• Sonuç bulunamadı

Dokunuşü, içini ürpertmişti gene. Üzerindeki paçavrayla kendisini

Belgede F Harlequin Tarama Yelken (sayfa 39-54)

Y

NY

TELEFON konuşması bittiğinde Odaya dı sessizlik hâkim ol- du. Duyulan tek ses Rose'un i ini çekmesiydi.

Kendisini tutsak eden adam başında duruyordu, o da sessizdi.

Gözlerinin üzerinde olduğunu his edebiliyordu. Ağlamasına son vermek istiyordu ama elinde değildi 7

Aklındaki tek tih Xörxeslir Xin haklı olduğuydu. Lars, kendisini al- datmıştı. Oyuna getih 1işt1. Av akate, sevgiye inanan doğasını, kendi-

Z

~ SA

sine karşı kullan mişti

Kendisini sevmiş o ı. Sadece arzulamıştı. Her zaman ev- liydi ve beklediği iz iği..

esi

“Karısının ölm liyor,” diye fısıldadı.

Xerxes”i kolunu uğunu hissetti. “Biliyorum.”

. Koyu gözleri çok sıcak bakıyordu.

,dedin 2) bir tonda. “Zor bir gün geçirdin. Seni yatağına

Dokunuşü, içini ürpertmişti gene. Üzerindeki paçavrayla kendisini

gücü kalmamıştı. Durdu.

holde adamın yüzüne baktı. Lars da olmayan her şey bu z için uzatılan eli reddedecek durumda değildi.

Gelin Hı 7 39

adamda mevcuttu: Zalim, acımasız, kinci, dürüst. kə Beklemediği bir hareketle Xerxes, kadım kucağına m ğdün bastırdı. Garip bir duygu yayılmıştı içine. İlk okun x olán gibiydi bu da, uçakta öptüğünde hissettikleri geri gelm işti.

İlk öpüşmesi olduğunu bilmiyordu. Bütün bedeni) yirmi a: yı- lın arzusu ve açlığıyla titremeye başlamıştı. Yirmi dokuz dari yalnız- lığı vardı üzerinde.

Holde yürüdü. Merdivenleri çıktı. Yürürken a zeminde güçlü bir ses çıkmaktaydı. Sessizliği yaran bir desti bu.

Adamın yüzüne baktı. Yüzünde zalim bi bik ifade vardı: mə ben- cil görünüyordu. Ama kucağındaki kadım nazik binşekilde tutuyor- du, incitmemek için özen gösterir gibiydin Bu aday, bir şeytan olma- lıydı, belki de değildi. Belki de kendisini Ku rmaya gelen bir me-

lekti. Kara melek... Ç /

Koridorun sonundaki bir odanın kapısıni omzuyla ittirip açtı.

Kapının koluna uzanabilmek içinse Röse”ün ağırlığını bir koluna almıştı. Sanki hiç ağırlığı 55 gibi davranıyordu. Odaya girer girmez lambayı da yaktı.

Duvarları bembeyaz, büyük bir yatak odasıydı burası. Ortada du- ran yatak siyahtı. Yere kadar” uzanan 77 ay ışığının aydın- lattığı deniz manzarası görümüyordu.

Xerxes, kadını y aşça ə bıraktı. Kadının yüzüne baktı: Ka- ranlıktı ve arzu dolu u öpmek istiyordu. Kendi kendine söz vermiş olmasına karşın, . arzu, kontrolünü ele geçirmişti. Lars da sözünde durma x

Rose”un karşı koyacak . kalmamıştı.

Yatağa sntüstü yatırdığı kadının üzerindeki kumaş parçalarını al- dı. İpek çamaşırları pürüzsüz teninde ışıldıyordu.

b ə şi bedeni üzerinde yarattığı ağırlığı hissediyor- du. Kaç, ası gerekirdi Neden karşı koyamıyordu? “Senden

“ ediyoru

TAS beklemiyorum. İtaat et yeter.”

Rose gözlerini kapattı. Üzerinde kalan son paçavraları da sıyırıp kendisine sahip olmasım bekliyor gibiydi.

