• Sonuç bulunamadı

1.3. Siyasal Toplumsallaşma

1.3.1. Siyasal Toplumsallaşmayı Belirleyen Etkenler

1.3.2.1. İkincil Gruplar

Siyasal toplumsallaşmayı belirleyen ikincil gruplar içerisinde; okul çevresi ve kitle iletişim araçlarının etkisi değerlendirilmeye çalışılacaktır.

1.3.2.1.1. Okul Çevresinin Etkisi

Okullar bireyin toplumsallaşabilmesi için etkin bir konuma sahip kurumlardır. 4-5 yaşından itibaren aile ortamından ayrılan çocuklar yaklaşık 15-16 sene okullarda eğitimlerine devam etmektedirler. Özellikle de bireyin kişilik yapısının belirginleşmeye ve oluşmaya başladığı ilköğretim çağı, çocuğun bütün hayatını etkilemektedir. Burada diğer çocuklarla olan etkileşimin yanında otorite, suç, ceza gibi değerler aileden bağımsız olarak yeni bir boyut kazanmaktadır. Bireyin hayatının ilerleyen dönemlerinde okulda edinmiş olduğu tutum ve davranışları toplumsal sisteme uyum sağlamada önemli bir yere sahip olabileceği de söylenebilir (Güllüpınar, 2010: 47). Böylece okul, siyasallaşma sürecinde aileden sonra gelen ikinci büyük faktör olarak değerlendirilebilir. Özellikle de eğitim alanında devlet

27

kontrolü sayesinde siyasal düzenin istediği özelliklerde yurttaş yetiştirmenin ideal bir ortamı olarak görev yapmaktadır (Sarıbay ve Öğün, 1999: 65). Çocuğun ailesinden sonra siyasal olaylara bakışını etkileyen ve şekillendiren önemli toplumsal yapı olarak görülmektedir (Öztekin, 2000: 214). Elbette eğitim bireylerin hem duygusal, hem de bilimsel açıdan siyasal toplumsallaşmasına katkı sağlamaktadır. Ancak bireylerin çoğunun uzun bir eğitim sürecinden geçmediği göz önüne alındığında, eğitim yoluyla siyasal toplumsallaşmanın belli sınırlarının olduğu da söylenebilir (Türkkahraman, 2000: 34). Bu durumda birey yine toplumsallaşmasını sürdürmektedir. Ancak devreye diğer toplumsallaşma ajanları girmektedir.

Aile ve akran grupları sayesinde toplumsallaşan birey, diğer kurumlar aracılığı ile de bu süreci devam ettirmektedir. Toplumsallaşmanın devam ettirildiği önemli kurumlardan birisi olan okul, siyasal sistemlerin aracı haline gelmektedir. Böylece topluma sistemin tutumlarını, kurallarını, eğilimlerini ve davranış kalıplarını benimsetmeye çalışır. Bu eğitim süreci içerisinde bireylere belli değerler, tutumlar ve davranış kalıpları devlet eliyle aktarılmaktadır. Bu yolla bilinçli ve etkili bir biçimde bireylerin siyasal yönelimleri belirlenmekte ve siyasi sistemle uyumlu vatandaşlar yetiştirilmektedir (Türkkahraman, 2000: 33; Türköne, 2010: 244). Siyasal sistem eğitim sistemi aracılığıyla, genç nesilleri kendi sistemine sadık bir birey olarak yetiştirmeyi hedefler. Bu nedenle de eğitim programları hem siyasal bağlılık hem de siyasal bilgiyi iletmek ve vermek amacına yöneliktir (Türkkahraman, 2000: 33-34). Dolayısıyla bireylerin siyasal yönelimlerinin etkilendiği okul kurumu, siyasal sistemlerin devamlılığı açısından büyük bir öneme sahiptir (Türkkahraman, 2000: 33). Bu durumda devletin ideolojik aygıtı gibi çalışan eğitim kurumları yoluyla, bireylerin bu sayede de toplumların düşünce ve davranışlarını yön verilmektedir. Althusser’in (2003: 169) ifade ettiği gibi iktidar ‘baskı aygıtları’ ile zor kullanarak bu işlevi yerine getirebileceği gibi ‘ideolojik aygıtlarla ve bir anlamda ‘rıza’ üretimine dayalı olarak da iktidarın devamlılığını sağlayabilir. Böylece bireylere benimsetilen siyasi düşünceler yoluyla siyasi iktidara aykırı olabilecek tüm düşünceler engellenmiş olmaktadır. Hâkim değerler tek ve değişmez doğrular olarak öğretilmektedir. Bununla birlikte, okulu toplumsallaşma sürecinde kendi başına etkili bir faktör olarak değerlendirmek de doğru bir söylem olmayacaktır. Müfredat

