• Sonuç bulunamadı

Kırgız Efsanelerindeki Ceza ve Mükâfatın İşlevi

3. Makaleler ve Bildiriler

3.3. Türk Dünyası Efsanelerindeki Ceza ve Mükâfatın İşlevi

3.3.3. Kırgız Efsanelerindeki Ceza ve Mükâfatın İşlevi

Kırgız efsaneleri, diğer toplumlardaki efsane örnekleri gibi, toplumun yapısını, gelenek ve göreneklerini, inançlarını, düzenini ve kurallarını içeren birer halk anlatıları olduğunu göstermektedir. Kırgızların bu özelliklerini yansıtan kültürel miraslarından biri olan efsanelere birçok işlev yüklediklerini açıkça anlamaktayız. Kırgız efsanelerinde, cezalandırma ve mükâfatlandırma motifine sıkça karşılaşmaktayız. Efsanelerdeki ceza ve mükâfatlandırma motifinin işlevi, toplum düzen ve yapısını korumak, gelecek nesillere doğruyu ve yanlışı aktarmak, toplumun geleceğini düzgün bir şekilde sağlamak ve bireyleri eğitmektir. Örneğin, “Kar”147efsanesinde, un yeryüzüne gökten yağmaktaymış. Bir gün utanmaz bir adam tuvalete gidince temizlenmek için unu kullanması Allah’ın hoşuna gitmemiş ve gökten yağan un artık kar şeklinde yağar. İnsanlar artık kar yağdığında bu yüzden üşümekteymiş. Allah, insanları una yapılan terbiyesizlik ve hürmetsizlik karşısında cezalandırmıştır. Bir diğer örnek olan “Ekmek Hakkında Efsane”148 efsanesinde ekmeğe yapılan saygısızlık ve hürmetsizlik nedeniyle insanlığın cezalandırılması anlatılmaktadır. Tüm Türk toplumlarında ve İslamiyet’te “ekmek” ve “un” önemli yer teşkil etmektedir. Ekmeğe yapılan saygısızlık ve hürmetsizlik affedilemez. Diğer Türk boylarında ekmeğe yapılan saygısızlık sonucunda kişi veya kişiler taşa dönüşmüştür, Kırgız efsanelerinde ekmeğe ve una gereken önem verilmediğinde ekmeğin varlığı insan elinden alınmıştır. Yani insanoğlu önceden Allah tarafından lütuf olarak yeryüzüne gönderilirken, saygısızlık ve hor görülmesi sonucunda insanlığın sadece çalışarak elde edebileceği önemli nimet haline gelmiştir. Böylelikle Kırgız halkına ekmeğin önemli bir nimet olduğu ifade edilerek, toplumu eğitme, gelenek ve göreneğin taşıyıcılığı işlevi görmektedir.

Kırgız efsanelerinde karşılaştığımız cezalandırma motifi olan “Hayvana Dönme” motifi oldukça fazladır. Örneğin, “Ayı ile Tilki”149ve “Sıçan Olan Gelin”150 efsanelerinde, Allah’a yapılan saygısızlık ve namaz kılan kayınpederin önünden geçen gelinin beddua sonucunda

147 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s.301

148 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), ss.325-326

149 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s. 326

150 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

68

hayvana dönüşümü anlatılır. Bu efsanelerde, Allah’ın sözünden çıkılmaması gerektiği, İslami kuralların önemi, bedduanın gücü topluma aktarılmıştır. “Süt Ak”151 efsanesinde ise, kayınvalidesine kötülük yapan ve yalan söyleyen bir kadın kocasının bedduası sonucu kuşa dönmüştür. Kırgız toplumun kuralları içerisinde ve İslamiyet’in kabul görmediği davranışlardan olan büyüklere kötü davranmak, hilekâr olmak, yalan söylemek, iyi bir insanda olmayacak özelliklerdir. Bu yüzden efsane bunları yapan bir gelinin nasıl cezalandırılıp kuşa dönüşebileceğini belirtmektedir. Diğer bir efsane örneği olan “Kumru Gelin”152 de büyüklere hizmet etmeme, tembellik ve şımarıklığı işleyen efsanedir. Peygamberin gelinine beddua etmesi sonucunda gelin, kumru kuşuna dönüşmüştür.

