• Sonuç bulunamadı

1.2. TÜRKĠYE‟DE KADIN EMEK GÜCÜNÜN YERĠ

1.2.6. Kadın Ġstihdamının Sektörel Dağılımı

Bir ülkede istihdamın sektörel dağılımı o ülkenin kalkınmıĢlık düzeyinin önemli bir göstergesidir. Bu anlamda bakıldığı zaman geliĢmekte olan ülke ve bölgelerde kadın iĢgücü tarım sektöründe yoğunlaĢırken, geliĢmiĢ olan ülke ve bölgelerde kadınların yoğun olarak çalıĢtığı sektör hizmet sektörüdür. Bunun sonucu olarak ta geliĢmiĢ ülkelerde ücretsiz aile iĢçiliğinin yerini ücretli çalıĢan kadın emeği almaktadır (Berber ve Eser, 2008: 2).

Türkiye‟de 1974–95 arasında ekonomik büyüme %4,3 gibi göreli yüksek bir oranda gerçekleĢmiĢtir. Buna rağmen istihdamdaki büyüme çok daha sınırlı kalmıĢtır. Özellikle imalat sanayinde ihracata yönelik büyüme stratejileri, düĢen reel ücretlere ve sanayinin emek yoğun yapısına rağmen önemli bir istihdam artıĢı

sağlanamamıĢtır. Bu durum tarımdaki istihdamın azalmasına bağlı olarak tarım dıĢına çıkan iĢgücünün kendi hesabına çalıĢan veya küçük aile iĢletmesi olarak enformel sektöre ve enformel istihdam biçimlerine kaymasına neden olmuĢtur (Toksöz, 2007: 27).

Türkiye‟de kadınların sektörlere göre geçmiĢ verileri ele alındığında, 1970 yılında yoğunlukla istihdam edilen alanının tarım sektörü olduğu görülmüĢtür. Toplam kadın çalıĢanlar içinde tarım sektöründe çalıĢanların oranı 1970 yılında % 90,3; 1980 yılında % 87,9; 1990 yılında % 82,3; 2000 yılında ise % 75,7 olmuĢtur. Bu oran giderek düĢme eğilimi gösterse bile diğer sektörlerle karĢılaĢtırıldığında tarım sektöründe yaĢanan yoğunluk önemli derecede fark edilmektedir ( Berber ve Eser, 2008: 6). Örneğin 1980 verileri göz önüne alındığında kadınların %8,8‟i sanayi sektöründe, %0,2‟si inĢaat sektöründe, %14,4„ü ise hizmetler sektöründe yer almaktadır. Tarım sektörü ile diğer sektörler arasındaki farkın küçümsenemeyecek kadar büyük olduğu görülmektedir (Sosyal-ĠĢ Sendikası, 2010: 22).

Aslında azda olsa Türkiye‟de kadının gerçek anlamda tarım dıĢı iĢgücüne katılması 1950‟lerden sonra yaĢanmıĢtır (Berber ve Eser, 2008: 3). Kadının kentsel alanda çalıĢma hayatına girmesi iç göçle birlikte artmıĢtır (Çolak vd., 2001: 39). Bu iç göç kent yaĢamının özelliklerine uyum ve zihniyet değiĢmeleri ile aile yapısında ve aile içi iliĢkilerde birtakım değiĢimler meydana getirdiği gibi, kadının toplumsal konumu ve çalıĢma yaĢamındaki yerini de etkilemiĢtir (Koray vd., 1999: 16-17).

Türkiye kadın iĢgücü piyasasında kadınların tarım dıĢı üretime çok az oranda katılmalarına düĢük eğitim düzeyi ve ücretli iĢ olanaklarının azlığı gibi baĢlıca iki neden gösterilmektedir (KSSGM, 2000: 15). Fakat Türkiye‟de son 20 yılda istihdam edilen kadınların istihdam alanlarına baktığımızda hem erkekler hem de kadınların istihdamında tarım sektörünün payı azalmıĢ, sanayi ve hizmetler sektörlerinin ise payı artmıĢtır. Ancak kadınların tarım sektöründen sanayi ve hizmet sektörüne geçiĢi daha keskin olmuĢtur. Tablo 19‟da 1989 yılında istihdam edilen kadınların yüzde 76,6‟sı tarım, yüzde 8,8‟i sanayi, yüzde 0,2‟si inĢaat, yüzde 14,4‟ü hizmetler sektörlerinde iken, 2009 yılında kadın istihdamının yüzde 41,7‟si tarım, yüzde

14,7‟si sanayi, yüzde 0,7‟si inĢaat, yüzde 43‟ü hizmetler sektöründe gerçekleĢmiĢtir (Sosyal-ĠĢ Sendikası, 2010: 22).

Tablo 19: Ġstihdam Edilen Kadınların Ġstihdam Alanları

* 2009 yılı verileri ortalama tahminidir. Kaynak: Sosyal-iĢ sendikası, 2010: 22.

Kentlerde kadınların istihdamları açısından en çok iĢ yaratan sektör hizmet sektörü olmaya baĢlamıĢtır. Hatta hizmetler sektörünün kırda hizmet iĢlerinde istihdam edilen kadınlar açısından bile önemi artmaktadır (TÜSĠAD ve KAGĠDER, 2008: 134). Tarım sektöründen ayrılan kadınlar, sanayi ve hizmetler sektörlerine yönelmiĢ, 2009‟a gelindiğinde hizmetler sektörü ilk defa tarım sektöründen daha fazla kadın istihdam eder hale gelmiĢtir (Sosyal-ĠĢ Sendikası, 2010: 22).