28

programı, öğretmen, sınıf içi ortam, müfredat dışı faaliyet ve bilgilenmeler, sınıf arkadaşları siyasallaşmanın farklı yönde şekillenmesini sağlayabilmektedir. Demokratik siyasal bir düzende bu durum doğal karşılanmaktadır. Ancak, tek tip yurttaş yetiştiren otoriter veya totaliter sistemler için aynı durum söz konusu değildir (Sarıbay ve Öğün, 1999: 65).

Ülkedeki hâkim olan siyasal sistem, genç kuşakların eğitilmelerini ve eğitim aracılığı ile siyasal sistemin özelliklerini, işleyişini (doğal olarak da sürekli olumlu taraflarını) öğrenmelerini istemektedir ve bu yönde çaba göstermektedir. Siyasal sistem mevcudiyetini devam ettirebilmek için buna ihtiyaç duyar (Öztekin, 2000: 214-215). Her siyasal sistemin varlığını sürdürebilmesi ve koruyabilmesi için çeşitli faaliyetler içinde bulunması gerekmektedir. Siyasal sistemler kendi değerlerini bireylere aktararak toplum üyelerinin bu değerlerin haklılığına ve doğruluğuna inanmasını sağlarlar (Dursun, 2013: 99). Siyasal iktidarlar dışında da siyasal toplumsallaşma söz konusudur. Siyasal toplumsallaşmayı geliştiren toplumsal kurumlar aracılığıyla bireylerin bakış açısı değişebilir. Bireyler ailelerinden edindikleri bilgiler ışığında edindikleri kültür sonucunda gelişen siyasal görüşlerini okulun etkisi ile değiştirebilecekleri gibi okulda benimsedikleri siyasal görüşü meslek örgütlerinin etkisiyle değiştirebilmektedirler (Öztekin, 2000: 214-215).

1.3.2.1.2. Kitle İletişim Araçlarının Etkisi

Hedef kitleye doğrudan ulaşmak her zaman mümkün olmamaktadır. Bu sebeple kitle iletişim araçları siyasal iletişimde önemli bir yer tutar. Kitle iletişim araçları vasıtasıyla yapılan siyasal iletişimin etkisi yüz yüze iletişime göre zayıftır bu nedenle de geri bildirim alma imkânı yoktur. Genellikle geri bildirim kamuoyu araştırmaları, anketler, vb. gibi yöntemlerle alınabilir (Kılıçaslan, 2013: 42). Kitle iletişim araçlarının toplumda birkaç düzlem üzerinde etkisi olduğu söylenebilir. Bu bakımdan siyasal gruplar organize olurlarken kitle iletişim araçlarından etkilenmektedirler. Medyanın görüşleri etrafında şekillenen sosyal ve kültürel değerler, bireylerin düşünme, bilme ve davranışlarını etkilemektedirler (Türkkahraman, 2000: 36). Siyasal toplumsallaşmada oldukça önemli bir faktör olan, özellikle de son yıllarda dikkat çeken bir şekilde gelişme gösteren kitle iletişim araçlarından söz etmek yerinde olacaktır. Basın, radyo, televizyon, bilgisayar ve son

