• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDAKİ KİMLİKSEL KÜLTÜR:

3.7. Ekonomik İlişkiler

Türkiye ve Rusya Dünya Ticaret Örgütü’nün iki ortağı olarak dünya ekonomisine

entegre olmuş, Avrasya bölgesinin iki önemli ekonomik aktörüdür.297 Karşılıklı ticaret

yakın coğrafyalar olması sebebiyle iki ülke arasındaki en temel çıkar alanlarından biridir. Nitekim Türkiye, ABD ile Rusya arasındaki konumu belirlerken “ABD’yi çok yakın müttefik olarak, Rusya’yı ise çok önemli ticari ortak olarak tanımlamaktadır.298 Türkiye son yıllarda Rus firmaları için cazip yatırım imkânları sunmaktadır. Türk yatırımcıların ise, Rusya piyasasına artan bir ilgisinden bahsedilebilir. Özellikle birçok şirketin Rus inşaat sektörüne artan bir ilgisini olduğu görülmektedir. Ayrıca Türk firmaları dayanıklı ev aletleri ile kimya, tekstil ve içecek alanlarında Rusya’da varlık göstermektedir. Bankacılık sektöründe ise, toplam yedi Türk Bankası Rusya’da faaliyet göstermektedir. İki ülkenin ekonomik yapıları kıyaslandığında bir tamamlayıcılıktan bahsedilebilir. 2009 yılında icra edilen üst düzey toplantılarda ortaya konulan 100 milyar dolarlık ticaret hedefinin büyük ölçüde sektörel çeşitliliğin sağlanması ile gerçekleşebileceğinin altı çizilmiştir.299 Rus iş adamlarının Türkiye’deki özelleştirme sürecini yakından takip etmeleri, özellikle telekomünikasyon ve enerji projeleri ile ilgilenmeleri dikkat çekicidir.300

Türkiye ile Rusya arasında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik kurumsal mekanizmalar Sovyetler Birliği döneminde kurulan Karma Ekonomik Konsey’e kadar uzanmaktadır. 1975 yılında kurulan Konsey ekonomik iş birliğini artırmaya yöneliktir. 1989’a kadar olan sürede komisyon 12 kez bir araya gelmiştir. 1991 yılında Rusya ile benzer bir anlaşma imzalanarak komisyon faaliyetlerine devam etmiştir. Özel şirketlerin ve çeşitli ticari çevrelerin faaliyetlerine katkı sağlamak komisyonun temel görevleri arasındadır. 2000 yılından sonra konsey toplantılarında bir artış gözlemlenmektedir. Toplantılar bünyesinde yeni mekanizmaların kurulması yönünde bir karar alınmış ve bu

297 Özdal, Özertem ve Diğerleri, s.35.

298 Bülent Aliriza, “Turkey and the Crisis in the Caucasus” Commentary,Washington: Center for Strategic and International Studies, 2008, s.1.

299 Özdal Özertem ve Diğerleri, s.41.

kapsamda Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) kurulmuştur. ÜDİK’in ilk toplantısında Mersin Akkuyu Nükleer Santrali ile vize serbestisi anlaşmaları dâhil olmak üzere toplam 16 belge imzalanmıştır. ÜDİK üçlü bir mekanizmaya sahiptir. KEİ’e ilave olarak Ortak Stratejik Planlama Grubu ve Toplumsal Forum UDİK altında diğer mekanizmalardır.301

Ekonomik ilişkiler 2000’li yıllara kadar yaşanan krizlerin etkisiyle tarafların arzu ettiği ölçüde gelişmemiştir. Türk ekonomisinin 1994, 1999 ve 2001 yıllarında derin krizler ile karşı karşıya kalması, Rus ekonomisinin ise, 1980’li yıllarda düşen petrol fiyatlarından olumsuz yönde etkilenmesi ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla sancılı bir ekonomik sürece girmesi iki ülke ekonomik ilişkilerinin inişli çıkışlı bir seyir izlemesine neden olmuştur.302

2000’li yıllardan itibaren iki ülke arasındaki ticaret hacminde artan bir ivmenin olduğu gözlemlenmektedir. 2005 yılında 15.2 milyar dolar olan ticaret hacmi 2014 yılına geldiğinde 31.2 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye bu tarihte Rusya’ya 5.9 milyar dolarlık bir ihracat yaparken Rusya’nın Türkiye’ye yaptığı ihracat rakamı 25.2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu bağlamda 2014 yılında Türkiye aleyhine 19.3 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı söz konusudur.303 Bu süreçte 2008 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 38 milyar dolara ulaşmış iken, 2009 yılında küresel ekonomik krizin etkisiyle 22.6 milyar dolara gerilemiş ve ancak 2012 yılında 2008’deki seviyelerine tekrar gelebilmiştir.304

2008 yılında Rus gümrüğünde Türk kamyonlarının sıkı bir aramadan geçirilmesi ve Türkiye’nin ABD’nin Gürcistan’a yardım götürmesine izin vermesinin bir cezası olarak yorumlanmıştır. Ancak Rus makamlarınca yapılan açıklamalarda; karşılaşılan sorunların Türkiye’nin siyasi alandaki yaklaşımları ile doğrudan ilgili olmadığının altı

301 Özdal, Özertem ve Diğerleri, s.48.

