• Sonuç bulunamadı

kızardı. “İnsanların içindeki iyiyi görebiliyo biş

Belgede F Harlequin Tarama Yelken (sayfa 54-63)

“Benim hakkımda yanılıyorsun.” Xetxes/in gözleri çakmak çak- mak olmuştu. “Öyle şövalyeler rn hayatta.”

Rose, derin bu nefes aldı. “ ə vardır. Bekleyeceğim. Ka- dere inanıyorum.”

Xerxes çirkin bir kahkah attı. “xal, aptalların kendilerine söy- ledikleri kocaman bir yalandır)”

Rose bakakalımştıN“Buna gerçekten inanıyor musun?”

Xerxes, denize doğru döndü. eselli etmek için, geniş omuzları- na dokunmak üzereyken Rose kendini tuttu. Neden ona dokunmak istemişti? Gerçi karşısında i msanların duygularını önemserdi, ancak şimdi buna gerek Yoktu, Xefxes Novros güçlü ve zengindi. İstediği her kadını Poe en V€(. olmalıydı ayrıca. Neden onu teselli etme Kader) yordu bi

“Kader ə v/kendileliəi söyledikleri kocaman bir yalan- dır.”

Bunun kadar di l ini kıran bir şeyi daha önce duymamıştı.

“Belki de haki sın,” dedi usulca. “”Ama hayat, sevdiğin için risk almadığında ve sevilmediğinde anlam ifade etmez.”

Xerxes öfkelenmişti. “Ben başarıyı başka şekilde değerlendiri- rim. Sözümü tutarak.”

öğrenmeye can atıyordu.

“İşleyecek.” Kendinden çok emindi. “İşlemeli.”

Bu güçlü adam çok yalnız m. ia — 1. Bu duygu- yanına gelip kulağına eğildi.

Xerxes'in gözleri büyümüştü. Göğsü h 7 inip kalkmaya başla-

“Seni bikinili görmek istiyorum.”

— er ə

Xerxe 777 gru yürümeye başlamış bile. Ne değişmişti böyle?

“0 Me. slendi ama çok uzaklaşmıştı. “Nereye gidersek gi- delim “senin Ki bikini giyeceğimi düşünüyorsan, delirmiş olmalı- sın!”

Öğleden Sonra, özel jet Hint Okyanusu'nun berrak sularındaki

Gelin Hırsızı 55 Ç

bir adaya inmişti. 2

“Neredeyiz?” Rose, siyah aracın içinde beyaz pali yelere bakıyordu.

“Maldivlerdeyiz,” diye cevapladı. MƏ.

“Senin kaç tane adan var?”

Xerxes içten bir kahkaha attı.

“Bu benim değil, bir arkadaşımın bu adada bir oteli var. Buradaki kalışımız süresince bizimle olacak bir kâhya gönderdi. Korumalar bir mil aşağıdaki ana kapıdalar.” “

Sen kumsalda oturup güneşi kèyfine varacaksın.”

Rose şaşkındı“ emek iştediğin buradan ayrılamaz mıyım?”

“Buna ihtiyacın | yokN 7

Aslında demek istediği yakındaki kasabaya gidip ailesine haber 7:5: için nal infernet kafe veya telefon arayamayacağıydı.

Rose in akınd urada bir telefon bile yoktu.

“Bek endin

ele yakındı. “Kesinlikle. Burası harika bir hapishane.”

“Bu şekilde görmene üzüldüm.”

“Başka naşıl görebilirim ?”

“Bunun bir tatil olduğunu da düşünebilirsin.” Koyu kaşları hava- ya kalkmıştı. Bakışları vücudunda dolanmaktaydı. “Yunanistan”da

Yana açılan kapıları ittirip yatak odasına girdi. Dolab r

bavul hazırlamaya vakit bulamadık. Dolabında yeni giysiler VA a

plaj

halde.” N

Xerxes kadına döndü. “Sen yatakta yataçaksın.”

“Bu adil olmaz.” Rose, bir yahdan kendisini kaçıranın zorluklarla da baş etmesi gerektiğini düşüntiyordü. Kendisine dokunmayacağına söz vermişti. Ona 7: 7.

Tereddüt al Sl

“Hayır,” diye ke 5 | . aklından geçenleri okumuştu

EE

“Ya...” Dudakları kurumuştu — salonda yatarım o

sanki. “Sana dokunmayacağımaNVsöz vermişken sana yakın olmak istemiyorum. Tabii Ziyetu ek e etmek istiyorsan o zaman başka.”

Rese ellerim yamruk yapmış halde adamın arkasından bakakaldı.

Bu kadar 7 r yerde yalnız başına olmayı garipsedi. Evin arka- sındaki bahçe e gezindi bir süre. Bahçenin gerisinde iki tane koca- man gül ağacı/görünce şaşkınlığı daha da arttı.

Pembe katmerli güller. Xerxes’in en sevdiği ik i. Ağaçta sarkıyorlardı. Yunanistan'dan binlerce mil uzakta, Hi

su'ndaki bir adada görmeyi hiç beklememişti. ” ve ke yü- rümeye başladığı sırada aklına bir fikir geldi.

