• Sonuç bulunamadı

Menderes Hükümeti 29 Kasım 1955 akşamı cumhurbaş­

kanına istifasını sunduktan sonra, yine Adnan Menderes yeni hükümeti kurmakla görevlendirildi. Ancak, bu derece ağır bir bunalımdan sonra aynı başbakanın yeni kabine­

yi kolayca kuramayacağı açıktı. Temaslar günlerce sürdü.

Bunalım uzadıkça muhalefet bunu sömürüyar ve Demokrat Parti Grubu'nun başaramaclığını başararak, Menderes'in çekilmesini sağlamaya çalışıyordu. Fakat bu çabalar bir so­

nuç vermedi ve on bir günlük bunalımdan sonra Dördüncü Menderes Kabinesi kuruldu.1

Dördüncü Menderes kabinesinin üyeleri şunlardır: Adnan Menderes (Baş­

bakan), Cemi! Bengü (Devlet B.), Şemi Ergin (Devlet B.), Emin Kalafat (Dev­

let B.), Celal Yardımcı (Devlet B.), Hüseyin Avni Göktürk (Adalet B.), Ethem Menderes (İçişleri B.), Fuat Köprülü (Dışişleri B.), Nedim Ökmen (Maliye B.), Ahmet Özel (Milli Eğitim B.), Muammer Çavuşoğlu (Bayındırlık B.), Fahrettin Ulaş (İktisat ve Ticaret B.), Nafiz Körez (Sağlık B.), Hadi Hüsman (Gümrük ve Tekel B.), Esat Budakoğlu (Tarım B.), Arif Demirer (Ulaştırma B.), Mümtaz Tarhan (Çalışma B.), Sarnet Ağaoğlu (İşletmeler B.), A. Mende­

res (Milli Savunma B.V.).

D u r a k l a m a D ö n e m i

[ 177

Bu kabine, 13 Aralık 1955'te gruptan güvenoyu aldı.

Hükümet programında Menderes, grupta eleştiri konusu olmuş her şeyi düzelteceğini ve hatta daha ileri gideceği­

ni vadediyordu. Bu vaatler Menderes'in, milletvekillerinin başkaidırması karşısında ne derece korktuğunun en açık göstergesidir. Programdaki vaatleri şöylece sıralayabiliriz:

Anayasada değişiklikler yapılacak ve bunlar mutlaka genel seçimlerden önce tamamlanacak; seçim kanununda yapılan son değişiklikler kaldırılacak ve kanun eskisinden daha ileri hale getirilecek; ispat hakkı için meclise yeşil ışık yakılacak;

devlet yatırımları bir plana bağlanacak; bütçe denk hale ge­

tirilecek; karaborsa ile mücadele için elden gelen çaba göste­

rilecek, vurgunculukla şiddetli bir savaşa girişilecek; ihtiyaç maddeleri için adil bir dağıtım sistemi ön plana alınacak; bir sanayi ve madenler bakanlığı kurulacak; yirmi beş yılını dol­

duran memurların, yargıçların, profesörlerin emekliye sevk edilebilmeleri hükmü kaldırılacak vs.2

Bu program, büyük ölçüde demokratikti. Ne va� ki, bu programı gerekli kılan hataların baş sorumlusu Menderes'ti.

Hatalardan dönüleceğinin tek gerçek garantisi başbakanın değişmesi olabilirdi. Ana muhalefet partisi haklı olarak ça­

balarını bu noktada yoğunlaştırmıştı. 16 Aralıkta mecliste yapılan program görüşmelerinde İnönü, Menderes'e çok sert bir dille çattı ve istifa etmesini istedi. DP Grubundaki isyan­

dan sonra CHP'ye yepyeni bir güven gelmişti. 1946'dan beri her tedbirde geç kalan Halk Partisi, nihayet 1955 yılının so­

nunda muhalefet meşalesini ciddi bir şekilde eline aldı. Diğer taraftan, bütün vaatlere rağmen Demokrat Parti milletvekil­

Ierini hemen yatıştırmak mümkün olmamıştı. Henüz

hükü-2 TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: X, Toplantı: 2, C. 8 (14. 1 2. 1955), s. 251 -255.

178 1

Cem Eroğ u l • De m o k rat P a r t i

m et güvenoyu almadan üç milletvekilP daha DP' den ayrıldı.

17 Aralıkta bir dördüncüsü Hürriyet Partisi'ne katıldı.4 20 Aralıkta Demokrat Parti Grubu üç eski bakan -Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Sıtkı Yırcalı- hakkında meclis tah­

kikatı açılmasını kararlaştırdı. Fırtına henüz yatışmamıştı.

