• Sonuç bulunamadı

Kürdistan Ulusal KurtuluĢ Cephesi (ERNK)‟nin KuruluĢu

3. PKK (KURDISTAN ĠġÇĠ PARTĠSĠ) TERÖR ÖRGÜTÜ

3.3. PKK Örgütünün Ġlk Kongresi

3.3.5. Kürdistan Ulusal KurtuluĢ Cephesi (ERNK)‟nin KuruluĢu

Örgütün, bölgede ağır kayıplar vermesi, örgüt yöneticilerinin, bölgede ve uluslararası arenada, yeni tedbirler almasına sebep olmuĢtur. Bu amaçla örgüt, 1985 yılının Mart ayında, Yunanistan‟ın baĢkenti Atina da, Öcalan tarafından, Kürdistan Ulusal KurtuluĢ Cephesi(ERNK) adlı bir yapılanmaya gidildiğini, ilan etmiĢtir. Bu yapılanmanın amacı, Kürt siyasal hareketini, Türkiye‟deki halklara ve dünya halklarına duyurmaktı. Bu yapılanmanın amacı; ulusal, uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluĢları, insan hakları örgütleri ve diğer kuruluĢların desteğini almaktı. 1985 yılında örgütün büyük umutlarla kurduğu bu yapılanmadan çok fazla yararlanılamamıĢtır. Örgüt özellikle, 1985 yılında varlık, yokluk savaĢı vererek, 100 kiĢilik kayıpla, o tarihe kadar en büyük kayıplarını vermiĢtir. ERNK, 1986 yılında tekrar canlanmıĢ, yapılan eylemlerle asker, sivil yaklaĢık olarak, 300 kiĢinin canını yitirmesine sebep olmuĢtur.

1986 yılı, örgüt için geliĢimlerle dolu bir yıl olmuĢtur. Örgüt, bu yıl da, yaptıkları gerilla eylemleri ile asker sivil demeden katliamlarına devam etmiĢtir. Özellikle örgüt, 1986 Uludere ve Çukurca da karakollara yaptıkları baskınlarda, 30‟a yakın askeri Ģehit etmiĢtir. Bu tarihte, ERNK‟a komutanı olarak bilinen ve örgüt için büyük bir öneme sahip, “Agit” kod adlı Mahzun Korkmaz, Siirt ilinde girdiği bir çatıĢmada öldürülmüĢ, bununla beraber 1986 yılı içinde, yaklaĢık olarak 200 kiĢilik örgüt üyesi etkisiz hale getirilmiĢtir (Özdağ, 1999:83).

3.3.6. 1990 ve 1991 Yıllarında PKK Stratejisi

Örgüt, II. Konferansında ve IV. Kongresinde dile getirdiği ve uygulamak istediği, kurtarılmıĢ bölge stratejisi tutmayınca, yeni stratejiler geliĢtirmek zorunda kalmıĢtır. Körfez krizinden yararlanan Öcalan, Kuzey Irakta, kardeĢi Osman Öcalan önderliğinde, 1991 tarihinde, PAK (Kürdistan Özgürlük Partisi) partisini kurmuĢ, bu parti sadece Irak topraklarında faaliyetlerini gerçekleĢtirmiĢtir.

Örgüt, yurtdıĢında, bu faaliyetleri gerçekleĢtirirken, yurt içindeki baskın ve Ģiddet eğilimlerine de devam etmiĢtir. Örgütün KurtarılmıĢ Bölge, Alan Savunması Tezi ve Ordu Gibi Hareket Etme stratejileri devam etmiĢ, nitekim bu tarihlerde, Botan bölgesinde, aynı anda yüzlerce militan beraber hareket ederek, karakol

saldırılarını gerçekleĢtirmiĢtir.

4 Ağustos 1991 tarihinde, Osman Öcalan liderliğindeki yüzlerce örgüt üyesi, Kuzey Irak sınırında bulunan, Samanlı karakoluna saldırarak, 10 askeri Ģehit etmiĢ, onlarcasını yaralamıĢ ve 9 askeri de kaçırmıĢtır (ġehirli, 2000:273).

