• Sonuç bulunamadı

KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.8. İlgili Araştırmalar

Dede’nin (2008) yaptığı “Meslek liselerindeki Öğrencilerin Teknik Öğretmenlere ve Kültür Öğretmenlerine Yaklaşımlarının Değerlendirilmesi” isimli araştırmasında meslek liselerinde okuyan öğrencilerin, meslek derslerini rahatça anlayabildiklerini, öğretmenlerin ders işleyiş ve yöntemlerini beğendiklerini ve öğretmenlerin onlara tolerans gösterdiklerini belirtmiştir. Araştırmaya katılan 3.sınıf teknik lise öğrencileri kültür ders öğretmenleri ile daha iyi diyalog kurduklarını ifade etmişlerdir. Bunun nedenini ise, üniversiteye giriş için kültür dersi öğretmenleri ile daha fazla zaman geçirdiklerini belirttikleri görülmüştür.

Cinsiyet farklılığı değişkenine göre ise; kız öğrenciler kültür derslerinde öğrendikleri bilgi ve becerilerin meslek hayatlarında yarar sağlayacağına inanırken; erkek öğrenciler meslek derslerine daha fazla önem vermişlerdir. Buradan erkek öğrencilerin meslek derslerine daha fazla önem verdikleri ve kültür derslerinin gelecekteki meslekleri için fazla önemli olmadığını düşündükleri söylenebilir (Dede,2008).

Aslan’ın (2008) yaptığı “Endüstri Meslek Liselerinde Kültür Dersi Öğretmenlerinin Mesleğe ve Kuruma Yabancılaşma Düzeyleri” isimli araştırmasında okulda bulunma süresi 1-5 yıl olan öğretmenlerin; kendilerini körelmiş olarak hissettiklerini, kendilerini okulun bir parçası olarak göremediklerini, iyi bir okul bulunca oraya geçmek istediklerini, meslek liselerini ideal çalışılacak okul olarak görmediklerini ve öğrenme-araştırma isteklerinin kaybolduğunu düşünmektedirler. Öğretmenlerin okuldaki kültürcü meslekçi ayrımının işlerini zorlaştırdığını ayrıca okulda yapılan etkinliklere katılma düşüncelerinin düşük olduğunu ifade etmişlerdir. Okulda kalma süresi 6-10 yıl olan öğretmenlerin de aynı düşüncelere sahip oldukları görülmüştür. Aynı zamanda bayan öğretmenlerin erkek öğretmenlere göre meslek liselerini sahiplenemedikleri ve yabancılaştıkları tespit edilmiştir.

Genç’in (2008) yaptığı “Meslek Liselerinde Sınıf İçi Öğretmen Öğrenci İletişiminin Öğrencilere Göre Algılanması” isimli araştırmasında kız ve erkek öğrencilere göre sınıfta bulunan öğretmenin iletişim içerisinde bulunduğu grupta farklı algılanmalara

çeşitli nedenlerin sebep olduğu tespit edilmiştir. Anne babanın sosyo ekonomik ve eğitim durumları yükseldikçe öğrencinin özgüveni yüksek ve daha iletişime yatkın oldukları görülmüştür. Anne-baba tarafından desteklenmeyen, eğitimleri yetersiz aile çocuklarının sınıf içinde ve akranlarıyla iletişimlerinin yetersiz olduğu görülmüştür. Öğretmenler, sınıfta kız-erkek ayrımı yapmadan, not ile korkutmadan, adil davranarak ve en önemlisi mesleklerine gönülden bağlanarak yapmaları durumunda başarılı nesillerin geleceği görülmüştür. Ayrıca, öğretmenlerin iletişim unsurlarını yalnızca sınıflarda değil hayatın her alanında insanlara değer vermek ve bunu muhatabına hissettirmek olduğunu benimsediklerinde, sınıfta diyalog ortamı sağlayacak kendini ifade eden, kendine güvenen, toplumsal yapıyı algılayan bireylerin yetişmesine katkıda bulunacakları tespit edilmiştir.

Emir’in (1996) yaptığı “Sağlık Meslek Lisesi Öğrencilerinin Meslek Derslerindeki Akademik Başarıları ile Uygulama Derslerindeki Mesleki Performansları Arasındaki İlişki” isimli araştırmasında mesleği benimseme ile mesleki performans arasındaki ilişki anlamlı bulunmamıştır. Derslere karşı geliştirilen olumsuz tutumlardan, mesleğe yönelecek hedef sapmalarının oluşmaması için, uygulama öğretmenlerinin ve hastane personelinin öğrenciye mesleği sevdirecek tutum ve davranışlar kazandırmaları gerektiği bulunmuştur. Olumlu tutuma sahip olunduğunda, mesleki performans düzeyinde de yükselme görülür.

