• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 5: İRAN İLE RUSYA ARASINDAKİ KİMLİKSEL KÜLTÜR:

5.4. İran’ın Nükleer Programı

İran’ın Nükleer Programı İran-Rusya ilişkilerinde hem bölgesel hem de küresel düzeyde dikkat çeken bir alandır. İran’ın nükleer enerji macerası ilk olarak ABD’den 1967 yılında araştırma reaktörü satın alması ile başlamıştır. İran aynı yıl Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasını imzalamıştır. İran İslam devrimi sonrası ABD ile nükleer konulardaki ilişkilerine son vermiş ancak nükleer enerji elde etme çabasından vazgeçmemiştir.463

İran ile Rusya arasındaki Soğuk Savaşın hemen ardından başlayan nükleer iş birliği görüşmeleri diğer alanlarda artan ilişkiler paralelinde, 1995 yılında Rusya’nın Buşehr santralinin yapımını üstlenmesiyle önemli bir aşama kaydetmiştir. Ancak varılan mutabakat devam eden süreçte çok anlamlı sonuçlar üretmemiştir. Bu durumun temel

sebebi ise; 2000 yıllarda ortaya çıkacak464 olan ve bu dönemde ABD-Rusya arasındaki

461 Arıkan, s.58.

462 Shaffer, s.47.

463 Bekir Ünal, “İran Nükleer Anlaşması ve Türkiye’ye Etkileri” Bilgesam Analiz/Ortadoğu No:12, İstanbul: Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi, 2015, s.1.

*464464Rusya’nın askeri malzeme satışını durdurmasının Rus ekonomisi yaklaşık 3 milyar dolarlık bir yük getirdiği anlaşılmış ve anlaşmanın detayları 2000 yılında ABD Başkanlık yarışında ortaya çıkmışır.

imzalanan gizli Gore-Chernomyrdin Anlaşmasıdır. Bu anlaşmaya göre; Rusya İran’a 1999 yılına kadar askeri malzeme satış sözleşmelerini sonlandıracak ve İran’a araştırma reaktörü vermekten vazgeçecektir. Bunun karşılığında ise ABD’den ekonomik ve mali destek alacaktır. 2000’li yıllarda ortaya çıkan söz konusu gizli anlaşma, İran’ın Rusya’ya olan güvenini önemli oranda sarsmıştır.465

Putin’in 1999 yılında iktidara gelmesiyle İran-Rusya ilişkileri yeni bir sürece girmiş ve Putin yönetimi tarafından Rusya-ABD arasındaki 1995 yılında imzalanan gizli anlaşmaya rağmen İran’ın Buşehr nükleer reaktörüne olan taahhütlerini karşılanacağı ve İran’a yeni silah satışı yapılacağı açıklanmıştır.466 2000 yılında ise Rusya İran’a silah satışını öngören bir anlaşma ile İran’a askeri malzeme satışını engelleyen

Gore-Chernomyrdin Anlaşmasını resmen ortadan kaldırmıştır.467

Rusya bir taraftan İran’ın nükleer enerji üretme çabasına teknolojik destek sağlarken diğer taraftan ise ironik bir şekilde İran’ın nükleer çabalarına kuşkuyla yaklaşan açıklamalar yapmıştır. Nitekim bu kuşkular 2005 yılındaki Ahmedinecad’ın İran’ın nükleer santralleri besleyecek zenginleştirilmiş uranyum üretecek kapasiteye sahip olduğunu açıklaması ile daha da artmıştır. Söz konusu açıklama o güne kadar ABD ve Batı’nın İran’ın yer altında nükleer tesis inşa ettiğine dair iddialarını doğrular niteliktedir.468 2006 yılından itibaren Rusya’nın İran ile Batı arasında nükleer konularda arabuluculuk rolüne soyunduğu, ancak Ahmedinecad tarafından Rusya’nın bu çabasının reddedildiği bilinmektedir. Bu tavır ise Rusya’nın Buşehr Nükleer Santralinin inşaatını tamamlamayı zamana yaymasına sebep olmuştur.

