• Sonuç bulunamadı

Kadın Nüfusun Ġstihdamı, ĠĢgücüne Katılımı ve ĠĢsizlik Oranı

1.2. TÜRKĠYE‟DE KADIN EMEK GÜCÜNÜN YERĠ

1.2.2. Kadın Nüfusun Ġstihdamı, ĠĢgücüne Katılımı ve ĠĢsizlik Oranı

kadın nüfusuna oranı, yani kadın istihdam oranı % 20,8 iken 2009 yılında bu oran %7,2 gibi bir artıĢla %22,3 olmuĢtur. Toplam beĢ yılda kadınların istihdam oranında çok büyük bir değiĢiklik olmamıĢtır. Kadınların iĢsizlik oranı ise, 2004 yılında %11

Tablo 12: YaĢ Grubuna Göre Türkiye'de Kadın Kent 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Toplam 2495 2685 2853 2948 3117 3251 15-24 649 671 693 715 713 702 25-44 1505 1633 1756 1832 1970 2075 45-64 318 356 386 381 416 456 65+ 23 25 18 20 18 18 Kır 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Toplam 2552 2443 2405 2408 2479 2620 15-24 556 502 464 433 450 435 25-44 1091 1061 1089 1092 1099 1182 45-64 744 719 723 751 792 858 65+ 161 141 129 132 138 145

iken bu oran 2009 yılında %30 artıĢla %14,3 olmuĢtur. Kadınların iĢsizlik oranı istihdam oranından daha fazla artıĢ göstermiĢtir.

Tablo 13: Kadın Nüfusun Ġstihdamı, ĠĢgücüne Katılımı ve ĠĢsizlik Oranı

Kaynak: TÜĠK, 2009: 161.

Türkiye'de iĢsizlik, kadınlar arasında o kadar yüksektir ki, bu durum artık iĢsizliği çalıĢabilir yaĢtaki nüfusun tümünü etkileyen bir sorun olarak değil, daha çok 'kadın merkezli' ve hatta 'genç kadın merkezli' bir sorun olarak görmeyi ve değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır (TÜSĠAD ve KAGĠDER, 2008: 149). Tablo 14‟te kentte en yoğun iĢsizlik grubu 25–44 yaĢ aralığında yaĢanmaktadır. Ġstisna olarak 2004 yılında kentte 15–24 yaĢ aralığında kadın iĢsiz oranı 25–44 yaĢ aralığındaki kadın iĢsizlik oranından fazladır. 2005 yılından itibaren ise kentte 25–44 yaĢ grubu kadınlar, en yüksek iĢsizlik oranlarına sahip olmuĢlardır. Kırda ise 15–24 yaĢ grubu kadınlar 2008 yılına kadar en yüksek iĢsizlik oranına sahip görünmektedirler. 2008 yılından itibaren kentte olduğu gibi 25–44 yaĢ grubu kadın iĢsizlik oranı artmaktadır.

2004 2005 2006 2007 2008 2009 ĠĢgücüne Katılım Oranı (%) 23,3 23,3 23,6 23,6 24,5 26,0 Ġstihdam Oranı (%) 20,8 20,7 21 21 21,6 22,3 ĠĢsizlik Oranı (%) 11 11,2 11,1 11 11,6 14,3

Tablo 14: YaĢ Grubuna Göre Kadın ĠĢsizlik Oranları

Kaynak: TÜĠK,2009: 190.

Türkiye'de iĢsizlik sadece iĢgücü piyasasının önemli bir sorunu değil aynı zamanda kadın istihdamının önündeki ciddi bir engel olarak görünmektedir. ĠĢgücü piyasasına girme konusunda zaten birçok nedenden dolayı sınırlılıkları ve tereddütleri olan kadınlar, bu denli yüksek bir iĢsizlik durumunda cesaretlerini kaybetmekte, geri çekilmekte ve iĢ aramayı bile denememektedirler. Ev dıĢında ücretli bir iĢte çalıĢmaya biraz daha kararlı olanlar ise çoğu zaman kendilerine enformel sektörde iĢ bulabilmektedirler. (TÜSĠAD ve KAGĠDER, 2008:171).