Başka bir cezalandırma motifinin işlendiği “Armut”153 efsanesinde, meyveler arasında armudun kendini üstün görmesi, kibirlenmesi, övünmesi sonucu başka bir meyve tarafından yüzüne yara alıp cezalandırılmıştır. Aslında bu efsanede kibir, böbürlenme, kendini üstün görme gibi davranışların Kırgız toplumunda kabul edilmediği vurgulanmaktadır. Armut meyvesinin hem oluşum hikâyesini anlatırken hem de bize öğüt verir nitelik taşıyan bir efsanedir. Efsane Kırgızların ortak etik değerleri tavsiye-ceza bağlamında önem taşımaktadır. Farklı bir işlevi ele alan “Tüylü Ayva”154 efsanesi de, Peygamberin ayvayı kargılaması sonucu meyvenin dış yüzeyi tüylerle çevrilmiştir. Bu efsanede ise, ayva bir hastanın hayatını kurtarabilecekken, faydalarını saklaması üzerine Peygamber tarafından kargışlanır. Her zaman iyilik yapmayı insanlara öğüt vermeyi teşvik işlevi görerek insanların neleri yapmaya ya da neleri yapmamaya karşı eğitme işlevini üstlenmiştir.

Metin Ergun, Türk Dünyası Efsaneleri Değişme Motifi adlı eserinde “denize, göle, nehire ve pınara dönme” motifi ile ilgili, “suyla ilgili olan bu anlatmaların oluşumu daha ziyade cezalandırmaya ve zor durumdan kurtulmaya dayanır. Kötü huylar, itaatsizlik, yolcuyu misafir etmeyenler ilh. cezalandırılır.”155 diye belirtmiştir. Kırgız efsanelerindeki

151 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s. 340

152 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), ss.341-342

153 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s.322

154 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), ss.322-323

69

“Isık Göl”156 efsanesi, halkının hiçbir dine inanmayan inançsız bir halk olması sonucunda, Allah’ın gazabını üzerine çekerek sular altında kalan bir halkın cezalandırılması konu edinilmiştir. Kırgız toplum yaşantısında inançsızlığın ve bu inançsızlık sonucunda halk kendi içerisinde kötü şeyler yapılmasını yasakladığını açıkça görmekteyiz.

Kırgız efsanelerinde karşılaştığımız diğer motif mükâfatlandırmadır. Kırgız efsanelerinde örneklerden de anlaşılacağı üzere, “Dönüşüm” en çok yer alan motiftir. Cezalandırılma, zor durumdan kurtulma ve mükâfatlandırma amacıyla insanlar, taşa, hayvana, denize, göle ve diğer varlıklara dönüşümü görülmektedir. Kırgız efsanelerinde, zor durumda kalan insan veya insanlar Allah’a yalvardıkları ve yaşadığı o zor durumdan kurtulmak için dualar ettikleri efsane örneklerinde karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, “Ay ile Kız”157 ve “Ayın Yüzündeki Leke”158 efsanelerinde üvey anne ve amcasının karsının eziyetlerinden bıkan kızın yalvarması sonucu ayın onu çekip yanına almasını anlatmaktadır. Efsanede kız sürekli ağlayıp ve aya yalvarması nedeniyle, o anki zor durumdan kurtulmuştur. Yaşadığı zor durudan kurtulup ayda yaşamaya başlayan kız mükâfatlandırılmıştır. “Altın Beşik Dağı” 159 ve “Sepette Gelin”160 efsaneleri düşman eline düşmek yerine taş olup kalmayı tercih eden ve bunun için Allah’a yalvaran insanları konu edinmiştir. Diğer Türk toplumlarında olduğu gibi, Kırgız toplumu da hürriyet, düşman eline düşmeme, kâfirlere yenilmeyi istememe arzusu bulunduğu görülmektedir. Toplumun düşünce yapısı içerisinde, hürriyeti vermektense taş olup kalmanın daha iyi olacağını vurgulamaktadır. Taş olup kalmak, gelecek nesillere varlığını ispatlama konusunda önem teşkil eder. Gelenek ve görenek taşıyıcı olan bu efsane bize Kırgız toplumunun hürriyet ve bağımsızlık hakkındaki düşüncelerini açıkça sunmaktadır.