Örgüt; bu tür, ordu birlikleri gibi hareket etme eylemlerine, 1991-1992 yıllarında da devam etmiĢtir. Her ne kadar alan savunmasında baĢarılı olmamıĢ ve yüzlerce militanını yitirmiĢ olsa da, bu stratejiden vazgeçilmemiĢtir. Ancak burada bilinmesi gereken, ordu düzeninde hareket ettirilen üyelerin, daha çocuk yaĢta olmaları, birçoğunun sözde askerlik kanunu ile örgüte kazandırıldığı, büyük çoğunluğunun zorla kaçırıldığı ve bunların örgütten kaçması halinde ailelerinin, tamamının öldürüleceğiyle, tehdit etmiĢ olmalarıdır. Bu Ģekilde alıkonulan gençler, her bölgenin kendi sınırları içinde bulunan kamplarda, birkaç günlük askeri ve ideolojik eğitimden geçtikten sonra, karakol baskınlarına ve çatıĢmalara götürülmüĢtür.

Daha önceki kongrelerde ve konferanslarda, üzerinde önemle durulan baĢka bir konu da, bölge halkının kitlesel eylemlere katılımını sağlamaya çalıĢmaktır. Bölgede yaĢayan milis kuvvetlerinin katkıları ile halk, bazen kitlesel eylemlere katılmaya zorlanmıĢtır.

1991 yılında, PKK‟nın önemli stratejilerinden biride, özellikle geçici köy korucularına yönelik alınan tedbirlerdir. Daha önce düĢman ilan edilen, kendilerinin, çocuklarının ve ailelerinin yok edilmesi, mallarının talan edilmesi konusundaki fikirler, halk devrimi açısından sakıncalı görülmüĢ ve bu uygulamadan vazgeçilmiĢtir. IV. Kongrede alınan kararla, bizzat Öcalan‟ın kendisi tarafından geçici köy korucularına yönelik, af kanunun çıkarıldığı ilan edilmiĢ ve buna “Öcalan Affı” denilmiĢtir. Sözde kanunla birlikte; “1 Ocak-31 Aralık 1991 tarihleri arasında, örgüte müracaat edip, silahını bırakan köy korucuları af edilecektir” Ģeklinde bir karar alınmıĢtır. Bu karardan sonra, özellikle, Ģehir merkezinden uzak olan, köyleri ve mezraları dağlık ve sarp alanlarda olanlar ile PKK örgütünün çok yoğun bir Ģekilde faal olan bölgelerde yaĢayan, birçok köy halkı, toplu olarak, silahını güvenlik

kuvvetlerine teslim edip, geçici köy koruculuğunu bırakmıĢlardır. Bunların dıĢında, köylerinde karakol olan veya askeri üslere yakın olan köylerde ise, geçici köy koruculuğu devam etmiĢ ve bu vatandaĢlar, hiçbir zaman salahlarını teslim etmemiĢlerdir.

1991 yılında, askerlik kanunu ile bölge gençleri zorla silahaltına alınarak, örgüte katılım maksimize edilmiĢ, bu yıllarda kitlesel eylemlerle hem kırsalda hem de Ģehirlerde baĢarı sağlanmıĢtır. Örgüt 1991 genel seçimleriyle, kendi ideolojilerine sahip Ģahısların, meclise girmelerini sağlamıĢ ve bölgede onlarca karakol ve ilçe baskınları yaparak, büyük baĢarı elde edilmiĢtir.

1991 yılındaki kazanımlar, örgütte özgüven patlamasına sebep olmuĢ ve bu özgüven patlaması1992 yılında, örgüt tarafından yeni hedeflerin ortaya atılmasını sağlamıĢtır. Öcalan, 1992 yılında üç büyük stratejik hedef ileri sürmüĢtür. Bunlar sırası ile (Özcan, 1999: 95).;

 Botan (Hakkâri, ġırnak, Siirt) ve Kuzey Irakta bulunan Behdinan bölgesinde savaĢ hükümetlerinin kurulması, bunların ordu düzenine geçip bu Ģekilde kitlesel eylemlerine baĢlaması,

 1991 yılında kazanılan baĢarılardan sonra, bu baĢarının; meclis seçimleri yapılarak, “Kürdistan Ulusal Meclisinin OluĢturulması” ile taçlandırılması,

 Botan ve Mardin bölgelerinde elde edilen kazanımların devam ettirilmesi, diğer bölgelerde faaliyetlerin rahat bir Ģekilde sürdürülebilmesi için, batı bölgelerinde de örgütlenmenin yapılması, buralarda Ģiddetin tırmandırılması,

3.3.7. Silahlı Eylemlerin Bölgenin Her Tarafına Yayılması ve Bölge