Umurunda da değildi bütün bunlar. Hiçbir duygusu kalmamıştı.

rına doğru okşar gibiydi. Tüm vücuduna bir sıcaklık yayıldı. Duygu- larından korkmaya başlamıştı. Korku? Biraz daha farklı bişeydi bu.

Daha derinlerdeydi duygusu. ENİ

Adamın elleri, göğüslerinin arasındaki vadiye inince, tüyleri di- ken diken oldu. Dokunduğu her yer yanıyordu. p sertleş-

z

Bedenine dokundu. Nazik bir dokunuştu bu. a ya omüzla-

mişti ve sızlıyordu.

Yumuşak dokunuşlarla gelinliğin belinde kalan kıs doğru indirdi. Yere attığı kumaşın sesi duyuldu.

“Bundan sonunda kurtulacağını biliyordun , diye fişıldadı.

Rose cevap vermeye çalışırken Xerxes'i yatağın cunda dizleri- nin üzerinde görünce vücudunun sıcaklığı ın ha,da arttığını hisset- ti. Yarı çıplak görüntüsünün önündeki hali gözleyini sıkıca yumması- na sebep oldu.

Yumuşak dokunuşlarla dantel çorapları/ jartiyerinden ayırmak için kasıklarında gezinen parmaklar, aklını” başından almaya başla- mıştı. Arzuyla inledi. Bunları hissetmesi mümkün olamazdı — hele ki bir yabancıya karşı! N

Çorapları çıkartırken, kasıklarindan dizlerine kadar her yerini ok- şuyordu. İpek çorap, bacağından şüzülüp bileklerine inmişti artık.

Xerxes, yatağa çıkıp, Kadının bacaklarının arasına doğru yaklaştı.

Rose, içini çekerek gözlerini tı.

Xerxes kendisin€ bakıyordb. Koyu gözlerinden açlığı okunuyor- du, Kasıklarına “.. tı gibi diğer çorabı da bileklerine in- ı dizlerine

dirdi.

Her dokunüşuyla kendinden geçiyordu artık. Göğüs uçlarında ve mabedinde,yangmlar yürümüştü. Nefes alışı da hızlanmıştı.

Böyle dâvrananlazdi. Hele ki kendisini kaçıran adama karşı... Bu adam 57: Kend sine dokunmasına izin veremezdil Beyni ada- mı ittirnfesini söylese de bunu yapamıyordu. Yumuşak pamuklu çarşaf) üzerine yatıp teslim olmuştu. Dışarıdan denizin ve martıların sesi“duyuluyordü. O anda, kendinin arzu dolu nefes alışını fark etti.

Alt dudağını çâm yanana kadar ısırdı. Karşısında duran zalim yüze baktı. 7: artık zalim görünmüyordu. Belini elleriyle kavradı.

“Çok ince, /diye mırıldandı. “Neden bu kadar ince?”

Ç

“Kemik yığını. Beceriksiz. Zayıf,” diye bağırmaya başladı. Bir yandan da çarşafı üzerine çekmişti. “Sen bencil herifin tekisin. Lars bana dünyanın en güzel kızı olduğumu söylerdi.” . .

Lars”ın nasıl bir yalancı olduğu aklına gelince nefesi kesilmişti

gene. n

Xerxes durmuştu. “Vaxborg yalan söylememiş,” dedi fısıldar gi- bi. “Sen gördüğüm en güzel kadınsın, Rose Linden.” 2

Kadını tutup yatağa yatırdı. Rose karşı koymadı. Sa ece gözleri- ni kapattı. Üzerini örttüğünü fark edince hayretle gözleri 1 açtı.

Yatağın yanında ayakta duran Xerxes gülümsü ” . Bu şekilde çok yakışıklı görünüyordu. Kaz tüyü inc İz rini örtüyordu.

O anda ne yapmaya çalıştığını anla amanı Kendisine sahip ol-

maya çalışmıyordu. > )

“Beni bırakıyor musun?” diye fısildadı, “B ylece mi?”

Kapıda durdu. Gölge gibi görünüyordu. “İyi geceler.”

“Anlamıyorum. Neden böyle davranıyorsun?”

“Nasıl?” .

“Nazik biri gibi. Sanki... Sanki iyi bir insanmışsın gibi...”

