• Sonuç bulunamadı

İşletmelerin ve Tesislerin Genel Durumu

4. BULGULAR VE TARTIŞMA

4.1. THBB’ne Bağlı İşletmelere Yapılan Anketlerin Analizi

4.1.1. İşletmelerin ve Tesislerin Genel Durumu

Çalışmanın yürütüldüğü işletmelerin coğrafi dağılımına bakıldığı zaman THBB’ne bağlı toplam 80 işletmenin genel olarak Türkiye’nin batı ve orta kesimlerinde faaliyet gösterdiği görülmektedir. Çizelge 4.1.’de görüldüğü gibi doğu

yoğun olduğu il ise 36 işletme ile İstanbul’dur. Ayrıca toplamda sadece 26 ilde kurulmuş olan işletmeler THBB’ne bağlıdır. Ancak bu işletmeler farklı illerde tesis kurarak faaliyet alanlarını genişletmişlerdir. Tesisler bazında Türkiye genelindeki dağılım incelenirse Çizelge 4.2.’deki verilere ulaşılmaktadır.

Çizelge 4.1. THBB’ne bağlı işletmelerin merkezlerinin illere göre dağılımı

İl İldeki İşletme Sayısı İl İldeki

İşletme Sayısı

Adana 2 İstanbul 36

Afyonkarahisar 1 İzmir 2

Aksaray 1 Kahramanmaraş 1

Ankara 8 Karabük 1

Aydın 1 Kocaeli 3

Balıkesir 1 Malatya 2

Bilecik 1 Mersin 1

Bolu 1 Muğla 2

Bursa 1 Ordu 2

Denizli 1 Sakarya 1

Edirne 2 Tekirdağ 1

Eskişehir 3 Uşak 1

Hatay 2 Van 2

Toplam 80

Çizelge 4.2.’ye göre toplam 50 ilde birliğe üye 314 tesis faaliyet göstermektedir. Doğu’da sadece Van ilinde iki tesis mevcutken, İstanbul’da 83 adet tesis THBB’ne üye işletmelere aittir. Aslında ülke çapında birliğe bağlı olmayan yaklaşık 700 tesis faaliyetlerini yürütmektedir. THBB’ne bağlı olmayan tesisler gerek ürün kalitesi, gerek üretim verimliliği, gerek iş güvenliği ve işçi sağlığı gerekse çevre duyarlılığı açısından birliğe bağlı tesislere göre daha az bilince ve donanıma sahiptirler.

Çizelge 4.2. THBB’ne bağlı tesislerin illere göre dağılımı

Anketlerin düzenlendiği tesislerin yıllık üretim kapasiteleri 55.000 m3 ile 350.000 m3 arasında değişmektedir. Bu nedenle çalışma değişik kapasitedeki, değişik illerdeki farklı tesislerin çalışma şekillerini yansıtmaktadır.

Anket çalışması ile tesislerde geri dönüşüm ünitesi bulunup bulunmaması, geri dönüşüm ünitesi bulunan tesislerin üniteyi ne oranda kullandıkları sorulmuş ve geri dönüşüm ünitesini kullanım sıklıklarına göre tesisler sınıflandırılmıştır.

Sınıflandırma yapılırken tesisler öncelikle geri dönüşüm ünitesi bulunan ve bulunmayan olarak iki ana gruba ayrılmıştır. Bu ana gruplardan geri dönüşüm ünitesi bulunan tesisler, kullanım oranlarına bağlı olarak çok yüksek (%80-%100 oranında)

düzeyde kullanım, yüksek (%60-%80 oranında) düzeyde kullanım, orta (%40-%60 oranında) düzeyde kullanım, düşük (%20-%40 oranında) düzeyde kullanım, çok düşük (%0-%20 oranında) düzeyde kullanım olarak ayrılmıştır. Geri dönüşüm bulunmayan tesisler ise çökeltme havuzu bulunan ve çökeltme havuzu bulunmayan tesisler olarak ayrılmış ve Çizelge 4.3.’de bütün sınıflandırmalar gösterilmiştir.

