• Sonuç bulunamadı

Özbek Efsanelerindeki Ceza ve Mükâfatın İşlevi

3. Makaleler ve Bildiriler

3.3. Türk Dünyası Efsanelerindeki Ceza ve Mükâfatın İşlevi

3.3.2. Özbek Efsanelerindeki Ceza ve Mükâfatın İşlevi

Özbek efsanelerini incelediğimizde ceza ve mükâfatların sıkça işlendiği görülmektedir. Her toplum düzeni içerisinde, kişiler ve kurumlar toplumsal yapıyı ve düzeni korumak amacıyla efsanelerde mükâfatlandırma ve cezalandırma motiflerini kullandığını belirtmiştik. Özbek efsanelerinde de toplumsal düzenin bozulmaması için ve düzenli yapının devamlılığı sürebilsin diye bu motifler önemli yer teşkil ettiğini görmekteyiz. Örneğin, “Kaplumbağa”133 adlı efsanede sürekli insanların hakkını yiyen bir bakkalın Allah tarafından gazaba uğrayıp kaplumbağaya dönüşümünü anlatmaktadır. Efsanede insanların hakkını yiyen bir bakkalın, beddua sonucunda Allah’ın kahrını ve gazabını almıştır. Böylece insanlara bu efsanede, insanlara kimsenin hakkını yememeyi, Allah tarafından cezalandırılmanın mümkün olduğunu göstermektedir. Efsane caydırma görevi görmektedir. Diğer bir efsane olan “Baykuş”134 adlı efsanede ise, bir zamanlar zengin birinin tembel, şımarık ve atasının sözünü dinlemeyen birinin sonradan baykuşa dönüşünü anlatmaktadır. Efsanede atasının “namaz kıl, oruç tut” diye isteklerde bulunmasına rağmen söz dinlemeyen çocuk beddua sonucunda baykuşa dönüşmüştür. Burada Özbek halkının, anneye ve babaya verdiği önemi görmekteyiz. Anne ve babanın sözünü dinlemeyen çocuk, halk tarafından hoş karşılanmayan bir hayvan olan baykuşa dönüşmesi işlenmiştir. Kişinin atasına saygısızlık yapması ve sözünden çıkması durumunda, Allah tarafından cezalandırılacağını en açık şekilde belirtmiştir.

Metin Ergun, kuşa dönme hususunda, “Cezalandırma neticesinde meydana gelen

kuşlar, çoğu zaman halk tarafından sevilmezler; etlerini yemek bile yasaktır. Bir kısmını görmek – mesela baykuşu- uğursuzluk sayılır. Halk bu tip efsaneleri anlatırken terbiye etmeyi esas alır. Cezalandırma sonucunda oluşan kuşların maceraları anlatılırken korkutarak, istekleriyle kuş haline gelen kahramanların maceraları anlatılırken sevdirerek, itaat ettirerek terbiye etme, eğitme yoluna gidilir.” 135diye belirtmiştir.

Özbek efsanelerinde “hayvana dönme” motifi kullanıldığı kadar “taşa dönme” motifi de sıkça işlenen bir motiftir. Özbek efsanelerinde de Özbek halkının dünya görüşünü, gelenek-göreneklerini, ahlaki anlayışını genç kuşaklara öğütlemek, gelecek nesillere

133 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 556 134 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 532 135 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.1, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 179

