• Sonuç bulunamadı

İptal Kararlarının Yürürlüğe Girişi ve Zaman İçindeki Etkisine İlişkin Temel

A. Ex Tunc Etkinin Kural Olduğu Hukuk Düzenlerinde İptal Kararlarının

1. İptal Kararlarının Yürürlüğe Girişi ve Zaman İçindeki Etkisine İlişkin Temel

Avusturya’nın 1920 tarihli Anayasası’nda yalnızca iptal kararlarının, kararın yayımlandığı gün sonunda yürürlüğe gireceği düzenlenmişti.119 Bu dönemde iptal

kararlarının kararın yayımı tarihinden sonra meydana gelen olgulara uygulanabileceği, iptal kararından önce meydana gelen olgular açısından ise iptal edilen kuralın uygulanacak kural olma özelliğini sürdürdüğü baskın görüş olmakla

118 İptal kararları, kararının verildiği, kararın yayımlandığı ya da kararın yayımını takip eden günden

itibaren hüküm ve sonuç doğurmaktadır.

119 Avusturya Anayasası madde 140/3: “...die Aufhebung tritt am Tage der Kundmachung in Kraft…” http://www.verfassungen.at/at18-34/oesterreich20.htm (Erişim Tarihi: 25.05.2020)

birlikte doktrinde, Adolf Merkl ve daha sonra Robert Walter tarafından iptal kararının, kararın yayım tarihinden itibaren hüküm doğurmaya başlaması gerektiği, dolayısıyla iptal edilen kuralın, hukuki olgunun ne zaman meydana geldiği dikkate alınmaksızın, uygulanmaması gerektiği de ileri sürülmüştür. 120 Avusturya

Anayasası’nda 1975 yılında yapılan değişiklik ile iptal kararlarının zaman yönünden etkisini somutlaştıran hükümler getirilmiştir. Anayasa’nın 140. maddesine eklenen yedinci fıkra ikinci cümle ile iptal kararından önce tamamlanmış olgulara (die vor der Aufhebung verwirklichten Tatbestände) iptal edilen kuralın uygulanmaya devam edeceği hüküm altına alınmıştır. 121 Bu bağlamda anılan hükme ve özellikle

tamamlanmış olgular ifadesinden ne anlaşılması gerektiğine ilişkin görüşlere değinmekte fayda vardır. Zira “tamamlanmış olgu” kavramı ileride ayrıntılı olarak üzerinde duracağımız “geriye yürümeme ilkesi” açısından da kilit rol oynamaktadır.

Herbert Haller, anılan hükmün uygulanmasında iptal edilen kuralın içeriğinin dikkate alınması gerektiğini savunmaktadır. Haller’e göre bazı kuralların uygulanma şekli, bu uygulamadan önce tamamlanmış bir olgunun varlığından söz edilmesine imkân vermemektedir.122 Kurucu işlemler, kural olarak işleme ilişkin kararın verildiği tarihteki duruma göre sonuçlandırılmaktadır.123 Bu nedenle kurucu işlemler

söz konusu olduğunda tamamlanma, kararın verilmesi ile eşzamanlı olarak gerçekleşeceğinden, karardan önce ortaya çıkan tamamlanmış bir olgunun varlığından da bahsedilemeyecektir. Haller bu kurallara örnek olarak yapı ruhsatına ilişkin düzenlemeleri göstermektedir. Yapı ruhsatına ilişkin karar, başvurunun

120 Haller, s. 262.

121 Avusturya Anayasası madde 140/7: “…Auf die vor der Aufhebung verwirklichten Tatbestände mit Ausnahme des Anlassfalles ist jedoch das Gesetz weiterhin anzuwenden…”

122 Haller s. 263. 123 A.g.e., s. 263, dn. 48.

yapıldığı tarihteki değil, karar tarihindeki koşullara göre verilmelidir.124 Bu durumda

yapı ruhsatı başvurusu Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce yapılmış olsa da bu başvuru madde 140/7 kapsamında kalan, idarenin iptal edilen kuralın uygulanmasına devam etmesini gerektiren tamamlanmış bir olgu olarak nitelendirilemeyecektir.

