• Sonuç bulunamadı

Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarına Yapılan Başvurular ile İlgili Demografik Bulguların Değerlendirilmes

BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

1. Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarına Yapılan Başvurular ile İlgili Demografik Bulguların Değerlendirilmes

İnsanların gündelik hayatta yaşadıkları sorunlarda dine dayalı çözüm önerilerini merak etmeleri ve bu çözüm önerilerini öğrenmek için çaba göstermeleri dine verdikleri önemin bir göstergesidir. Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı AİRB’lerin açılış sebebi de insanlara dine dayalı problemlerinde danışma ve rehberlik hizmeti sunmaktır. Çalışmamızda İstanbul, Ankara, İzmir, Erzurum, Antalya, Diyarbakır ve Trabzon illerinde hizmet sunan İl Müftülüklerine bağlı AİRB’lerde 2009 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında danışılan 1678 problem esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Bunların 731’i İstanbul, 426’sı Ankara, 380’i İzmir, 48’i Erzurum, 43’ü Antalya, 27’si Diyarbakır ve 23’ü de Trabzon illerine aittir. Danışanların demografik özellikleri ile ilgili bilgiler, cinsiyet, yaş, medenî durum, meslek ve yaşanılan bölge başlıkları altında incelenmiştir. Sorulan soruyla ilgili olarak ise danışma şekli, danışma tarihî, sorunun konusu ve cevap türü başlıkları altında bilgi verilmiştir.

Bulgulara göre, soruların %47,5(s=792)’i 23-40 yaş aralığındaki kişiler tarafından sorulmuştur. Bu sıralamayı %30,3(s=508) ile 41-60 yaş aralığı takip etmektedir. Üçüncü sırada %4,2(s=70) ile 17-22 yaş aralığı bulunurken, %4,1(s=69) ile 61 yaş ve üzeri son sırada yer almaktadır. Yaş bilgileri kartekslere işlenmediği için 12 kişinin hangi yaş grubuna dâhil oldukları bilinmemektedir. Yetişkinlerden gelen sorular, çoğunluğu oluştururken bir sonraki yaş dönemini oluşturan 61 yaş ve üzerinde AİRB’ye olan ilginin biraz daha azaldığı görülmektedir. Yetişkinlik dönemi kişilerin sosyal hayatta daha aktif rol aldığı, ailevî sorunların daha üst düzeyde

yaşandığı bir dönem olduğu için yetişkin bireylerin bu süreçte danışmanlık hizmetlerine daha fazla ihtiyaç duydukları düşünülmektedir. Bu grafiği değerlendirirken 25 yaş altı gençler ile 60 yaş üstü yetişkinlerden az müracaat olmasını Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu kitlelere yeterince ulaşamadığı şeklinde yorumlamak da mümkündür.

Araştırmamızda ulaşılan bulguların, ilgili konu ya da konularda yapılan çalışmaların bulguları ile benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir.

Diyanet’in Türkiye geneline dair 2009 yılı AİRB Raporu incelendiğinde; Türkiye genelindeki bürolara başvuranların yaş gruplarına göre dağılımında % 46’lık bir dilimi 25-40 yaş grubunun oluşturduğu görülmektedir. 18 yaş altı grup sadece %1’lik bir dilim oluştururken %5’lik bir dilimi ise 61 yaş ve üstü bireyler oluşturmaktadır. Diyanet’ten alınan bulguların, soruların %47,5(s=792)’inin 23-40 yaş aralığı tarafından sorulduğunu göstermesi araştırmamızı destekler niteliktedir.

Peker (2009), Samsun ve Aydın AİRB’leri üzerinde yaptığı araştırmasında başvuranların çoğunluğunun % 39,8 ile 25-35 yaş arasındaki bireylerden oluştuğunu tespit etmiştir. Özellikle 30 yaş civarında yığılma olduğunu belirtirken, 60 yaş ve üzerinin de en az danışan grup olduğunu ifade etmiştir.

