• Sonuç bulunamadı

1. BİRİNCİ BÖLÜM

1.3. Yirminci Ve Yirmbirinci Yüzyıl Küresel Finans Krizleri

1.4.3. Küresel Finansal Krizin En Önemli İşaretleri

Amerika Birleşik Devletleri’nde, konut sektörüne yönelik talebin zirveye ulaşmasının ardından piyasanın doygunluğa erişmesi.

Küresel piyasalardaki ve borsalardaki güçlü şoklar. Yüksek işsizlik oranı .

Petrol fiyatlarındaki tarihi artış.

Faiz oranlarının yükseltilmesi konusunda piyasalarda artan edişe düzeyi . Zorlu mevduat olgusunun ortaya çıkışı ve önceden herhangi bir uyarı yapılmaksızın petrol fiyatlarında keskin düşüşlerin yaşanması .

Bazı bankaların iflası ilan etmesi ve piyasalarda panik havasının hâkim olması. Burada akıllara gelen en önemli soru, krize yol açan asıl hatanın ne olduğudur. Bu sorunun yanıtı şu şekilde özetlenebilmektedir: (Akkun N.2013,28)

Parasal Dengesizlikler: Şunları içermektedir:

Mevduatların türevlendirilmesi yoluyla parasal genişleme,

Bankacılık denetim ve kontrollerinin yetersizliği ya da hiç olmaması,

Geri ödeme kabiliyetine yönelik teminat aranmaksızın kredilerin genişletilmesi, Para piyasalarında spekülasyon için borçlanmalara izin verilmesi,

Yönetim kurulu üyelerinin ve üst düzey yöneticilerin, kâr yüzdesinden pay alacak şekilde ücretlendirilmeleri ve bunun neticesinde riskler dikkate alınmaksızın kredilerin genişletilmesine teşvikin söz konusu olması (Al-Batriq: 63,67).

İlk Finansal Dengesizlik:

Tasarruf mevduatlarını harekete geçirmek ve bunları verimli kurumlara ulaştırmak gibi temel finansal piyasa işlevlerinin bozulmasıdır. Reel ekonomi mülkiyetlerinin aşağıda yer verilen hususlarla karakterize edilen korkutucu boyut ve miktarlarda finansal türevlerle takas edilmesini kolaylaştırmaktır:

Herhangi bir gerçek varlıkla bağlantılı olmamaları, farklı finansal problemlere imkân tanımaları, herhangi bir menkul kıymetin reel ekonomideki fiziksel varlıklarla dengelenmesi,

Kumar oyunu mantığı ile inşa edilmeleri. 1. İkinci Finansal Dengesizlik:

Herhangi bir ekonomik gerekçe olmaksızın, finans piyasalarında büyük spekülasyonların gerçekleşmesidir. Menkul kıymetin fiyatının çok kısa bir süre içerisinde beş, on ve hatta yirmi kat artmasıdır. Burada temel ilke, bir menkul kıymetin fiyatındaki herhangi bir artışın, reel ekonomide temsil ettiği varlıkların değerindeki fiili bir artışla dengelenmesidir. Ancak bu gerçekleşmemektedir. Fiyatlardaki artış ya da azalışlar spekülasyonlara dayalıdır. Bu nedenle menkul kıymet fiyatları gerçekçi ve geçerli bir gerekçe olmaksızın düşmektedir. (Al-Ali, K.A. 2012,36)

Bu durum, bireylerin satın alınan gayrimenkulün değerinin çok üzerinde kredi borcu yüklenmesine yol açmıştır. Tahvil sahipleri ile gayrimenkulü ipotek altına alınan borçlular arasındaki bağ kesilmiş, gayrimenkul piyasasının doygunluğa ulaşması ile talep azalmış ve neticede gayrimenkul fiyatları düşmüş, faiz oranları artmıştır. Borçlular evlerini satamaz ve ipotek edemez hale gelmiştir. Gayrimenkul sahipleri, faiz artışından dolayı ödeme gücünü yitirmiş ve bankalar alacaklarını tahsil edemedikleri için borçluları evlerini satmaya zorlamışlardır. Bankalar ve gayrimenkul sahipleri arasındaki anlaşmazlıklar, emlak fiyatlarında düşüşe neden olmuştur Finans kurumları borç vermeyi durdurmuştur zira önceki borçluların temerrüde düşmüştür. Neticede gayrimenkule yönelik talep daha da düşmüş, buna bağlı olarak tahviller değer kaybına uğramış ve gayrimenkuller zararına satılmıştır. Bu durum gayrimenkullerin büyük bir değer kaybıyla karşılaşmasına neden olmuştur.