İşığı kapatmasıyla oda karanlığa /gömüldü. “İyi bir insan oldu- ğumu sisunmüyonn dedi yavaşça. “Sen öyle olduğumu düşünü- yorsan, pişman olursun.”

Kapıyı kapatıp çığu, Kadını yalnızlığına hapsetmişti şimdi de...

Rose, erteşi a dığında odası güneş içindeydi. Bu ışık gece boyunca gördüğü 77 etkisinden kurtulmasına yardım edebilirdi belki. ə

Esnedi, gözlerini açmaya çalıştı. Bir rüyaydı, diye düşündü. Her şey neyse ki bi s aydı. Trollshelm Şatosu'ndaki odasındaydı işte.

Bugün evfeniyordu, ?bugünden sonra hayatını Lars”ın karısı olarak sürdüre ekti. i)

Yatakta oturuhca etrafına bakındı. Şaşkınlıktan, üzerindeki örtü- yü tutama nca, Örtü, yavaşça beline doğru kaydı. Burası kendi odası değildi.

Üzerindeki ipek iç çamaşırlarına baktı. Dün gece Xerxes'in yap- tıkları aklına gelince yanakları kızardı.

“Günaydın.” 2

Sesin geldiği yöne başını çevirince örtüyü hızla omuzlarına doğ- ru çekti. Xerxes kapıya yaslanmış bakıyordu. Üzerinde, haki rengi şort ve güneş yanığı kaslı kollarını ortaya çıkaran binatlet var- dı.

“Günaydın,” dedi kendini zorlayarak. b

“İyi uyduğunu umarım.” Kadını hor. - ilitlemiş- tim. Şimdi ihtiyacın olanı vermeye geldim.”

Yoksa aklında geçenleri mi okuyordu R dam?

“Ne?” dedi şaşkınlık içinde.

Yatağının kenarına oturdu. “İşte.”

Kucağına gümüş bir tepsi burak, dağ kurabiye, taze meyve, kızarmış patates ve portakal suyu yardı, Bir de gümüş kahve termosu..

Bakmak bile ağzını sulandırmaya yetmişti.

“Bana kahvaltı mı getirdin?”

“Dün gece aç görünüyordun.”

Doğru söylüyordu. e i başka bir şey içindi. Tepsideki minik vazoda duran gonca güle uz 7 Kokusunu içine çekti. “Bu ne? Bunu da yemem mi yerekiyor?”

Xerxes omuzlarım silReledi. “Seni hatırlattı bana.”

“Benim için çiçek mi topladın?”

“Bunu becerebiliyorunı, de di aldırış etmeden. “Kışın serada ye- tiştiriyorum, bakçıvân payor demek istedim.” Sessizliğe büründü.

Gözleri dalmış "biya annem katmerli gül yetiştirirdi. Anılarımda

hep yer alır bi yle zarif, öyle narin ki,” tepside duran güle bakı- yordu, “Gi öründüğünde daha dirençlidir. Hastalık kapmaz, her tür toprakta yeti ir. Sadece dikenlerine dikkat etmek gerekir.” Hafif bir gülümse e yayıldı yüzüne.

oseşbir güle, bir adama baktı. Şaşkındı.

ni kaçı dığım için, benim özür dileme şeklim böyle,” dedi içini çekerek. “Senin masum olduğunu, olanların Laetitia”nın yerini almak için olmadığını bilseydim...” Arkasına kaykıldı, gür saçlarını düzeltti. “Seni gene de kaçırırdım, ama daha dikkatli olurdum.”

“Ya,” diyebildi. Bu kadar yakınında olmasından huzursuz olmuş-

W

“Rejim yapmıyordum,” dedi dalgın bir ifadeyle. “Sadece Lars”m

yanında rahat değildim. İştahım z? Pi

“İştahını kaçıran Lars mıydı yani? Şaşðdım,X Xerxes samimiydi.

“Artık benim sorumluluğumdasın. A 57: değerini kaybedersin.

