• Sonuç bulunamadı

1.19. DÜNYADAN VE ÜLKEMİZDEN BAŞARILI UYGULAMA

1.19.1. İyi Tarım Uygulamaları (GAP)

İyi tarım uygulamaları, çevreye duyarlı ve asgari hijyen ve hayvan refahı standartlarını karşılayan, verimliliği ve kaliteyi artıran ve yaygın kabul gören tarım birimini tanımlamakta kullanılmaktadır. İyi tarım uygulamaları çevre, hijyen, hayvan refahı, hayvan kimlik ve kayıt sistemi ile hayvan sağlığı konularındaki kurallara da riayet eder. İyi Tarım Uygulamaları artan çevresel bilinç, tüketici taleplerini cevaplayabilmek ve gıda güvenliğini sağlayabilmek gibi çeşitli nedenlerle başlatılmıştır. Bu uygulamada, tarımsal kimyasalların uygun zamanda ve dozda konu uzmanı denetiminde kullanılması, pazara arz edilen ürünlerin geriye dönük olarak (ekim, üretim, hasat, nakliye, işleme, pazarlama) izlenebilirliğinin sağlanması, işçilerin sağlığı ve güvenliği gibi konuların dikkate alınması amaçlanmaktadır (DPT, 2006).

Tarımsal kaynaklı kirleticilerin kullanımı ile doğal dengeyi bozucu tarım teknikleri uygulamalarının azaltılması gerekliliği sonucunda FAO, Amerika Birleşik Devletleri ve AB tarafından 1997’de çevreyle uyumlu tekniklerin ve tarım sistemlerinin geliştirilmesi, kimyasal girdi kullanımının azaltılması, toprak ve su kaynaklarının gelecek nesillere iyileştirilerek ve korunarak bırakılmasını amaçlayan “sürdürülebilir tarım” kavramı geliştirilmiştir. Ayrıca, bu kavramın ilkeleri “İyi Tarım Uygulamaları” olarak adlandırılmıştır. AB’de iyi tarım uygulamaları, tarımsal işletmelerde HACCP ilkelerini temel alan Sistem Kalite Güvence Belgesi şeklinde bir standart olarak yayımlanmıştır (Yüksel ve diğerleri, 2005: 53).

FAO tarafından İyi Tarım Uygulamaları (İTU), tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan kârlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uygulanması gereken işlemler olarak tanımlanmaktadır.

Üretim sonrası hasat ve depolamada hijyenik koşulların sağlanması amacıyla

Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları (HACCP) ilkelerinden

mikrobiyolojik bulaşma olmamasını sağlamaya yönelik standartlardır (Serin,2006). GHP ( iyi hijyen uygulamaları) içeren GAP uygulamaları, hasadı yapılan ve üretilen gıdaların tüketiciler için tehlike taşımadığının bir kanıtıdır (FAO/IAEA,2001).

İyi Tarım Uygulamaları ile tarımsal üretimin yapıldığı çevre ve üretimde çalışanların refahı da amaçlandığından iyi tarım uygulamalarında kalite sistemleri hayata geçirilmelidir. Bu amaçla kullanılan Yönetim Sistemleri aşağıda gösterilmiştir (Poyraz, 2009: 15):

-TS EN ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi,

-TS EN ISO 22000:2006 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemleri,

-TS EN ISO 14001:2005 Çevre Yönetim Sistem – Şartlar ve Kullanım Kılavuzu

-TS 18001:2004 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi -ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi,

-OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi (Poyraz, 2009: 16)

Her Ticari faaliyette olduğu gibi Tarımsal üretimde de kalitesizliğin hem üreticiye hem de tüketiciye getirdiği bazı riskler mevcuttur. Bu şekilde İyi Tarım Uygulamaları prosedürüne uygun standartlarda elde edilen ürünün, insan sağlığına zararlı kimyasal, mikrobiyolojik ve fiziksel kalıntılar içermediği, çevreyi kirletmeden ve doğal dengeye zarar vermeden üretildiği, üretim sırasında insan ve diğer canlıların olumsuz etkilenmediği ve ülkenin tarımsal mevzuatına uygun olarak üretildiği belge ile garanti altına alınmış olmaktadır (Serin, 2006)

İTU, tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan karlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirilmesi amacıyla uygulanması gereken işlemlerdir. İTU’ nun amacı güvenli ve sağlıklı gıdaların sürdürülebilir bir şekilde üretilmesini sağlamaktır.