Ağacın yanına gidip pembe tomurcuklardan birisini > üng kes- tirdi. Dikenlerine dikkat ederek koparttı. Eve döndüğü de rodem mutfakta bulduğu bir vazoya özenle gülü yerleştirdi.

Günün geri kalanını güneşte kitap okuyarak geçirdi. Lüksün orta- sında yalnızdı. Kâhyanın hazırladığı çok lez etli bir 7 yemeği yemişti. Okuduğu roman da çok heyecanlıydı. Bù billur/suyun taze- leyici etkisini de yabana atamazdı. se İsa, bu ortamda keyifli zaman geçiriyor olması m 2 a $ € değildi işte. Ek- sik bir şey vardı. Veya birisi.

Kendine geldi. Xerxes”i da .. 1. kaçıran oy- dul Saçmalıyordu.

Buraya gelirken uçakta uzun uzun könuşmuşlardı. Xerxes yanına oturmuş, Yunan mutfağını 7 ailesi Ve büyüdüğü kasaba hak- kında samimi sorular sormuştu .N

Önce kısa cevaplar vermişti . Kısa ve kesik konuşmuştu.

Sonra bu ilgiden garip bir Şe ilde.. Heyif almıştı.

Beyaz deri koltukta Sıcaklığını 57: içini ısıtmıştı. Gözleri- ne her bakışında başı rm

Onu düşünmek istemiyoldı u/Artık. İyi de neden onun en sevdiği çiçeği hemen Se (7 O/da yetmezmiş gibi bir de eve getirip suya koymuştu öiçeği

Başım 7 rdığın yarı kâhyanın kumsala masa taşıdığını gördü. 7: ge iş Koltktun kalkıp yürümeye başladı. “Heyl Sana od ilir miyim?”

Rose”dan, sadecebirkaç yaş büyük görünen kadın başını iki yana salladı Gözlerinden Yaşlar süzülecek gibi görünüyordu.

“Ge ekten mẹ? Lütfen Bayan Vadi, izin verin.”

“Haâyık ” derken kâhya kadının gözlerinden yaşlar dökülmeye başlamıştı. Birkaç dakika içinde Rose kadının altı ay önce kocasımn öldüğünü ve evde yalnız bıraktığı sekiz yaşındaki kızının hastalandı- ğını ve onun için endişelendiğini öğrenmişti.

“Bu işi kaybedemem, hanımım,” diye içini çeki si şimdi.

Gözleri korku doluydu. “Yoksa evim dağılır.” )

“Eve git!” dedi Rose. Kendisi de ağlıyordu. N

“Gidemem.” l 2 b

“Bay Novros bunu asla öğrenmeyecek.” Kadın eda edince Rose kolunu tuttu. “Lütfen, bu çok ufak bir şey,” diye fısıl “Ben de ailemden uzaktayım. İzin ver hiç olmazsa sana yar Pedebile- yim.”

Kâhya sonunda ikna olmuştu. Yemeği nasıl yapacağı konusunda bilgileri aktardı. Rose, yarım saat sonra kendisini mutfakta buldu- ğunda kadının anlattıklarını hatırlamadığını fark etti. Birkaç başarısız denemeden sonra uğraşmaktan vazgeçti/ Kendi bildiği bir yemeği yapacaktı. Makarna kaynamaya başlamıştı. Dışarıya çıkıp kumsalda-

ki masayı hazırladı. >

Batmakta olan güneşin turuncu pembeliğin seyretti bir süreliği- ne. Xerxes”in her an için gelebileceğinin farkina varınca eve döndü.

Duş alıp saçını fırçaladı. İyi de ne giyecekti? Dolabı açtı. Belki Xerxes”in şortu ve tişörtünü alabilir 1. Ama bu uygun olmazdı. Bunu ancak sevgililer yapar, diye düşündü. Bu mümkün değildi.

Pembe bikini ve ona uygun iki plaj/giysisini üst üste giymeye ka- rar verdi. Aynadaki görüntüşüne bakarken gülümsüyordu. Bunu iyi akıl etmişti. Üst üste giyilen kıyafetler vücudunu saklamaya yardım etmişti. Bu ona iyi ii olacaktı!

Yemeği kapaklı t ips ırken dönüp vazodaki gülü aldı. Ma- sanın ortasında oldukça zari ri Masa da hazır olduğuna göre gün batımı key me dv edebileceğini düşündü.

Xerxes omzunu düftünce sıçradı. Kollarını masaya dayayıp uyu- yakaldığını förk etti. aya iyice kararmıştı. Güneşin son ışıklarının ardında adaymn üzerindeki tozu fark etti. Birkaç saat önceki keyifli havasındanceser kalmamıştı.

“Ne oldu?” e ordu. “Sorun ne?”

“Boş er,” dedi kararlı bir sesle. Yanındaki sandalyeye oturmuştu bu arada.

“Nerede kaldın?”

Cevap veymedi. Masada duran gülü görünce, “Bu nereden çıktı?”

