• Sonuç bulunamadı

Kırmızı Et Sanayinin AB Mevzuatına Uyumunun İncelenmesi

5. KIRMIZI ET SEKTÖRÜNÜN YAPISI VE İŞLEYİŞİ

5.2. Kırmızı Et Sanayinin AB Mevzuatına Uyumunun İncelenmesi

Türkiye‟de Kırmızı Et ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin ÇalıĢma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik 05.01.2005 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiĢtir. AB Müktesebatının Üstlenmesine ĠliĢkin Türkiye Ulusal Programı dâhilinde hazırlanmıĢ olan bu mevzuat AB Mevzuatında yer alan yasalara uygun olarak hazırlanmıĢtır.

Türkiye‟deki mevzuat ile AB Mevzuatı arasında karĢılaĢılan ilk farklılık kasaplık hayvanların mezbahalara naklinde ortaya çıkmaktadır. AB Mevzuatına göre kasaplık hayvanların mezbahalara naklinde kullanılan araçlara özel donanımlar eklenerek hayvanların strese sokulmadan taĢınması sağlanmaktadır. Stres faktörlerine maruz kalmıĢ hayvanlarda önemli kayıplar olabildiği gibi bu hayvanlardan elde edilen etlerin kalitesi de düĢük olmaktadır.

Araçlarda havalandırma ve hayvanların bulunduğu bölmede ısı uyarı sistemi istenmekte olup, içme suyuna devamlı eriĢim olanağı Ģart koĢulmaktadır. Hayvanın yolculuğa devamına veteriner karar vermektedir. AB Mevzuatına göre bir haftadan küçük kuzular, üç haftadan küçük domuzlar ve 10 günden küçük buzağılar, 100 kilometrenin ötesine taĢınamamaktadır. Hamileliğin son safhasında ve doğum sonrası ilk haftada diĢi hayvanlar yola çıkamamaktadır. Hayvan cinsine göre yolculuk süreleri de sınırlandırılmıĢtır (Çelik ve Arman, 2005).

Türkiye‟deki mevzuatta hayvanların strese sokulmadan kesim yerine getirilmesi yer almaktadır; fakat AB Mevzuatında olduğu gibi ayrıntılı bir Ģekilde km sınırı ve araçların bulundurması gereken donanımlar ayrıntılı olarak ele alınmamıĢtır.

Türkiye‟de kasaplık hayvanların uygun olmayan koĢullarda taĢınması et kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Modern teknoloji uygulayan birinci sınıf kombina ve mezbahalarda bile kesim öncesi olumsuz taĢıma ve bekletme Ģartları ile karĢılaĢılabilmektedir. Hayvanların kesimhanelere taĢınması ile ilgili bir düzenleme henüz yapılmamıĢtır.

Türkiye‟de mezbahalar 1.sınıf, 2.sınıf ve 3.sınıf olmak üzere sınıflandırılmıĢtır. Birinci sınıf mezbaha günlük 18 kesim ünitesinden fazla hayvan kesebilen, 2.sınıf mezbaha günde en fazla 18 kesim ünitesi hayvan kesebilen, 3. sınıf mezbaha ise günde en fazla 8 kesim ünitesi hayvan kesebilen mezbahalar olarak sınıflandırılmıĢtır.

Kombina 1. ve 2. sınıf mezbahaya ilave olarak içerisinde et parçalama ve mamul madde üretimi tesisi ile bu tesislerin tamamlayıcısı durumunda olan tesis veya tesisleri bulunduran iĢletmelerdir (Anonim, 2005b). Bu Ģekilde bir sınıflandırma AB Mevzuatında bulunmamaktadır.

Türkiye‟de et üretiminin yapıldığı 1.sınıf mezbaha ve kombinaların fiziki yapıları AB Mevzuatlarında istenen Ģartlara uygun bulunmaktadır. 3. sınıf mezbahaların bu konuda oldukça eksikleri bulunmaktadır. Belediye mezbahalarının önemli bir kısmının gerek alt yapı ve gerekse kesim Ģartları bakımından AB‟ye uyumu mümkün görünmemektedir.

AB Mevzuatına göre iĢletmelerin sahip olması gereken depolama, piĢirme, ısıtma, dumanlama, kurutma gibi iĢlemler için olması gereken odalar, yeterli havalandırma, aydınlatma, çalıĢma materyallerin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi için gerekli alet ve ekipmanlar ayrıntılı olarak belirtilmiĢtir (Anonim, 2006a).

