• Sonuç bulunamadı

XII.1 Mevcut Durum ve Sorunlar

Bölge’deki kültür varlıklarını belgeleme kurtarma ve koruma konusunda yapılan çalışmalar, yalnızca kendi konumlarındaki kısıtlamalardan değil, tüm Türkiye için geçerli olan nedenlerle sınırlı kalmakta ve ihtiyaçlar ile orantılı olmayan bir etkinlik düzeyinde sürdürülmektedir.

Bu bağlamda, yapılan analizler çerçevesindeki değerlendirmelere göre, kültürel varlıkların sürdürülebilirliği açısından karşılaşılan darboğazlar şöyle özetlenebilir:

Bölge, kültürel ve tarihsel önemine karşın çok az araştırılmış olup, geçmişi çok az bilinmektedir.

Bölge’de onbeş yıl süreyle devam eden olağandışı durum bu konulardaki çalışmaların sürdürülmesini büyük ölçüde engellemiştir.

Uygulanacak koruma ve değerlendirme projeleri için yerel ve ulusal kaynaklardan ayrılan finansman yetersizliğinin yanısıra, Kültür Bakanlığı’nın; uzman kadrosu, arazi teşkilatı ve bütçesi, yapılacak çalışmalar için çok yetersiz kalmaktadır.

Bölge’nin gelir düzeyinin düşük oluşu ve yerel yönetimlerin yeterince güçlü olmaması, kültür varlıklarına ilgiyi ve korumaya yönelik özeni azaltmaktadır. Ayrıca, toplumun genel bir sorunu olarak yerel tarih bilincinin de yeterince gelişmemiş olması nedeniyle yerel politika kayırmacılığı etkisini göstermekte ve yerleşmelerin kültür varlıklarının korunması zorlaşmaktadır.

Geleneksel yönetim anlayışınca katılımcı karar süreçlerinin çalıştırılmaması ve sivil toplum örgütlerinin örgütsel güç olarak yetersizliği, uygulamaların yerel ihtiyaçlara göre tanımlanmasını engellemektedir. Dolayısıyla, Bölge için yaratıcı ve gerekli projeler geliştirilememekte, müze, kültür merkezi, ulaşım ağı ve danışma merkezi gibi altyapı hizmetleri yetersiz kalmaktadır.

Bölge üniversitelerinde tarih, kültür ve koruma ile ilgili bölümler ya hiç yoktur ya da bu bölümlerin kuruluş koşulları ve maddi kısıtları, araştırma ve bilimsel çalışmaları olanaksız kılmaktadır.

Bölge’de gerçekleştirilen fiziksel yatırımlar daha proje aşamasındayken, uygulama alanındaki kültür varlıklarının saptanmasını, varsa kurtarılması ve belgelenmesini sağlayacak ve bu çalışmaları planlayıp koordine edecek sistem etkin değildir.

Bölge’nin kültürel potansiyeli ve kurtarılması gereken kültür varlıklarına ilişkin çalışmalar genelde, baraj göl alanları altında kalacak kültür varlıkları ile sınırlı kalmaktadır. Oysa baraj havzaları dışında kalan kentsel ve kırsal sit alanlarında da binlerce kültür varlığı mevcuttur ve söz konusu kültür varlıkları GAP uygulamalarının getirdiği hızlı değişimle birlikte büyük bir tahribat içinde bulunmaktadır.

Eğitim ve bilinç eksikliği nedeniyle Bölge’de kaçak kazılar yaygınlaşmakta kültür varlıkları tahrip edilmektedir. Bu da Bölge’nin kültür varlıklarına zarar vermektedir.

Bölge’de sosyo-kültürel açıdan yaşanan hızlı değişim ve göç gibi etkenler geleneksel halk kültürünün değişmesine ve zaman içinde yok olmasına neden olmaktadır.

Bölge, bu darboğazların yanısıra kültürel varlıkların yaşatılması ve sürdürülebilmesi açısından bir çok fırsatlara sahiptir:

Bölge’nin, uygarlığın ilk oluşum merkezlerinden biri olması, kültür varlıklarının korunması konusundaki sorumlulukların, yerel olmanın ötesinde, bölgesel, ulusal ve uluslararası boyutlara taşınmasını gerektirmektedir.

Evrensel kültürün köklerinin, Bölge’yi de içine alan bir coğrafyada oluştuğu ve bu bölge üzerinden tüm dünyaya yayıldığı kabul edildiğinde; “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” hükümlerine göre; istisnai evrensel değerler olarak kabul edilmesi gereken Bölge’deki “Kültürel Miras’ın” kurtarılması, korunması ve değerlendirilmesinin evrensel bir işbirliği çerçevesinde ele alınması yararlı olacaktır.