Kadınların iĢgücüne katılım oranı yani istihdam edilenler ile iĢsizlerin oluĢturduğu tüm nüfusun kurumsal olmayan çalıĢma çağındaki nüfus içindeki oranı ise 2004 yılında %23,3 iken 2009 yılında bu oran %11,6‟lık bir artıĢla % 26 olarak

Kent 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Kadın 544 550 560 566 622 833 15–24 270 254 250 252 263 320 25–44 254 273 284 286 320 459 45–64 20 23 26 28 38 54 65+ 0 0 0 0 1 0 Kır 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Kadın 78 92 97 95 112 147 15–24 45 49 51 49 50 60 25–44 30 38 43 42 55 78 45–64 3 5 3 4 7 9 65+ 0 0 0 0 0 0

gerçekleĢmiĢtir. Türkiye‟de kadınların iĢgücüne katılımlarının, gerek kadınlar gerekse aile ve ulusal ekonomi için önemi kalkınma planlarında yer almakla birlikte kadınların iĢgücüne katılımı istenilen düzeye ulaĢamamıĢtır. Yasalardaki eĢitlikçi hükümlere rağmen, kadının iĢgücüne katılımı erkeklere göre çok daha düĢük görünmektedir (KSSGM, 1998: 25).

Tablo 15‟de kadınların yaĢ gruplarına göre iĢgücüne katılım oranlarına baktığımızda ise Türkiye genelinde en yüksek iĢgücüne katılım oranı %31,4 ile 20– 24 yaĢ grubudur. Kentte bu oran %29,6 iken kırda %34,9‟dur. ĠĢgücüne katılım oranı 20–24 yaĢ grubunda en yüksek seviyeye ulaĢtıktan sonra azalmaya baĢlamaktadır. Kırda kadınların iĢgücüne katılım oranı 15–19 yaĢ grubunda %23,5 iken 35–54 yaĢ grubunda %41,9‟dur. Bu durum; kadınların bu dönemde doğurganlık oranının azalıp artık çocuk sahibi olmalarından bağımsız hareket edip iĢgücüne katılımlarının artmasından kaynaklanmaktadır

Tablo 15: Kadınların GeniĢ YaĢ Grubuna Göre ĠĢgücüne Katılım Oranı (2006)

Kaynak: Toksöz, 2007: 22

Ülkemizde iĢgücüne katılımın düĢük olmasının iki önemli nedeni vardır. Birincisi; nüfusun eğitim düzeyinin düĢük olmasıdır. Eğitim düzeyi arttıkça iĢgücüne katılım oranı da artmaktadır. Özellikle tarım dıĢı sektörler açısından eğitim daha büyük önem taĢımaktadır. Ġkincisi ise; kadınların iĢgücüne katılımının çok düĢük

Türkiye Kent Kır Kadın 24,9 19,9 33,0 15-19 17,7 13,8 23,5 20-24 31,4 29,6 34,9 25-34 31,0 28,2 36,8 35-54 27,5 19,3 41,9 55+ 11,7 3,4 21,0

olmasıdır. Kadınların iĢgücüne katılım oranının bu denli düĢük olması, toplam iĢgücüne katılım oranını da aĢağı çekmektedir. Kadınların eğitim seviyelerinin düĢüklüğünün haricinde kadınların iĢgücüne katılımını kısıtlayan ailevi ve geleneksel faktörler ile bölgesel faktörler de söz konusudur ( TÜĠK, 2007: 32–33).

1955 yılından bu yana yaĢanan kentleĢme, tarımsal faaliyetlerden çekilme, tarımdaki makineleĢme ve artan okullaĢma azalmanın diğer nedenleri arasına sayılmaktadır. Fakat özellikle kadın nüfusun iĢgücüne katılım oranındaki düĢme, kadın istihdamının tarım ağırlıklı, kırsal kesimde üretim faaliyetlerinde aktif bir role sahip yapısının yaĢanan içgöçle beraber değiĢmiĢ olmasına bağlıdır. Ġç göçle beraber kadınların bir kısmı ev kadını konumuna girerken bazıları da kent iĢsizliğini oluĢturmakta yada marjinal iĢlerde çalıĢmaktadırlar. Çünkü kadın, yeterli donanıma sahip olmaması nedeniyle tarım sektörü dıĢında bir sektörde istihdam olanağı bulamamaktadır (KSSGM, 1998: 25–26).

