulamaz orada seni. (…)” (s.142)

• Emel'i orada, Murat’ın evinde tanımıştı. Her şey orada başlamıştı, tekin bir yer değildi orası. (s.47)

• İlyas İstanbul’a, liseye gitti. Orada da kimselere kaptırmadı birinciliği. (s.16/17)

2.1.2.2.1.2.8 Ortak Göndergesi Olan Artgönderim

Farklı anlatımlar aynı göndergeyle ilgili ise, ilişkilendirme ortak göndergeye bağlı olarak yapılabilir.

• Ben miyim tuhaf konuşan? Benim sözlerim tuhaf da seninkiler tuhaf değil, öyle mi?” (s.76)

2.1.2.2.1.2.9 Çok Bağımlı Artgönderim

Aynı sözcük söylemin farklı yerlerinde yinelenir, ama başındaki tanımlıklar değişir.

• İçlerinde bol salçalı yemekler vardı. Hepsini de tanıyordu, anasının yemekleriydi... Kış günleri anasıyla bir odada oturur, bir odada yatarlardı bir zamanlar. Yemekler de o odada pişerdi ya ocakta ya sobanın üstünde... (s.45)

2.1.2.2.1.2.10 Ön Varsayımsal Artgönderim

Tam olarak bir artgönderim değil önvarsayım ya da çıkarım olarak vardır. • Adını Aliye koydu, sevgilisinin adını...

123