Kurtarma, koruma çalışmaları, bunlara yönelik bilincin yaratılması, tanıtım ve turizm altyapısının geliştirilmesi önemli kaynakları ve işbirliğini gerektirmektedir. Bölge gibi çok önemli tarihsel zenginliğe sahip bir alanda ülkenin devlet kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve hatta özel sektörü, ne kadar kaynak ayırırsa ayırsın bu kaynaklar böylesine zengin ve çeşitli kültürel mirasın kurtarılması ve korunması için yetersiz kalmaktadır.

Bölge, araştırılmayı ve keşfedilmeyi bekleyen binlerce kültür varlığının oluşturduğu bir potansiyel sunmasına rağmen yeterli düzeyde araştırma yapılmamıştır.

Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu gibi kültür varlıkları bakımından zengin bir bölgeye sahip olması, ülkeye önemli ve çok yönlü sorumluluklar yüklemektedir. Birecik ve Ilısu Barajları vesilesiyle başlayan ve uluslararası boyutlara taşınan kamusal ilginin yoğunlaşması, bilinçlenmeyi artırmak, büyük projelerin uygulanmasındaki meşruiyet çerçevelerine ilişkin anlayışı geliştirmek bakımından yararlanılacak bir durumdur.

Bölge kentlerinin büyük bir bölümünde (Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin) yaşanan dış göçlere rağmen eski kentli ailelerin varlığı, geleneksel kentsel kültürün sürdürülmesinde ve yaşatılmasında önemli bir etkendir.

Bölge’deki tarihi süreçte, özellikle kentsel mekanlarda çeşitli inançlara sahip toplulukların bir arada yaşamış olması, günümüzde birbirine saygılı bir toplumsal anlayışın sürdürülmesindeki en önemli dinamiktir.

Bölge, bütün semavi dinler için kutsal sayılan birçok mekan ve anıtsal esere sahiptir.

Mardin, Şanlıurfa, Midyat ve Savur gibi yerleşmelerde müze kent dokusuna sahip alanlar bulunmaktadır.

Kültürel varlıkların sürdürülebilirliği bir çok disiplinin (Antropoloji, Etnoloji, Tarih, Arkeoloji, Sanat Tarihi, Mimarlık, Şehir-Bölge Planlama vb.) ortak çalışmasını gerektirmektedir. Ancak, sivil toplum kuruluşları da dahil, pek çok kuruluşun ortaklaşa yapacağı araştırma, planlama ve uygulamalarla kültürel varlıklar sağlıklı bir şekilde korunup değerlendirilebilecek ve gelecek kuşaklara aktarılabilecektir. Bu bağlamda bölgesel kalkınmayı hızlandırma amacıyla kurulmuş olan GAP-BKİ’nin mevcudiyeti, disiplinler ve

kuruluşlar arası işbirliğinin ve eşgüdümün sağlanmasında önemli bir fırsattır.

XII.2 Amaç, Hedef ve Politikalar

XII.2.1. Amaçlar

i) Kültür varlıkları azami ölçüde korunacak, kurtarılacak ve toplum yararına kullanılacaktır,

ii) Geçmişin doğru ve ayrıntılı bilgisine sahip olarak geleceğin kurulmasına katkı yapılacaktır,

iii) Kaybolacak, tahrip olacak, başkalaşacak olanlar da dahil olmak üzere, kültür varlıkları olabildiğince ayrıntılı bir biçimde belgelenecektir,

iv) Toplumun kendisini daha yakından tanıyarak belleğini oluşturmasına ve kendisine saygısını, özgüvenini geliştirmesine yardımcı olunacaktır,

v) Bilimsel araştırma çabalarına destek olunacaktır,

vi) Bölgesel kalkınmanın ve toplumsal bütünleşmenin hızlanmasında kültürel birikimlerden yararlanılacaktır.

XII.2.2. Hedefler

i) Kültür varlıklarını, insan odaklı kalkınma sürecinde, toplumun kalkınmaya katılımının ana ekseni olarak kullanmak,

ii) Bölge’nin kültürel varlık envanterini çıkartarak tescil işlemlerini tamamlamak,

iii) Plan döneminde, GAP uygulamalarından etkilenecek alanlardaki kültürel değerlerin öncelikleri itibariyle kurtarılması, korunması, belgelenmesi, tanıtılması ve değerlendirilmesine yönelik olarak, 30 höyük ve 32 arkeolojik sit alanında kazı çalışmaları yapmak,

iv) Hızlı göç nedeniyle tahrip olmaya başlayan kent dokusunun korunması ve değerlendirilmesi için, Plan döneminde;

Mardin’de sit alanı içinde kalan 30 ev, 4 çarşı, 1 ilkokul binası, 1 kilise ve metropolitin yapılarını, 1 cami ve sokak sağlıklaştırılmasını, 3 medrese restorasyonunu yapmak,