Simav (2009), soruların %53’lük oranla en çok 25-40 yaş aralığından geldiğini tespit etmiştir. Ayrıca 16 yaş altı ve 61 yaş üstünden %1 oranında soru geldiği için değerlendirmeye almamıştır (s. 180). Araştırma bulgularımıza göre Türkiye genelinde en çok soru soran yaş grubu %47,5 (s=792) ile 23-40 yaş aralığıdır. Simav’ın çalışmasında değerlendirmeye alınmayan 61 yaş ve üzeri bizim çalışmamızda %4, 1(s=69) ile son sırada yer almıştır.

Daha önce Konya’yı örnek alarak yaptığımız bir çalışmada da (Gündüz, 2009) en çok başvuran yaş grubu % 19,1 (s=29) ile 23-40 yaş grubu olarak belirlenmiştir. Önceki çalışmamızda dikkat çeken husus %17,7 (s=27) ile 41-60 yaş grubunun çok yakın bir aralıkta bulunmasıdır (s. 28). Bu çalışmamızda iki yaş grubu arasında hemen hemen 300 kişilik bir fark varken Konya’da iki grup arasındaki farkın sadece 2 kişi olması dikkat çekmektedir. Simav’ın çalışması ve bizim diğer çalışmamız en çok danışan yaş aralığı tezimizi doğrular niteliktedir.

Araştırmada ulaştığımız bulgulara göre, bürolara gelen 1687 sorunun %81,6’sı yani 1370’i kadınlar, %15,6’sı yani 262’si erkekler tarafından sorulmuştur. Diyanet

2009 AİRB Raporu incelendiğinde, bürolara başvuranların %85’inin kadın, %15’inin erkek olduğu görülmektedir. Buna göre Diyanet’in verileri bulgularımızı desteklemektedir.

Diğer taraftan Peker (2009) de bizimle hemen hemen aynı sonuçları tespit etmiştir. Onun bulgularına göre de Samsun ve Aydın AİRB’lerde başvuruda bulunanların % 79,5’ini bayanlar, % 20,5’ini erkekler oluşturmaktadır (s. 3).

Simav (2009), Bursa ve Erzurum AİRB’leri karşılaştırdığı çalışmasında gelen soruların % 84’ünün bayanlara ait olduğunu tespit etmiştir. Erkeklerden gelen soruların daha az olmasının en önemli sebebinin de bürolarda genellikle bayan personelin görev yapıyor olması olarak açıklamıştır. Çalışmamızın bulguları incelendiğinde AİRB’lere başvuranların % 81,6(s=1370)’ sının kadınlar olduğu tespit edilmiştir. Simav’ın bu çalışması sadece iki ili kapsıyor olsa da ulaştığı bulgularla bizim bulgularımızın hemen hemen aynı olması tezimizi destekler niteliktedir (s. 180).

Daha önce Konya AİRB’yi örneklem aldığımız çalışmamızda da (Gündüz, 2009) Konya AİRB’ye gelen soruların %75(s=114)’inin kadınlar tarafından sorulduğu tespit edilmiştir. İlgili çalışmada kadınların sayısının erkeklere oranla daha fazla olmasını da kadınların danışmanlık hizmetlerine daha ilgili olmalarına bağlamıştık (s. 29).

Çalışmamızda medenî durum açısından % 77(s= 1292) ile en çok evliler tarafından soru sorulduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bekarlar %13,2(s=221) ile ikinci sırada yer alırken %5,5(s=93) ile dul kimseler en az başvuruda bulunmuşlardır. Ayrıca bürolara başvuranların büyük bir kısmını ev hanımlarının oluşturduğu görülmektedir. AİRB’lerde verilen hizmetin ücretsiz olmasının bu durumda en büyük etken olduğu düşünülmektedir. Ayrıca bürolarda çalışan personelin çoğunluğunun bayan olması da kadınların başvurularının sayıca fazla olmasını sağlamıştır.