Emirlerime uyman gerekiyor.” iğ

Rose, kucağında duran tepsiye baktı N&âhve kokusu çok güzel gelmişti. Midesi gurulduyordu. En son ne zaman yemek yediğini hatırlamıyordu. Düğün pastasından bile bir lokma tatmamıştı. Beyaz kremalı bademli pastayı o kadar seviyesine rağmen hem de...

Bedeninin sesine neden kulak vermemişti bunca zamandır?

Tartışmaya girmek yörine peçeeyi açıp kucağına yaydı. Önce

"öyləyim dedi niden öne eğildi. Ust dudağını dudaklarıyla adı,

emmeye başl

Şaşkın kçindeydi. “Ne yaptın sen?”

“Du ağırlda poftakal suyu kalmıştı.”

Rose üçlükle yutkundu. Bu adam nasıl oluyor da bir dokunu- şuyla kim olduğunu ve neden burada olduğunu unutturabiliyordu?

“Devam gt,” dedi Xerxes. “Seni geri verdiğimde sağlıklı olmanı istiyorum.”

Rose'un gülümsemesi kaybolmuştu. e Vermek. Değiş tokuş. Tabii sağlıklı olmasım isterdi, a beibi ..

tirecekti kendisini. Şişman ve yağlı olmasını isterdi Yə ta ibi değiştirecekti kendisini. Dudağını ısırdı. Dikkatini tepsi çet

5 ÖZ-

Boşandıktan sonra onunla gerçek bir m A apabileceksiniz. Sadece elinde Laetitia’nın serveti 1777 j

Rose”un Ye naklatı yanıyordu. Kendisiyle alay ettiğinden emindi.

Aptal olduğunu mağın olmalıydı.

“O kadarda değil,” derken savunmaya geçmişti. “Benim büyüdüğüm yerde herkes buna inanır. Özellikle de benim ailem.”

i Didat arını ısırdı. Lars onlara anlatmış mıydı acaba?

Korkuyor! r mıydı ı, kızmışlar mıydı?

“Annemiarayıp olanları anlatmama izin verecek misin?”

Xerxes ciddileşti. “Üzgünüm. Çok tehlikeli olur. Annen polisi

Gelin m 45

aramaya kalkabilir. Lars bunu yapmaz.” K

“Pekâlâ,” diye fısıldadı. “Benimle düzmece bir evlili tığın inanamıyorum

Xerxes, Rose”un çenesini tutup gözlerine baktı. B dei genə əley alev olmuştu. “Başka bir adamın sana sahip olmasını engeli

Başka bir adam? Başka bir adam asla olmayacaktı. Derin ir ne- fes aldı. Kendisini öpen ilk erkek olduğunu bilse ne derdi acaba?

Eski kafalı olmaktan başka ne sıfatlar takardı açaba?

“Saçmalıyorum.” N

“Rose.” Xerxes”in sesi yumuşaktı. “ Siya n$ meklg hata yap- mışım. Sen... İnsanların iyi olduğuna ina diyar n. Bu çok özel bir

durum.” mə

Kollarının kendisini sardığını biline sı i

Hayır! Kendisine tekrar dokunmasıńa izin mezi Geri çekil- di.

“Bunu anladıysan, bırak da ailemi arâyayım. ARI haber vere-

yim!” |

Xerxes bunu beklememişti. “Darsyın onlara haber verdiğinden eminim.”

Anne babasını, kardeşlerini, yeğenlerini düşündü. Boğazı dü- gümlenmişti. “Hayır. o. könuşmam gerekiyor.”

“Sana bu sorunun —— Hayır.” Ayağa kalktı.

“Dolapta senin 7 . — v Kahvaltına devam et, afiyet olsun.”

Odadan çıktı. Rose, kap çö — bakakaldı.

Yataktan çıkıp ( labı iş Dolap giysiyle doluydu. Bir kadının ihtiyacı olabilecek her 1777: bikini, kokteyl giysisi, panto- lon ve 7: 7: 7 giyim, her tarzdan giysi vardı.

Lars, he į bir ta 7 giyinmesini isterdi. Hatta, gelinliğini bi- le kendisinin? en Azin vermemişti. “Sen ne giyersen giy güzel- sin, aşkım,” 7 “Ancak ben senin hak ettiğin güzellikte mücev- her 7 mayı, ki kler, giymeni istiyorum.”

