• Sonuç bulunamadı

Kıbrıslı Mehmed Kâmil Paşa’nın Halep Valiliği ve Zeytun Vakası

1.2. BİLAD-I ŞAM

1.2.4. Kıbrıslı Mehmed Kâmil Paşa’nın Halep Valiliği ve Zeytun Vakası

İncelememize konu olan diğer bir vilayet Halep vilayetidir. 1876 yılında Halep vilayeti; Halep, Urfa, Maraş ve Zor olmak üzere 4 sancaktan ibarettir. Bu sayı, Osmanlı-Rus Harbi’nin ardından, 1881 yılında değişmiş ve Zor müstakil bir sancak haline getirilmiştir.131 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’ni takiben bölgeye Kıbrıslı

Mehmed Kamil Paşa’nın vali olarak tayin edildiği bilinmektedir. Paşa’nın valiliği sırasında ön plana çıkan meselelerden biri Zeytun Vakası’dır. Zeytun meselesi kökeni itibariyle çalışmamıza konu olan Osmanlı-Rus Harbi’nden önce başlamıştır. İstanbul’daki Ermeni Patrikhanesi ve Patrik Nerses Varjobodyan öncülüğündeki Ermeniler, Zeytun ve civarındaki bölgelere muhtariyet verilmesi adına propaganda

127 Samur, a.g.t., s. 25. 128 Karakoç, a.g.t., s. 178.

129 Salname-i Vilayet-i Suriye, H. 1292 (M. 1875), s. 86-87. Bkz.; Salname-i Vilayet-i Suriye, H. 1297

(M. 1880), s. 162-164.

130 Buzpınar, a.g.e., s. 304-305.

131 Fulya Düvenci Karakoç, “19. Yüzyıl Sonunda Halep’te İngiliz Belgelerine Göre Toplum, Yönetim

ve Konsoloslar Arasındaki İlişkiler”, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, c. 14, Sayı: 24 (2013), s. 76.

34 faaliyetlerine girişmişlerdir. 1876 yılında toplanan İstanbul Konferansı’nda delege olarak görev yapan Lord Salisbury, İngiltere’nin İstanbul büyükelçisi Henry Elliot ve daha sonra Rus Çarı II. Alexander’dan destek istedikleri bilinmektedir. Nitekim 1877- 1878 Osmanlı-Rus Harbi sonrasında imzalanan Ayastefanos ve Berlin Antlaşmaları’nda kendilerine yer bulmuşlardır.132 Hatta Berlin Kongresi toplanmadan

evvel, 6 Haziran 1878 tarihinde, o esnada İngiltere Dışişleri Bakanlığı yapmakta olan Lord Salisbury, ıslahat yapılacak yada imtiyaz verilecek bölgelerdeki halkın çoğunluğunun aynı dinden veya etnik kökenden olması gerektiğini belirtmiş ancak Ermenilerin Müslümanlar arasına karışmış olduğunu ve çoğunluk oluşturmadığını aktarmıştır. Ayrıca bu durumu Ermenistan sorununda karşılaşacakları en zor problem olarak nitelemiştir. Vilayat-i Sitte adı verilen (Diyarbakır, Van, Elazığ, Erzurum, Sivas ve Bitlis) bölgede varlıklarını bildiğimiz Ermeniler konusunda bu 6 vilayetten sonra adlarının en çok geçtiği vilayet Halep vilayetidir.133 Osmanlı Devleti’nin savaştan

mağlup olarak ayrılmasının da etkisi ile güven kazanan bazı Ermeniler, o sıralar Halep konsolosu olarak görev yapan P. Henderson ile iyi ilişkiler kurmuş ve gördükleri destek sonucunda 1878 yılında Zeytun İsyanı’nı başlatmışlardır.134 Özünde

bağımsızlık kazanmak isteyen Ermenilerin, Osmanlı Devleti’nden ayrılma isteği de 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra kendini göstermiştir. Savaş sırasında Doğu Anadolu’da harekete geçen Rus orduları bölgede yaşayan Ermeniler ile iletişime geçmiş ve onları Osmanlı Devleti aleyhinde kışkırtmıştır. İşte bu kışkırtmaların bir ürünü de Zeytun İsyanı’dır.135 Zeytun’da görevli kaymakam ve beraberinde görevli

memurları kaçıran, hükümet konağını ateşe veren ve ambarları yağmalayan isyancılar daha sonra Müslüman köylerini yağmalamaya başlamış birçok insanı katletmişlerdir.136

132 İsmail Şen, Sadrazam Kıbrıslı Mehmet Kâmil Paşa (1832-1913), Ankara Üniversitesi

Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1995, s. 37-38.

