• Sonuç bulunamadı

Kâr Dağıtım Politikasını Etkileyen Faktörler

3.1. KÂR DAĞITIM POLİTİKASI

3.1.2. Kâr Dağıtım Politikasını Etkileyen Faktörler

Kâr dağıtım kararını etkileyen birçok etken vardır. Bu etkenler bazen işletme yöneticilerinin ya da ortaklarının kararlarına bazen de tamamen dışsal etkilere bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. İşletme yöneticilerinin kararlarına bağlı olarak oluşan kâr dağıtım politikaları her işletme için farklı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Dışsal etkiler ise şirket ana sözleşmesinden ve vergi kanunları açısından işletmelerin kararlarında etkili olmaktadır.

3.1.2.1. Kanun ve Şirket Ana Sözleşmesinde Yer Alan Hükümler

Türk Ticaret Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu ve Türk vergi mevzuatına göre kâr payı ancak safi kârdan ve bu amaçla ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir. Buna göre, işletmeler ancak cari yılda veya geçmiş yıllarda elde etmiş olduğu kârlardan dağıtım yapabilir. TTK, Sermaye Piyasası Kanunu ve Türk vergi mevzuatının getirdiği düzenlemeler kâr dağıtım politikasını doğrudan etkileyen unsurlardır.

Şirket ana sözleşmelerinde yer alan hükümlerde kâr dağıtım politikasını doğrudan etkiler. Ancak şirket ana sözleşmesinin yasalardan kaynaklanan uyulması zorunlu olan hususlar dışında işletme ortaklarınca değiştirilmesi ve bu yolla kâr dağıtım politikasının etkilenebilmesi mümkündür.

TTK, Sermaye Piyasası Kanunu ve Türk vergi mevzuatının kâr dağıtımı konusunda benimsediği temel ilkeler vardır. Bunlar; net kâr ilkesi, esas sermayenin kâr dağıtımından olumsuz şekilde etkilenmemesi ilkesi, kâr dağıtacak firmanın borçlarını ödeme gücüne sahip olması ilkesidir. Net kâr ilkesine göre kanun hükümleri, kâr payının ancak safi kârdan ve bu amaçla ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabileceği esasını benimsemiştir. Esas sermayenin korunması ilkesine göre kâr elde etmedikçe veya geçmiş yıllardan ayrılan yedek akçeler olmadıkça kâr payı dağıtılmayacaktır. Şirketin borçlarını ödeme gücüne sahip olması ilkesine göre ise, borç tutarı net aktifinden daha yüksek olan işletmenin kâr payı dağıtımı yapamayacağıdır.39

3.1.2.2. İşletmenin Likidite Durumu

İşletmelerin elde etmiş olduğu kâr, bir kaynak olarak, firmanın faaliyetlerini yürütebilmesi için gerekli aktif değerlerin elde edilmesinde kullanılmış olabilir. Bu nedenle bilançoda görünen dönem kârı olduğu halde şirketin nakit durumu kâr dağıtımına elverişli olmayabilir.40 Kârlı olmak her zaman için kâr dağıtmak

olanağına sahip olmak anlamına gelmemelidir. İşletmenin likitide durumu kâr dağıtım politikasını etkileyen önemli bir etkendir. Özellikle piyasaların istikrarsız olduğu dönemlerde işletmeler kâr payı dağıtım politikalarını belirlemede likiditelerini daha fazla dikkate almak zorunda kalmaktadırlar. Bir işletmenin likiditesi ne kadar kuvvetli ise kâr payı dağıtım oranı da o oranda artacaktır.

3.1.2.3. Yönetimin Önceliği

İşletmelerde yönetici davranışları ve yöneticilerin öncelikleri kâr dağıtım politikasını etkileyen önemli bir unsurdur. Çok kâr dağıtan bir işletmenin daha itibarlı olacağını düşünen işletme yönetimi yüksek kâr dağıtımına öncelik vererek hisse senetlerinin değerini arttırabilir. Bazen de tam tersi bir yönetim anlayışıyla işletmelerin güçlü finansman yapısını hedefleyerek kârı işletme bünyesinde tutarak daha az kâr dağıtımına gittikleri ve bu şekilde hisse senetlerinin değerinin artışını sağladıkları görülmektedir.41

3.1.2.4. İstikrarlı Kâr Dağıtımı

Geçmiş dönemlerde satış ve kârları yüksek ve istikrarlı olan firmalar, gelecek dönemlerde de elde edecekleri kârı daha sağlıklı şekilde tahmin edebilirler. Bu nedenle istikrarlı olarak kâr eden firmalar istikrarlı olarak daha yüksek oranlarda kâr dağıtırlar.

40 Ali Sait Yüksel, Para Bulma ve Yatırım, İşletmelerde Sermaye Yönetimi, 1.b., İstanbul: Ar

Basım, 1982, s. 290.

Kârı istikrarsız olan firmalar, gelecek dönemlerde de kârlarının istikrarsız olacağını düşünerek yüksek kâr sağladıkları yıllarda kârın büyük bir bölümünü yedek akçe olarak muhafaza ederler ve kârın az olduğu dönemlerde de, bu amaçla ayrılmış olan yedek akçelerden kâr dağıtımında bulunarak istikrarlı bir kâr dağıtım politikası uygulamayı amaçlayabilirler.

