• Sonuç bulunamadı

İsnadı En Kısa Sürede Anladığı Dilde Öğrenme Hakkı

F) SANIĞA TANINAN DİĞER GÜVENCELER

1) İsnadı En Kısa Sürede Anladığı Dilde Öğrenme Hakkı

Sözleşmenin 6. maddesinin 3-a bendine göre sanık, “Kendisine

yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek” hakkına sahiptir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, “Kendisine anlayacağı bir dilde,

aleyhindeki iddianın niteliği ve nedenleri hakkında derhal ve ayrıntılı şekilde bilgi verilmesini” , her sanığın asgari seviyede sahip olduğu haklardan birisi

olarak kabul etmektedir. Yapılan suçlamayla ilgili olarak sanığa verilecek bilgi, kendisinin hangi fiili dolayısıyla suçlandığını ve bu fiilinin hukuki nitelemesinin ne olduğunu içerecektir. Bu bilgilerin hiçbir fiili yahut hukuki hataya yer vermeyecek şekilde olması gerekir.390

6. maddenin 3. fıkrasının “a” ve “e” bentleri arasında yer alan asgari teminatların listesi çok kapsamlı değildir. Bu teminatlar, adil yargılanma hakkının sadece belirli boyutlarını içerir. AİHM, 6. maddenin 1. ve 3. fıkraları arasındaki ilişkinin “özelden ziyade genel olduğunu” kararlaştırmıştır; dolayısıyla, bir ceza yargılaması, 6/3 kapsamındaki asgari teminatları yerine getirse bile adil yargılamanın gereklerini yerine getiremeyebilir.391

387FEYZİOĞLU, M. (Suçsuzluk karinesi..) a.g.m, s,150. 388GÖLCÜKLÜ, F. (Adil yargılama..) a.g.m, s. 222. 389FEYZİOĞLU, M. (Suçsuzluk karinesi..) a.g.m, s,160. 390GÖLCÜKLÜ,F/GÖZÜBÜYÜK,Ş ( AİHS ve..) a.g.e ,s, 271. 391Artico/İtalya kararı, 1980.

6/3-a hükmü kendisine bir suç isnat edilen herkesin suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmesi gerektiğini belirtir. 6/2 maddesi gibi bu madde de Sözleşme kapsamında “cezai” kabul edilen, mesleki disiplin yargılamaları gibi hukuk davalarına da uygulanır.392

Bu hüküm sanığa suçlama yöneltildiği zaman yani suç isnadıyla karşı karşıya kalındığı zaman veya yargılamanın başlangıcında bilgi verilmesini amaçlar. Bu madde ile 5. Maddenin 2. fıkrasındaki “yakalanan her kişiye,

yakalama nedenleri ve kendisine yöneltilen her türlü suçlama en kısa zamanda ve anlaşılır bir dille bildirilir.” Hükmü arasındaki ilişkiye gelince: ikincisi

genellikle daha az ayrıntı gerektirir ve diğeri kadar katı değildir.393

De Salvador Torres/İspanya394 davasında, başvurucu yerel mahkemenin suçlamada söz edilmeyen ağırlaştırıcı bir koşula dayanarak cezasını ağırlaştırdığından yakınmıştır. Ancak, AİHM burada Sözleşmenin ihlâlini tespit etmemiştir, çünkü bu koşul başvurucuya yöneltilen suçlamanın doğal unsurlarından biridir ve yargılamanın başından beri kendisi tarafından bilinmektedir. Buna karşın, Chichlian ve Ekindjian/Fransa395 davasında itham, esaslı bir şekilde farklı bir sınıflandırmaya sokulmuş olduğundan Komisyon ihlâl bulmuştur. Başvurucular ilgili ulusal kanunun bir bölümünde yer alan bir kambiyo suçundan beraat etmiş, ama sonra temyiz aşamasında başka bir bölümde yer alan bir suçtan hüküm giymişlerdir. Komisyon, maddi gerçeklerin başvurucular tarafından daima bilindiğine, ancak temyiz duruşmasında suçun sınıflandırmasının değiştirileceğine ilişkin bir bilginin başvuruculara ilgili yetkililer tarafından bildirildiğini gösteren hiçbir kanıt bulunmadığına karar vermiştir.

Suçlama ile ilgili bilginin sanığın anladığı bir dilde olması gerekir. Brozicek/İtalya396 davasında sanık Alman vatandaşıdır ve dille ilgili zorluk çektiğini açıkça yerel mahkemede ifade etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İtalyan yetkililerin başvurucunun yeterli İtalyanca bildiğini belirlemediği sürece –ki, durum bu değildir- tebligatı tercüme ettirmeleri

392MOLE, N/HARBY, C. a.g.e, s. 51. 393MOLE, N/HARBY, C. a.g.e, s. 51. 394De Salvador Torres/İspanya kararı, 1996.