5 pişmanlık vardı. “Kâhyanın hazırladığı yerel Maldiv yemeğinden tatmak için sabırsızlanıyordum hâlbuki. Nikos bu kadının Hint, Asya ve Orta doğu karışımı mutfakta çok başarılı olduğunu söylemişti.

Haydi başlayalım. ” 5—

Gümüş kapağı heyecanla açtı ördüğüne şaşırmıştı. “Spagetti bolonez mi?” Sandalyesine yaslanmıştı.

“Spagetti çok lezzeti e diye ikna etmeye çalıştı. “Ayrıca

XerxesliNde duyumu farklı değildi. Aldığı lokmayı peçetesine sayim mu oldu, yoksa bu bir şaka mı? Şikayet

“Hayın” Rose bileğinden tutmuştu. Yalvaran gözlerle bakıyordu.

“Onun hatasixleğil. Ben yaptım!”

Ne olduğunu anlamıyordu. “Ne?”

“Bayan Vadi'yi ben eve gönderdim. Yemeği de ben yapmak is-

tedim.” Rose'un gözleri dolmuştu. “Sakın bunu e söylə e, Bunu duyarlarsa onu işten atarlar. Yemeği berbat eden be im.”

“Eve mi gönderdin? Neden?”

“Konuşuyorduk... Kocası yeni ölmüş. Küçük - da evde has- taymış. Yardıma ihtiyacı vardı,” burnunu çekmeye başlamıştı, “Ben de ona yardım ettim.”

Xerxes hayretler içindeydi. “Onunla konuştun nuz?” Şaşkınlıktan gözleri kocaman olmuştu. “On yıldır benimle çalışan eİemanlarım var ve onların özel hayatlarıyla ilgili en ufak hir şey bilmem ben.”

“Yazık.” .

“Bu benim tercihim.” Kendine 57: yrd “Kumsalda uzanmak varken neden onun işini sen (Yapasın? Onün sorumluluğu bu. Senin değil.”

“Küçük kızının yanında olmak isjiyord ; oa yardım etmem ge- rekiyordu,” diye fısıldadı. Başını kaldırıp özlerine baktı. “Benim de tek istediğim annemle konuşabilmek.”

Derin bir sessizlik hüküm sürdü “əv

“Bunu göze alamam,” dedi Xerxes kısık bir ses tonuyla. “Annen- le konuşursan polisi arayacaktır. Bü- da düğünden kaçırılan gelin haberinin manşetlerde

şetlerde y ha

yerkalması anl rina elir.”

n €

“Ya sana polisi aramaya ağına söz verirse?” dedi ısrarla.

Xerxes gözlerini kaçırdı. “Üzgünüm.”

“Her neyse, Bayatı gl ilesinin yanında olması için evine gönderdim. Madem ben “ilemie olamıyorum, en azından ona destek olmam gerekir.”

“Halen anlay mò)

“Senin bir ailen yo p

Xerxes şa .. nin bahsettiğin gibi bir ailem yok.”

“Bu çok fena,” dedi Rose, şefkat dolu sesiyle. “Çok üzgünüm,”

Gelin Hırşızı 61

7

“Evet,” diye sakin bir ifadeyle cevapladı.

“Masal gibi bir hayatın olmuş senin.”

Xerxes”in maharetli elleriyle iki taye ihdili sandviç yapmasını seyretti. Yanına da egzotik meyvelerden söyup dilimlemişti. Tabak- larını mutfak masasına koyduktan onra Rose'a bir şişe yerli bira uzatıp yanındaki sandalyeye oturdu. 75 şişesini kadının elindeki şişeye vurup, “Afiyet olsun,” dedik

Xerxes Sandviçini bitirip, birasından bir yudum aldıktan sonra Rose'un -— baktı. “Senin gibi bir kadın, mutlu olmak için doğar ancak.”

Rose'un nefes alışları sıklaşmıştı. Xerxes'in bakışla mü dudak- larına indiğini görünce bir sıcaklık bastı üzerini. Yoksa öpecek miy di?

“Daha önce senin gibi bir kadınla karşılaşmadım, "dgrke eş to- nu farklılaşmıştı. Yumuşak dokunuşlarla çıplak kolunu) kşuyordu.

“Sana hayran olmamak imkânsız.”

Gecenin gizemli karanlığı, ay ışığı ve yanında oturan b kışıklı

adam başını döndürmüştü. >

Dudaklarını istem dışı yalamaya başlamıştı. Öperse kendisini kollarına teslim edecek miydi? Yatağına gireçek iydi?

Tabağına baktı. “Bitirdin mi?”

Cevap verecek gücü bulamadı kendisnlde

Xerxes gülümsedi. Elini tuttu. “Gel.” Sà 7 ötürüp kanepeye oturttu. Mutfağa dönüp elinde bir tepsiyle geri göl i. Yabani çilekleri flüt kadehe doldurmasını seyretti. Sörifa bi şişe şampanya açıp ka-

dehe doldurmasını... /

Belgede F Harlequin Tarama Yelken (sayfa 54-63)