• Sonuç bulunamadı

İMAJIN/İMGENİN SINIFLANDIRILMASI

BÖLÜM 1: İMGENİN TANIMI VE TASNİFİ

1.3. İMAJIN/İMGENİN SINIFLANDIRILMASI

İmajın sınıflandırılmasında da tanımlarında olduğu gibi çeşitlilik ve

renklilik mevcuttur. Bu durum şiir tahlillerinde ve stilistik çalışmalarda imajların çok yönlü olarak değerlendirilmesini sağlamakta ve çalışmalara zenginlik kazandırmaktadır. Burada çeşitli kaynaklardan derlediğimiz imaj sınıflandırmalarını ayrıntılı olarak izâh edeceğiz.

Mitchell imajı/imgeyi grafik, optik, algısal, zihinsel ve sözel olarak sınıflandırmış ve kendi içinde kategorilere ayırmıştır:

İmaj(Benzerlik, andırma, yakınlık/benzeyiş) 1.Grafik İmajları: Resimler, heykeller, tasarımlar

2.Optik imajlar: Görüntüler, projeksiyonlar, görünüşler

3.Algısal imajlar: Duyu verileri, “neviler/türler”, düşünceler 4.Zihinsel imaj: Rüyâlar, hâtırâlar, fantaziler

5.Sözel imaj: Metaforlar,tasvirler51

Özdemir İnce imgeyi ‘imge’ ve ‘yazınsal imge’ olarak ikiye ayırır:

1.İmge: İmge,nesnelerin insan zihninde yansıtılarak canlandırılmasıdır.

2.Yazınsal imge: Zihnimize yansımış olan nesnenin (imgenin) çağrışımlar

yoluyla dile yansımış veya zihin tarafından algılanmış hâlidir.52

Ahmet Cuma’nın “Raıner, Marıa, Rilke ve Necip Fazıl Kısakürek’in

Şiirlerinde İmgesel AnlatımBiçimleri” adlı doktora tezinden edindiğimiz

bilgiye göre Braak dilin yapısına göre dört tür imgeden söz eder: ‘‘Basit- kapalı imge, Karşılaştırma imgeleri, Sembol ve Şifre.”

51

W.J.T. Mitchell, İkonoloji/İmaj, Metin, İdeoloji, s. 13.

22

1.Basit-kapalı imge: Herkes tarafından özel bir çaba sarf edilmeden

anlaşılan, solgun ve sıradan anlatımlardır.

2.Karşılaştırma yöntemiyle yapılmış imgeler: Sâdece benzetme amacını

gütmeyip farklı alanları birbirine karıştıran imgelerdir.

3.Sembol: Tanıtım anlamına gelen, duygulara ve hayal gücüne etki eden

resimsel bir oluşumdur.

4.Şifre: Kısaltma veya yoğunlaşma amacıyla gizli işaretlere şifre denir.

Henry Wells, Rene Wellek–Austın Warren’in çevirisi Ahmet Edip

Uysal tarafından yapılan “Edebiyat Biliminin Temelleri” adlı eserde imajları“süsleyici imajlar, batık imajlar, şiddetli imajlar, radikal imajlar, yoğun imajlar, geniş-yaygın imajlar, coşkun-zengin imajlar” olarak yedi gruba ayırmıştır:

1.Süsleyici imajlar: Kulağa hoş gelen ya da romantik kelimeler ve

benzetmeler yapılarak oluşturulan imgelerdir.

2.Batık imajlar: Tam bir açıklık getirmeden duyulanı, görüleni ve

dokunulanı akla getirir.

3.Radikal imajlar: Benzeyen unsurların kökten birleştiği radikal imaj, fazla

teknik, faydacı veya basit olduğu için “şiire uymayan bir imaj” sayılır. Yâni radikal imaj, heyecan taşımayan daha ziyâde nesre uygun bir imajdır.

4.Yoğun imajlar: İnsanın hayal gücünü derinden etkileyen, okuyucunun

hayalinde canlanan, ileriyi gören, kuvvetli duygunun ve düşüncenin imgesidir. Orta Çağların dîne bağlılığın imajı, süsleyici imajların daha incelmiş şeklidir.

