SON BÜYÜK MÜCADELESİ
IX. DP'NİN PARÇALANMA SÜRECI
Olaylar, İnönü'nün yaptığı Doğu seyahatinden sonra hız
la gelişmeye başlamıştı. Sonradan Demokrat Parti'den atılan muhaliflerin iddialarına göre İnönü, bu yolculuk esnasında kendisine eşlik eden Nuri Ozsan'a, ilişkilerin iyice yumu
şaması için muhalif partiden bazı şahsiyederio atılması ge
rektiğini hissettirmişti.47 Bunların başında Sadık Aldoğan, Kenan Öner, Ahmet Tahtakılıç, Yusuf Kemal Tengirşenk ge
liyordu. iddianın doğruluğu kontrol edilememekle birlikte, yolculuğun bitiminden kısa bir süre sonra Aldoğan ile kuru
cuların arasının açıldığını görüyoruz.48 CHP Kurultayı'ndan sonra ise, Demokrat Parti'nin yöneticilerine karşı muhalefet iyice gelişti. Sebebi, 12 Temmuz Beyannamesi'ne sarılmala
rına rağmen, İnönü'nün parti başkanlığından ayrılmasını sağlayamamaları idi. Örgütten Hürriyet Misakı'nın uygu
lanmasını, yani meclisten çekilme kararı verilmesini isteyen telgraflar gelmeye başlamıştı. Balıkesir' de yaptığı bir konuş
mada Ahmet Tahtakılıç, CHP Kurultayı'nı "siyasi bir irtica toplantısı" olarak nitelendirmişti.49 CHP basını sert tepki
47 Müstakil Demokratlar Grubu, a.g.k., s. 23-24.
48 Cumhuriyet, 30 Eylül 1947.
49 Cumhuriyet, 14 Aralık 1947.
D e m o k r a t P a r t i M u h a l efette j 1
51
gösterdi. Ulus, "Meclisten çekilme tehdidi tehditierin en çirkinidir. DP' deki sağduyu sahipleri, aşınlara kapılırlarsa Mecliste gidenlerin yeri asla boş kalmayacaktır"50 diye cevap verdi. Ancak üç gün sonra aynı gazetede "DP yetkili makam
larının iyi niyetinden"51 bahseden bir başmakale çıktı. Oysa görünüşte hiçbir değişiklik olmamıştı. Bunu açıklamak için
"yeni usul" politikanın bu işi başardığına hükmetmek ge
rek. Erim-Köprülü dostluğu harekete geçip suçu "fesatçıla
ra" yüklemiş ve böylece bulanık hava yok olmuştu. Havayı bulandıran bu fesatçılar ise, her iki partinin aşırıları idi.
Böylece, iktidar-muhalefet ayrımına, ikinci bir ayrım eklen
miş oluyordu: Her iki tarafta da 12 Temmuz Beyannamesi'ni benimseyenlerle reddedenler.
Bu hava içinde Aralık ayında meclise, milletvekilleri maaşları için bir zam teklifi getirildi. DP Grubu toplanıp bu teklifi reddetti. Ancak bu redde rağmen, çoğunluk ar
tırmayı kararlaştıracağına göre Demokrat milletvekilleri ne yapacaklardı? Kuruculara muhalif olanların sonradan dediklerine bakılırsa Bayar, bu soruya "Paraları iade etmek gereksiz bir cömertlik olmaz mı?" diye karşılık verirken Köprülü, daha veciz bir şekilde, "Hem kırmızı oy veririz hem de paraları cebe indiririz" demiştiY Bu sözlerin söy
lendiği doğru olsa bile, Demokrat Parti yöneticileri kısa bir süre içinde tereddütlerinden kurtulmuşlar ve ödenekler hususunda kesin bir karara varmışlardı. Buna göre, mec
liste aleyhte oy verilecek ve zamlar gerçekleştiği takdirde farklar partiye bağış olarak verilecekti. Bu karara rağmen, meclisteki oylama sırasında Demokrat milletvekili Kemal