1.4.4. 2008 Küresel Finans Krizinin Temel Aşamaları

Amerikan Mortgage piyasasında 2007 yılı başında patlak veren finans krizinin, 2008 yılı sonu ve 2009 yılı başında küresel bir finansal ve ekonomik krize dönüşen temel aşamalarını, dünya ekonomilerinin çoğunun Amerikan ekonomisi ile olan bağlantısı göz önüne alındığında aşağıdaki gibi özetlenmesi mümkündür: (Al-Batriq: 63,67)

Şubat 2007: Yeterli ödeme gücüne sahip olmayan borçlulara verilen Mortgage kredilerinin ödenememesi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki birikim ve ihtisas bankacılık kurumlarında ilk iflaslara neden olmuştur.

Ağustos 2007: Krizin genişlemesinin riskleri karşısında borsalar kötüleşmiştir ve ABD Merkez Bankası likidite akışına destek sağlamak amacıyla piyasalara müdahale etmiştir.

Ekim - Aralık 2007: Birkaç büyük banka, Mortgage krizi nedeniyle hisse fiyatlarında önemli bir düşüş açıklamıştır.

Ocak 2008: ABD Merkez Bankası faiz oranlarını dörtte üç puan düşürmüştür. Şubat 2008: İngiliz hükümeti Northern Rock adlı bankayı devletleştirmiştir.

Mart 2008: Merkez Bankası, kredi piyasasın yönelik girişimlerde bulunmuştur. Mart 2008: JP Morgan Chase, ABD Ticari Bankalarından Bear Stearns’i düşük bir fiyata ve Federal Reserv’i de mali yardım karşılığında satın aldığını duyurmuştur.

Eylül 2008: ABD Hazine Bakanlığı, iki büyük ölçekli Mortgage Kredisi Kuruluşu, Freddie Mac ve Fannie Mae’yi mali durumlarını yeniden yapılandırmak için ihtiyaç duyulan süre boyunca vekalet altına almış ve 200 milyar dolara kadar olan borçlarını teminat altına almıştır.

Eylül 2008: Lehman Borthers’ın iflası kabul edilmiştir. Amerika’nın önde gelen bir diğer bankası olan Bank of America, Wall Street’teki başka bir ticari banka olan Merrill Lynch’i satın aldığını açıklamıştır.

On uluslararası banka, acil ihtiyaçlarını karşılamak için 70 milyar dolar tutarında bir likidite fonu kurmayı kabul etmiştir. Merkez Bankası kredi verme alanları sağlamak için girişimi desteklemiştir. Ancak bu çabalar küresel borsaların düşüşünü engellememiştir.

16 Eylül 2008: ABD Merkez Bankası ve ABD Hükümeti, Federal Reserve’in sermayesinin %9,79’una sahip olma karşılığında 85 milyar dolarlık yardım teklif eden dünyanın en büyük sigorta grubu AIG’ye olumlu yanıt vermiştir. Banka, iflas tehdidinde bulunmuştur.

17 Eylül 2008: Küresel borsalar kötüleşmeye devam ederken, Merkez Bankaları finansal kuruluşlara likidite sağlamaya yönelik operasyonlarını yoğunlaştırmıştır.

18 Eylül 2008: İngiliz Bankası Lloyds TSB, iflas tehlikesi altındaki rakibi HBOS’u satın almıştır.

19 Eylül 2008: ABD Başkanı George W. Bush, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki krizin daha kötüye gitmesini önlemek üzere bankaları kurtarma planına ilişkin acil eylem çağrısında bulunmuştur.

20 Eylül 2008: Sorunlu finans kurumlarını kurtarmak için ABD yönetimi tarafından 700 milyar dolar tahsis edilmek üzere hazırlanan kurtarma planının bazı detayları ortaya çıkmıştır.

23 Eylül 2008: Finansal kriz, New York’taki BM Genel Kurulu toplantısındaki tartışmalarını gölgede bırakmıştır.

Finans Piyasaları, ABD’nin finansal kurtarma planının durdurulması konusundaki endişeleri ikiye katlamıştır.

26 Eylül 2008: Belçika – Hollanda Bankacılık ve Sigorta Grubu FORTIS’in yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetine ilişkin şüpheler nedeniyle borsadaki hisse fiyatı düşüşe geçmiştir. GB Morgan, ABD’li yetkililerin yardımıyla rahibi Washington Mutual’ı satın almıştır.

28 Eylül 2008: ABD kurtarma paketi Kongre’de tartışmaya sunulmuştur. Avrupa, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg hükümetleri FORTIS’in iflasını engellemek için yardım girişiminde bulunmuştur. İngiltere’de Bradford & Bingley devletleştirilmiştir.

9 Eylül 2008: ABD Temsilciler Meclisi, kurtarma planını reddetmiş ve Wall Street Borsası, Avrupa Borsalarının sert bir şekilde düşmesinin ardından birkaç saat içerisinde çökmüştür. Bankalar arasındaki faiz oranları yükselmeye devam ederek, bankaların kendilerini yeniden finanse etmelerini engellemiştir.

1 Kasım 2008: ABD Senatosu, değiştirilmiş finansal kurtarma planını onaylamıştır.

1.5. Küresel Mali Krizin Irak ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi