• Sonuç bulunamadı

Küresel kentlerin devlet ve yerelleĢme üzerindeki etkileri

1. KüreselleĢmenin Kentler Üzerindeki Etkisi

1.3. Küresel Kentlerin Siyaset Üzerine Etkisi

1.3.1. Küresel kentlerin devlet ve yerelleĢme üzerindeki etkileri

Dünyada küreselleĢme ile yaĢanan para, mal, sermaye dolaĢımının, teknolojinin geliĢmesi ve ticaretin uluslararası bir özellik kazanması neticesinde ulus-devlet olgusu bir kenara bırakılmıĢtır. Daha çok sınır ötesi menfaatlere dayalı ve farklı milletlerle sıkı bağlar kurularak çıkar iliĢkileri ortaya çıkmıĢtır. Devletten bağımsız yürütülen bu tür iliĢkiler neticesinde kendi aralarında kurulan bağ ile yürütülen ekonomik iliĢkiler, devlet etkinliğinin giderek azalmasına neden olmaktadır (Topal, 1997: 13). Küresel kentlerin hızla geliĢen bir seyirle büyüyerek, ülkeler arası iliĢkilerde daha büyük önem kazanır hale gelmesi, çevresindeki tüm etmenlerle iliĢik olduğu göstermektedir.

38 Refah devleti uygulamalarının gerilemesi ve küreselleĢme dinamikleri sonucunda, yerel yönetimler anlayıĢ değiĢtirerek kendilerinin ulus devletin oluĢturucu bir parçası olarak gören bu birimler, artık küresel sermayeyi çekmek için projeler geliĢtiren bir yerellik anlayıĢını benimsemiĢtir (Erkan, 1985: 38). Yerel yönetimler Ģehrin daha fazla geliĢmesi, kalkınması ve ulus devletler düzeyinde daha etkin bir rol alabilmesi için küresel ölçekteki kentlerine daha fazla yatırım yapma gereksinimi duymuĢtur. Küresel kent yönetimleri, sermayeyi kentlerini çekebilmek için çeĢitli yeni yatırım alanlarını yatırımcılarına sunma eğilimine girmiĢtir.

KüreselleĢmenin Ģehir idaresini etkileri değiĢerek ulus devlet yönetimi anlayıĢından uzaklaĢarak yerel ve bölgesel politikalar oluĢturularak kendilerini yeniden Ģekillendirmektedir (Yaylı, 2012: 338). Kentlerin baĢarıya ulaĢabilmeleri için kendini iyi pazarlaması gerekmekte bunu da yönetsel bir yapı eli ile yani devlet kurumlarının önderliğinde yerel aktörlerin desteğiyle bir bütünlük içinde yapmaları gerekmektedir.

ġehirlerine yapacakları yatırımlar ile birlikte Ģehrin siluetine etki ederek Ģehri cazip bir mekân haline getirmeye çalıĢmaktadır.

KüreselleĢme ile birlikte yatırımlar ve yönetim üzerinde devlet müdahalesinin olması gerekliliği bir kenara bırakılmıĢ, uluslararası sermaye kanalı aracılığı ile yatırımların yapılması gerekliliği ön plana çıkmıĢtır. Bu sebeple ulus devlet etkinliği önemini yitirmiĢ, yerel ve küresel birimlerin etkinliğinin arttığı görülmüĢtür. KüreselleĢme ülkelerin birbirleri arasındaki fiziksel ve iktisadi sınırların öneminin ortadan kalkmasıyla ülkelerin iktisadi hâkimiyetlerini törpülenmesine sebep olurken iktisadi sistemin ana birimleri zamanla Ģehirler oluĢturmaktadır (Yücel ve Pustu, 2005: 64). Kentteki yerel yönetimler diğer kent yönetimleri ile rekabet halindedir. Bunun sonucu olarak kentler; alıĢveriĢ merkezleri, oteller, turistik tesisler, dinlenceler, fuarlar, gökdelenler ve organizasyonlar yaparak dünya kentleri arasına girmek için çaba göstermektedir. Yönetimin, uluslararası sermayenin varlığını kabullenerek yapılması gerektiği ön plana çıkmıĢtır.

Özel sektördeki geliĢmelerin giderek önemli hale gelmesi ile birlikte kamu hizmeti anlayıĢının değiĢerek, yerinden yönetimlerin daha fazla ön planda olduğu bir yapıya dönmesinin, küreselleĢmenin kent yönetimleri üzerindeki etkileri ıĢığında

39 oluĢmaktadır (Yaylı, 2012: 339). Örneğin hizmetler öncelikle belediyelerin bünyesinde kurulan Ģirketler aracılığıyla yürütüldükten sonra firmaların özelleĢtirilmesi sonucunda yatırım ve hizmetler tamamıyla özel sektör üzerinden yapılması söz konusu olmuĢtur. Ya da en baĢından yapılacak adımların özel sektör aracılığı ile yaptırılabilmektedir. Halis Yunus Ersöz’e göre yerel yönetimlerde özelleĢtirmenin, bir faaliyet ya da hizmetin sağlanmasında kamusal etkinliğin bütünüyle sona ermesi anlamına gelmediğini, kentsel hizmetlerin sağlanmasında özel sektör alternatiflerinden yararlanılması Ģeklinde bir içerik taĢıdığını vurgulamaktadır (Özden, 2008: 32).

Devlet kurumları; düzenleyici yeniden ayarlamalar, finansal sübvansiyonlar veya ikisinin karıĢımı yöntemleri uygulayarak ulusal, bölgesel ve belediye ölçeğinde küresel kent oluĢumunu teĢvik etmede merkezi rol oynamaktadır (GüneĢ, 2013: 162).

Kent yönetimleri ile sermaye sahiplerinin arasında yapılan koalisyonlar ile birlikte yeni yönetim modelleri doğrultusunda bir yapılanma olmaktadır. Küresel kent modeline doğru giderken kent yönetimleri yeniliklere açık olmak zorunda kalmıĢtır.

Küresel kent oluĢumu için yerel ön Ģartların oluĢumunda rolü olan genel olarak ulusal, bölgesel ve/veya yerel devlet yetkilileri, ulus ötesi Ģirket elitleri ve yerel mal sahipleri veya kiralayıcılarından oluĢan büyüme yönelimli politik ittifakların altı çizilmektedir (GüneĢ, 2013: 162). Politik ittifakların kurulması daha çok kent yararını olacağından, kent yönetimleri ve sermaye sahipleri ortak bir noktada buluĢmak için ellerinden geleni yapmaya çalıĢmaktadır. Kentler arası rekabet kaçınılmaz bir hal almıĢtır. Devletler veya kentler imkânları kısıtlıysa özellikle sermayeleri kıt ise yabancı sermayeyi nasıl yatırım yoluyla çekebilecekleri nasıl istihdam sağlanabileceği konusunda yarıĢacaklar ve rekabet için her yolu deneyeceklerdir. Sosyal devlet ilkesinin gereği olan insani temel ihtiyaçların karĢılanması için yapılması zorunlu olan hizmetlerin sağlanmasında devlet kendi eliyle bu hizmeti ya sağlamaktadır ya da çeĢitli devretme usul ve metotlarıyla bu gibi hizmetleri özel sektöre bırakmaktadır. Bu nedenle küresel Ģehirler adı altındaki yerleĢim yerleri ulus ölçekli hizmetleri kendi Ģehirlerine çekmek istemektedir.

ġimdilerde ülkeler rekabet koĢullarını değiĢtirerek Ģehirleri üzerinden rekabet etmeye

40 bu rekabeti de finans, ticari ve ulaĢım alanında yaparken dünya genelindeki sistemle bir bütün olmuĢ Ģehirlere sahip olan ülkeler bu yarıĢmada daha ön planda bir konuma geçmektedir (Topal, 1997: 17).

Kentler, ülkesinin dünya coğrafyasındaki gücünden faydalanasının yanında, ülkeler de kentlerin dünya üzerinde söz sahibi oluĢuyla, kentlerinden güç almaktadır.

Günümüzde ulusal kalkınmanın olabilmesi için ülkelerin önüne geçen kentlerde kalkınmanın olması gerektiği düĢünülmektedir. Kendi yöresindeki firmaları ile ticari iliĢkiler kurabilme yetisine sahip olan ve üretim yelpazesini geniĢleterek müteĢebbisinin önündeki tüm engelleri yıkabilen kentler, küresel rekabet ortamında güçlerini arttırmak suretiyle piyasada iktisadi ağırlığını zamanla arttırabilir (Kozlu, 1994: 75). Sonuç olarak küresel kentler, uluslararası alanlarda söz sahibi olan ve ülkesinin önüne geçen kent modelleridir. Küresel kentlerde sermayeyi ve ticareti kente çekebilmek için yerel yönetimler üzerinde baskıcı bir etkinin olduğu söylenebilir. Bu nedenle kent yönetimleri baskıyı ortadan kaldırmak için gerek devlet desteğiyle gerekse özel sektör desteğiyle yeni yatırım alanları sunmalı ve bu yatırımların olması için gerekli tedbirleri almalıdır.