29

yılların gözdesi olan internet gibi kitle iletişim araçları toplumların bilgi sahibi olmasında oldukça önemlidir. Günümüzde dünyada ve ülkemizde gerçekleşen toplumsal, siyasal ve ekonomik olayların evlere taşınmasında aracı kurum görevini üstlenmektedirler. Kitle iletişim araçlarından toplumun eğitilmesi ve bilgilendirilmesi amacıyla yararlanılması durumunda, siyasal toplumsallaşma süreci de hız kazanacaktır (Öztekin, 2000: 215).

Kitle iletişim araçları, siyasallaşmayı sağlayan dolaylı bir araç olarak değerlendirilmektedir. Son yıllarda özellikle de günümüz toplumlarında medya her tür siyasal akımın mesajlarını sürekli olarak aktaran önemli bir kaynaktır. Kitle iletişim araçları sayesinde dünya küçük bir köy halini almıştır. Böylece dünyanın her yerinde olup biten tüm siyasal olaylardan, toplumların haberdar olmasını sağlamaktadır. Ancak kitle iletişim aralarından edinilen bilgiler, seçilmiş ve yorumlanmış bilgiler olduğundan, siyasallaştığımızda kendi rolümüzü pasif niteliğe büründüren işlev de görmektedir. Baskıcı sistemler kitle iletişim araçlarının manipülasyon özelliğini dikkate almaktadırlar. Böylece radyo, televizyon ve basın üzerinde mutlak bir kontrol tesis ederek kendi istedikleri yönde bir siyasallaşma oluşmasını sağlamaktadır (Sarıbay ve Öğün, 1999: 66-68).

XX. yüzyıl kitle iletişim araçlarının fazlasıyla etkinlik kazandığı, bir yüzyıl olarak tanımlamak hatalı olmaz. Gelişen teknoloji sayesine pek çok yeni kitle iletişim aracının günlük yaşantıya katılmasını sağlamıştır. Yeni kitle iletişim araçlarının etkin faaliyet göstermesi ile birlikte siyasal süreçler içinde eskilerine oranla daha etkin bir rol oynamaya başlamışlardır (Tokgöz, 1978: 79). Kitle haberleşmesi araştırmalarında, kitle haberleşme araçlarının siyasal etkileri bakımından ortaya çıkan karmaşık görüntüyü düzeltebilmek için, kitle haberleşmesi araştırmalarında siyasal toplumsallaşma yaklaşımından yararlanılmıştır. Bu yönden, çeşitli yaklaşımlar kullanılmıştır (Tokgöz, 1978: 91-92).

Kitle iletişim araçlarının ortaya çıkması, yaygınlaşması toplumsal hayat için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu sayede de kitle iletişim araçları toplumda pek çok önemli işlevi yerine getirmektedir. “Kitle iletişim araçları, okuyucu, dinleyici ve izleyicilere belli tutum ve değerleri aktarma ve bunların benimsenmesine yardımcı olma gibi işlevleri de yerine getirmektedir” (Balcı, 2007: 155). Böylelikle kitle

