• Sonuç bulunamadı

Geriye yürüme en geniş anlamıyla, kuralların yürürlüğe girdiği tarihten önce doğmuş hukuki fiil ve olaylara uygulanmasıdır. 370 Bu tanım doğrultusunda bir

365 Akıllıoğlu, s. 284-285; Baysal, s. 486; Serozan, § 70, s. 185; Özekes, s. 2863. 366 Akıllıoğlu, s. 284-285; Baysal, s. 489.

367 Baysal, s. 487-488; Özekes, s. 2863-2864.

368 Anayasa Mahkemesi kanunların geriye yürümesini Anayasa’nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk

devleti ilkesi bağlamında ele almaktadır. Anayasa Mahkemesi’ne göre, “Hukuk devletinin sağlamakla

yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kural olarak kanunların geriye yürütülmemesini gerekli kılar.”

AYM, E. 2014/92, K. 2016/6, T. 28.1.2016, RG. 03.03.2016, § 94. Bununla birlikte son yıllarda Mahkemenin kanunun geriye etkili olmasını mülkiyet hakkı (AYM, E.2010/73, K.2011/176, T. 29.12.2011, RG 17.03.2012.) ve adil yargılanma hakkı (AYM, E.2004/95, K.2008/156, T. 06.11.2008, RG 29.01.2009; AYM, E. 2006/158, K. 2008/150, T. 24.09.2008, RG 29.01.2009 (https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr, Erişim Tarihi: 03.04.2020)) yönünden ele aldığı

kararlar da söz konusu olmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Şirin, s. 617-619.

369 Ülgen, s. 51-52; Ocakçıoğlu, s. 575; Bilge, s. 360; Şekerci, s. 680. Yılmaz, anayasaya aykırılığın

müeyyidesinin ilga olduğu görüşüne katılmamakla birlikte, iptal kararlarının geriye yürümemesi kuralının gerekçelerinin, kanunların geriye yürümemesi gerektiğine ilişkin düşüncelerin gerekçeleriyle örtüştüğünü kabul etmektedir. Yılmaz, s. 40.

kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelmiş olaylara uygulandığı her hâlde kanunun geriye yürüdüğünden bahsedilecektir. Geriye yürüme kavramının bu tanımı ise geriye yürüme yasağının kapsamını genişletirken yeni kanunun uygulama alanını oldukça daraltmaktadır. Bu nedenle kanunların zaman yönünden uygulanmasına ilişkin teoriler ve geriye yürümezlik kuralına ilişkin içtihatta geriye yürüme yasağının kapsamını daraltan görüşler ortaya çıkmıştır.

Federal Alman Anayasa Mahkemesi geriye yürüme kavramını açıklarken gerçek/gerçek olmayan geriye etki (echte/unechte Rückwirkung) ayrımına başvurmaktadır. FAYM ilk olarak 1960 yılında verdiği bir kararla gerçek ve gerçek olmayan geriye etkinin tanımını yapmıştır.371 Mahkemeye göre gerçek geriye etki (retroaktive Rückwirkung) bir kanunun geçmişe ait olan ve tamamlanmış bir olguya etki etmesi/onu değiştirmesi hâlinde söz konusu olur. Gerçek olmayan geriye etki (retrospektive Rückwirkung) ise kanunun güncel ve henüz tamamlanmamış hukuki ilişki ve olaylara gelecek için etkide bulunduğu hâllerde söz konusudur. 372

Gerçek/gerçek olmayan geriye yürüme ayrımı Türk Anayasa Mahkemesi’nce de benimsenmiştir. Anayasa Mahkemesi’ne göre:

“Gerçek geriye yürüme, yeni getirilen kuralın eski kural döneminde tamamlanmış ve hukuki sonuçlarını doğurmuş hukuksal durum, ilişki ve olaylara uygulanmasıdır. Gerçek olmayan geriye yürüme ise yeni getirilen

371 Şirin, s. 623.