50 Ulus, 16 Aralık 1947.
51 Ulus, 1 9 Aralık 1947.
52 Müstakil Demokratlar Grubu, a.g.k., s. 32.
52j
C e m E roğ u l • Demokrat PartiSilivrili lehte oy kullandı. Ocak ayında toplanan İstanbul İl Kongresi'nde ısrar üzerine bir açıklama yapan Silivrili, Köprülü'yü ima ederek, aleyhte oy verip parayı almaktansa lehte oy verip almanın daha namuslu bir davranış olduğu
nu bildirdi. Kongre zaten, o günlerde partiden gürültülü bir şekilde istifa eden İstanbul il başkanı Kenan Öner ile Fuat Köprülü arasındaki kişisel sürtüşme yüzünden çal
kalanıyordu. Bu olaylar da eklenince, iyiden iyiye sinirli bir hava içinde geçti. Arkasından genel merkezde şiddetli bir anlaşmazlık patlak verdi. Meclis grubu, yönetim ku
rulu seçimlerini yenilemiş ve Fuat Köprülü 'yü grup baş
kanvekilliğine bir daha seçmemişti. Bayar seçimin tüzüğe aykırı olduğunu ileri sürerek grup başkanlığından çekil
di. 53 Böylece çatışma, Genel İdare Kurulu ile meclis grubu arasında bir hukuki anlaşmazlık biçimine büründü. Beş günlük pazarlıktan sonra sorunun çözüldüğünü ve grup
ta seçimin yenilendiğini bildiren bir bildiri yayınlandı.54 Ancak bu ikinci seçimde, yine Köprülü seçilememişti.
Bunun üzerine Bayar, zamları genel merkeze vermeyen milletvekillerinin isimlerini açıkladı.55 Bu suretle, kendi
sine ve arkadaşlarına muhalif olanları küçük düşüreceğini umuyordu. İçin için devam eden çatışma, Şubat sonunda, yine açığa vuruldu. Bu sefer kesin tedbirler alma amacıyla, Bayar, grup başkanlığından bir daha istifa etti. Mart ayın
da ise tasfiyeler başladı.
İlk hamlede beş milletvekili ihraç edildi: General Sadık Aldoğan, Kemal Silivrili, Necati Erdem, Mithat Sakaroğlu ve
53 Cumhuriyet, 8 Şubat 1948.
54 Kudret, 1 2 Şubat 1948.
55 Kudret, 15 Şubat 1948.
D e m o krat P a r t i M u h a lefette
1 53
Osman Nuri Köni. Bunun üzerine, Genel İdare Kurulu'ndan altı kişi, ihraç edilenlerle fikir birliği halinde olduklarını belirtmek için üyelikten çekildiler.56 Ayrıca, meclis gru
bu ihraçları tanımamaya karar verdi ve başkanlığa, Celal Bayar'ın yerine Fuat Hulusi Demirelli'yi seçti. Genel merkez buna yeni ihraçlada cevap verdi. Genel İdare Kurulu'ndan istifa etmiş olanlar da partiden çıkarıldı. Bunun üzerine, grup bir sarsıntı daha geçirdi. Bir kısım milletvekilleri, ih
raçlar büyük kongrece onaylanıncaya kadar, çıkarılanların grup toplantılarına alınmalarını savundular. Bu fikirleri reddedilince de, protesto mahiyetinde, büyük kongreye ka
dar grup toplantılarına katılmamaya karar verdiler. Böylece Demokrat Parti Meclis Grubu sarsıla sarsıla, üyelerinin ya
rısını kaybetmiş oldu. Bunalım atlatıldığında, genel merke
ze sadık ancak otuz bir milletvekili kalmıştı. 57
Demokrat Parti'nin üst kademesini şiddetle sarsan bu olayların en önemli nedeni, herhalde kişisel çekemez
liklerdi. Muhalefet hareketine sonradan katılanlar, dört öncünün mevkiini kıskanıyorlardı. Kurucular ise üstün
lüklerini korumak için her çareye başvurmaya hazırdılar.
Anlaşmazlığın ideolojik olmadığı nın bir delili de örgüte ya
yılmamasıdır. Sadece Afyon gibi, ihraç edilen bazı millet
vekillerinin güçlü bulunduğu bir iki yerde çatlamalar oldu.
Fakat esas bünyesi itibariyle parti, Genel İdare Kurulu'na sadık kaldı.
56 Çekilenler: Yusuf Kemal Tcngirşenk, Enis Akaygen, Emin Sazak, Ahmet Tahtakılıç, Ahmet Oğuz, Hasan Dinçer. Cumhuriyet, ll Mart 1948.
57 Karpat, a.g.k., s. 217.