Diğer bir mükâfatlandırma örneği olan “Kedi”161 efsanesi, Peygamber’i yılandan kurtaran kedinin, Peygamber tarafından sırtının sıvazlanıp, mükâfatlandırılması

156 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s. 307

157 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004), s.316

158 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s.316

159 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s. 343

160 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s. 345

161 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

70

anlatılmaktadır. Efsanede Peygamberin, “Senin sırtın hiç bir zaman yere değmesin! İnsanların koynunda beslen! İnsanın evinde yemek ye!” duasıyla kedi; evde beslenen, hoş karşılanan bir hayvan olmuştur. Cezalandırmalarda beddua sonucunda hayvanlar lanetlenirken, mükâfatlandırma sonucunda dua edilen hayvan sevilen ve hoş karşılanan özellik kazanmıştır. Ceza ve mükâfat motifini içeren “Kırlangıcın Kuyruğunun İkiye Bölünmesi Efsanesi”162 ise; Nuh peygamber, yılanın yardımı sonucunda ona dua etmiş ve onu mükâfatlandırmıştır. Efsanede ki diğer hayvan ise boş boğaz ve laf saklayamaması sonucu cezalandırılan bir hayvan olmuştur. Efsanede Kırgız toplumu içinde boş boğaz olmanın ve laf saklayamamanın iyi sonuçlar doğurmayacağını açıkça vurgulamıştır.

“Üç Kardeş”163 efsanesinde ise, Çolpon adlı bir kişi Allah’a kendisine mal vermesi için dua eder ve Allah duayı kabul eder ona koyun, inek bağışlar. Efsanede Allah’ın varlığı ve Allah isterse dualara karşılık verip insanlara iyilik bağışlayacağı vurgulanmaktadır. Diğer bir efsane olan “Kayberen Efsanesi”164 efsanesinde, yaşlı bir kadın avcıya, kutsal sayılan geyiklerin avlanmasının ona kötülük getireceğini ve avlamaktan vazgeçmesini öğütler. Bunun üzerine avcı avlamaktan vazgeçer. Avcı bir süre sonra zenginleşir ve mala mülke karışır. Efsanede yaşlı kadın ilahi bir boyut özelliği taşımaktadır. Efsaneler içerisinde sıkça karşılaştığımız Hızır, yaşlı kadın ve yaşlı adam motifi insanı iyiliğe ve doğru yola çekmek için öğüt veren ögelerdir. Kişiye ve kişilere verilen öğüt sonucunda kişi seçimleri sonucunda değerlendirilip, cezalandırılır ya mükâfatlandırılır. Bu efsanede de Kırgız toplumu içerisinde değer verilen bazı geyiklerin avlanmasının yasak olduğunu ve avlamayan insanların nasıl mükâfatlandırıldığı topluma ifade edilmiştir. Efsane gelenek ve göreneklerin koruyuculuğu ve gelecek nesillere öğüt verme işlevi görmektedir.

Kırgız efsanelerinde görüldüğü gibi, toplumsal yapıyı ve düzeni korumak amacıyla efsanelerde sıkça mükâfatlandırma ve cezalandırma motifleri kullanılmıştır. Bu cezalar bazen yukarıda da bahsettiğimiz gibi, dönüşüm şeklinde de karşımıza çıkabilmektedir. Ama Kırgız efsanelerinde de toplumsal yapıyı ve düzeni korumak amacıyla “taş kesilme motifi” en yaygın olanıdır. Kötü davranışları yasaklayan efsanelerde ceza, bir hayvana ya da taşa

162 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s. 320

163 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2004 ), s.330

164 Aygerim Dıykanbayeva, “Kırgız Efsaneleri Üzerine Bir Araştırma (İnceleme-Metin)”, (Yayımlanmamış

71

dönüşmek olmuştur. Kırgız toplum yapısı içerisinde ekmeğe hürmetsizlik, cezalandırmak için önemli bir neden olduğunu sık sık görmekteyiz. Büyüklere saygısızlık, şımarıklık, tembellik ve kibir gibi davranış ve özellikler hoş karşılanmadığı gibi yapılmaması için mesajlar verilmektedir. İyi insan olmayı ve Allah’a inanmayı pekiştiren efsanelerde de mükâfatlandırılma ile efsanenin işlevselliğini gözler önüne sermektedir.