372 BVerfGE 11, 139, 145 vd. “ Eine echte (retroaktive) Rückwirkung liege “nur vor, wenn ein Gesetz nachträglich ändernd in abgewickelte, der Vergangenheit angehörende Tatbestände eingreift.” Eine unechte Rückwirkung (retrospektive Rückwirkung) sei dagegen anzunehmen, wenn das Gesetz “nur auf gegenwärtige, noch nicht abgeschlossene Sachverhalte und Rechtsbeziehungen für die Zukunft einwirkt.” (Aktaran Maurer, Rn. 105, s. 563-564.)

kuralın eski kural yürürlükte iken başlamakla beraber henüz sonuçlanmamış hukuksal durum, ilişki ve olaylara uygulanması anlamına gelmektedir.”373

Doktrinde de geriye yürüme kavramı gerçek/gerçek olmayan geriye yürüme ayrımına paralel şekilde dar anlamda ve geniş anlamda geriye yürüme olarak ikiye ayrılmaktadır. Dar anlamda geriye yürüme gerçek geriye yürüme, geniş anlamda geriye yürüme ise gerçek olmayan geriye yürüme kavramı ile örtüşmektedir. 374

Kanunların zaman yönünden uygulanmasına ilişkin “derhâl yürürlük teorisi” olarak adlandırılan modern teori de geriye yürüme kavramının kapsamını sınırlandırmaktadır. Modern teoriye göre, kanunların zaman yönünden uygulanması konusunda genel ilke kanunların geriye yürümemesi değil, derhâl uygulanmasıdır. Bu teorinin önemli savunucularından Roubier’e göre geriye yürüme kavramı yanlış yorumlanmaktadır. Geriye yürüme yalnızca kanunların tamamlanmış hukuki olgulara müdahale ettiği hâllerde söz konusu olur. 375 Tamamlanmamış/oluşum

hâlindeki fiil ve olaylara yeni çıkan kanunların uygulanması ise kanunların geriye yürümesi değil, derhâl uygulanmasıdır. Yeni kanunun eski kanun zamanında doğmuş

373 AYM, E. 2010/93, K. 2012/20, T. 09.02.2012, RG 26.07.2013; AYM, E. 2014/92, K. 2016/6, T.

28.01.2016, RG 03.03.2016; AYM, E. 2016/150, K. 2017/179, T. 28.12.2017, RG 15.02.2018. (https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr, Erişim Tarihi: 03.04.2020) Gerçek olmayan geriye

yürümeye örnek olarak bkz. Anayasa Mahkemesi’nin E. 2001/392, K. 2003/60 sayılı kararı:

“30.11.2000 günlü, Resmî Gazete'de yayımlanan 4605 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen Geçici 58. maddedeki hayat standardı esası, vergilendirme dönemi kapanmadan ve hukuki sonuçlarını doğurmadan yürürlüğe girdiğinden 2000 yılı vergilendirme dönemi için uygulanacaktır. Önceki yasa yürürlükte iken başlamakla birlikte henüz sonuçlanmamış hukuksal

ilişkilere yeni yasa kuralının uygulanması geriye yürüme olarak nitelendirilemeyeceğinden vergiyi

doğuran olay tamamlanmadan yürürlüğe giren kuralın uygulanması, mükelleflerin hukuksal güvenliklerini sarsmaz.” AYM, E. 2001/392, K. 2003/60, T. 4.6.2003, RG. 18.12.2003. “Buna göre, vergilendirme dönemi bitmeden değiştirilen vergi oranlarına ilişkin düzenlemenin yılın başından itibaren yürürlüğe konulması, benimsenen vergi sisteminin bir sonucu olup yasanın gerçek anlamda

geriye yürümesinden söz edilemez.” AYM, E. 2006/95, K. 2009/144, T. 15.10.2009, RG 08.01.2010.

(https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr, Erişim Tarihi: 03.04.2020)

374 Akıllıoğlu, T.: Ekonomik Anlamda Yönetsel İşlemlerin Geriye Yürümezlik Kuralı Karşısında Çeşitli Durumları, içinde Aziz Köklü Armağanı, Ankara 1984, s. 40; Serozan, § 69a, 70b, s. 184-185;

Şirin, s. 635; Taşpınar Ayvaz, s. 61.

ve süregelen hukuki olguların geleceğe yönelik sonuçlarına müdahale etmesi kanunun geriye yürüdüğü anlamına gelmez. 376 Bu bağlamda kanunların derhâl

uygulanması ile geriye yürümemesi ilkesi birbiriyle çatışmamakta, aksine birbirini dışlamaktadır. 377378