2007 yılında Putin, İran’a gerçekleştirdiği ziyaret sonrasında, İran’a nükleer tesisler için gerekli zenginleştirilmiş uranyumun verilerek, Buşehr Reaktörünün devreye girmesinin sağlanacağını açıklamıştır. Buna mukabil İranlı yetkililer ise, Rusya’nın söz konusu desteği vermesi durumunda bile reaktörün ancak 2011 yılında kullanılmaya başlayabileceği ifade etmiştir. Bu açıklamalar ise iki ülke arasındaki hala çözülemeyen

465 Kozhanov, “Understandıng The Revitalization Of Russian-Iranian Relations”, s.5

466 Katz, s.56.

467 Arıkan, s.58.

çeşitli anlaşmazlıklar olduğunu göstermiştir. Özellikle İran’ın uranyumunu kendisinin zenginleştirmek istediği, Rusya’nın ise buna olumlu yaklaşmadığı bilinmektedir.469 2009 yılı; ABD ile Rusya ilişkilerinin sıfırlandığı, Rusya’nın İran’a karşı BM tarafından alınan 1929 No’lu Yaptırım Kararını desteklediği ve İran’a S-300 satışını iptal ettiği bir dönemdir. Bu dönemde İran ise ikinci uranyum zenginleştirme istasyonunu inşa edeceğini açıklamıştır. Rusya, İran’a elindeki düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyum yakıtını yükseği ile değiştirmeyi teklif etmiştir.470

2011 yılından itibaren Rusya’nın İran konusunda geri adım atma sinyali vermeye başladığı görülmektedir. Özellikle Rusya Devlet Başkanı Medvedev İran’ın nükleer silah edindiğine yönelik bir kanıt olmadığını ifade ederken, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ise, İran’a yönelik yaptırımlara karşı olduklarını açıklamıştır.471 2013 yılındaki Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun İran’ın nükleer araştırmalarda ilerleme kaydettiği ancak kırmızı çizgiyi aşacak düzeyde olmadığına dair açıklaması, ABD

Başkanı Obama’nın İran Cumhurbaşkanı’na mektup göndermesi,472 İran ve Rusya

arasındaki yakınlaşma, bu dönemde İran’a yönelik bir olumlu atmosferin oluşmasını sağlamış ve bu süreç 2014 yılında da devam etmiştir. Aynı yıl İran ve Rusya arasında sağlanan mutabakat ile İran’ın toplam sekiz nükleer güç ünitesi inşa etme projesine Rusya’nın iştirak etmesine karar verilmiştir.473

Diğer taraftan İran-Rusya artan yakınlaşma sonrası BM tarafından başlatılan ve P5+1 (BM Güvenlik Konseyi üyeleri ve Almanya) ülkeleri tarafından yürütülen İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde Rusya’nın aktif bir şekilde yer aldığı görülmektedir. Özellikle Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov bütün

469 Katz. s.56.

470 Kozhanov, “Understandıng The Revitalizatıon of Russian-Iranian Relations” s.5-6.

471 Katz, s.61.

472 Ünal, s.2.

taraflar ile ikili müzakereler gerçekleştirmek suretiyle süreçte bir uzlaşma çıkması adına çaba sarf etmiştir.474

Yaklaşık iki yıl süren ve zaman zaman kesilen P5+1 görüşmeleri 14 Temmuz 2015 tarihinde nihai bir anlaşma ile sonuçlandırılmıştır. Sağlanan anlaşma P5+1 ülkeleri tarafından Ortadoğu’da nükleer silahların azaltılması kapsamında önemli bir gelişme olarak görülmüştür. İran için ise, siyasi ve ekonomik iş birliği artırmaya yönelik maddeleri nedeniyle önem arz etmiştir. Anlaşma ile İran’ın 10 yıl süre ile nükleer programını durdurması hedeflenmiştir. İran’a uygulanan yaptırım ve ambargolarda bir esnetme söz konusu olmuş, ancak silah ambargosunun 5 yıl, füze yaptırımlarının ise 8 yıl daha devam etmesi kararlaştırılmıştır. İran uranyum zenginleştirmede kullanılacak santrifüj sayısını üçte iki oranında azaltmayı kabul ettiği gibi, Uluslararası Atom Enerji Kurumu’nun (UAEK) nükleer üslere kontrollü girmesine izin vermiştir. Anlaşma şartlarının ihlali durumunda 65 gün içinde yaptırımların tekrar devreye girmesi söz konudur.475

Genel anlamda nükleer anlaşmaya kadar olan süreçte Rusya’nın İran’a desteği inişli çıkışlı bir nitelik arz etmiştir. Ancak Rusya’nın, İran’ın nükleer enerji elde etme çabalarına olan desteği anlaşma ile farklı bir boyuta çıkmıştır. Rusya BM bünyesinde sağlanan bir anlaşmada aktif bir rol oynamıştır.

