• Sonuç bulunamadı

SON BÜYÜK MÜCADELESİ

XI. DP'NİN HASAN SAKA HÜKÜMETLERİ İLE MÜCADELELERİ

Demokrat Parti yöneticileri, içlerinden kopan muhalefe­

tin haksız olduğunu fiilen ispat etmek için iktidara karşı bun­

dan böyle daha sert bir politika izlemek zorunda kalmışlardı.

Oysa Peker Hükümeti'nin çekilmesinden beri, iktidar-mu­

halefet ilişkileri "can sıkacak kadar" iyi idi. Bunları bozmak gerekiyordu. Bu amaçla, Demokrat Parti ortaya çıkacak fır­

satları kollamaya başladı. Çaresiz kalınca, yeni husumet se­

bepleri yaratmaya kadar gitti. Örneğin Bayar, Nisan başında Çorum' da yaptığı bir konuşmada, sonbaharda yapılacak olan ara seçimlere katılmak için, pek önemli bir sorun olmayan Memurin Muhakemat Kanunu'nun (memurların yargılan­

masına ilişkin yasa) değiştirilmesini de şart koştu. 62 Ancak kısa bir süre sonra, bizzat hükümet, kararsız tutumuyla bu çabaların sonuç vermesini sağladı. Üstelik, kendisine karşı yeni bir kampanya açılması olanağını, Demokrat Parti'nin en verimli silahı olan seçim kanunu sorununda verdi.

Ocak ayında hükümet, seçim kanununu değiştirmek üze­

re Halk Partisi Grubu'ndan yetki almıştı. Bu çalışmalar hem büyük ümitler uyandırmış, hem de bu konuda hükümeti

sa-60 Vatan, 23 Ağustos 1948.

61 Esirci, a.g.k., s. 164.

62 Cumhuriyet, 6 Nisan ı948.

56 1

Cem E roğ u l Demokrat Parti

mimiyetsizlikle suçlama olanağını geçici olarak kaldırmıştı.

İşte bu çalışmalar üç dört ay içinde sonuçlanıp meclise tasarı halinde sunulunca, getirilen hükümlerin yetersizliği, mu­

halefete kendini göstermek için aradığı fırsatı vermiş oldu.

Demokrat Parti yeni tasarıyı yetersiz bulduğunu ilan etti ve seçimlerde yargıç denetimini şart koştuğunu hatırlattı. Bu arada vahimleşen iktisadi durum, Demokratların sert mu­

halefetinin daha da derin yankı uyandırmasını sağlıyordu.

Ülkede buğday ve şeker sıkıntısı baş göstermişti. Bunca yıl buğday ihraç etmiş bir ülkenin ekmeksiz kalma tehlikesiy­

le karşılaşması, iktidara çatmak için bulunmaz bir fırsattı.

Bayar bundan da yararlanmayı ihmal etmedi.

29

Nisan' da, Ordu'da verdiği nutukta, küçümseyici bir ifade ile, "hükü­

metin iktisadi meselelerde hiç olmazsa üç ay sonrasını gör­

mesini, bu kadar hasiret göstermesini" beklediklerini bildir­

di ve yargı güvencesi olmadıkça seçimlere girmeyeceklerini bir daha tekrarladı.63 Hükümet denetimsizlik yüzünden bu hallere düştüğüne, denetim ise ancak dürüst seçimlerle sağ­

lanabileceğine göre, yargı güvencesi konusu, böylece, usta­

lıklı bir biçimde halkın ekmeğine bağlanmış oldu.

Demokrat Parti, zaten hiçbir zaman tam bir ateşkes sağ­

lamamış olan

1 2

Temmuz mütarekesini (bırakışmasını) boz­

muş, iktidara karşı yeniden savaşa girişmişti. Bu sefer savaş kolaydı. Bir yıl öncesine göre, siyasal hayatta kuvvetler den­

gesi muhalefet lehine önemli ölçüde bozulmuştu. Peker'den sonra iktidara gelen Hasan Saka Hükümeti, tam bir hoca­

lama içindeydi. Ne selefi gibi muhalefete kafa tutabiliyor ne de yeterince ödün verip aşırı tenkitlerden kurtulabiliyordu.

Saka, 8 Haziran'da istifasını verip Nihat Erim'i de içine

al-63 Kudret, 30 Nisan 1 948.

Dem ok rat Par t i M u h a l efette

ı s7

dığı yeni bir kabine kurarak durumu kurtarmaya çalıştı. Bu tedbir de fayda etmedi. Halk Partisi artık, ancak iktidardan ayrılarak kurtulabileceği bir huzursuzluk dönemine girmiş­

ti. ihtiyatla açmak istediği yoldan öylesine bir muhalefet fış­

kırmıştı ki, olayları denetleme gücünü yitirmişti. 22 Haziran ı948'de, Kütahya'da bir konuşma yapan Adnan Menderes:

"Halk Partisi yıpranmış ve heyecanını kaybetmiş kadrosuy­

la, eskimiş fikir ve görüşleriyle tam bir aciz içinde kıvran­

maya başladı"64 deyince kendisine hak vermemek mümkün değildi.