Çizelge 4.3. Geri dönüşüm ünitesi kullanım oranına göre dağılım

İşletme

Gerişüm Bulunmayan Çökeltme Havuzu Bulunan 25 63 24,23 11.655.000 26,38 Çökeltme Havuzu

Bulunmayan 1 1 0,38 175.000 0,40

Çizelge 4.3.’de göründüğü gibi geri dönüşüm ünitesi bulunan tesislerin sayısı ankete katılan tesislerin %75,39’udur. Ancak geri dönüşüm ünitesinin çok yüksek düzeyde kullanılma oranı tesisler arasında %28,46’dir. Orta düzeyde kullanım ise

%27,31 oranındadır. Çok düşük düzeyde kullanılan tesislerin oranı ise ankete katılan tesislerin %19,62’sidir. Bir tesisin geri dönüşümden tam anlamıyla faydalanması için kullanım oranının en azından çok yüksek kullanım oranı alt sınırı olan %80 civarında olması beklenmektedir. Tesislerde her ne kadar geri dönüşüm ünitesi olsa da ünite aktif olarak kullanılmadığı için tesise gelen taze betonun agrega ve

çimentolu suya dönüştürüldüğü söylenemez. Geri dönüşüm ünitesinin kullanılmama sebepleri ise şu şekildedir.

Ø Fiziksel Eksiklikler: Araçların üniteye yanaşamaması, giriş haznesinin kapasitesinin yetersiz olması, tamburun kapasitesinin ve gücünün yetersiz olması, ajitatör havuzunun sürekli çalışması gerekliliği gibi ünitenin işletilmesinde karşılaşılan fiziksel sıkıntıların çalışanları olumsuz etkilemesi ve üniteyi kullanma konusunda isteksiz hale getirmesi.

Ø Zaman Sıkıntıları: Çalışanların, özellikle transmikser ve pompa operatörlerinin, ünitenin çalıştırılıp kapatılması arasındaki sürede ünite başında bekleme gerekliliği üniteyi kullanacak kişileri olumsuz etkilemektedir.

Ø Çökeltme Havuzları İle İlgili Sıkıntılar: Ünitenin çalıştırılması ile tesiste bulunan çökeltme havuzlarının daha sık aralıklarla temizlenmesi ihtiyacı doğmaktadır. Havuzların temizlenmesi ilave sürelere neden olacağı için çalışanları geri dönüşüm ünitesini kullanmamaya itmektedir.

Ø Operatörlerin İsteksizliği: Transmikser ve pompa operatörleri ünitenin kullanılmasını kendileri için ilave iş yükü görmektedirler. Araçların üniteye yanaşması, ünitenin kullanım prosedürlerine uyulma gerekliliğinin çalışanların iş yükünü artıran etkenler olarak görülmesi üniteyi kullanma ile ilgili sorumluluktan kaçınmalarına neden olmaktadır.

Ø Üst Yönetimin Tutumu: Ünitenin verimli olarak kullanılmasındaki en önemli etken elbette üst yönetimdir. İşletmelerin her türlü faaliyetinde olması gerektiği gibi geri dönüşüm konusunda da üst yönetimin istekli ve motive edici olması gerekmektedir. Maalesef çalışma sırasında görülmüştür ki bazı yetkililer çalışanları motive etmek yerine, özellikle geri dönüşüm ünitesinin kullanılmamasını teşvik etmektedirler. Geri dönüşüm ünitesinin kullanılmamasını sağlamak için ise tesise artık beton getirilmemesini ve araçların temizliğinin tesis dışında yapılmasını istemektedirler. Aslında kanunlarca yasaklanan böyle bir uygulama geri dönüşüm ünitesi kullanımından kaçınılırken daha fazla çevre kirliliğine neden olmaktadır.

Geri dönüşüm ünitelerinin kullanım oranları üretim miktarlarına göre karşılaştırıldığı takdirde Çizelge 4.3.’de belirtildiği gibi toplamda sadece 12 milyon m3 beton üreten tesislerde (ankete katılan tesislerin %27,34’lük üretim miktarına denk) verimli olarak geri dönüşüm sağlanmaktadır. Geri kalan tesisler, geri dönüşüm açısından verimli işletilememektedir. Atığın üretim miktarı ile doğru orantılı değişim göstereceği düşünülürse oluşan atığın da sadece %27,34’ünün tam anlamıyla geri dönüştürüldüğü söylenebilir. Bunun dışında geri dönüşüm ünitesi hiç bulunmayan tesislerde bile, üretim sahasında serbest bulunan tesis ve araç yıkama sularının toplanabilmesi için oluşturulmuş havuzlar bulunabilmektedir. Bu havuzlar saha sularının toplanarak dinlendirilmesi, gerekliyse içerisindeki katı maddelerin çökeltilmesi ve arıtılmış suyun tekrar kullanılması için tasarlanmıştır. Arıtılmış su beton üretimi için gerekli kaliteyi sağlıyor ise doğrudan üretimde, yoksa araç ve tesis yıkamasında kullanılmaktadır. Yapılan anket çalışmasında bu tür havuzların sadece bir tesiste bulunmadığı, diğer tesislerin geri dönüşüm ünitesi olmasa da tesis sahasındaki suyu tekrar kullanabilecekleri çökeltme havuzları bulunduğu belirlenmiştir.