133 Sadettin Baştürk, “XIX. Yüzyılın Sonlarında Halep Vilayetinde Ermeni Nüfus, Tarihte Türkler ve

Ermeniler, Merkez ve Taşrada Ermeniler Nüfus ve Göç”, Türk-Ermeni Külliyatı, c. 7., Ankara 2014, s. 196.

134 Şen, a.g.t., s. 37-38.

135 Yahya Bağçeci, 1895 Zeytun Ermeni İsyanı, Erciyes Üniversitesi Yayımlanmamış Doktora Tezi,

Kayseri 2008, s. 57.

35 Yaşananlardan evvel Halep’e vali olarak atanan Kamil Paşa, Hilmi Kamil Bayur’a göre, vilayete bağlı Zeytun mahalinde böylesine bir isyanın gerçekleşeceğini beklemektedir. Nitekim 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’ni fırsat bilen bazı Ermeniler isyan bayrağını çekmiştir.137 Gelişmeler üzerine, vali olarak Halep’te bulunan Mehmet

Kamil Paşa derhal Zeytun’a hareket etmiş ve gereken tedbiri almıştır. Firar eden az sayıdaki isyancılar dışında, yakalanan tüm isyancıların silahlarını toplatmış, gasp edilen malların geri iade edilmesini sağlamıştır.138 200 kişiyi tutuklayan Paşa, 1.200

silaha el koymuş ve dağa kaçan elebaşlarını teslim olmaya davet etmiştir. Davetin reddedilmesi üzerine Kamil Paşa, haydutların eşlerini yanına alarak beraberinde Halep’e götürmüştür.139 Paşa’nın bu tavrı karşısında bazı Ermeniler, İngiliz konsolosu

ve İstanbul’da bulunan büyükelçi aracılığıyla Paşa hakkında şikayetlerini ve asılsız iddiaları İstanbul’a iletmişlerdir.140 Mehmet Kamil Paşa tarafından uygulanan başarılı

önlemler Avrupalı devletler, konsolosları ve Ermeniler için endişe verici olsa gerek çünkü Paşa’nın faaliyetleri hiç hoş karşılanmamıştır.

Paşa’nın özellikle, İngiltere’nin Halep konsolosu P. Henderson ile büyük bir anlaşmazlık içerisinde olduğu söylenebilir.141 Kamil Paşa’nın Halep’teki tutumu

Henderson’un çileden çıkmasına sebep olmuştu. İsyancılarla doğrudan ilişki içinde bulunan Henderson, onlarla mektuplaşıyor ve aynı zamanda tutuklanan tüm Ermenileri serbest bıraktıracağına dair vaatlerde bulunuyordu. Ancak Vali Kamil Paşa’nın tutuklu Ermenileri serbest bırakmaması üzerine Henderson, Lord Salisbury ve Layard aracılığıyla Kamil Paşa’nın görevden alınmasına dair raporlar göndermeye başlamıştı.142

Dahiliye Nezareti’ne de rapor gönderen Henderson, raporunun asılsız çıkmasına rağmen İngiltere hükümeti ve İstanbul İngiltere Büyükelçiliği nezdinde çalışmalarını sürdürmüştür. Nitekim çalışmaları sonuç vermiş ve 3 Şubat 1879

137 Hilmi Kamil Bayur, Sadrazam Kamil Paşa – Siyasi Hayatı, Ankara 1954, s. 60. 138 Şen, a.g.t., s.38-39.

139 Salahi R. Sonyel, Osmanlı Ermenileri: Büyük Güçler Diplomasisinin Kurbanları, İstanbul 2009,

s. 96.

140 Şen, a.g.t., s. 38-39.

141 Salih Ersoy, Halep Kenti (1876-1918), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yayımlanmamış

Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale 2018, s. 10.

36 tarihinde İngiltere sefirliği aracılığıyla, Kamil Paşa’nın görevden alınması için Osmanlı Devleti’ne nota verilmiştir. Batılı diğer devletlerden de gelen baskılar neticesinde Paşa, 1879 yılında görevinden alınmıştır.143 P. Henderson’un yönetimi

altındaki konsolosluk, Halep ve Adana bölgesini kapsayan alan içerisinde yetkiye sahip, önem derecesi yüksek, siyasî bir konsolosluktur. Konsolosluk nezdinde en önemli sorun, fiili anlamda bağımsız olmasına rağmen, Beyrut’taki başkonsolosluğa bağlı olması nedeniyle yaşanan sürtüşmelerdir.144 İngiliz baskısı ardından, Fransa

hükümeti tarafından verilen notanın detaylarına bakıldığı zaman görülmektedir ki Zeytun’da tutuklanan bazı Ermenilerin tutuklanma sebebinin Osmanlı görevlilerini diri diri yakmak olduğu açıklanmıştır. Ancak Fransız hükümeti tarafından bu iddia dayanağı, temeli olmayan bir iddia olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca Berlin Antlaşması’nın bazı maddelerine atıflar yapılarak bir an önce meselenin çözülmesini istediklerini aktarmışlardır.145