Diyarbakır’da 4 cami ve 2 türbe restorasyonunu, 3 sur onarımını, 1 kilise restorasyonunu, 13 ev, 5 sokak, 1 han, 1 medrese restorasyonunu ve bunların çevre düzenlemesini yapmak,

Gaziantep’de 10 ev restorasyonunu, kale restorasyonunu ve çevre düzenlemesini yapmak,

Şanlıurfa’da 4 han, 1 bedesten, 1 kale, 4 ev, 1 köprü restorasyonunu ve çevre düzenlemesini yapmak,

Kilis’de 6 evin restorasyonunu yapmak,

Şırnak’ da 3 ev, 1 medrese, 1 türbe ve surların restorasyonunu yapmak.

v) Arkeolojik sit alanlarından; Şuayip Şehri, Harran, Dara, Pirin, ve Dülük antik yerleşme alanlarını korumaya almak ve kültür turizmine yönelik olarak değerlendirmek,

vi) Kültür turizminin Bölge’nin kalkınmasında itici güç olarak geliştirilmesine yönelik Cudi Dağı Kabartmaları, Nemrut Tümülüsü, Lice Tüneli Asur Kabartmaları, Dara, Harran, Soğmatar, Şuayip Şehri, Göbeklitepe, Çayönü, Yesemek Açık Hava Atölyesi, Zeugma Antik Kenti ve Hasankeyf gibi arkeolojik alanlarda 12 açık hava müzesi ve

ayrıca 1 tane Folklor Açık Hava Müzesi kurmak; Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Mardin müzelerini modern müzecilik anlayışına göre yeniden düzenlemek,

vii) Mardin İli sınırları içindeki tarihi Tur-Abdin Bölgesi’ni ikinci Kapadokya Bölgesi özelliklerini kazanacak biçimde bir altbölge planı çerçevesinde düzenlemek,

viii) Mardin Kenti’nin Diyarbakır Surları’nın, Hasankeyf, Şanlıurfa ve Harran yerleşmelerinin Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmasının sağlamak.

XII.2.3. Politikalar

i) Kültür varlıkları niceliksel ve niteliksel özellikleri itibariyle belirlenecek ve belgelenecektir,

ii) Belirlenen öncelikli arkeolojik alanlarda kazı çalışmaları tamamlanacaktır,

iii) Tarihi yerleşmelere ait koruma planları disiplinlerarası bir yaklaşımla yapılacaktır, iv) Özel mülkiyetteki sit alanlarının kamulaştırılması ya da hazine arazileri ile takas

edilmesi imkanları araştırılacaktır,

v) Yeni yerleşim alanları, sosyo-kültürel doku gözetilerek, kentin tarihsel kimliğini yansıtan ölçütlere uygun olarak tasarlanacaktır,

vi) Büyük projelerin ÇED raporlarında, ekonomik ve sosyal verilerin yanısıra, doğal çevreye ve kültürel varlıklara ilişkin veriler de ağırlıklı olarak gözetilecektir,

vii) Koruma alanlarında; yerel yönetimler, STK’lar ve özel sektörün yapacağı çalışmalar desteklenecektir,

viii) Ülke ve öncelikle Bölge ölçeğinde kültürel varlıklara ilişkin eğitim, bilgilendirme ve tanıtım programları hazırlanacak ve konuya yönelik olarak yerel örgütlenme modelleri oluşturulacaktır,

ix) Taşınabilir maddi varlıkların korunması ve teşhiri amacıyla, Bölge’de çağdaş koşullara uygun müze sayısı artırılacak ve nitelikli personel istihdam edilecektir,

x) Maddi olmayan kültür ürünlerinin belgeleme çalışmaları tamamlanacak, bunlara ilişkin eğitim ve yayın olanakları sağlanacak, tarihi ve kültürel zenginliği koruyup gelecek kuşaklara aktarılmasını amaçlayan yerel girişimler desteklenecektir,

xi) Bölge’de yapılan yüzey araştırmaları ve kazı çalışmalarının sonuçları kısa sürede yayımlanacaktır,

xii) Bölge için bir “Kültürel Varlıkları Koruma Eğitim Uygulama Planı” ile “Kültürel Varlıkları Tanıtım Uygulama Planı” hazırlanacak ve uygulaması yapılacaktır,

xiii) Bölge kültür varlıkları evrensel kültüre büyük ölçüde kaynak teşkil ettiği için uluslar arası işbirliği sağlanacaktır,

xiv) Ulusal kaynak (finans, insan) yanında uluslararası sözleşmeleri (Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, Arkeolojik Mirasın Korunmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi gibi) de göz önüne alarak, uluslararası kuruluşlardan ve sivil toplum kuruluşlarından kaynak sağlama yoluna gidilecektir.