.. rahat t etmediğini söylese de Lars’a anlatması mümkün 7 = çevreye uygun olduğuna inandığı giysileri giymekte sorun 1 görmemişti

Yatağa gefi dönüp bir fincan kahve doldurdu. Karşısında duran

aynadaki görüntüsüne baktı. Berbat görünüyordu. Gözlerini altında halkalar olmuştu. Önceki günden kalan makyajı da akmığtı yüzüne,

Kahvesinden bir yudum aldı. Yerde duran gelinliğihe © aktı. Ge- ceden kalmıştı. Yataktan çıkıp yerde duran elbiseyNiki en ağíyla

tutup çöpe attı. S R

Banyoya geçip suyu açtı. Sıcak suyun altında yüzünü ve edenini

uzun uzun yıkadı. ” ?

Saçını kurulamaya başladığında gözleri kurutma makinesi aradı.

Sonra hemen vazgeçti. Saçını kurutmak için bundan böyle makine

kullanmayacaktı. N

Dolaptan pamuklu bir etek ve ince bir İriko'b uz seçti. Aynadaki görüntüsüne bakıp gülümsedi. Eski Rose Linden plmuştu işte. Üni- versitede okuyabilmek için garsonluk yâpmak zorunda kalan kasaba- lı kız geri gelmişti.

Mücevher yok. Kürk yok. Taç yök. Sadec kendisi vardı.

Gözleri ağlamaktan şişmişti. Halen bakireydi. Artik gelin değildi.

Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmay caktı.

Bütün yaşadıklarına rağmen, kendisini özgür hissetmeye başla- mıştı. Balkona çıkıp rın” da devam etti. Tepside ne varsa iştahla yedi. Denizden gelen serin esinti iyi gelmişti. Havada tuz ve çiçek kokusu vardı.

Gecenin karanlığında villa ruhsuz görünmüştü ama şimdi öyle olmadığını görüyordu.

Güneş 7 bacaklarıhı ve kollarını ısıtmaya başlamıştı. Keyif- lenmişti. Gözlerini kapattı )

Üç oydan erkendin ilk defa mutlu hissediyordu.

“Al o halde.” Aşağıdan Xerxes'in sesi fısıltı gibi geliyordu. “Fi- yatın düşmesini bè le/ Ortaklar sesini çıkarmaya başlar başlamaz e başka çekler kalmayacak.”

Havüzun kehaiynda cep telefonuyla konuşurken yürüdüğünü gör- dü o rada Hal şortu kaslı bacaklarını iyice ortaya çıkarmıştı. Bu- gün n& kadar fayklı görünüyordu. Bulutlardan süzülen güneş ışığında yüz hatları da/ yumuşamış görünüyordu. Zalim ve acımasız görün- müyordu. Aksine yakışıklı ve güçlüydü.

Belki de artık ondan korkmadığı için böyle görüyordu adamı. Bir

de ondan nefret etmiyordu artık. Xerxes kendisini kaçırmasaydı a bekaretini Lars”a vererek dünyanın en büyük hatasını yapntış-olacak- tı. Onun karısı olduğuna inanıyor olacaktı.

Bedeni Lars’la ilgili bir sorun olduğunu söyleyip duymuştu. Mü kemmel olduğunu ısrarla söyledikçe, kendisini zaval hisdetme$ine

sebep olmuştu aslında. ”.

Bir de gerçek aşk mükemmel olmayı gerektirmezdi, $ mükemmellikten uzaktı aşkın kendisi.

Sonuçta, bedeni onun doğru kişi olmadığını EIT k bir

çalışmıştı. Bedeni, beyninden kesinlikle daha bilgeydi

“Tamam.” Halen daha telefonda ko ə kaldırınca, balkonda oturan Rose”u ai

Rose, kendisini balkondaki begonvil Dn V saklamaya ça- lışırken Xerxes telefonunu kapattı. “Rose, — unu. çalış- rxes başını

diye seslendi.

“Merhaba,” dedi rahat koltuğa geri otur 7 “Seni fark etme- miştim.”

Xerxes gülümsedi. “Aşağıya gr? “Sana bir şey göstermek istiyorum.”

