• Sonuç bulunamadı

İstanbul Büyük Saray Yerleşkesi ve Tarihsel Boyutu

5. İSTANBUL BÜYÜK SARAYI

5.1. İstanbul Büyük Saray Yerleşkesi ve Tarihsel Boyutu

İstanbul Büyük Saray Mozaikleri Müzesi (Resim 29), Sultanahmet Meydanı’ndaki Arasta Pazar’da yer alan mozaik müzesidir (Şekil 6). Müze binası, üzerine Bizans imparatorluğu Büyük Sarayı’nın revaklı avlusunun kuzeydoğu bölümünde kısmen sağlam kalmış mozaik döşemeyi içine alacak şekilde yapılmıştır. Bizans Saraylar yerleşkesi içinde yer alan Büyük Saray (Şekil 7) avlular, bahçeler, tören salonları, kiliseler, bahçeler, oyun alanları, teraslar gibi pek çok bölümden oluşan bir yapıdır. Kendi içinde başlı başına bir kent görünümündedir. Daha sonraları Osmanlı sultanlarının haremi olarak kullanılmıştır95. Bizans saraylarının içinde, Büyük Saray’ın farklı bir yeri vardır çünkü İmparator ailesinin ikametgahı ve hükümetin beşiğidir. Kraliyet odası (Chrysotriklinos), devletin idari işleri için kullanılan ve yabancı elçilerin kabul edildiği resepsiyon odası, hazine (ve darphane), İmparatorluk muhafızları kışlası, liman (Boukoleon Sarayında bulunmaktaydı) gibi bölümlerden oluşmaktaydı96.

Bizans sanatı bağlamında, Rodley’e göre Konstantinopolis’ten ayakta kalabilen tek seküler97 kalıntı, Büyük Saray’ın yer mozaikleridir98.

Ayasofya ve Hipodrom’dan başlayıp Marmara sahiline kadar uzanan bu sarayın, kuzeybatısında Hipodrom, Zeuxippos hamamları, güneybatısı ve güneydoğusunda Marmara Denizi, kuzeyinde Ayasofya, Senato binası ile Augusteion Meydanı bulunuyordu. Bu yaklaşık 100 dönümlük arazi içinde birbirlerinden ayrı olarak Bukoleion, Hormitas, Mangana, Magnaura ve Dafne gibi küçük saraylar yaptırılmıştı. Büyük Saray’a İmparatorun Evi, Saray, Mukaddes Saray, Bukoleion, Hipodrom Sarayı, Eski Saray’ı gibi isimler verilmiştir99.

Saray kalıntılarının (Şekil 8) büyük bir kısmı, toprak altında olmasına rağmen, yine de elde kalanlara göre, görkemli ve ürkütücü deniz surları tarafından sınırlanan saraylar mahallesi Aya Sofya’dan Hipodrom’a, oradan da kıyı şeridine kadar inerdi. 95 Graven 2001: 34. 96 Mathews 1998: 74. 97

Seküler: Din ile ilgisi olmayan.

98

Rodley 1994: 80.

99

Saray yapılarını ana hatlarıyla belirleyen İmparator Konstantin’di. Ama Bizans İmparatorluğu’nun ilk yüzyıllarında, bu saray yapıları çok kere genişletilmiş, yenilenmiş, değişime uğramış veya yeniden kurulmuştur100. The Chronicle of Theophanes Continuatus kitabında anlatıldığına göre Büyük Saray’da son ikona kırıcı İmparator Theophilos tarafından inşa ettirilen binalar iki gruba ayrılmıştı. İlk bina grubu iki üst saray terasının altındakinde, şimdiki Mozaik Müzesi’ne yakın ve bu terası doğu tarafından saran koridorların yakınındaydı. Karianos Salonu, bu binaların ilkiydi, Tanrımızın Kilisesi’nden güneye doğru koridorlardan gidildiğinde görülebilirdi. Merdivenini geniş bir Karya mermeri hattın süslediği (bu yüzden Karianos dendiği) söyleniyor. Theophilos’un zamanındaki fonksiyonu bilinmemektedir ama daha sonra değerli imparatorluk giysilerinin saklandığı bir yer olarak kullanılmıştır. Verilen konumuyla Karianos yeni amaçla kullanılan bitişiğinde mozaik revaklı olan apsisli salon olabilir101.

Büyük Saray olarak nitelendirilen yapılar topluluğunda mozaik döşemenin altında kalan yamaç dolgusu içinde saptanan çanak çömlek buluntuları, binanın 6. yy’ın ilk yarısında kapsamlı bir değişikliğe uğradığını belgelemiştir ve böylece saray daha da genişletilmiştir. Büyük Saray Mozaiği’nin döşenmesi de bu dönem etkinliklerindendir102. Jüstinyen’in mozaik ustaları azametli, nefis kompozisyonlar üretmişlerdir. O dönemdeki algı neredeyse tamamen yeni olmasına rağmen, mozaiklerdeki figürlere çoğunlukla pagan prototipler modellik etmekteydi103.