5.Şiddetli imajlar: Coşkunveyâ zengin imajların daha incelmiş şekilleridir.

6.Geniş- yaygın imajlar: Yoğun imajlarla tezat oluşturan geniş-yaygın

23

7.Coşkun-zengin imajlar: Şiddetli imajların daha baskın hâlidir.

Sun’î imajlar: Şiddetli, süsleyici veyâ kitle imajları ile zorlayarak

bulunmuş estetik bakımdan en kaba imajlardır.

Rene Wellek-AugustinWarren’in Ahmet Edip Uysal’ın çevirisiyle

yayımlanan “Edebiyat Biliminin Temelleri” adlı eserde estetikçilerin ve psikologların imajları pek çok şekillerde târif ettiklerini dile getirirler. Bu doğrultuda imajları yedi gruba ayırarak şöyle izâh etmişlerdir:

1. Görme, tatma, dokunma, işitme ve koklama duyularına âit imajlar

2. Sıcaklık, soğukluk ve basınç imajları

3. Hareketsizlik (statik) ve hareketlilik (kinetic yahut dinamik) imajları

4.Bağlı imajlar: Anlayış kâbiliyeti yeterli olan her okuyucunun aynı şekilde

hayâlinde canlandıracağı imajlardır.

5.Serbest imajlar: Görme duyusu ve diğer duyularla ilgili olan, insandan

insana ayrılıklar gösteren imajlardır.

6.Renk imajları: Bu imajlar özel veya genel bir sembol olarak kullanılabilir

veya

kullanılmayabilir.

7.Sinestetik imajlar: (Yâni seslerin renk hayalleri canlandırması gibi)

yazarın normal dışı bir psikolojik bünyeye sâhip olmasından veyâ belirli bir edebî modaya uymak istemesinden belirli bir duyguyu başka bir duygu hâline getirmesi şeklinde belirir. “Renkli görme” buna güzel bir örnektir.

İmajları ilk olarak muhayyilenin hâkimiyeti altında hava, su, toprak ve ateş unsurları altında sınıflandıran Bachelard, bu sınıflandırmanın bütün imajların incelenmesinde sağlıklı olmayacağını düşünerek söz konusu maddi imajlara dinamik muhayyile imajları da eklemiştir. Böylece Bachelard imajları dinamik ve maddi imajlar olmak üzere ikiye ayırmıştır.53Bir diğer

24 imaj sınıflandırması yapan Şerif Aktaş’ın sınıflandırmasına baktığımızda onun, imajları ‘geleneksel imajlar’ ve ‘yeni-orijinal imajlar’ olarak iki gruba ayırdığını görürüz.54

İmajı kimi yazarların dış ve iç imge/imaj olmak üzere ikiye ayırdıklarını söyleyen Oktay Rıfat, dış imgelerin (imajların) istenirse akıl diline çevrilebileceğini; iç imgelerin kökünü her tür toplumun kolektif bilinçaltında, daha derinlerde anlamları değişmeyen ağaç, su, toprak, güneş gibi simgelerde aramak gerektiğini belirtmektedir.55

Konuyla alâkalı olarak adını anabileceğimiz diğer bir isim olan Vladimir Prop imajı “dişil imge” ve “eril imge”56

şeklinde ikiye ayırır.

İmajların geleneksel ya da orijinal olmasından ziyâde hissî tesir uyandırıp uyandırmadığının önemli olduğunu dile getiren Akay’a göre, “şairin sanatını öğrenirken edindiği ve belirli bir dil geleneğinin mahsûlü olan imajları, onun kendine has ve kendi hayat görüşünü yansıtan husûsi anlatış şekilleri içindeki imajları da birbirinden ayırt etmek gerekir. Belli dönemlerin kendisine has imaj ve mecazları bulunduğu için, şairin kullandığı mecazların kullanılma maksadını ve bunun edebî gelenek içindeki yerini tespit etmek güçtür;fakat, edebî tenkidi ilgilendiren taraf, ister dil geleneğinin mahsûlü oldukları için okuyucu-farkında bile olmadığı halde-etkileyen klişeleşmiş mecazlar,ister belli bir döneme has mecazlar, isterse bir şiirin iç yapısı içinde varlık kazanan şahsî ve orijinal mesajlar olsun, bunların bile bile hissî bir