7 İN í

Y

i Y /

~ ALTINCI BÖL

KE :

RosE, balkona çıkar çıkmaz XerXes nun varlığını hissetmişti.

Önce görmemiş gibi 7: ı tercih etmişti. Telefonda konu- şurken bahçede dolaşmaya deva 5 Bu her zamanki alışkanlı- ğıydı. Telefonda yüzlerse milyon dolarlık anlaşmalar yaparken hep dolaşırdı. Nev/ York”taki Novros Grüp Şirketleri”nin başkan yardım- cısıyla konuşurken bir yandan da Rose'u takip etmişti.

Yüzü gölgede kalmış olmasına karşın vücudunu görebilmişti.

Uzun ve dalgalı sarı“saçları “0: dökülmüştü. İnce triko bluz dolgun göğüslerini belirginleştirmişti. Dizlerinde son bulan eteği uzun bacakların arafetinisergilemekteydi

Ona bakmasıyla neredeyse tüm bedeni sertleşmişti. Canı yanma- ya başlamıştxgene. Bu k zda bir şey vardı — kız demek doğru olmazdı ya...— Röse Linden bir kadındı, kesinlikle. Onda farklı olan bir şey vardı. Üzerindeki ö “masum hava, olduğundan genç görünmesine sebep yada

nu seyretmeye devam ettikçe, bedenine garip bir duygu yayıl- maktaydıx Bu /tanımadığı duygunun varlığı hoşuna gitmemişti.

Xerxes Novros'un kimseye ihtiyacı yoktu.

Onu tanıyor bile sayılmazdı, ama üzerindeki gücünü inkar ede-

Gelin —” 49 beceriksizlikti bu. Sanki dudaklarıyla ne yapacağın bilemez gibi davranmıştı. Beceriksiz olduğunu söylemiş 9 İmösma karşın, en ero- gibi o da ayaklarına kapanâçaktı.

Vaxborg”un metresiyle yatmak; düşmanına vuracağı son darbe olacaktı. —. w ur bundan alacağı keyfi itiraf etmesi

Balkonda/duran kadma gülümsedi. “Buraya gel, Bayan Linden.

Buradaki misafirliğinizin hapis hayatı olması gerekmiyor. Burada mek işt 7:

5 ndə, esinin ama ben burada kalacağım. Odamda.”

. Bir an için tereddüt etti. Yanakları pembeydi. “Hayır, ederim. Sonra görüşürüz,” deyip odasına girmişti. 7

Bu adamın yakınlarında olmaktan korkuyordu. Neredeğse k kahalarla güldü arkasından. Onu yatağa atmak düşündüğündaı de kolay olacaktı. Öğlenden önce onun sırtüstü yatar halini örçteğin- den neredeyse emindi.

O aşağıya inmiyorsa o halde kendisi yukarıya çıkardı! Eski bir Yunan halk ezgisini ıslıkla çalmaya başlamıştı. Villaya girmiş mer- divenlere yönelmişken cep telefonu titredi. “Növros,” diy cevapladı.

“Rose”la görüşmek istiyorum,” arayan Lars Vaxbor "du.

Adamın küstah ve aristokrat sesine gerek c 7 verebilmek için alt kattaki ofisine yürüdü. Pencerenin önünde” durup muhteşem deniz manzarasına bakıyordu. “Boşanğın mı)”

“Aslında Las Vegas'tayım. Evrakları imzajâdım. İşlemler başla- dı, her şey yolunda. Onunla konuşmama izm ver.”

“Hayır.” Boşanmayı başlatmanın biNanlamı olmadığını her ikisi de biliyordu. Dava sonuçlanana kadar her ah iptal etmek mümkündü.

Masasının ardında duran sandalyeye yturdu. “Değiş tokuşu yaparken Rose”la konuşabilirsin.” unutana kadar yakasında tutarım onu.”

“Sakın na dokunma!” Vaxborg öfke içindeydi. “Aklından bile geçirme !”

Gelin — 51

&

Xerxes telefonu kapatmış kendi kendine gülümsüyordu. Kapı

gelen sesi duyunca başını kaldırdı. N bu şekilde Laetitia'yı böşayı servetini geri verir.”