64

aktarma işlevini üstlendiğini görürüz. Efsanelerde efsane kahramanı ya da kahramanları bir suç ya da günah sebebiyle Tanrı tarafından cezalandırılarak veya bedduaya uğrayarak taşa dönüştürüldüğü görülmektedir. Örneğin, “Taş Develer Mağarası”136 efsanesinde Allah’ın yeryüzündeki insanları imtihan etmek için yarattığı bir mağara bulunmaktadır ve bu mağaraya girip dua ve yaptığı günahlar karşısında tövbe etmeyen kişilerin taşa dönüşmesi anlatılmıştır. Bu efsanede de Allah’a hoş gelmeyen hal ve hareketlerin sonucunda cezalandırıldığını açıkça gözler önüne sermektedir. Bir diğer efsane olan “Harman Tepe”137 efsanesinde üç kardeşin buğdayı eşit bir şekilde paylaşılmaması sonucu Hızır Baba, kardeşleri uyarmış ve barıştırmak istemiştir. Ancak kardeşler kavgaya devam etmiş ve buğdayı paylaşmamıştır. Bunun üzerine Hızır Baba onları tepeye çevirir. Efsanede kardeşlerin birbirine karşı saygılı olmaları gerektiği, açgözlü olmamayı, fazla mal için kardeşlerin birbirine düşmemesi öğütlenmektedir. Hızır Baba, Türk toplumlarında önemli bir yere sahip olduğu için bu efsanede de önemi vurgulanmıştır. Metin Ergun’a göre , “…insanlar veya insanın haricindeki diğer varlıklar ya karşılaştıkları zor bir durumdan kurtulmak veya cezalandırılmak için dağa, tepeye veya toprağa dönerler.”138 belirtmektedir. Saim Sakaoğlu’nun “Anadolu-Türk Efsanelerinde Taş Kesilme Motifi ve Bu Efsanelerin Tip Kataloğu” adlı eserinde, “…yapılmakta olan işin failine, o işi yapmaması hususunda ikazda bulunulur. Ama işi yapanlar ikazı dikkate almazlar ve taşa çevrilirler… Bunları umumiyetle Hızır ikaz etmektedir.”139

Özbek efsanelerinde karşılaştığımız diğer bir cezalandırma, “Şirin Kız”140 efsanesinde işlenmiştir. Efsanede Şirin adlı bir kızın güzelliğini kıskanan Ay’ın güzellik yarışına girmesini ve Ay’ın yarışı kaybedip bir daha utancından yeryüzüne inemeyişini anlatır. Tüm Türk toplumlarında olduğu gibi Özbek halkıda kıskançlığı, böbürlenmeyi, insanları küçük görmeyi doğru bir davranış olarak görmemiştir. Efsanede güzellik davasına düşen Ay’ın kaybederek gökyüzüne fırlatılması, toplum içinde böyle düşünceli insanların barındırılmadığını ve hoş karşılanmadığını ifade etmektedir. Kibirli olmak, kıskançlık,

136 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 555 137 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 556 138 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.1, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 181 139 Saim Sakaoğlu, Anadolu-Türk Efsanelerinde Taş Kesilme Motifi ve Bu Efsanelerin Tip Kataloğu,

Kültür Bakanlığı MİFAD Yayınları, Ankara 1980, s.42

140 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, ss.554-

65

insanları küçük görmenin iyi bir tutum ve davranış olmadığını gözler önüne sererek insanları eğitme işlevi söz konusu olmuştur.

Özbek efsanelerinde sıkça rastladığımız “mükâfatlar” motif grubu ise çoğunlukla karşımıza çıkmaktadır. Özellikle, efsanelerde yaşadığı zorluk karşısında Allah’a dua ederek o zor durumdan kurtularak insanların mükâfatlandırıldığını görüyoruz. “Samanyolu”141 efsanesinde fırtınaya yakalanan bir kişinin Allah’a yalvarması sonucunda Allah’ın rahmeti gelip, duası kabul olmuştur. Allah samancıya gökyüzünde yol yapmış ve onu samanları satması için pazara ulaştırmıştır. Bu Allah’ın samancıya bir lütfudur. Diğer bir efsane “Dört Bakire”142 efsanesinde dört kızın, erkek tarafından görülmek istemedikleri için Allah’a yapılan dua sonucu taşa dönüşmesidir. Kızlar, başkaları tarafından görülüp günah işlemektense taşa çevrilmeyi kendilerine mükâfat görmüşlerdir. Özbek halkının bu efsanede ar, namus, şeref ve namahrem gibi kavramların öğretilmesi amacıyla anlatıldığını düşünülmektedir. Başka bir efsane olan “Kız Bibi”143 efsanesinde ağabeyin, kız kardeşiyle evlenmek istediğini öğrenen kız Allah’a taş olmak için yalvarır. Allah, kızın bu duasına kayıtsız kalmaz ve onu taşa çevirir. Özbek toplum düzeni içinde kardeşle evlenmek kabul edilmemektedir. Böyle zor bir durum karşısında çaresiz kalan kızın “taş olup kalmam daha iyi” demesi onu kurtaran sözlerdir. Allah, kardeş ile evlenmeyi kabul etmeyen kızı mükâfatlandırmıştır. Toplum düzeni, yapısı ve kuralları içerinde böyle bir durumun kabul edilemeyeceğini göstermiştir. Topluma bu efsane ile yön vermek istemiş, nelerin yapılıp nelerin yapılamayacağını açıkça gözler önüne sermiştir.