Hasan Saka yine de durumu kurtarmaya çalıştı. Yeni hükümetinin Bayar tarafından "şaşkınlık" töhmeti altında bırakılmasına65 aldırmayıp, yeni bir seçim kanunu tasarısı getirdi. Fakat bununla da muhalefeti memnun etmek müm­

kün olmadı. Tasarı, 1 Temmuz' da mecliste görüşülecekti.

Muhalefetin tepkisi üzerine, itirazları yatıştırmak amacıyla görüşmeler bir gün geriye bırakıldı. Ayrıca, ödün verilerek parti temsilcilerinin seçim kurullarına katılmaları kabul edildi. Ancak, muhalefet bu tedbirleri yine yetersiz buldu.

Yeni tasarının oylaoacağı gün Demokratlar meclisi terk etti­

ler. Hemen ardından Bayar, bu şartlar altında sonbahardaki ara seçimlere katılmayacaklarını bildirdi.66 Birkaç gün sonra toplanan Genel İdare Kurulu bu kararı onayladı. Arkasından DP bir beyanname yayınlayarak seçimlere, güvencesizlik yü­

zünden katılmadıklarını kamuoyuna açıkladı.

Hükümet yine zor durumda kalmıştı. Millet Partisi de se­

çimlere katılmayı reddedince, ı 7 Ekim ı 948' de yapılan ara seçimlerde yalnız başına kaldı. Seçim son derece sönük geçti.

64 Esirci, a.g.k., s. 1 52.

65 Cumhuriyet, 1 9 Haziran 1948.

66 Kudret, lO Temmuz 1948.

58

1 C e m E roğ u l Demo krat P a r t i 1

Demokratlara göre katılma oranı % IO'un altındaydı. Halk Partililer bu oranın % 40'ı aştığını iddia ettiler. Ayrıca se­

çimlerde yine birçok yolsuzluk, baskı, usulsüzlük şikayetleri oldu. Bu durum sadece kamuoyunu değil hükümeti de te­

dirgin etti. Ülkenin her yanında, dürüst bir seçime duyulan arzu şiddetlenmişti.

Demokrat Parti kendisinden öyle emin bir hale geldi ki, artan bir ısrarla hemen genel seçimlere gidilmesini istemeye başladı. Artık, yürürlükteki kanunla bile iktidara gelebile­

ceğini düşünüyordu. Parti temsilcileri bundan böyle seçim kurullarına girdiğine göre, sonsuz çatışmalar pahasına da olsa, halkın kararlılığı sayesinde seçimler kontrol edilebilir­

di. Ülkenin her tarafında aralıksız olarak yapılan ve büyük kitlelerin katıldığı mitinglerde, durmadan "Derhal seçim!"

sloganı atılmaya başlandı.

Kasım' da meclis alışıldığı gibi açılmış, muhalefet için yeni hamleler olanağı doğmuştu. Daha bir hafta geçmeden on sekiz Demokrat Parti milletvekili Hasan Saka Hükümeti aleyhine bir gensoru önergesi verdi. İleri sürülen sebepler, geçim şartlarının zorlaşması ve buna karşılık şekere zam yapılmış olmasıydı. Halk Partililer, demokratik bir davranış örneği vermek üzere gensorunun görüşülmesini ittifakla ka­

bul ettiler.67 Ancak ertesi gün hemen toplanıp grup kararıy­

la hükümeti desteklemeye karar verdiler. Böylece bir önceki davranışlarının samimiyetsizlikle suçlanmasına yol açtılar.

Bundan yararlanan Demokrat Parti, gensoru görüşmeleri­

nin bir anlamı kalmarlığını ileri sürerek bunlara katılmadı.68 Kasım ayı sonunda muhalefet yeni bir taarruza girişti. Bu sefer verilen önergeyle, tasarruf zorunluğu hükümetçe ileri 67 Cumhuriyet, ll Kası m ı948.

68 Cumhuriyet, 16 Kasım 1 948.

D e m o k ra t P a rti M u h a l e fette

ı 59

sürüldüğüne göre, milletvekili maaşlarının zamdan önceki seviyeye indirilmesi teklif ediliyordu. Bu zam, muhalefetin parçalanmasına sebep olmuştu. Oysa şimdi, muhalefetin elinde, iktidarı zor duruma düşüren bir araç haline gelmişti.

Aşılan mesafe gerçekten büyüktü.

Hasan Saka Hükümeti öylesine yıpranmıştı ki, artık boca­

layarak dahi hayatını sürdürme olanağını yitirmişti. Aralık ayında, Edirne' de verdiği bir nutukta Bayar, "iktidarın tedbir alma ve hareket kabiliyetini kaybettiğini" ilan etti.69 Bu söz­

ler gerçeğin ifadesiydi. Hükümet ancak bir ay daha dayandı ve 14 Ocak 1949' da istifasını verdi. İktidar, artık Halk Partisi için taşınması pek zor bir yük haline gelmişti. Kendilerine yeni hükümeti kurmaları teklif edilen dört kişi bunu reddet­

tU0 Nihayet, Şemsettin Günaltay bu ağır görevi kabul etti.