5.5. Ekonomik İlişkiler

Ekonomik ilişkiler İran-Rusya arasında diğer konu başlıklarına göre arka planda kalan bir konudur. Bu bağlamdaki en belirgin mekanizma Rusya-İran Müşterek Ticaret ve Ekonomi Komisyonudur.476 İki ülke arasındaki ticari ilişkilerde 1967 yılında İran’ın Sovyetler Birliği’nden sınırlı askeri malzeme satın almaya başlaması önemli bir milat olarak kabul edilebilir.477 1970’lerdeki doğal gaz boru hattı inşa etmeye yönelik bir

474 Age, s.13

475 Ünal, s.4.

476 Kozhanov, Understanding the Revitalization of Russian-Iranian Relations, s.10.

anlaşma imzalanmıştır.478 İran’ın Ruslar için jeopolitik ve jeo-stratejik önemi Soğuk Savaş esnasında devam etmiş, ancak Ruslar bu dönemde askeri araçlar yerine siyasi ve ekonomik araçlar ile İran üzerinde etki kurmaya çalışmıştır.479

İslam Devrimi ile birlikte Rusya ile İran arasında ticari ilişkilerde artan bir ivme gözlemlenmektedir. Nitekim bahse konu ticari ilişkiler 1986 yılında Sovyetler Birliği ile İran arasında imzalanan ekonomik protokol ile somut hale gelmiştir. İran bu süreçte Sovyetler Birliği’nin Irak’a savaşta yardım yapmasını engellemeye çalışmıştır. Sovyetler Birliği ise İran’ın Afganistan işgaline göz yummasını sağlamak için çaba sarfetmiştir.480

1989 yılında enerji ve silah tedariki konularını kapsayan çeşitli anlaşmalar yapılmıştır. Bu bağlamda Sovyetler Birliği’nin İran’a, savunma kabiliyetlerinin güçlendirilmesine

yönelik destek taahhütünde bulunduğu ifade edilmiştir.481 Nitekim Soğuk Savaş sonrası

iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin merkezinde silah satışı vardır. Rusya, İran’ı silah satabileceği, büyüyen bir market olarak görmüş ve bu ülke üzerinden ABD ve Türkiye’nin Kafkaslarda ve Orta Asya’da artan etkisini dengelemeye çalışmıştır.482 2000’li yıllardan itibaren, özellikle Ahmedinecad döneminde iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin İran’a uygulanan yaptırımların etkisi ile yeterli ölçüde gelişmediği görülmektedir. İran bu dönemde Rusya’ya Hazar’da kullanmak üzere üç gemi sipariş etmiş, ancak müteakiben bu siparişi iptal etmiştir.483 Genel anlamda İran’ın Rus teknolojisini ABD ürünleri kadar kaliteli olmadığını kabul ettiği ancak yine de Rusya ile ekonomik iş birliğine ağırlık verdiği ifade edilmektedir.

İran’da 2013 yılında Ruhani’nin iktidara gelmesi ile birlikte iki ülke arasında ekonomik ilişkilerde somut bir artış gözlemlenmektedir. Rus Enerji Bakanı Alexander Novak ile

478 Age, s.10. 479 Akkoyunlu, s.64. 480 Arıkan, s.58. 481 Shaffer, s.11-12. 482 Flanagan, s.165. 483 Katz, s.30.

İran Petrol Bakanı Bijan Namdar Zanganeh arasında sağlanan samimi diyalog sayesinde iki ülke arasında ekonomik ve ticari konularda prensipler içeren bir anlaşma imzalanmıştır. Bu kapsamda 2017 yılına kadar ticaretin on kat artırılarak 1.5 milyar dolara çıkarılması hedeflenmiştir.484 Anlaşmada iki ülkenin ayda yaklaşık 1.5 milyar dolarlık petrol karşılığında gıda ticareti yapması öngörülmüştür. Bu anlaşmanın her iki ülkenin Batı tarafından çeşitli yaptırımlara maruz kaldığı bir dönemde yapılması dikkat çekicidir.485

2014 yılındaki Ukrayna Krizi iki ülke arasında ilişkileri gelişmesine uygun ortam sağlamıştır. Bu dönemde İran, Rus şirketlerine önemli ticaret ve yatırım fırsatları sunmuştur. Özellikle Rus iş adamları İran’da petrol, gaz, petrokimya, nükleer enerji, elektrik ve demir yolları inşaatı konusunda iş birliği yolları aranmıştır.486 Genel olarak her iki tarafın da birbirinden yüksek ekonomik çıkarlar beklediği söylenemez. İki taraf arasındaki ticaret hacmi son dönemde her ne kadar iki katına çıksa da bu rakam Rusya’nın toplam ticaretinin yüzde birinden daha azdır. Yıllık ticaret hedefi olarak 10 milyar Dolar ifade edilmesine karşın her iki taraf için de bu hedef öncelikli değildir.487