Birleşmiş Miletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), İTU’yu sürdürülebilir tarım ve kırsal kalkınmanın başarılabilmesi yönünde somut eylemlerin uygulanması için gerekli bir mekanizma olarak tanımlamaktadır. FAO’ya göre İTU’nun amacı;

üreticileri, gıda işleyicilerini, gıda perakendecilerini, tüketicileri ve devlet yönetimlerini üstlerine düşen tüm görevlerini ve sosyal olarak uygulanabilir, ekonomik anlamda kârlı ve üretken bir sürdürülebilir tarımsal üretim sisteminin araştırılması ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda yönlendirmek ve teşvik etmektir. Bunu yaparken çevrenin, insan sağlığının ve refahının, hayvan sağlığı ve refahının korunması da amaçlanmaktadır.

ICM (Entegre Ürün Yönetimi) uzun dönemde sürdürülebilirlik şartlarını kapsayan, yerel toprak, iklim ve ekonomik koşullar gibi çevresel şartlarla uyumlu ürün karşılığını içeren bütün bir tarım stratejileri sistemidir.

IPM (Entegre Zararlı Yönetimi), tarımsal ürünlerde zararlı türlerinin populasyonunu ve çevre ile ilişkilerini dikkate alarak, uygun olan mücadele metodlarını ve tekniklerini kullanarak ekonomik zarar seviyesini en aza indiren mücadele sistemidir.

İTU, IPM ve ICM sistemlerinin tarım ürünlerinin ticari olarak üretimi için birleştirilerek uygulanmasını da amaçlamaktadır. İyi tarım uygulamaları, söz konusu tarafların bir araya gelmesiyle çiftçi ve hükümetlerin ihtiyaçlarının giderilmesi ve gıda işleme zincirinde uygulanması gereken işlemler üzerine odaklanmıştır.

İTU, küçük, orta ve büyük ölçekli çiftçilerin ürünlerine katma değer eklemek ve pazara girişi kolaylaştırması gibi faydaları bulunurken tüketiciler açısından da daha kaliteli ve güvenli ürünlere sürdürülebilir şekilde ulaşabilmeyi sağlamaktadır. Tüketicilerin güvenli gıda talebi doğrultusunda perakendeciler ve gıda işleyen firmalar tarafından GAP’ in uygulanması teşvik edilmektedir.

İTU’ nun yaş mevte ve sebzeler üretiminde uygulanması için en önemli koşullardan biri üreticilere ve çalışanlara eğitim verilmesi olup, her iki grubun da meyve ve sebzeleri kontaminasyondan (bulaşmalardan) koruma konusunda sorumlu olduklarını bilmeleri çok önemlidir.

İTU ‘ nun tedarik zincirlerindeki üyeler için pek çok faydası bulunmaktadır. Üreticiler, ihracatçılar ve ithalatçılar açısından İTU’ nun faydaları kısaca aşağıdaki gibi özetlenebilir (Subaşı, 2009: 47).

İTU’ nun üreticiler açısından faydaları;

- Kaynakların iyi kullanımını sağlamakta,

- Çalışma koşullarını iyileştirmekte,

- Pazara girişi kolaylaştırmakta,

- Yönetim becerilerini geliştirmekte,

- Hasat sonrası kayıpları azaltmakta,

- Ürün kalitesini yükseltmektedir.

İhracatçılar açısından faydaları;

- Pazara girişi kolaylaştırmakta,

- Alıcılarla aralarındaki ticari ilişkiyi güçlendirmekte,

- Alıcıların güvenini kazanmaya yardımcı olmakta,

- Hasat sonrası kayıpları azaltmaktadır.

İthalatçılar açısından faydaları;

- Süpermarket zincirleri marka imajlarını korumak için tedarikçilerine kalite ve güvenlik sorumluluğunu aktarmakta,

- Tüketicilerin ürünlerine olan güvenlerini sürdürmekte,

- Tedarikçileri ile aralarındaki ticari ilişkiyi güçlendirmekte,

- Tüketicilerin güvenini kazanmaya yardımcı olmakta,

- Rekabet avantajı sağlamakta,

- Hasat sonrası kayıpları azaltmaktadır (Subaşı, 2009: 48).