395Baş. No. 10959/84. Chichlian ve Ekindjian/Fransa Komisyon Raporu, 1989. 396Brozicek/İtalya kararı, 1989.

gerektiğine karar vermiştir. Benzer şekilde Mahkeme, Kamasinski/Avusturya397 davasında, mahkemede konuşulan dili bilmeyen bir sanığa iddianamenin anladığı bir dilde yazılı tercümesi verilmediği sürece bu durumun sanık için bir dezavantaj oluşturacağını belirtmiştir.

2) Savunmasını Hazırlamak İçin Gerekli Zaman ve Kolaylıklara Sahip Olma Hakkı

Sözleşmenin 6.maddesinin 3-b bendine göre sanık, “Savunmasını

hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak” hakkına sahiptir.

Savunmasının hazırlanabilmesi için verilecek “gerekli zaman ve kolaylıklar” unsuru, yargılama faaliyetinin bütünü, dava konusunun ve mevcut durumun özellikleri (yargılama faaliyetinin hangi safhada bulunduğu, davanın niteliği ve konunun karmaşıklığı; ilgilinin tutukluluk hali, içinde bulunduğu durum vb.) göz önüne alınmak suretiyle yapılacaktır. Sözleşmenin bu bendinin uygulanmasında somut olayın taşıdığı özellikler, başka alanlarda olduğundan çok daha fazla önem kazanmaktadır.398

Sözleşmenin 6/3-b bendine göre, sanık, savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkına sahiptir. Savunmanın hazırlanması için yeterli zamana sahip olma hakkı, iddianamenin bildirilmesi ile duruşma günü arasında çok kısa bir süre olmamasını ifade eder. Burada önemli olan husus, sanığa duruşmanın açılmasından evvel iddianamenin bildirilmesi lüzumudur.

Savunma hazırlığı için sürenin yeterli sayılıp sayılmayacağı konusunda Mahkemenin genel bir tespiti bulunmamaktadır. Bu husus her davanın kendisine özgü koşulları içinde değerlendirilmektedir.

Hadjianastassiou/Yunanistan399 davasında, mahkemenin gerekçeden yoksun kararı, 5 günlük temyiz süresi tanınarak şikâyetçiye tebliğ edilmiştir. Şikâyetçi bu yüzden yeterli hazırlık yapamamış ve temyiz itirazlarını ancak duruşmada öğrendiği bazı bilgilere dayandırabilmiştir. AİHM, şikâyetçiye uygulanan kısıtlamaların kendisinin savunma hakkını ortadan kaldırdığına işaretle, Sözleşmenin 6/3-b maddesinin ihlâl edildiğini tespit etmiştir.

397Kamasinski/Avusturya kararı, 1989.

398GÖLCÜKLÜ,F/GÖZÜBÜYÜK,Ş (AİHS ve..) a.g.e, s, 272. 399Hadjianastassiou/Yunanistan kararı, 1992.

Savunmayı hazırlamak için gerekli zamana ve imkana sahip olma hakkı sadece duruşma safhasına kadarki savunma ile sınırlı olmayıp, duruşmada ortaya çıkan yeni olaylar ve yeni (ek) iddialar bakımından da geçerlidir.400

Savunmayı hazırlamak için yeterli kolaylıklara sahip olma, sanığın müdafi ile sözlü ve yazılı olarak görüşmesini ve dosyayı inceleme hakkını gerekli kılar.401 Bu ilke, sanığın avukatının tutuklu yargılanan tüm müvekkillerine davanın tüm unsurlarını görüşmek için kısıtlamasız ve mahremiyet içinde ulaşabilmesinin sağlanmasını ifade eder. Avukatın ziyaret için rutin olarak yargıç yada savcılılıktan önceden müsaade almasını gerektiren bir sistem, bu fıkranın ihlâli anlamına gelir.402 Ancak, sözü edilen “kolaylıklar” mutlak nitelikte değildir. Savunmayı imkansız kılmamak ve makul sınırlar içinde kalmak kaydıyla bunların zaman içinde sınırlandırılması AİHM tarafından, ihlal olarak değerlendirilmemiştir.403

Avukatla görüşme hakkı, mektup yoluyla yazışma hakkını da içerir. Domenichini/İtalya404 davasında AİHM, başvurucunun avukatına yazdığı mektupların cezaevi yetkilileri tarafından denetlenmesinin, özellikle bir mektubunun avukatına ulaşması geciktiği için gerek 8. Madde gerekse 6/3-b kapsamında ihlâl teşkil ettiğini kararlaştırmıştır.

Sözleşme uyarınca, sanığın veya tutulan kişinin avukatlarıyla iletişim kurmasına her tür müdahalenin yasa kapsamında “kesin ve soruşturulabilir” nitelikte olması, yani bu tür müdahalelere hangi koşullarda başvurulabileceğinin açıkça belirtilmiş olması gerekir.405

3) Bizzat Yada Müdafii Aracılığı İle Kendini Savunma Hakkı