Klaus Berchtold da tamamlanmış olguların ne zaman meydana geleceğini değerlendirirken, bir kuralda yer alan maddi koşulların gerçekleşmesiyle hukuki sonuçların kendiliğinden ortaya çıktığı olgular ve hukuki sonuçların doğması için resmî bir kararın gerektiği olguları birbirinden ayırmaktadır.125 İkinci durumda

hukuki olgunun ne zaman gerçekleşmiş sayılacağı, hukuki olguların niteliğine göre belirlenmelidir. Bu doğrultuda Berchtold olguları değiştirilebilir ve değiştirilemez (veränderbar-unveränderbar) olgular olarak gruplandırmakta, 126 madde 140/7 bağlamında tamamlanmış bir olgudan, değiştirilemez olgular söz konusu olduğunda bahsedilebileceğini ifade etmektedir.127 Değiştirilebilir olgular söz konusu olduğunda

ise olgu, fiili olarak karar tarihinden önce gerçekleşmiş olsa da, madde 140/7 anlamında tamamlanmış bir olgunun varlığından söz edilemeyeceğinden, bu olgulara karar tarihindeki hukuki durum, bu bağlamda iptal kararı uygulanacaktır. Heinz Schäffer da değiştirilebilir/değiştirilemez olgular ayrımını benimsemekle birlikte,

124 A.g.e., s. 263.

125 Berchtold ilk duruma kişinin gelirinin vergi kanunundaki sınırı aşması sonucu gelir vergisi

yükümlüsü olmasını örnek göstermektedir. Gelir vergisine ilişkin düzenlemede öngörülen miktarın aşılması ile kişi herhangi bir işleme gerek kalmaksızın gelir vergisi yükümlüsü olacaktır. Lisans sahibi olmak ise ikinci duruma örnektir. Lisans almak için gerekli olan maddi şartların sağlanması ile kişi lisans sahibi olmaz. (Ancak lisans alma konusunda haklı beklentisinin varlığından söz edilebilir).Lisans sahibi olunması için bu şartların sağlanması yanında resmî bir karar da gerekmektedir. Berchtold, K: Verwirklichte Tatbestände im Sinne des Art 140 Abs 7 B-VG, içinde Staatsrecht und Staatswissenschaften in Zeiten des Wandels: Festschrift für Ludwig Adamovich zum 60. Geburtstag, Editörler L.K. Adamovich, B.C. Funk, Wien 1992, s. 17.

126 Bir sürücünün kırmızı ışıkta geçmesi değişemez olguya örnektir. Zaman geçse de gerçekleşmiş

olgunun değişmesi mümkün değildir. Fiil ehliyetine sahip olma ise değişebilir olguya örnektir. Kişi zaman içerisinde fiil ehliyetini kazanabilir ya da kaybedebilir. Berchtold, s. 18.

tamamlanmış olguların varlığının ilgili olduğu maddi hukuk kurallarına bağlı olarak belirlenmesi gerekeceğini vurgulamaktadır.128

Macaristan hukukunda da Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının zaman yönünden etkisi Avusturya hukukuna benzer şekilde somutlaştırılmıştır. Macaristan Anayasa Mahkemesi Kanunu’na göre iptal edilen kural, iptal kararının Macaristan Resmî Gazetesi’nde yayımını takip eden gün etkisini kaybetmektedir.129 Aynı

maddenin üçüncü fıkrasında ise iptal kararının, iptal kararının yayımlandığı gün veya daha önce doğmuş hukuki ilişkilere ve bu ilişkilerden doğan hak ve borçlara uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.130 Slovenya’da da iptal kararı, kararın

yayımını takip eden gün yürürlüğe girmektedir. 131 Ancak Macaristan ve

Avusturya’dan farklı olarak Slovenya’da iptal kararları, iptal kararından önce doğan ve haklarında kesin hüküm bulunmayan hukuki ilişkilere uygulanmaktadır.132 Bu

hüküm sonucunda Slovenya hukukunda temel kuralın ex tunc etkinin kabul edildiği hukuk düzenleri ile örtüştüğü söylenebilir. Zira yukarıda değinildiği üzere iptal kararlarının ex tunc etkisinin kabul edildiği ülkelerde de kesin hükümler, iptal kararlarının etkisi dışında bırakılmıştır.