302 Age, s.19.

303 İsmail Demir, s.189-191.

çizilmiştir.305 2009 yılında ise karşılıklı ticari engellerin artması temel sorun olmaya devam etmiş ve basitleştirilmiş ticaret rejimi ile bu engellerin giderilmesine yönelik çeşitli formüller benimsenerek ve ticarete standardizasyon getirilmiştir.306

Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacmine genel olarak bakıldığında, Şekil 6’da görüldüğü üzere Rusya, Türkiye’nin ihracat sıralamasında 2015 yılında 9. sırada yer almıştır.

Şekil 6: 2015 Yılı İhracatında İlk 10 Ülke (Bin$) Kaynak*

305 Aras, s.10

Rusya ile Türkiye arasındaki yıllara sâri ithalat ve ihracat oranları Şekil 7’de görülmektedir.

Şekil 7: Türkiye-Rusya Dış Ticaret Değerleri (Milyar $) Kaynak: TÜİK

Bu kapsamda Türkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren Rusya’ya karşı ticaret açığı verdiği görülmektedir. Bu durumun nedeni ise enerji ticareti olduğu ifade edilmektedir. Rusya 2011 yılında Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı ülkeler kategorisine yükselmiştir. Tablo 4’de görüldüğü üzere 2009 yılında yaşanan ihracat ve ithalat rakamlarındaki gerileme, 2010 yılından itibaren düzelme emaresi göstermiş, Türkiye’nin Rusya’ya olan ihracatı yüzde 45 oranında artmıştır. 2014 yılına kadar devam eden ihracat ithalat rakamlarındaki genel artış, Rus ekonomisinde yaşanan daralma ve Rus para birimi Rublenin değer kaybetmesi nedeniyle düşme eğilim göstermiş ve bu eğilim nispeten 2015 yılında da devam etmiştir.307 Bu yıldan itibaren Rusya, Türkiye’nin bir numaralı petrol ve doğal gaz ihracatçısı konumuna yükselmiştir. Bu durum Türkiye’yi Almanya’dan sonra Rusya’nın en önemli doğal gaz pazarı haline getirmiştir.308

307 Eyüp Zengin, “Türkiye ve Rusya Federasyonu Ticari İlişkileri”, Avrasya İncelemeleri Dergisi, Cilt.IV, No.1. (2015), s.82.

308 Asli Aydintasbas, “With Friends Like These: Turkey, Russia, and the End of an Unlikely Alliance”, ECFR/178, Berlin: European Council on Foreign Relations, 2016, s.4.

Tablo 3

Türkiye’ye gelen Turist Sayısı

YIL TURİST SAYISI (Milyon)

2008 2,2 2009 2 2010 2,4 2011 2,4 2012 2.65 2013 3.05 2014 3.5 2015 2.8 Kaynak: www.ecfr.eu

Rusya’da 2008 yılından itibaren Türkiye’ye gelen turist sayısı Tablo 3 sunulmuştur. Türkiye 2000’li yıllardan beri sürekli artan şekilde Rus turist ağırlamaktadır. Özellikle Akdeniz sahilleri Rus turistler için en popüler tatil alanlarının başında gelmektedir. 2014 yılı itibariyle gelen toplam Rus sayısı Tablo 3’de görüldüğü üzere 3.5 milyona çıkmak suretiyle Alman turistlerden sonra ikinci sırada yer almıştır.309

2014 yılındaki Ukrayna Krizi ile 2015 yılında iki ülke arasında uçak düşürme krizi sonrasında ekonomik ilişkiler değerlendirildiğinde; Türkiye, Ukrayna krizinde ABD ve AB gibi Rusya’ya yönelik bir yaptırım uygulamayı tercih etmemiştir. BM Genel Kurulu’nda Kırım’ın Rusya’ya katılmasına karşı oy kullanmasına rağmen Rusya’nın Kırım’daki varlığını artırmasına yönelik yüksek tonda bir eleştiri yöneltmemiştir. Aynı şekilde Türkiye ile tarihi etnik ve kültürel bağları olan Tatarların durumuna yönelik yaptığı eleştiriler sınırlı kalmıştır.310 Türkiye’nin bu yaklaşımının sonucunda bu dönemdeki iki ülke ticari ilişkileri normal seyrini korumuştur.

Türkiye’nin 2015 yılı Kasım ayında Türkiye-Suriye sınırında Rus savaş uçağını düşürmesi iki ülke arasındaki ticari ilişkileri olumsuz yönde etkilemiştir. Rusya tarafından Türkiye’ye uygulanan yaptırımlar sonucu Türkiye’nin Rusya’ya olan ihracatı düşmüş ve Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı azalmıştır. Diğer taraftan Rusya’nın

309 Age, s.4.

Türkiye’ye yönelik aldığı yaptırım kararları ithalat ve turizmle sınırlı kalmış, enerji ticaretinde ise bir değişikliğe sebep olmamıştır.