• Sonuç bulunamadı

Derin bir LİN arabanin içinde

Belgede F Harlequin Tarama Yelken (sayfa 105-110)

“Hepsini seni $ vdiğini ə yaptım. Parayı da senin için istedim.

Seni rahat yaşatabilmek için. es tonu aniden değişmişti. Heyecanla konuşmasına devahı etti, “Aşkım, hayat devam ediyor. Benimle he- men evlen. Her şeyi ali

Telafi..

O andağılekl şampanyanın tadı geldi aklına. Sonra da köpükler içindekhküvet. O yumuşak bakışlar.

Yanında o ran sarışın adama dönüp baktı. Nasıl olup da bu.

adamı Sevdiğini düşündüğüne inanamıyordu.

“Evlenmeyeceğiz,” diye doğrudan söyledi.

“Bu asla ..

Gelin a 105

KS

“Her şeyi sana olan sevgimden yaptım,” derken sesi yalvar gi biydi. “Laetitia”yı boşadım. Servetini bıraktım. Elimde tek Kalan b

araba şimdi.” . a

“Bu sebepten dolayı seninle evleneceğimi mi düşnü)oşunz?

“Kızgınsın şimdi. Düğünden sonra...”

“Sen beni dinlemiyor musun? Evlilik olmayacak. Kè ayda dur.

Taksiyle gideceğim.”

Lars, direksiyonu kırıp otobandan yan yola geçti. Ancak durmak yerine karşı şeride dönmüş, hızını kesmemiş ..

“Gitmene izin vereceğimi mi zannediyorsun?”

Sesindeki hırsı gizlemeye gerek duym ıştı.

“Laetitia'nm tüm servetini bıraktım. Şündi .. servetini bana vereceksin.”

“Servetimi mi? Bankadaki elli dölarım “.. herhal- de. Alabilirsin.”

“Novros”un sana verdiği paradan bahse iyorum,” dedi buz gibi sesiyle. “Milyonlarca dolar ve eski fabrika.”

“Sen neden bahsediyorsun?* ~ 1.

meyeceğini söyledi. Ama saha vereceğini söyledi. Bundan sonrası Rose'un karar: olacak>dedi.” Yan gözle kadına baktı. “Novros sana

“Bu âşık olduğun adama söylenecek söz değil, Sam) Ferrari otobanda gittikçe hızlanıyordu.

Lütfen Xerxes, beni kurtar, diye düşündü. o.

Her şeyi ne kadar yanlış anlamıştı.

“Beni nereye götürüyorsun?”

“Özel bir kulübeye. Seninle sevişmek için ne s iğimi

unuttun galiba. Senin keyfine varacağım. Ta ki sen o pislikNYaunanlıyı unutana kadar sevişeceğiz. Her şeyi bana verip benimle/ evlenene kadar orada kalacağız.”

)

o /

Y

, ə F

~ ON İKİNCİ Bö ə

“TAHLİLLER devam 7 Bay/Novros. İyimser bir tablo N duruyor önümüzde.”

Xerxes, kliniğin beyaz P oiva lanna kiles gibi yaslanmıştı.

“Çok şükür,” eye mixıldandıN

“Siz de dmlenseniZliyi olur. Gelişmelerden Sizi haberdar ederiz.”

“Ben iyiyim.

“Merak etmi genç ve güçlü. Üstesinden gelecek-

ay tir. 99

Doktor, 5 İdiktan sonra gözlerini kapattı. Kardeşi bu- nu atlatacaktı. Eh iyi . iyi almasını sağlayacaktı onun. İçinde ilk defa korkudan eser yoktü. Son bir yıldır onu tamamen kaybetmekten korkmuştu hep S

Pencerėde n top; ka bakıyordu. Sisli havada binaya doğru yürü- yen 7 dm gå örünce, “Rose,” diye haykırdı. Mektubu okumuş .“ 1. Fi 7 i değiştirmişti acaba? i

kkatlic ınca kadının Rose”la hiçbir benzerliği olmadığını gördü. Zihni k endisine oyun oynuyordu.

Kendisini sevdiğini söyleyen kadma cevap verememişti Aksine onu Vaxborg'un kirli ellerine emanet etmişti.

“Bırak gitsin. Hayatımızdan çıksın artık bu adam.” ə. N Xerxes, Rose”u masadan kaldırıp kollarına aldı. “Ros, iyi misin?