AB Mevzuatında yer alan bu koĢullar Kırmızı Et ve Et Ürünleri Üretim Tesislerin ÇalıĢma ve Denetlenmesine Yönelik Yönetmelikte de iĢletmelerin sahip olması gereken fiziki koĢullar aynı Ģekilde yer almaktadır.

AB Mevzuatına göre personel, odalar, donanım ve aletler için mümkün olan en yüksek temizlik standardı talep edilmektedir. Taze et veya et ürünleri ile çalıĢan odalara giren tüm kiĢiler özellikle açık renkli ve yıkanması kolay iĢ elbiseleri ile baĢlıklar giymelidir. Ġmalatta kullanılan ekipman ve aletler her çalıĢma günü boyunca birkaç kez, çalıĢma gününün sonunda tekrar kullanılmadan önce temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir (Anonim, 2006a). AB Mevzuatında yer alan bu koĢullar Türk Mevzuatında da aynı Ģekilde yer almıĢtır

AB Mevzuatına göre paketleme ve ambalajlama bu amaç için ayrılmıĢ odalarda tatminkar hijyenik koĢullar altında yapılmalıdır. Temizlendikten sonra tekrar kullanılabilen özel tipteki toprak kaplar haricinde, paketleme materyali tekrar kullanılmamalıdır.

Türkiye‟deki mevzuatta AB Mevzuatına ek olarak taze et, sakatat, hazırlanmıĢ et, hazırlanmıĢ et karıĢımları ve mamul maddeler için ayrı ayrı yapılması gereken ambalajlama ve paketleme iĢlemleri ayrıntılı Ģekilde yer almıĢtır.

AB Mevzuatına göre; et ürünleri, yolculuğun uzunluğunu, nakliye aracını ve hava koĢullarını dikkate alarak, nakliye sırasında onlara zarar verecek veya bulaĢtıracak Ģeylerden korunacak Ģekilde taĢınmalıdır. Et ürünleri soğutma altında nakledilmelerini mümkün kılan donanıma sahip araçlarla nakledilmelidir (Anonim, 2006a).

Türkiye‟deki Mevzuatta bu maddelere ek olarak taĢıma araçlarının her taĢıma sonunda dezenfekte edilmesi, iç malzemelerinin insan sağlığını etkilemeyecek Ģekilde bir maddeden yapılmıĢ olması ve bu araçların baĢka amaçlar için kullanılmaması gerektiği gibi ek maddeler yer almıĢtır.

Avrupa Birliği ile tarım alanında yürütülen müzakare sürecinde Türkiye ile Avrupa Birliğinin karĢılıklı isteklerinin uyumlaĢtırılmasına yönelik bir uzlaĢma yerine, Avrupa Birliğindeki mevcut mevzuatın bir benzerinin Türkiye‟ye aktarılmasına yönelik çalıĢmalar yapılmaktadır (Babacan, 2006). Bu konuda üzerinde durulması gereken en önemli nokta, bu mevzuatın Türkiye‟deki mevcut koĢullar göz önüne alınmadan yapılması ile ne derece uygulanabileceğidir.

Genel olarak, Avrupa Birliği katılım sürecinde, ilgili mevzuatlar tam olarak uygulanabilirse; Türkiye‟de hayvanların ve üretimin kayıt altına alınması, hayvansal ürünlerde kalite ve hijyen konularında iyileĢme ve pazar fiyatı istikrarının sağlanmasının yanı sıra, iĢletmelerin optimum büyüklüğe ulaĢtırılması, sınırlardan kaçak hayvan ve et giriĢinin önlenmesi, veteriner hizmetlerinin alt yapısının iyileĢtirilmesi ve hayvan hastalıkları ile mücadeleye yönelik geliĢmelerin sağlanması beklenmektedir. Ayrıca geleneksel yapıda ve küçük ölçekli aile iĢletmelerinin modernizasyonunun sağlanması, kayıt altına alınması, bu sürece ayak uyduramayacak nitelikte olanların ise zaman içerisinde üretimden çekilecekleri tahmin edilmektedir. Bu süreçte istihdam ve göç gibi bir takım sosyal problemlerin de yaĢanabileceği göz önünde tutularak, gerekli sosyo ekonomik tedbirlerin alınması gerekmektedir (Anonim, 2006b).

Türkiye‟de kırmızı et sanayinde faaliyet gösteren iĢletmelerin büyük bir kısmı gerek kullandıkları teknoloji ve gerekse sahip oldukları fiziki yapılar bakımından Avrupa Birliği Mevzuatında belirtilen esaslara uygun oldukları söylenebilir. Bu koĢullara uygun olmayan iĢletmeler genellikle tek mamul üretimi yapan küçük ölçekli iĢletmelerdir.