Türkiye‟de kadınların iĢgücüne katılma oranını daha iyi anlayabilmek için 1980‟lerden beri yaĢadığı birçok sosyal ve ekonomik değiĢiklikler göz önünde bulundurulmalıdır. Halkın daha eğitimli hale gelmesi; orta sınıfın geniĢlemesine, kentleĢmenin artmasına neden olmuĢ, kadınları yeni zorluklar ve yeni yaĢam tarzlarıyla karĢı karĢıya bırakmıĢtır (DPT ve Dünya Bankası, 2009: 12). Eğitim seviyesi düĢük kadınlar ise genelde düĢük ücretle çalıĢmaktadır. Ücretlerin düĢük olması ise kadınların birçoğunun çalıĢma yaĢamına katılmak yerine ev kadını olarak kalmayı tercih etmelerine neden olmuĢtur. ( DPT, 2007: 33).

Geleneksel olarak, kırsal alanlardaki, kadınlar aile çiftliklerinde çalıĢmıĢlardır. Fakat hizmet ve imalat sektörlerindeki fırsatlar arttıkça, aile tarımı ve geçimlik tarım önemini yitirmiĢtir (DPT ve Dünya Bankası, 2009: 12). Kente göç eden kadınlar göç ettiklerinde ücretli iĢ bulmakta baĢarılı olamamıĢlardır ( KSSGM, 2008: 35).

Kadının medeni durumu da iĢgücüne katılımı etkilemektedir. Evli olmayan kadınların iĢgücüne katılma oranları evli olan kadınlara göre daha yüksektir (Toksöz, 2007: 24). Evli olup da çalıĢmak iĢ piyasasında bulunan kadınlar için büyük problem oluĢturmaktadır. Hem evlilik hem kariyer çoğu kadın için uyumsuz birer kavramdır. Çünkü ev iĢleri ve çocuk bakımının kadın üzerinde yüklediği yük büyük bir

sorumluluk gerektirmektedir. Özellikle geliĢmekte olan ülkelerde yaĢayan kadınlarda bu daha çok görülmektedir ( Lee, 2005: 427). Örneğin Ġspanya‟da yapılan bir çalıĢmada çocuk sahibi olmanın iĢgücü piyasasına giriĢte önemli derecede etkisinin olmadığı fakat iĢ saatlerinin uygunluğu üzerinde negatif etkiye sahip olduğu belirlenmiĢtir (Suarez, 2003: 285). Bu yüzdende kadınların bir kısmı ilerleyen yaĢ gruplarında iĢgücünden ayrılmaktadırlar. Fakat çocuklarının okul çağına gelmesiyle birlikte iĢgücüne geri dönmektedirler (Toksöz, 2007: 22).

2009 iĢgücü istatistik verilerine baktığımızda bekâr olan kadınların iĢgücüne katılımı %34 iken, evli olan kadınların iĢgücüne katılım oranı %24 olarak gerçekleĢmiĢtir (TÜĠK, 2009: 22). Evli kadınların iĢgücüne katılım oranının düĢük olmasında çocuk doğurma, kadınların rolünü annelik olarak gören toplumsal roller, parasal açıdan karĢılanabilir çocuk bakım olanaklarının olmayıĢı kadınların toplumdan uzak yaĢamalarına neden olmaktadır ( KSSGM, 2008: 22). Ayrıca çocuk, özürlü ve yaĢlı bakımının, kadınların sorumluluğunda olması kadınların iĢgücüne katılımını engelleyen baĢka bir problem olarak karĢılarına çıkmaktadır ( KSSGM, 2008: 36).