Nitekim başvuranların 779’unun mesleği hakkında elimize bilgi ulaşmamıştır. Geriye kalan bölümün %37,7(s=633)’sini ev hanımları, %2,9(s=49)’unu memurlar, %2,8(s=47)’ini özel sektör, %2,7(s=45)’sini emekliler, %2,1(s=36)’ini öğrenciler, %1,5(s=25)’ini öğretmeler, %1,5(s=25)’ini serbest meslek sahibi olanlar, %1,1(s=19)’ini işçiler, %0,5(s=8)’ini doktorlar, %0,4(s=6)’ünü mühendisler ve yine %0,4(s=6)’ünü akademisyenler oluşturmaktadır.

Simav (2009), soru soranların %40’ının ev hanımı olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu durumun sebebi olarak da ev hanımı dışındaki meslek gruplarının, kitap ve internet gibi kaynaklardan sorularının cevabını öğrenebildiklerini fakat ev hanımlarının din odaklı problemlerde birincil kaynağı olarak çevresindekilere danışma metodunu uyguladıklarını belirtmiş ve kendileri için en güvenilir danışmanın ise müftülüklerde görev yapan bayan din görevlileri olduğunu ifade etmiştir (s.181).

Diyanet 2009 AİRB Raporu’nda da; başvuranların büyük bir kısmını (%45) ev hanımları oluşturmaktadır. Araştırmamız da AİRB’lere en çok başvuruda bulunan meslek grubunun % 37,7 (s=633) ile ev hanımları olduğu tespit edilmiştir. Diyanet ve Simav’ın çalışmaları bu hususta da tezimizi desteklemektedir. Fakat çalışmamızda dikkat çeken husus, kartekslerin %46,4’ünde meslek bilgileri bölümünün doldurulmamış olmasıdır. Diyanet raporunda da % 37’lik bir kısmın meslek bilgilerinin kartekslere işlenmediği belirtilmektedir. Bu hususta görevli personelin daha dikkatli davranması gerektiği düşünülmektedir.

Diyanet’in 2009 yılı raporuna göre de Türkiye genelinde başvuranların %76’sı evli, %14’ü bekâr, %3’ü boşanmış ve %4’ünün eşi vefat etmiştir. Geriye kalan %5’lik dilim bu konuda bilgi vermemiştir. Konya AİRB’de yaptığımız çalışmamızda (Gündüz, 2009) bürolara % 43,4 (s=66) ile en çok evlilerin başvuruda bulunduğunu tespit etmiştik (s.29). Diyanet’in verileri bizim tezimizin verilerine oldukça yakınken Konya AİRB’de yaptığımız çalışmamızdaki verilerin şu anki çalışmamız ile sonuçları aynı olmakla beraber aralarındaki yüzdelik dilim farkı oldukça farklıdır.

Araştırmamızın bulgularına göre; bürolara gelen 1687 sorunun %42,4(s=731)’ü İstanbul, %26,6(s=426)’sı Ankara, %22,6(s=380)’sı İzmir, %2,9(s=48)’u Erzurum, %2,6(43)’sı Antalya, %1,6(s=27)’sı Diyarbakır ve %1,4(s=23)’ü de Trabzon illerine aittir. İllere göre bölgeleri değerlendirecek olursak Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgelerinde danışan sayısının diğer bölgelere nazaran daha fazla olduğu görülmektedir. Bu durumun en önemli sebebinin bu bölgelerdeki nüfus yoğunluğu olduğu düşünülmektedir.

Diyanet 2009 AİRB Raporu’nda da çoktan aza doğru; en fazla başvuru yapılan bölge Marmara, İç Anadolu, Akdeniz, Ege, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu ve son olarak Doğu Anadolu bölgeleridir. Bizim çalışmamıza göre çoktan aza doğru

sıralama şu şekildedir: Marmara, İç Anadolu, Ege, Doğu Anadolu, Akdeniz, Güney Doğu Anadolu ve Karadeniz’dir. Diyanet’ten elde ettiğimiz bu bulguların bizim çalışmamızı tamamen desteklemediği görülmektedir. Örneklem olarak aldığımız illerin AİRB çalışmalarındaki farklılıkların bu duruma sebep olduğu düşünülmektedir.

2. Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarına Danışılan Sorular ile İlgili