A. H. Layard tarafından 1880 yılında yazılan bir mektuba göre Kamil Paşa’nın valilik görevinden alınmasında kendisinin de rolü bulunmaktadır. En önemli sebep olaraksa Zeytun Olayları sırasında yanlış bir yönetim gerçekleştirdiği belirtilmektedir.146 Görevden alınışına müteakip Kamil Paşa, Zeytun meselesinin

gerçek yüzünü açığa çıkaran görevli komiserlerin kendi uygulamalarına onay verdiğini ve bu raporu da Bâbıâli’ye aynı şekilde sunacaklarını arzu etmektedir. Padişaha hizmetten ayrılmadığını belirten Paşa, İngiltere konsolosunun Ermeni isyancılarla işbirliği içinde olduğuna dair 3 adet belgeyi de takdim etmiştir.147

Kamil Paşa döneminde ön plana çıkan bir gelişme de yeni bir vilayetin tesisine ilişkin gerçekleşen girişim olmuştur. Halep valisi Kamil Paşa tarafından 1878 yılında yazılan orijinal el yazmasına göre Şam-Medine arasındaki yolun güvenliğinin 143 BOA, Y.EE.KP., 1/36, H. 10 S. 1296 / M. 3 Şubat 1879. Bkz.; Şen, a.g.t., s. 43.

144 Uygur Kocabaşoğlu, Majestelerinin Konsolosları: İngiliz Belgeleriyle Osmanlı

İmparatorluğu’ndaki İngiliz Konsoloslukları (1580-1900), İstanbul 2004, s. 155.

145 BOA. HR. SYS., 78-6/60, H. 14 Ra. 1296 / M. 8 Mart 1879. Bkz.; Osmanlı Belgelerine Göre

Ermeni-Fransız İlişkileri (1879-1918), T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara 2002, s. 10-12.

146 Hakan Akköz, XIX. Yüzyılın Son Çeyreğinde Halep Vilayeti’nin Ekonomik ve Sosyo-Kültürel

Durumu (İngiliz-Amerikan Kaynaklarına Göre), Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yayımlanmamış Doktora Tezi, Kahramanmaraş 2016, s. 46.

147 BOA, Y. PRK. UM., 1/66. H. 4 B. 1296 / M. 24 Haziran 1879. Bkz.; Osmanlı Belgelerinde Ermeni-

37 sağlanabilmesi için Amman ismiyle yeni bir vilayetin tesis edilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Vilayetin tesisi ve idaresi üzerine bazı detaylara yer verilen yazısında Kamil Paşa, Kudüs ve Nablus’tan askeri birliklerin Ürdün Nehri üzerinden bölgeye geçeceği ve gerektiği kadar askeri kuvvetin orada kalacağını belirtmiştir. Bu vilayetin tesisi ile bölgede sorun teşkil eden göçebe bedevilerin yerleşik düzene geçişleri teşvik edilecektir. Yerleşik düzene geçişleri, Ürdün Nehri kenarında pirinç yetiştiriciliği yaparak sağlanacaktır. Böylelikle hacıların güvenli bir şekilde kutsal topraklara ulaşması da sağlanabilecektir. Halil Sahillioğlu’nun aktardığına göre böyle bir vilayetin kurulup kurulmadığına dair bir bilgi yoktur. Fakat kendisinin yaptığı çalışma sonrasında konuyla ilgili yayınlanan eserlerde de Amman’da kurulan bir vilayete dair bilgi görülmemiştir.148 Osmanlı Devleti Belka üzerinde kolonileştirme konusuna

öncelik vermişti. Ancak Amman’da bir vilayetin teşkil edilmesi fikri, bölgenin imkânları dolayısıyla alternatif olarak görünüyordu. Çünkü Amman’ın asıl öne çıkan özelliği sahip olduğu su kaynaklarıdır. Amman yaylaları ve vadide akan nehir, vilayet teşkili konusunda Amman’ı ön plana çıkaran unsurlardır.149

Nihayetinde Kamil Paşa’nın görev süresinde Halep’te adlî bir yapı oluşturulmuş, Bidayet mahkemeleri kurulmuştur.150 Kamil Paşa’nın ardından Halep