532 yılında olan Nika Ayaklanması104 saray bölgesinde büyük yıkımlara sebep olmuştur. I. Jüstinyen tarafından başlatılan yeniden yapılandırma çalışmaları sonucu saray yapıları yenilenmiştir. Bu dönemde, üzerine muhteşem bir görselliğe sahip, renklerin birbirleriyle ahenkli bir şekilde dans ettiği mozaiklerin yapıldığı peristilli /

100 Jobst-Erdal-Gurtner 1997: 16. 101 Kostenec 2008: 93. 102 Jobst-Erdal-Gurtner 1997: 27. 103 Rice 1997: 49. 104

Nika Ayaklanması: Kentin gördüğü en şiddetli ayaklanmadır.Şehrin yarısı yanmış ve zarar görmüştür.Nika kelimesi kazan anlamına gelmektedir.Kalabalık bir grubun saraya saldırmasıyla başlayan isyanı,I.Jüstinyen, bastırabilmiştir ama başta saray mahallesi olmak üzere tüm kent yakılıp, yıkılmıştır.

revaklı avlu ve törenlerin gerçekleştirildiği salon yeniden yapılır. Daha sonra gelen Bizans İmparatorları da yeniden yapılandırılmış saray yapılarına bazı eklemeler daha yaptılar. Bir zamanlar sarayın üzerinde yükseldiği taşıyıcı yapıların günümüzde bile etkisinden pek bir şey yitirmemiş, yer altı dehlizleri ve tonozlu mekanları 14. ve 15. Yüzyıllarda zindan olarak kullanılır 105 (Resim 30).

Revaklı avlu ve avluyla aynı eksende yerleştirilmiş tören salonu, Antik dönemlerin anıtsal yapı ögelerindendir. Bu düzen hem Hellenistik-Roma sarayları, hem de imparator veya soylulara ait kent ve kır evlerinde/ villalarında karşımıza çıkar. Roma saray yapıları geleneği Bizans’ta da yaşatılmıştır. Göze çarpan diğer bir özellik de revaklı avlu ve tören salonunun yerleştiriliş açılarının, Aya Sofya ve Aya İrini kiliselerinin eksenleriyle yaklaşık olarak çakışmasıdır 106. Jüstinyen’in mozaik ustaları azametli, nefis kompozisyonlar üretmişlerdir. O dönemdeki algı neredeyse tamamen yeni olmasına rağmen, mozaiklerdeki figürlere çoğunlukla pagan prototipler modellik etmekteydi107.

Bizans imparatorlarının IV.-IX. Yüzyıllar arasında yaşadıkları Büyük Saray, X. yüzyıldan sonra yavaş yavaş önemini yitirmeye başladı. Komnenos sülalesi, kentin ortasında yer alan ve ayaklanmalar sırasında pek tekin olmayan bu saraydan daha emniyetli bir yere taşınmaya karar verdiler. Bunun üzerine kentin batı ucuna, Ayvansaray’a taşınmaya karar verdiler ve Blakhernai Sarayı’nı inşa ettiler ve böylece Büyük Saray eski önemini kaybetti. Sadece ayın belirli günlerinde ve Ayasofya’da yapılan resmi ayinlerin olduğu günlerde kullanılmaya başlandı108.

Büyük Saray, 1204-1261 yılları arasına tarihlendirilen Latin istilası ile bir harabeye döndü hatta Osmanlılar’ın İstanbul’u fethinden sonra saray yerleşkesine ait bazı parçalar inşaat malzemesi olarak bile kullanıldı. Fethin ardından saray lokasyonunda camilerin yer aldığı bir Osmanlı mahallesi oluşturuldu. Sultan I. Ahmet,

105 Jobst-Erdal-Gurtner 1997: 21. 106 Jobst-Erdal-Gurtner 1997: 24-25. 107 Rice 1997: 49. 108 Kalkan 2010: 29.

Kathisma ve Daphne saraylarının yer aldığı alana muhteşem bir yapıt olan Sultan Ahmet Camii ve Külliyesini yaptırdı.

Bizans Sarayı’nın yapısal bağlamda önemli olmasının yanında sarayın, imparatorların yaşam alanı olması açısından ve imparatorların da İsa’nın yeryüzündeki temsilcileri olmasından dolayı önemlidir. İmparatorluk saraylarının bilimsel boyuttan ele alınması ancak 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. Kalıntıların da göz önünde tutularak yapıldığı bu incelemelere önderlik eden isimler arasında E. Mamboury, Th. Wiegand, A. M. Schneider, C. -Mango ve W. Müller-Wiener gelmektedir. Ayrıca İngiliz bilim adamları da kazılar yönetmişlerdir. Bu çalışmaların sayesinde gün ışığıyla kavuşan mozaiği araştırma projesi Avusturya Akademisi ve T. C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmüştür.

Benzer Belgeler