Efsanelerin cezalandırma motifi insanları kötülük ve günah işlememeye sevk ederken, duanın gücünü göstererek insanları mükâfatlandırmış Allah’a olan inancı güçlendirmeye çalışılmıştır. İnsanları zor durumlardan kurtulabileceğini göstererek insanları iyi olmaya özendirme işlevi görmektedir. “Taş kesilme hadisesinin başta gelen sebepleri iyilerin kurtulma arzusu, bazen de bu iyilerin kurtulmaları için kötüler hakkında edilen beddualardır.”144

141 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 549 142 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 535 143 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 542 144 Saim Sakaoğlu, Anadolu-Türk Efsanelerinde Taş Kesilme Motifi ve Bu Efsanelerin Tip Kataloğu,

66

Özbek efsanelerinde bir diğer cezalandırma ve mükâfatlandırma motifi “ uzay cisimlerine dönme” olarak görülmektedir. “Üvey Anadan Kaçan Kız”145 efsanesinde, üvey ananın eziyetinden kurtulmak isteyen kız, kuş olup uçayım diye yalvarmış. Ama o evrenin aydınlatıcılarından biri olan Ay’a dönüşmüş. Üvey ananın eziyetlerinden kurtularak mükâfatlandırılmış. Allah’ın, iyilerin, ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların, günahsızların yalvarmaları karşısında kayıtsız kalmadığını Özbek efsanelerinde göstererek, insanları iyi olmaya ve Allah’ın varlığına ve isterse neleri yaparak insanlara mükâfatlar vererek insanları hoşnut edeceğine inandırmaya çalışılmıştır.

Hem cezalandırma hem de mükâfatlandırma motifinin işlendiği, “Bülbül ile Turgay”146 efsanesinde Allah iki insandan kendisine bin tane koşuk söylemelerini istemiş. Koşuğu söyleyen kişi mükâfatlandırılıp bülbül kuşu olmuş ve ömrü boyunca insanların içinde olmuş. Ancak koşuk söyleyemeyen kişi turgay kuşu olup cezalandırılmış çöllerde, insanlardan uzakta yaşamaya mahkûm edilmiş. Bu efsanemizde de Allah’ın dediğini ve isteklerini yapan kişinin mükâfatlandırılıp, yapmayanların ise nasıl cezalandırılabileceğini görmekteyiz.

Görüldüğü gibi, toplumsal yapıyı ve düzeni korumak amacıyla efsanelerde sıkça mükâfatlandırma ve cezalandırma motifleri kullanılmıştır. Bu cezalar bazen yukarıda da bahsettiğimiz gibi, dönüşüm şeklinde de karşımıza çıkabilmektedir. Ama Özbek efsanelerinde de toplumsal yapıyı ve düzeni korumak amacıyla “taş kesilme motifi” en yaygın olanıdır. Kötü davranışları yasaklayan efsanelerde ceza, bir hayvana ya da taşa dönüşmek olmuştur. Özellikle bünyesinde taş kesilme motifini barındıran efsanelerde halk hafızası dinleyiciye bazı mesajlar vermekte, taş kesilme motifi aracılığı ile simgesel manada, ahlâkî bazı kavramlar teminat altına alınmaktadır. İyi insan olmayı ve Allah’a inanmayı pekiştiren efsanelerde de mükâfatlandırılan insanları gözler önüne sererek, efsanenin işlevselliğini gözler önüne sermektedir.

145 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 546 146 Metin Ergun, Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi C.2, TDK Yayınları, Ankara 1997, s. 535

67