tesir uyandırmak maksadıyla,estetik olarak kullanılmış olup olmadığıdır.Eşyânın belirli bir özelliğini göstermek amacıyla yapılan imaj ve mecazlar lingüistik açıdan, eşyaya yeni bir renk ve atmosfer kazandırmak amacıyla kullanılanlar ise estetik bakımdan değerlendirilirler.57

54

A.e., s.17. 55

Oktay Rifat, “Can Yücel’le Dertleşme”, Şiir Konuşması, İstanbul, Adam Yayınları, 1992, s. 239.

56

Tzvetan Todorov, Yazın Kuramı, s. 212.

57

25

Tarık Özcan, “Şiir Sanatında İmajın Yeri- Önemi ve Bunun Cemal

Süreya’nın Şiir Dünyasına Uygulanması”adlı makâlesinde imaj hakkındaki

mevcut tanımlamalara ve sınıflandırmalara ek olarak imajların yapısal olarak sınıflandırılmasının yanında tematik olarak sınıflandırılmasını da söyleyerek şiirde imajlar tespit edilirken aşağıdaki hususların dikkate alınması gerektiğini şöyle açıklamıştır:

1. İmajın tematik bir değerlendirmeye tabi tutulması

2. Özgün ya da geleneksel olup olmadığının gerekçeleriyle birlikte

açıklanması

3. Zekâya mı (imajın dansı ve ışığı kucaklaması), ruha mı (imajın labirente ve

karanlığa girmesi) hitap ettiği

4. Statik mi, dinamik mi olduğunun izahı

5. Duyular alanından hangisine hitap ettiği

6.Teşbih, istiare, alışılmamış bağdaştırma, şahıslandırma, ad aktarması,

yineleme vb.nden hangisiyle yapıldığı 58

Bütün bu sınıflandırmaların harmonisini yaparak biz de genel bir sınıflandırma yapacak olursak;

Algısal imajlar (duyu verileri, neviler/türler, düşünceler),zihinsel imajlar(rüyalar, hatıralar, fanteziler),sözel imajlar (tasvirler),grafik imajları (resimler, heykeller, tasarımlar), optik imajlar(görüntüler, projeksiyonlar, görünüşler), yazınsal imajlar, basit-kapalı imajlar, karşılaştırma yöntemiyle yapılmış imajlar,şifre imajları,sembol imajları,süsleyici imajlar,batık imajlar,şiddetli imajlar,radikal imajlar,yoğun imajlar,geniş-yaygın imajlar,coşkun-zengin/zirve imajlar,serbest(öznel) imajlar, bağlı(nesnel) imajlar, beş duyudan herhangi birine ya da bir kaçına ya da hepsine âit imajlar, dînî imajlar, târihî imajlar,sosyal imajlar, sıcaklık, soğukluk ve basınç

58Tarık Özcan, “Şiir Sanatında İmajın Yeri-Önemi ve Bunun Cemal Süreya’nın Şiir

Dünyasına Uygulanması”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C.13, 1, 115-136, Ocak 2003, s. 8.

26 imajları, statik ve dinamik imajlar, geleneksel imajlar, renk imajları, sun’i imajlar, yeni-orijinal imajlar, dış imajlar, iç imajlar, sinestetik ve kinestetik imajlar, dişil imge, eril imge, metonymy(mecâz-ı mürsel), metafor(mecaz, istiâre) ve mit ile oluşturulan imajlar, enerji ve zekâ özelliğini taşıyan imajlar olarak gruplandırılabilir.

27

BÖLÜM 2: CUMHURİYET DÖNEMİNE KADAR TÜRK ŞİİRİNDE