• Sonuç bulunamadı

İncelenen İşletmelerin Arazi Tasarruf Durumu

5. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

5.1. Bitkisel Üretimde Arpaya Yer Veren Tarım İşletmeleri İle Yapılan Anket

5.1.1. İncelenen İşletmelerin Demografik Yapısı ve Sermaye Yapısı

5.1.1.5. İncelenen İşletmelerin Arazi Tasarruf Durumu

Tarım işletmelerinde işletmeye etki eden faktörlerden birisi de arazinin tasarruf şeklidir. Toprağın mülkiyet şeklinin işletme başarısı üzerine etkisi vardır. Genel olarak araziye sahip olan işletmeciler, mülkiyeti başkasına ait olan işletmelerde çalışan işletmecilerden daha verimli olmaktadır (Erkuş ve ark., 1995). Toprak, tarımsal üretimde kuruluş yeri ve üretimde bulunabilmenin ilk ve temel şartıdır. Tarıma elverişli arazi miktarlarının sınırlı olmasına karşılık, araziye olan talebin nüfus artışına dayalı olarak gittikçe artması, arazi mülkiyeti ve kullanma şeklinin önemini daha da artırmaktadır (Erkan ve ark., 1989).

Araştırmada mülk araziden, kiraya verilen arazi miktarı çıkarılarak, işlenen mülk araziye kiraya tutulan arazi miktarı ilave edilerek toplam işletme arazisi bulunmuştur. Tarımda arazi, sınırları belli geniş toprak parçası, işletme arazisi ise, mülkiyet bağları, arazi çeşitleri ve diğer faydalanma şekilleri dikkate alınmaksızın bir ekonomik ünitenin işlettiği toplam alan olarak tanımlanmaktadır (Demirci, 1978).

Arazi diğer üretim faktörlerinden farklı olarak üretimin en önemli ve vazgeçilmez bir öğesidir. Arazinin kıt oluşu ve artırılamaz olması, nüfus artışı ile araziye olan talebi daha da artırmaktadır. Bu durum işletmelerde arazi mülkiyet ve tasarruf durumunun önemini artırmaktadır (Bülbül, 1979).

Tarım işletmelerinde, işletmenin sahip olduğu arazinin miktarı ve mülkiyet durumu, işletmenin başarısında etkili olan faktörlerdendir. Her bir tarım işletmesi başına düşen arazi miktarı arttıkça, gerek risk ve belirsizliği azaltmak için ve gerekse de toprağı uzun süre ekonomik kullanabilmek bakımından üretim planlamasının yapılabilmesi, birim alana düşen sabit masrafların azaltılması, girdilerin etkin kullanım ve uygulanması mümkün olabilmektedir (Çelik ve Direk, 2008). Bununla birlikte işletme arazisinin mülk arazi olması veya uzun süreli kiralanması durumunda da üreticinin bu araziden uzun süre daha yüksek kâr edebilmek için iyi bakım yaptığı veya en azından kısa süreli kiralamalarda olduğu kadar çevresel sorunlar oluşturacak yanlış arazi kullanımına gitmediği de bilinmektedir.

İncelenen işletmelerin arazi tasarruf şekilleri Çizelge 5.5’de gösterilmiştir. İncelenen işletmelerde aile başına düşen ortalama işletme arazisi genişliği işletme büyüklük grupları itibari ile, birinci grup işletmelerde 226,78 da ikinci grup işletmelerde 359,16 da ve üçüncü grup işletmelerde 924,63 da olup, işletmeler ortalaması 532,09