Seni incitecek bir şey yaptı mı? Zamanında zəldiğimi Qo le band

lütfen!” R

buldun

“Bana bir şey yapmadı. Sen geldin,” diye fısıldadı. "Nas

burayı?” X

“Rose sana bir şey söylemem gerek.” Kadının kollarda doku- nunca şaşırıp kaldı. “Seni ısıtmam lazım.”

Rose, üşüdüğünün farkında değildi. Unutmuştu her şeyi. Karşı- sındaki koyu gözlere baktı. “Sözünde durmadı Benim için geldin.”

“Geldim.” Kadının gözlerine baktı. “Beni affet.”

“Affetmek mi? Beni kurtardığın 5

“Sözümde durmanın en onurlu davranış oldüğufta inandırmıştım kendimi. Aşk olmadan onurun anlamsı olduğun anladın” Rose”un yanağını okşadı. “Seni seviyorum, Rose.” Seşi yumuşak ve sevgi

doluydu. 7

“Seni kazanmak için geç kalmadığımı böyle bana. Seni seviyo-

rum.” S

“Seni sevmekten hiç vazgeçmedim ben,” diye fısıldadı. “Seni sonsuza kadar seveceğim.” 7

Xerxes'in gözleri nemilgnmişti” vlen benimle, Rose.”

Cevap olarak Rose'un gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı.

Dudakları birleşirken Xerxes, NSen benim ailemsin. Karımsın. Aş- kınısın. Sen... Sen ~ -.r.

İki ay sonr “əə çi ığında Rose, kocasının kolunda güneş- ten kamaşan gözlerini kırpıştırıyordu.

“Yağmurun durduğuna inanamıyorum.” Xerxes şaşkınlık içinde gökyüzüne yord uzey Kaliforniya sonuçta dünyanın en gü- neşli bölgesi değildi, ncak bu kadar uzun süren bir yağmur döne- mim pek kim 1U7v7(

Bana he gün güneşliymiş gibi geliyor,” demişti Rose. Elini ko- casınin koluna 77 “Sen yanımda olduğunda güneşten başka bir şey görmüyörum.”

Xerxes, innesinin gelinliğini giymiş olan Rose”un elini kaldırıp

Gelin Hırsızı 111

öptü. Parmağındaki sade altın alyans güneşte parlıyordu.

Kendilerini bekleyen arabaya binmek için merdivenlezden iniyo lardı. Kendi düğün yemeklerine katılamayacaklardı. Balayıyiin şa- dece iki günleri vardı.

Yakışıklı kocasına bakıp, “Çok üzgünüm,” dedi. “Meksika”da geçireceğimiz sadece iki günümüz var.” i

Xerxes çapkınca gülümsedi. “Neyse telafi ederiz ileride. /

“Yemek de bile olamayacağız.”

“Rose,” derken eliyle dudaklarını okşuyordu. “Evlilik bir günlük konu değil. Ömrümüz boyunca kutlamamız, ə. bir/ evliliğimiz var.”

“Hele bir fabrika kendini toplasın,” ari içi gülüyordu, “Bir ay romantik bir tatil yapacağız.”

“Karım müthiş bir girişimci,” deği gülümseyerek. “Senden geri kalmamak için benim çok çalışmam gerekeçek/”

Son iki aydır Rose, fabrikanın tüm ekipmanını yenilemişti. Eski çalışanlarıyla tek tek görüşmüştü. Çoğu büyük bir heyecanla işe dönmeyi kabul etmişti. Babasıysâ reddetmişti. “Bu yaştan sonra din- lenmek istiyorum, Rose. Seninle gurur duyuyorum. Sen hep bunu

istemiştin.” 5

Gene de yeni ürünleri oluştururken desteğini kızından esirgeme- miş, birlikte çalışmı ardı” Yehi çıkacak ürünler, görenlerin nefesini

kesiyordu. >

Tüm davetliler ağ ası için bağırmaya başlamışlardı.

“Haydi, Rose çiçeğini at i

“Bu tarafa at, Ròse,” h

“Evet, Rose, at artık!” Bu sesin sahibi, tekerlekli sandalyeyle ki-

Belgede F Harlequin Tarama Yelken (sayfa 105-110)