30

haberleşme katılmayı, katılma ise kitle haberleşmeyi arttırır. Bu sayede karşılıklı etkileşim sağlanmış olur. Kitle haberleşme siyasal görüşleri aksettirir, kişiyle siyasal örgütler arasındaki mesafeyi kısaltır. Siyasal örgütlerin materyallerini okuyucuya ya da dinleyiciye ulaştırır ve ulaştırılan mesajların benimsenmesini sağlar. Sürekli olarak belli konuları işlemesi sayesine toplumda taraftarlar edinir. Kişiye "empati" diye nitelenen, kendini kendi çevresinin dışında görebilme yeteneklerini kazandırarak sorunları daha iyi kavrayabilmek olanaklarını verir (Yücekök, 1987: 27). Günümüzde kitle iletişim araçları dış siyasal çevreyi görme ve algılamaya yardımcı olan bir pencere olarak kabul edilmektedir. Siyasal dünya da olup biten olaylar hakkındaki bilgiler, kitle iletişim araçları sayesinde ikinci el gerçekler olarak bizlere ulaştırılmaktadır. Bu araçlar, siyasal dünyayı, bize bilgi vererek tanımlamaktadırlar. Kişiler, kitle iletişim araçlarından toplumda yaygınlık ölçüsünde, kişisel alışkanlıklarına göre yararlanmaktadırlar. Bu araçlardan yararlanmak ise kişilere göre değişen seçmeli ilgi ve seçmeli algı mekanizması ile gerçekleşmektedir (Tokgöz, 1978: 80).

Medyanın siyasallaşma üzerindeki etkisine değinecek olursa, kendisi dışındaki bazı faktörlere de bağlı olduğu sonucuna ulaşılabilir. Örneğin, bir ülkede TV alıcısının sayısı başta gelen bir faktördür. O ülkenin okur-yazar oranı, haftalık yayın saati ve seyir için ayrılan zaman miktarı diğer önemli faktörler arasında yer alır. Aslında kitle iletişim araçları toplumsallaşma unsurlarının mesajlarını aktaran bir araçtır. Dolayısıyla, kitle iletişim araçlarını yönetenlerin, halka hangi siyasi bilgi aktaracakları konusunda aslında sınırlı söz hakları vardır. Kitle iletişim araçlarının siyasallaşmada etkili rol oynaması, diğer siyasallaşmayı sağlayan faktörlerin, özellikle küçük, şahsi gruplarla uyumlu yönde etkileşimine bağlıdır. Günlük siyasal olaylarla ilgili en önemli enformasyon kaynağı olan kitle iletişim araçları, dolaylı ve dolaysız toplumun uzlaşmış olduğu değerlerin aktarıcısıdır. Bu sebeple de, geçmişte ailede, okulda, arkadaşlardan ve diğer aktörlerden edinilen siyasal bilgileri kitle iletişim araçları pekiştirici işlev görür (Sarıbay ve Öğün, 1999: 66-68).

Çocuğun sosyalleşme sürecinde en etkin kurumlar ana-babalar, arkadaş grupları ve öğretmenler iken; çağımız modern toplumlarında bunların yerini özellikle radyo televizyon ve sinema, dolaylı yoldan toplumsallaşma sürecini etkileyen kitle

31

iletişim araçları almıştır (Özkalp 1993: 91). Bu araçların etkisiyle sosyalleşme süreci şekillenmektedir. Bireyin davranışlarına yön veren kitle iletişim araçları ile siyasal toplumsallaşma da şekillenmektedir. Günümüzde kitle iletişim araçları, bilgi ve haber verme fonksiyonu sayesinde birer eğitim ve dolayısıyla toplumsallaşma aracı haline gelmişlerdir (Yeşilorman, 2006: 1).

Özetleyecek olursak, hedef kitleye ulaştırılacak mesajın içerik, görüntü, yer ve zaman olarak uygun hazırlanması ve dikkatinin çekilmesi, mesajın başarısında önemli bir etkendir. Diğer taraftan, mesajlarının uygun kanalla aktarılması da, mesajın dili de iletişimin başarısını arttırmaktadır. Yüz yüze kurulan iletişimle gönderilen mesajların, kitle iletişim araçlarından verilen mesajlara göre daha etkili olduğu ifade edilebilir. Ancak, bu kitle iletişim araçlarının önemsiz olduğu anlamına gelmez. Fikir ve kanaatler daha çok kitle iletişim araçları vasıtasıyla yayılarak kamuoyu önderlerine ulaşmakta ve onlar bu kanalla aldıkları mesajları yorumlayarak diğer insanlarla paylaşmaktadırlar (Kalender, 2003: 62).