3.1.2.5. Yeni Yatırım Planları

Yeni yatırımlar yapmayı planlayan işletmeler, kârlarının önemli bir bölümünü firma bünyesinde tutarak yatırımların finansmanında kullanmayı tercih edebilirler. Bu nedenle işletmelerin yeni yatırım planlarının olması kâr dağıtım politikalarını etkilemektedir.42

3.1.2.6. Kredi Sözleşmelerinde Yer Alan Hükümler

İşletmeler finansman kurumlarıyla yaptıkları anlaşmalar gereği kredi sözleşmelerinde yazılı olan hükümleri dikkate alırlar. Finansman kurumları kredilerin geri ödenebilme olanaklarını iyileştirmek isterler. Bu nedenle finansman kurumları tarafından kredinin tamamı geri ödeninceye kadar firmanın daha sağlıklı bir finansal yapıya sahip olması amacıyla kredi sözleşmelerine kâr dağıtımının düşük tutulmasıyla ilgili bazı sınırlayıcı hükümler konulmaktadır.43

3.1.2.7. Sermaye Piyasası Kaynaklarından Yararlanma

Güçlü ve büyük ölçekli işletmeler Sermaye Piyasası Kuruluna başvurarak fon ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Bu nedenle büyük ölçekli işletmeler kâr dağıtım oranlarını saptarken bunun şirketin sermaye piyasasından kaynak sağlama kapasitesine olabilecek etkisine büyük önem verirler. Küçük işletmelerin ise sermaye piyasasından fon sağlama olanağı düşük olduğu için bu işletmeler fonlarını kendi bünyesinde tutmayı yani kâr dağıtımını düşük düzeyde tutmayı tercih ederler.44

42 Akgüç, Finansal Yönetim, a.g.e., s. 785. 43 Akgüç, Finansal Yönetim, a.g.e., s. 762. 44 Berk, a.g.e., s. 322.

3.1.2.8. Şirketin Ortaklık Yapısı

Anonim şirketlerde şirketin ortaklık yapısı kâr dağıtım politikasını etkileyen bir etmendir. Buna göre halka açık olmayan anonim şirketler ve aile anonim şirketleri genelde kârı dağıtmayarak işletme bünyesinde tutmaktadırlar.

Halka açık anonim şirketlerde ise kâr dağıtım oranı genellikle yüksek olmaktadır. Halka açık anonim şirketlerde ise ortaklık yapısı genellikle küçük pay sahiplerinden oluşmaktadır. Küçük pay sahipleri kâr paylarını genellikle ek bir geçim kaynağı olarak düşündükleri için kâr dağıtım oranının yüksek olması konusunda kararlıdırlar. Sermaye Piyasası Kurulu şirket ortaklarının hak ve çıkarlarını kısmen korumayı hedeflediğinden dolayı kâr dağıtım oranıyla ilgili hükümler koymaktadır. Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15. maddesine göre halka açık olan anonim şirketlerde birinci temettü oranının esas sözleşmede gösterilmesi zorunludur. Birinci temettü oranı kurul tarafından belirlenen miktardan az olamaz.

3.1.2.9. Şirketin Borç yapısı

Kredi kurumlarına, satıcılara veya diğer kurumlara fazla borcu olan firmalar borçlarını geri ödemek için iki yolu kullanabilirler. İşletmeler kendi faaliyetleri sonucu oluşturduğu fonları işletmede tutarak kâr dağıtmayarak borçlarını ödemede kullanabilirler ya da yeni borç olarak eski borçlarını ödeme yolunu seçebilirler. Buna göre ağır borç yükü altında bulunan işletmeler genellikle kâr payı dağıtımında bulunmayarak öncelikle borçlarını ödemeyi tercih ederler.45

3.1.2.10. Kontrolü Elde Bulundurma İsteğinin Kâr Dağıtımına Etkisi

Özellikle aile anonim şirketleri, halka açık olmayan şirketler bir politika gereği oto finansman yoluyla büyümeyi tercih ederler. Şirketlerde kontrolü elinde bulundurma isteği hem mülkiyet hem de gelecekteki kârlar açısından önemlidir. İşletmeler kontrolü elinde bulundurma isteğinden dolayı kâr dağıtımına gitmeyerek kârları işletme bünyesinde tutup finansman riskini düşürmeyi hedeflerler.46

45 Akgüç, Finansal Yönetim, a.g.e., s. 785. 46 Berk, a.g.e, s. 322.

3.1.2.11. İşletmenin Büyüme Hızı

Hızlı büyüme isteğinde olan işletmeler, kâr dağıtımını sınırlayarak, yatırımların gerektirdiği finans kaynağını işletme içinden sağlamaya çalışırlar.47 Böylece kârların büyük bir bölümünü dağıtmak yerine, özsermayesini güçlendirmeyi tercih ederler.

3.1.2.12. Benzer İşletmelerin Kâr Payı Dağıtım Politikaları

Büyük ve halka açık işletmelerin faaliyetleri, faaliyet sonuçları, finansal tabloları sürekli olarak yatırımcılar ve analizciler tarafından incelenmektedir. Finansçılar işletmelerin gerçek değerini belirleyebilmek için standartlar koymak amacı ile aynı endüstride işlem gören diğer işletmeler ile karşılaştırmalar yaparlar. Bu nedenle işletmeler aynı endüstride faaliyet gösteren işletmelerin kâr dağıtım politikalarını takip ederler.48 Ancak bu işletmelerin benzer işletmeler ile aynı oranda kâr payı dağıtması gerektiği anlamına gelmez farklı oranlarda kâr dağıtımı gerçekleşebilir.

3.1.2.13. Belirsizlik

Pay senedi sahiplerinin firmanın finansal sağlamlığı konusundaki görüşlerindeki belirsizlikler, dağıtılan kâr payları ile ortadan kalkabilmektedir. Bu nedenle, sermaye piyasasında yeterince güven duyulmayan işletmeler bu imajı ortadan kaldırmak için daha büyük oranda kâr payı dağıtırlar.49