da’dır. İşletmelerin sahip olduğu bu arazi büyüklüklerinin Konya ortalaması olan 140 dekarın ve Türkiye ortalaması olan 61 dekarın oldukça üstünde olduğu görülmektedir. Mülk arazi ve kiraya tutulan arazi varlığından oluşan işletme arazisi içerisinde mülk arazinin oranı %86,42 kiraya tutulan arazinin oranı ise %13,58’dir. Yapılan çalışmada ortakçılıkla tarımsal faaliyet yapan işletmeye rastlanmamıştır. İncelenen işletmelerde özel mülkiyete dayalı işletmecilik hâkim durumdadır. Tatlıdil (1992) Konya ilinde kuru ve sulu şartlarda üretim yapan işletmelerin optimal işletme büyüklüğünü incelediği çalışmasında; işletmelerin hem sulu hem de kuru arazilerin %72,17’sinin mülk, %4,19’unun kiraya tutulan ve %23,83’ünün ise ortağa tutulan arazi olduğunu bildirmiştir. Direk ve Bayramoğlu (2007) Konya ilinde yaptıkları çalışmada inceledikleri işletmelerde aile başına düşen ortalama işletme arazisi genişliği işletme büyüklük grupları itibari ile, birinci grup işletmelerde 43,80 da ve üçüncü grup işletmelerde 83,72 dekar, işletmeler ortalamasının ise 57,69 dekar olduğunu bildirmişler, mülk arazi ve kiraya tutulan arazi varlığından oluşan işletme arazisi içerisinde mülk arazinin oranı %82,65, kiraya tutulan arazinin oranı ise %17,15 olduğunu ve ortakçılıkla tarımsal faaliyet yapan işletmeye rastlanılmadığını belirtmişlerdir. Aksoyak (2004) Konya ilinde süt sığırcılığı üzerine yaptığı bir çalışmada, süt sığırcılığı işletmelerinin ortalama işletme arazisini 146 da olarak tespit etmiş olup, bunun %83,00’nü mülk arazi olduğunu belirtmiştir. Arısoy ve Oğuz (2005) Konya ilinde yaptıkları bir çalışmada; tüm işletmeler için işletme arazisi genişliğini ortalama 206,07 dekar olarak hesaplarken, bunun 1-100 dekar işletme genişlik grubunda 73,35 da 101-250 dekar işletme genişlik grubunda 168,90 da ve 251 dekardan büyük işletme genişlik grubunda 394,66 dekar olduğunu bildirmişlerdir. Aynı çalışmada çiftçilerin öz mülk kiracılık ve ortakçılıkla işledikleri arazi toplamından, kiraya ve/veya ortağa verilen arazinin çıkarılmasıyla bulunan işletme arazisinin içinde, mülk arazinin oranı en yüksek bulunurken, 1-100 da genişlikteki işletme grubunda, işletme arazisinin %84,04’ünü mülk arazi, %17,85’ini kiraya tutulan arazi ve %1,90’ını kiraya ve/veya ortağa verilen arazi, 101-250 dekar genişlikteki işletme grubunda, işletme arazisinin % 74,83’ünü mülk arazi, %17,91’ini kiraya tutulan arazi ve %7,25’ini ortakçılıkla işletilen arazi, 251 ve daha yukarı genişlik grubunda ise işletme arazisinin %81,36’sını mülk arazi, % 8,86’sını kiraya tutulan arazi ve % 9,77’sini ortakçılıkla işletilen arazilerin oluşturduğu belirlenmiştir. İşletmeler ortalamasında da işletme arazisinin %79,34’ü mülk arazi, %12,96’sı kiraya tutulan arazi, %7,89’u ortakçılıkla işletilen arazi ve %0,19’u kiraya ve/veya ortağa verilen arazidir. Oğuz ve Mülayim (1997) tarafından Konya ilinde yapılan çalışmada işletme arazisi genişliği 201,95 da olarak hesaplanmıştır. Bu arazinin;

%79,93’ü mülk arazi, %16,45’i kiraya tutulan arazi ve %3,62’si de ortağa tutulan arazilerden oluştuğunu bildirmişlerdir. Bayaner (1995) tarafından Konya ilinde yapılan çalışmada işletme arazisi genişliği 143,41 da olarak hesaplanırken, bu arazinin, %79,01’i mülk arazi, %11,72’si kiraya tutulan arazi ve %9,27’si ortağa tutulan arazilerden oluştuğu bildirilmiştir. Oğuz (1991) tarafından Konya ilinde yapılan bir başka çalışmada işletme arazisi genişliği 263,53 da bulunmuştur. Bu arazinin; %95,32’si mülk arazi, %3,37’si kiraya tutulan arazi ve %1,31’i de ortağa tutulan arazilerden oluşmuştur. Kan ve Direk (2006) Konya ilinin Karatay, Meram ve Selçuklu ilçelerinde yaptığı çalışmada incelediği işletmelerin kullandığı arazinin %79,30’unun mülk arazi %20,70’inin ise kiralık arazi olduğunu belirlemiştir. Şahin (2001) Kayseri ili Sarıoğlan ilçesinde yaptığı çalışmada incelenen işletmelerdeki arazi varlığının %80,90’ının mülk araziden, %13,00’ünün ortağa tutulan arazi ve %6.10’unun ise kiraya tutulan araziden oluştuğunu bildirmiştir. Karakuş (2017) Konya ili Çumra ilçesinde incelediği işletmelerde ortalama arazi genişliğini 77,94 da hesaplarken, bunun %93,66’sının mülk arazi ve %6,34’ünün kiraya tutulan arazi olduğunu belirtmiştir. İç Anadolu Bölgesi ve Konya çevresinde yapılan araştırmalar incelendiğinde; işletmelerde işlenen arazinin %80,00’den fazlasının mülk arazi olduğu görülürken, işletmeler için toprağın çok önemli bir değer olduğu ve özellikle hububat üretiminde kiraya tutulan arazi miktarının daha az olduğu belirlenmiştir.

Çizelge 5-5. İncelenen işletmelerin arazi tasarruf şekilleri

İşletme Grupları

Arazi Tasarruf Şekli Toplam işletme

arazisi Mülk arazi Kiraya tutulan arazi

da % da % da %

1 194,43 85,74 32,35 14,26 226,78 100,00

2 320,23 89,16 38,93 10,84 359,16 100,00

3 761,43 82,35 163,20 17,65 924,63 100,00

İşletmeler ortalaması 459,83 86,42 72,26 13,58 532,09 100,00