Fransa’da, önleyici denetim biçimi ile sınırlı olarak gerçekleşen soyut norm denetiminde, iptal kararlarının zaman yönünden uygulanması konusu gündeme

128 Schäffer, s. 154-155.

129 Macaristan Anayasa Mahkemesi Kanunu madde 45/1: “The annulled legal regulation or provision thereof shall cease to have effect on the day after the publication of the Constitutional Court’s decision on annulment in the Hungarian Official Gazette and shall not be applicable from that day.” https://hunconcourt.hu/act-on-the-cc (Erişim Tarihi: 25.05.2020)

130 Macaristan Anayasa Mahkemesi Kanunu madde 45/3: “the annulment of the legal regulation does not affect the legal relations originating on the day or before the decision was published and the rights and obligations resulting therefrom.”

131 Slovenya Anayasa Mahkemesi Kanunu madde 43: “The Constitutional Court may in whole or in part abrogate a law which is not in conformity with the Constitution. Such abrogation takes effect the day following the publication of the decision on the abrogation.” https://www.us-rs.si/legal- basis/statutes/?lang=en (Erişim Tarihi: 25.05.2020)

132 Slovenya Anayasa Mahkemesi Kanunu madde 44: “The abrogation of a law or a part thereof by the Constitutional Court applies to relations that had been established before the day such abrogation took effect, if by that day such relations had not been finally decided.”

gelmemektedir. Zira bu durumda iptal kararının sonucu, iptal edilen kuralın yayımlanmayarak yürürlüğe girmemesidir.133 Somut norm denetimi sonucu ise iptal

edilen kuralın kararın yayımı tarihinde yürürlükten kalkacağı kural olmakla birlikte, bu kuralın nasıl uygulanacağı bizzat Anayasa Konseyi tarafından belirlenmektedir.134

Anayasa Konseyi içtihadı doğrultusunda Fransa’da iptal kararları itiraz yoluna başvurulan dava ve iptal kararının verildiği sırada derdest olan ve anayasaya aykırılık iddiası ileri sürülmüş bulunan davalarda da uygulanmaktadır.135

Türk hukukunda da iptal kararlarının hüküm ve sonuç doğuracağı zaman ex nunc etkinin esas olduğu diğer ülkelerle benzer şekilde düzenlenmiştir. Anayasanın 153. maddesi 3. fıkrasına göre: “Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar.” İptal kararlarının zaman yönünden uygulanmasına ilişkin hüküm ise aynı maddenin beşinci fıkrasında düzenlenmiştir. AY 153/5: “ İptal kararları geriye yürümez.” Geriye yürümeme kuralı ise ileride ayrıntılı olarak üzerinde durulacağı üzere oldukça farklı şekillerde yorumlanmakta ve uygulanmaktadır. Kanımızca teorik olarak bu hüküm Macaristan ve Avusturya hukukundaki düzenlemelere yakınsa da, kural doktrin ve yargı organları tarafından genel olarak, Slovenya hukukundaki düzenlemeye benzer nitelikte, kesin hükümlerin korunması ile sınırlı olarak değerlendirilmekte ve uygulanmaktadır.

133 Millet, F.X.: Temporal Effects of Judicial Decisions in France, içinde The Effects of Judicial

Decisions in Time, Editörler P. Popelier, S. Verstraelen, D. Vanheule and B. Vanlerberghe, Cambridge 2014, s. 111.

134 A.g.m., s. 113; Ülgen, s. 25. 135 Millet, s. 114.