Tarım istihdamının azalmasının gerisinde 8. beĢ yıllık kalkınma planında uygulanan politika yer almaktadır. Bu politikanın öncelikli hedefi tarımda çalıĢan nüfusu azaltmak ve verimliliği ve rekabeti artırmak olarak belirlenmiĢ, buda tarım sektöründe çalıĢan kadın iĢgücünün azalmasına neden olmuĢtur (Toksöz, 2007: 28). Fakat tarım istihdamında kadın iĢgücünün azalması tarım dıĢı istihdamda bu azalıĢı telafi edecek Ģekilde artmamakta, tarım dıĢı iĢler esas olarak hizmetler sektöründe yaratılmakta ve kadın istihdamının artıĢı bu alanda gerçekleĢmektedir (Tokgöz, 2007: 2).

Türkiye‟de yoğun olarak tarım sektöründe istihdam edilen kadın, ikinci olarak sanayi ve inĢaat sektörlerine göre çalıĢma koĢullarının daha kolay olduğu hizmetler

Yıl Tarım Sanayi ĠnĢaat Hizmetler

Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek

1989 76,6 34,2 8,8 18,7 0,2 7,4 14,4 39,7

1999 66,4 29,6 11,4 19,5 0,4 8,5 21,8 43,4

2008 42,1 17,1 15 23,1 0,8 7,7 42,1 52,1

sektöründe, en düĢük olarak ise sırasıyla diğer sektörlere göre daha fazla fiziki güç gerektiren sanayi ve inĢaat sektörlerinde istihdam edilmektedir. Kadın istihdamının bu Ģekildeki sektörel dağılımının önemli bir nedenini kadına yönelik geleneksel bakıĢ açısı oluĢturmaktadır. Kadının yerini evi, görevini anne olarak değerlendiren bu bakıĢ açısına göre kadının tarım sektöründe çalıĢmasını normal karĢılanırken, bu sektör dıĢında iĢgücü piyasası içinde bulunuĢuna pek sıcak bakılmadığı söylenebilir. Fakat kadın emeğinin tekstil, hazır giyim, gıda ve tütün gibi emek yoğun, bazı sanayi dalları için “ucuz emek gücü” oluĢu kadınları tercih edilebilir kılmaktadır. Fakat imalat sanayinin bazı dallarında istihdam yaratma maliyetinin yüksek olması nedeniyle sanayide teknolojik değiĢime uyum zorluğu çeken kadın emeğine ikincil gözle bakılmaktadır. Burada kadınlara karĢı cinsiyete dayalı bir ayrımcılığın söz konusu olmadığı, kadın iĢgücünün teknolojik donanıma uyum gösterecek bilgiye, eğitime sahip olmaması etkili olmaktadır (KSSGM, 1998: 32).

Kadın istihdamının bütün sektörler içinde iĢteki durumu ise tablo 20‟de verilmiĢtir. Bu veriler doğrultusunda; 5 milyon 872 bin olan kadın istihdamının 2 milyon 999 bini ücretli, maaĢlı ve yevmiyeli, 2 milyon 46 bini ücretsiz aile isçisi, 749 bini kendi hesabına çalıĢan ve 78 bini iĢverenden oluĢtuğu görülmektedir. Kadın istihdamının 2 milyon 446 bini tarım, 3 milyon 426 bini tarım dıĢı istihdamdan oluĢmaktadır. Tarım istihdamında en yüksek paya ücretsiz aile iĢçisi sahiptir. Burada çalıĢanların ücretsiz aile iĢçisi olması nedeniyle üretim maliyetleri hesaplanırken emeğin bedeli dikkate alınmamakta sadece kar oranlarını düĢünerek piyasaya mal sunabilmektedirler (KSSGM,1999: 190). Tarım dıĢı istihdamda ise en yüksek paya ücretlilerin sahip olduğu görülmektedir.

Tablo 20: Kadın Ġstihdamının ĠĢteki Durumu (2009)

Kaynak: TÜĠK, 2009: 181.

Türkiye‟de kırsal ve kentsel çevre bakımından kadınların iĢteki durumuna bakıldığında, kırsal çevredeki kadınların ezici çoğunluğunun bir bölümünün ücretsiz aile iĢçisi olarak, bir bölümünün ise mevsimlik tarım iĢçisi olarak çalıĢtığı görülür. Her iki durumda da aileye giren gelir üzerindeki tasarruf yetkisi erkeğe aittir. Çok küçük bir bölümü ise, tarım iĢletmesinin sahibi veya yöneticisi konumundadır. Fakat bu kadınların kırsal yörelerde yaĢayan diğer kadınlardan farkı, eĢlerinin ölmüĢ olması ya da eĢlerinin yurt dıĢında olmasıdır. Kentteki kadın iĢgücü ise daha çeĢitli görünmektedir. Ev içinde ücretsiz aile iĢçisi veya gelir getirici iĢler yapmakta, sanayi ve hizmet sektörlerinde ücretli iĢgücü olarak istihdam edilmektedirler (KSSGM, 2000: 9).