Ülger’in (2000) yaptığı “Sağlık Meslek Lisesi Öğretmen ve Öğrencilerinin Meslek Dersleri Öğretimine İlişkin Görüşlerinin Değerlendirilmesi” isimli çalışmasında; sağlık meslek liselerindeki meslek dersleri öğretiminin sorunları araştırılmıştır. Meslek dersleri öğretmenlerinin, ders araç gereçlerinin yeterince bulunmadığı ve bilimsel olmadıkları gerekçesi ile kullanamadıkları, ders kitaplarının yetersiz oldukları, meslek dersi öğretmenlerinin hem kendi branşlarında hem de branş dışı uygulamada görevlendirildikleri, hizmet içi programlarının yetersiz olduklarını tespit etmiştir. Meslek dersi öğretmenlerinin, öğretimin daha kaliteli olması için bu sorunların giderilmesi gerekliliğini ifade ettiklerini belirtmiştir.

Ökdem’in (1994) yaptığı “Kız Meslek ve Endüstri Meslek Liselerinde Kültür Dersi ve Meslek Dersi Öğretmenleri Arasındaki İletişim” isimli araştırmasında kültür dersi

ve meslek dersi öğretmenlerinin iletişimi nasıl algıladıkları, bu algılar arasında bir fark olup olmadığını incelemiştir. Kız meslek ve endüstri meslek liselerindeki öğretmenler benzer konuları iletişim engeli olarak görmüşlerdir. Kız meslek liselerinde velilerin meslek derslerine daha fazla önem vermelerinin, cinsiyet faktörünün, maddi imkanların farklılıklarının iletişim engeli olduğu konusunda görüş birliği içinde oldukları görülmüştür. Endüstri meslek liselerinde de genellikle benzer konuları iletişim engeli olarak gördüklerini, fakat sosyal faaliyetlerin azlığının, ders yükünün fazlalığının iletişimi güçleştirdiğini, maddi imkanların farklılığının sorunlar yarattığı konularında görüş ayrılığı gösterdiğini tespit etmiştir.

Oğur’un (2012) de yaptığı “Kız Teknik ve Meslek Liselerinde Görev Yapan Meslek Dersi Öğretmenlerinin Özdenetim Yeterliliğinin Öğrenciler Tarafından Değerlendirilmesi” adlı çalışmasında, öğrencilerin en olumlu değerlendirdiği görüş, “Öğretmen sınıfa/laboratuvara girdiğinde öğrencileri selamlar” ifadesidir. Katılımın en az olduğu görüş ise, “Öğretmenimiz soru sormamızı istemez” görüşüdür. Meslek dersi öğretmenlerinin özdenetim yeterliliğine yönelik değerlendirmeler sınıf değişkenine göre farklılaşmaktadır. En olumlu öğrenci değerlendirmelerinin olduğu sınıfın 10. sınıf olduğu görülmüştür.

Mamal’ın (2008) yaptığı “Meslek Liselerinde Uygulanan Beceri Eğitiminin Öğrenciler Üzerindeki İstenmeyen Davranışlara Etkileri” isimli araştırmasında, meslek liselerinde görev yapan öğretmenlere anket uygulanarak beceri eğitiminin istenmeyen davranışlara etkileri saptanmaya çalışılmıştır. Araştırmanın sonucunda; beceri eğitimi başladıktan sonra okulda, sırası ile kılık kıyafet dağınıklığı, okuldan kaçma, okulda baskı kurmaya yönelik hareketler olduğu görülmüştür. Beceri eğitimine başladıktan sonra sınıfta, sırası ile hazırlıksız gelme, kitap defter getirmeme, sınıfta oturma düzenine uymama davranışları görülmüştür. İstenmeyen davranışların oluşmasında işletmedeki arkadaş gruplarının, işletme ortamının ve usta öğreticinin davranışları olduğu tespit edilmiştir.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, evreni ve örneklemi ile araştırmada kullanılan veri toplama araçları, verilerin toplanmasında izlenen yol ve verilerin çözümlenmesinde kullanılan istatistiksel teknikler hakkında bilgiler açıklanmıştır.