Valiliği görevine Galib Paşa gelmiştir. O sıralar Zeytun’da yaşanan hadiselerin teftişi için Suriye valisi Midhat Paşa’nın bölgeye atanması Sultan II. Abdülhamid’e önerilmek istenmiş fakat bunu önceden öğrenen Sultan, Midhat Paşa’nın Suriye’den ayrılmasını doğru bulmayarak teftiş için Eğinli Said Paşa’yı tayin etmiştir. Kastamonu valisi olarak görev yapan Eğinli Said Paşa’dan, “fevkalade murahhas” sıfatıyla önce İstanbul’a oradan da vapur ile İskenderun’a gitmesi istenmiştir. Böylelikle Zeytun’a varması daha kısa sürecekti. Nitekim İnebolu’dan yola çıkan Eğinli Said Paşa, İstanbul’a ulaşmış ve Sadrazam Tunuslu Hayreddin Paşa ile görüşmüştür. Ardından II. Abdülhamid ile bir görüşme gerçekleştirmiş ve bu görüşme esnasında Sultan, Paşa’ya, Zeytun meselesinin öneminden bahsetmiştir. Fevkalade murahhas olarak

148 Halil Sahillioğlu, “A Project for the Creation of Amman Vilayet (1878), Studies on Ottoman

Economic and Social History (Ed. Halil Sahillioğlu), İstanbul 1999, s. 176.

149 Vladimir Hamed-Troyansky, “Circassian Refugees and The Making of Amman 1878-1914”,

International Journal of Middle East Studies, c. 49, Sayı: 4 (2017), s. 608.

38 göreve getirilmesini düşündüğü Said Paşa’ya dilerse bu görevi kabul etmeyeceği de II. Abdülhamid tarafından belirtilmiştir. Görüşme sonrasında İngiliz ve Fransız elçiliklerinden Zeytun meselesine dair bazı evraklar edinen Paşa Halep’e doğru yola çıkmıştır. Daha önce vilayette görev yapmak istemediğini çok kez dile getiren Halep valisi Galib Paşa ile Eğinli Said Paşa arasında bir görev değişikliği olmuş ve Galib Paşa Kastamonu valiliğine, Said Paşa ise Halep valiliğine getirilmiştir.151

Eğinli Said Paşa’nın valiliği döneminde, 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nde Osmanlı ordusu bünyesinde görev yapan İngiliz Baker Paşa’nın başkanlığında bir teftiş heyeti kurulmuş ve bu heyet “Anadolu Teftiş Heyeti” adını taşımıştır. Kasım 1879 tarihinde İstanbul’dan hareket eden bu heyet, önce İskenderun’a daha sonra da Halep’e ulaşmıştır. Eğinli Said Paşa tarafından karşılanan heyetin, Halep’ten ayrılmasının ardından Paşa bu faaliyetlerden bir sonuç alınamayacağını ve yapılan masrafların da heba olacağını düşünmektedir. Nitekim heyet içerisinde görevli bazı memurların da Eğinli Said Paşa hakkında iyimser görüşlere sahip olduğunu söyleyemeyiz. Yaver Süleyman Paşa tarafından kaleme alınan ve merkeze gönderilen raporda, Eğinli Said Paşa’nın devlet aleyhinde kararlar aldığı, İngiliz memurları gibi hareket ettiği ve hastalık nedeniyle sadece iki gün vazifesi başında durduğunu aktarmıştır. Onun bu görüşleri, bizzat kendisinin şahit olduğu olaylardan ziyade etrafından edindiği bilgilerden kaynaklandığı ve özellikle Halep Fırka Kumandanı Cemil Paşa’dan etkilendiği de söylenmektedir. Çünkü Vali Eğinli Said Paşa ve Cemil Paşa arasında bir gerginlik yaşanmaktadır. Said Paşa’nın görevinden istifa etmesinde de Cemil Paşa ile yaşadığı sorunların önemli bir yer tuttuğunu da söylemek mümkündür.152

İç güvenlik konusunda 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nden önce görev yapmakta olan zaptiye teşkilatı bünyesinde görev yapan memurların, yasadışı faaliyetlerde bulunması teşkilatın adını karalamıştır. Osmanlı-Rus Harbi’nin ardından askeri teşkilatlanma tarafında gerçekleştirilen düzenlemelerin, iç güvenlik konusunda da uygulanması yoluna gidilmiştir. Bu maksatla 1879 yılında jandarma teşkilatının

151 Davut Erkan, “II. Abdülhamid’in İlk Mâbeyn Feriki Eğinli (İngiliz) Said Paşa, Hayatı ve Hatıratı”,

Osmanlı Araştırmaları, Sayı: 35 (2010), s. 68-69.

152 Davut Erkan, II. Abdülhamid’in İlk Mâbeyn Ferîki Eğinli Said Paşa’nın Hâtırâtı I-II (1876-1880),

39 kurulması kararlaştırılmıştır. Ancak teşkilatın kurulması ve Halep’te faaliyet göstermesi 20. yüzyılın ilk yıllarında ancak gerçekleşebilmiştir.153