Modern teori çerçevesinde yapılan geriye yürüme tanımının da gerçek geriye yürüme ile örtüştüğü görülmektedir. Derhâl etkili olma ise aslında kuralın gerçek olmayan geriye yürümesidir. Nitekim doktrinde derhâl etki geniş anlamda/gerçek olmayan geriye yürüme olarak da adlandırılmakta379 ve derhâl etkinin geriye yürüme

yasağına aykırılık teşkil etmediği ifade edilmektedir.380

376Akıllıoğlu, (Yönetsel İşlemlerin), s. 41; Baysal, s. 492; Katoğlu, s. 288. Örneğin, mülkiyet hakkının

içeriğini daraltan kanunun yayımlanmasından önce mülkiyet hakkı sahibi olan kişilere uygulanması geriye yürüme olarak nitelendirilemez. Zira bu durumda kuraldan önceki mülkiyetin kullanılması tarzına dokunulmamakta, mülkiyet hakkının kullanılması ileriye yönelik olarak sınırlandırılmaktadır. Postacıoğlu, İ. E.: Medenî Usul Hukuku Dersleri, İstanbul 2015, s. 13-14.

377 Heukels, T: Intertemporales Gemeinschaftsrecht: Rückwirkung, Sofortwirkung und Rechtsschutz

in der Rechtsprechung des Gerichtshofes der Europäischen Gemeinschaften, Baden-Baden 1990, s. 104-105; Baysal, s. 492. Bu görüşe göre, eski kanun zamanında doğmuş ve süregelmekte olan durumlara uygulanacak kural konusunda yarışan iki durum geriye yürümezlik ve derhâl etki değil, eski kanunun varlığını sürdürmesi ile kanunların derhâl etkili olmasıdır. Baysal, s. 480.

378 Mülga Hukuk Usulü Muhakemesi Kanunu’nda zaman yönünden uygulanmaya ilişkin hüküm “İşbu kanun müktesep hakları ihlal etmemek şartı ile makabline şamildir.” (madde 578/1) şeklinde

düzenlenmişti. Kuralda kullanılan makabline şamildir ifadesi ise doktrinde eleştirilmişti. Postacıoğlu, s. 15; Baysal, s. 493. Kanunun amacının usul kurallarının tamamlanmış usul işlemlerine uygulanmaması, ancak süregelmekte olan usul işlemleri açısından derhâl etki doğurması olduğu vurgulanmış, bu nedenle burada gerçek anlamda geriye yürümenin söz konusu olmadığı ifade edilmiştir. Postacıoğlu, s. 15. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) kanunun zaman yönünden uygulanmasına ilişkin hüküm “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri

etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” (madde 448) şeklinde düzenlenmiştir. 379 Şirin, s. 686; Serozan, § 70b, s. 18-186; Taşpınar Ayvaz, s. 86.

380 Heukels, s. 320; Ülgen, s. 51. Geriye yürüme kavramını idari işlemlerin geriye yürümemesi ilkesi

çerçevesinde ele alan Tan da işlemin önceki olaylara ve yaratılmış hukuki durumlara uygulanmasının geriye yürümenin kabulü için yeterli olmadığını ifade etmektedir. “İdari işlemin geriye yürümemesi

prensibi idari işlemin önceki olaylara veya yaratılmış hukuki durumlara uygulanmasına engel değildir, yeter ki hukuki sonuçları yürürlükten sonrası için olsun.” Tan, T.: İdari İşlemlerin Geri

Alınması, Ankara 1970, s. 58. Aynı görüş Yargıtay tarafından da benimsenmiştir. “Birçok Yargıtay

kararında da açıkça vurgulandığı üzere bu tür yeni yasaların ünlü hukukçu Roubier'in açıkladığı üzere yürürlüğe girmeleri ile görülmekte olan tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği başka bir anlatımla yeni Kanun'un yürürlüğe girdiği andan itibaren derhâl tesirini göstereceği ve tamamlanmamış tüm hukuki işlemlere uygulanacağı tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesinin değil, zaman içerisindeki ani etkileri söz konusu olmaktadır.” Yargıtay 9. Hukuk

B. Anayasa Mahkemesi İptal Kararlarının Zaman Yönünden Uygulanmasında