Belirlenen amaç, hedef ve politikalar çerçevesinde Plan döneminde kültür varlıkları için 1998 yılı fiyatlarıyla 8 trilyon TL yatırım yapılması öngörülmüştür.

Tablo XII.1: Kültürel Mirasın Korunması ve Değerlendirilmesi İçin Kamu Kesimine Ayrılan Finansman İller ve Yıllar İtibariyle Dağılımı

(1998 Fiyatlarıyla, Milyar TL)

İl 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Toplam

XII.3 Yasal ve Kurumsal Düzenlemeler

Ülke genelindeki kültürel varlıkları kurtarma, koruma ve değerlendirme çalışmalarında karşılaşılan hukuki sorunların hemen hepsi Bölge için de geçerlidir. Bu çerçevede öngörülen düzenlemelerin öncelikle gerçekleştirilmesi önemlidir.

i) Kültürel varlıkların tescilinin süratle yapılabilmesine ilişkin işlemler hızlandırılacak, koordinasyonun sağlanması ve işlevsel kılınması için gereken yönetsel düzenlemeler gerçekleştirilecektir,

ii) Uygulama imar planlarında, temel verilerden sayılan jeolojik veriler, taşkın etütleri, verimli tarım arazileri gibi, doğal ve kültürel varlıklara ilişkin bilgilerin de “Zorunlu Temel Bilgi” sayılması, bu bağlamda hazırlanacak olan “İmar ve Şehirleşme Kanun Tasarısı”nda yer alacak “Uygulama İmar Planı” tanımına; doğal, tarihi ve kültürel varlık bilgilerinin de temel veri olarak (var ise Koruma Amaçlı İmar Planının) eklenmesi sağlanacaktır,

iii) Halihazırda taşınmaz kültür varlıkları için uygulanmakta olan 50 metrelik koruma mesafesi bir pilot uygulama olarak Bölge’de yeniden gözden geçirilecektir,

iv) Yerel yönetimlerin aktif korumaya yönelik tedbir almaları ve kaynak ayırmaları yönünde mekanizmalar ve yaptırımlar geliştirilecektir,

v) Kültürel varlıkların korunması alanında önemli harcamalar yapan kamu dışı kuruluşlara belirli bir oranda vergi indirimi getirilecektir,

vi) Müze ve örenyeri gelirlerinin ait oldukları müzenin ve örenyerinin ihtiyacı için harcanması hususunda gerekli düzenlemeler yapılacaktır,

vii) Tescili yapılmış taşınmaz mallara vergi muafiyeti uygulanacak, sit alanlarındaki tüm taşınmazlara (konut, işyeri) korumayı geliştiren emlak ve gelir vergileri indirimi ve teşvikler sağlanacak, tescilli taşınmazların onarım giderlerinin bir bölümü vergiden düşülecektir,

viii) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Avrupa Birliği kriterlerine göre yeniden düzenlenecek, “Avrupa Arkeolojik Kültürel Varlıkları Koruma Sözleşmesi” hükümleri ile 2863 sayılı yasa hükümleri uyumlulaştırılacaktır,

ix) Müzelerin, İl Kültür Müdürlükleri aracılığı olmaksızın daha önceden olduğu gibi doğrudan ilgili Genel Müdürlüğe bağlanması sağlanacaktır,

x) Tescilli tarihi yapılar bir nedenle ortadan kalksa bile yerlerinin yapılaşmaya açılmaması konusunda imar planlarına hüküm konulacaktır,

xi) Türkiye’nin taahhütte bulunduğu “Avrupa Arkeolojik Kültürel Mirası Koruma Sözleşmesi” hükümleri uyarınca, yapılması gereken yatırımlar sonucu etkilenecek olan

kültürel varlıkların belgelenmesi ve kurtarılması çalışmalarının, ilgili kamu veya özel sektör tarafından gerçekleştirilmesi hususu yasallaştırılacaktır,

xii) Bölge’de kültürel varlıkları koruma yönetimi kurulacaktır. Bu yeni örgütsel yapı, Bölge’deki yetkili koruma kurullarının temsil edildiği bir “Yönlendirme Kurulu” ile projelerin ilgili ortamlarda tanıtımını yapacak ve kaynak oluşturma görevini üstlenecek bir teknik birim oluşturulacaktır. Bu birim aynı zamanda, diğer alt birimlerin, bölgesel/yerel resmi ve sivil kuruluşların ve proje yüklenicilerinin, eşgüdümünü sağlayacaktır,

xiii) “Kültür Varlıkları Planı”, GAP-BKİ’nin koordinasyonda yürütülecektir,

xiv) Uluslararası işbirliği ile yürütülecek programların koordinasyonuna yönelik olarak, Kültür Bakanlığı ile GAP-BKİ gözetiminde bir birim oluşturulacaktır.

XIII. BÖLGESEL ULAŞIM