Rose karşı 7 ık. Gözlerinden yaşlar boşalıyordu.

“Neden onu kurtarmay çalışıyorsun?” diye fısıldadı. “Senin için nasıl bir anlamı var? Söyle banal”

“Sakın kimsey&söyle e) Sakın” Xerxes, Laetitia'nın gözlerinde- ki kararlılığı bugün gibi h tırlıyordu. “Babamı mahvettiğin yetmedi mi? Şimdi de annemi müöldürmek istiyorsun? Bundan kimseye bah- setmeyecekgin, ana söz ver.”

Uzaklafdan birNyörlerden gök gürültüsü duyuluyordu. Fırtına yaklaşhııştı. O günü/her hatırlayışında midesine bir sancı saplanıyor- du.

Kölla ında yp Rose'a baktı. Öyle minyon ve öyle karşı ko- yulmaz güzelliği vardı ki... Nefesini duyuyordu.

Turkuvaz gözlerine baktı. Dolgun pembe dudakları başmı döndü- rüyordu. Ellerini iki yanına sallayıp yumruk yaptı.

:

“Yalan söylemedim,” dedi yavaşça. “Sen isteyene kadar seni

öpmeyeceğim.” .

Yaklaşan fırtınanın gürültüsü arasında, “Beni baştan çıkarimay çalışmayacak mısın?”

“Bunu her şeyden çok istiyorum,” dedi fısıldar ehi. “Aklimda olan tek şey bu. Ama sana söz veriyorum, seni öpmey ceğim bi en

Rose derin bir nefes aldı. Yere bakıyordu. “Lars halen benimle

değiş tokuşu yapacak mı?” /

“Küstah adam, seni ikna edebileceğine inanıyor olmalı.”

Çenesi oynuyordu şimdi. “Asla,” dedi öy, “Benim büyük bir hata yapmama engel olduğunu biliyorsun NSözünü de, tutuyorsun.

Çok kötü bir adam olamazsın.”

“Öyleyim ama...” derken sesi tıslar gibi çıkinıştı. “Hem de çok

kötüyüm.”

“Laetitia'yı kurtarmak için neleri fehlikeye/attığını görüyorum,”

Rose'un sesi çok yumuşaktı. “Bu bencillik olamaz.”

“Onu kurtarmak için kendime göre iri var. Çünkü...”

“Çünkü?”

“Onu koruyacağıma söz verdh A

Rose başını aşağı yukarı salladı. ý Ben de bunu demek istemiştim zaten.”

Xerxes kahkaha atti» Sözünü tutuyor olmaktan gurur duyardı.

Gençken, korku dolınçocukluğünda kendisini terk eden anne ve ba-

basını günün birinde bul cağma en etmişti.

“Ben sözümde dururüm,” dedi sanki çok sıradan bir şey söyler- miş gibi. Şimşekle çakmaya başlamıştı. “Bu da beni iyi bir adam yapmaz.”

“Laetitia“kim, Xerxeş: Anlat bana.” Rose adama yaklaşıp başını kaldırdı. Si güler eki hüznü görebiliyordu şimdi. Kısa bir süre önce ona kiz 1 asian şimdi uzanmış kolunu tutuyordu. Bakışları yumuşaktı. 7: mı?” ,

ere uran o yumuşak el aklını başından almıştı. Kolundan

tutup öm pik bedenini keşfetmek istiyordu. Denize doğru baktı.

“Onu seviyor musun?”

Xerxes deniz mavisi gözlere döndü. Gri gökyüzünden ilk yağmur

Gelin pe 53 NE damlaları düşerken bakışlarını 770

“Evet,” dedi. “Onu seviyorum.”

Xerxes bu kadını seviyordu. Bulutlar gökyüzünde değil yeğin çarpışıyordu sanki. Yutkunmaya çalıştı. “Sen de bakımını nice onu kurtarabileceğine inanıyorsun. 17 25 öyl

“Evliliği onu Sum sürükledi,” diyebildi. “Bunun ge olma-

“Sen çok romantiksin.” Sanki aşağflamak için söylenmişti. Rose

Belgede F Harlequin Tarama Yelken (sayfa 39-54)