II. BASKI POLİTİKASINA KESİN DÖNÜŞ

Ne var ki, dış muhalefetin açıkça başarılı olmaya başla­

masıyla Demokratlar gitgide safları sıklaştırmak gereğini i duydular. Sürekli saldırıda bulunan Halk Partisi'nden baş­

ka, büyük basın ve üniversite gibi etkili baskı grupları da ik­

tidara açıkça cephe almaya başlamışlardı. 5 5 Şubat 1 956' da İnönü bir bildiri yayınlayarak yeni hükümetin, durumda hiçbir şey değiştirmediğini kamuoyuna açıkladı.6 Bu sürekli baskı Menderes' i çileden çıkarıyordu. Artık soğukkanlılığını tümden yitirmişti. 10 Şubat'ta mecliste bir sözlü soruya ver­

diği cevap sırasında ana muhalefet partisini komünistlikle, vatanı dışarıya jurnallemekle, milli çıkarları kundaklamakla suçladı.7 Muhalefet ise hiç boş durmuyordu. Komünistlik it­

hamından bir hafta sonra, İnönü, İşçi Sendikaları Birliği'ni ziyaret etti ve işçilerin önünde grev hakkını savundu.8

3 Emrullah Nutku, Muhlis Ete, Asım Okur.

4 Yusuf Azizo�lu.

5 Menderes, muhalefetteki bu cephe birliği karşısında aşırı bir asabiyete kapı­

lıyordu. 24 Ocak 1956'da grupta yaptığı sert konuşma ve üniversiteler hak­

kında: "İstersek bugün çanlarına ot tıkayabiliriz." şeklindeki sözleri buna delildir. Cumhuriyet, 25 Ocak 1956.

Yine Menderes, bundan bir hafta sonra grupta, basını, "doymak bilmez bir ejder" diye nitelendirmişti. Cumhuriyet, 1 Şubat 1956.

6 Ulus, 6 Şubat 1956.

7 Cumhuriyet, l l Şubat 1956. Müzakerenin tümü için TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: X, Toplantı: 2, C. 10 (Şubat 1956), s. 135-161.

8 Ulus, 18 Şubat 1956.

D u ra k l a m a D ö n e m i

1 179

Karşılıklı tahriklerle meclis bir muharebe meydanına dön­

müştü. 23 Şubat'ta milletvekilleri birbirlerinin üzerine yü­

rüdüler. Kalafat, İnönü'nün 6-7 Eylül olaylarından bahset­

mesini vatanperverliğe aykırı gördüğünü söyleyince kıyamet koptu. Bunun üzerine muhalefet meclisi terk etti.9 Daha bir hafta geçmeden yine 6-7 Eylül olayları yüzünden meclis ye­

niden birbirine girdi. Milletvekilleri birbirlerine "utanmaz",

"sarhoş", "asker kaçağı" gibi sözlerle hakaret ettiler.10 Mücadelenin bu şekilde kızışması, Menderes'i taktik de­

ğiştirmeye itti. 1955 yılının sonunda beliren büyük buna­

lımdan sonra mevkiini korumak endişesiyle ödün siyasetini seçmişti. Ancak aradan geçen olaylar, ne yaparsa yapsın mu­

halefetin boy hedefi olmaktan kurtulamayacağını kendisine gösterdi. Fazlalık olarak, bu sürekli h ücumlar DP Grubu'nun, lideri etrafında kenetlenmesine yol açmıştı. Artık gerilerin­

den emin olan Menderes, bir an iltifat ettiği ricat politikasını tamamen terk ederek açık taarruza geçmeye karar verdi.

DP iktidarının, bundan böyle vazgeçmemek üzere ye­

niden sertlik politikasına döndüğü 1956 yılının Nisan­

Mayıs aylarında, dikkati çeken bir husus DP yöneticileri­

nin Çan kaya' da yaptıkları toplantılardır. Gerçekten de, S Nisan' dan itibaren DP Genel İdare Kurulu'nun kabine ile birlikte Çankaya'da birçok toplantı yaptıklarını görüyoruz.

"Tarafsız" cumhurbaşkanının köşkünde, iktidar partisinin Genel İdare Kurulu'nun ve kabine üyelerinin ne konuştuk­

ları tabiatıyla bilinmiyor. Ancak sonraki olaylara bakılırsa, girişilecek olan "taarruz" politikası için Bayar'ın onayının alındığına hükmetmek herhalde yanlış olmaz.

9 Cumhuriyet, 24 Şubat ı956.

10 Cumhuriyet, 29 Şubat 1956.