• Sonuç bulunamadı

B. HULEFÂ-İ RÂŞİDÎN DÖNEMİ

1. Hz Ebû Bekir Dönemi

Hz. Peygamber’in vefatının ardından ensar tarafından Sa’d b. Ubâde’nin hilafeti konusunda biat çalışması yürütüldüğünü haber alan Ömer’in Ebû Bekir’e haber vererek Hz. Peygamber’in oluşturduğu birliği korumak amacıyla biatın Ebû Bekir üzerine yapılması yönünde girişimlerde bulunmuş, sonrasında Ebû Bekir’in halifeliğine Hz. Ali gibi biat etmeyen bazı sahabîlerin de fitne çıkmaması için ses çıkarmamaları birlik ve

271 Apak, Hz. Osman Dönemi Devlet Siyaseti, s. 62.

84

bütünlüğün korunması maksadıyla yapılmıştır.273 Hz. Ebû Bekir döneminin fitne ve fesadı önleyici ilk uygulaması bu şekilde gerçekleşmiştir.

Her dönemde toplum düzeni ve kamu otoritesine karşı önemli ihlal girişimleri olmuştur. Bu dönemde kamu otoritesini temelden sarsmaya dönük en önemli faaliyetlerden birisi ridde hadiseleridir. Hz. Peygamber döneminde ortaya çıkan ridde hâdiselerine ilerleyen dönemlerde de rastlanmıştır. Bu hâdiselere çeşitli unsurlar sebep olsa da konumuz açısından önemli olan hatta riddenin en önemli etkenlerinden olan siyasî iktidar mücadelesini ilk sırada zikredebiliriz. Bu siyasetin temeli ise asabiyet düşüncesine dayanmaktadır.274 Ridde hadiselerinde İslam toplumunun düzenine açıkça karşı çıkamayıp değişik vesilelerle yönetimi zora sokarak yıpratma faaliyetleri yürütenlere karşı her devlet otoritesinin yapacağı gibi en sert tedbirler alınmış ve bu faaliyetlerin engellenmesi için ölüm dahil her türlü ceza uygulanmıştır. Burada din değiştirmeden daha ziyâde mevcut otoriteye başkaldırı ve diğer insanları da isyana teşvik asıl amaç olduğu için en ağır şekilde cezalandırılmaları cihetine gidilmiştir. Hz. Ebû Bekir döneminde zekat vermek istemeyen grubun asıl amaçlarının zekatın dini yönünden ziyâde devlet anlayışının ve otoritesinin gereği olan vergi ödemeye yanaşmayıp merkezî otoriteye karşı çıkmaları olduğu zikredilmiştir. Söz konusu meselede işin dini boyutu bulunmakla birlikte siyâsî yönü daha ağır basmaktadır. Bu dönemde ortaya çıkan isyancıların baştan beri inanmadıkları, karşı çıkmaya da güçleri

273 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 325-326.

274 Apak, Asabiyet Ve Erken Dönem İslam Siyasî Tarihindeki Etkileri, İstanbul: Düşünce Kitabevi, 2004,

85

yetmediği için boyun eğmek zorunda kalıp müslüman gözüktüklerine dair bizzat kendi ifadeleri bulunmaktadır.275

İrtidat eden üç grup Hz. Peygamber döneminde; Benî Müdlîc kabilesi Esvedü’l- Ansî276 liderliğinde, Benî Hanîfe Müseylime liderliğinde277, Benî Esed kabilesi ise Tuleyha b. Huveylid liderliğinde isyan etmişlerdir. Yedi kabile de Hz. Ebû Bekir döneminde isyan etmişlerdir. Fezare kabilesi Uyeyne b. Hısn, Ğatafan ve Benî Amr Kurre b. Seleme el-Kuşeyrî, Benî Süleym Fücâe b. Abdüyalil, Benî Temîm’den bir grup Secah’ın, Kindeliler’den bir grup Eş’as b. Kays’ın278, Bahreyn’deki Benî Bekr b. Vâil’den bir grup Hakem b. Zeyd’in ve Benû Yerbû kabilesi Mâlik b. Nuveyre’nin öncülüğünde isyan etmişlerdir.279 Hz. Ebû Bekir isyanları bastırmak amacıyla dağınık halde bulunan orduyu toplamış, öncesinde de isyan çıkan bölgelere uyarı mektupları yollamıştır.280 Daha sonra orduları düzenli bir şekilde bu bölgelere isyanları bastırmaları için göndermiştir.281

Aynı şekilde Esved el-‘Ansî’nin kendi peygamberliğini ilan ederek Yemen’i kontrol altına almaya çalışması üzerine savaş açılarak öldürülmesi282, aynı şekilde Yemen bölgesinde daha çok siyasi kimliği ile ön plana çıkan Kays b. Makşuhu’l- Muradî’nin peygamberliğini ilan ederek Yemen’in siyasi otoritesine hükmetmeyi

275 Bahriye Üçok, İslamdan Dönenler Ve Yalancı Peygamberler, Ankara; AÜ. Basımevi, 1967, s. 24-30,

33-34; Apak, Anahatlarıyla İslam Tarihi: Hulefâ-i Râşidîn Dönemi, İstanbul; Ensar Neşriyat, 2008, s. 64- 70; İsrafil Balcı, İdarî Ve Siyasî Yönden Hz. Ebû Bekir Dönemi, Samsun: Din Ve Bilim Kitapları, 2007, s. 45, 55-57, 60; M. Salih Arı, Hz. Ebû Bekir Ve Ridde Savaşları, İstanbul; Beyan Yayınları, 1996, s. 94-98, 101-103.

276 Taberî, Tarîhu’t-Taberî, Beyrut; Dâru’t-Turâs, 1967, III, 229. 277 Taberî, Tarîh, III, 137-138, 146.

278 Taberî, Tarîh, III, 138-139.

279 Vakıdî, Kitâbu’r-Ridde, thk: Ahmed b. Muhammed b. A’sem el-Kûfî, Beyrut: Dâru’l-Ğarbi’l-İslâm,

1990, s. 49-50. Arı, Hz. Ebû Bekir Ve Ridde Savaşları, İstanbul; Beyan Yayınları, 1996, s. 91.

280 Taberî, Tarîh, III, 249-250.

281 Apak, Anahatlarıyla İslam Tarihi, s. 70-71.

282 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 336-338, 341. Üçok, İslamdan Dönenler, s. 36-37, 44; Arı, Hz. Ebû Bekir Ve

86

amaçlaması ve sonunda öldürülmesi283, Hz. Ebû Bekir’in, kendi kabilesinin siyasî otoritesinin güç kazanması amacıyla peygamberliğini ilan eden Tuleyha b. Huveylid ile olan mücadelesi284, Kureyş hâkimiyetini tanımama uğruna ortaya çıkmış olan Secâh285, Hz. Peygamber’in vefatından sonra yönetim yetkisini kendisine isteyen Müseylimetü’l- Kezzâb’ın ortaya çıkışı ve öldürülmesi286 gibi ridde vakıaları dönemin sosyal ve siyasal şartlarını yansıtması bakımından önemlidir.287 Mürtedlere bu kadar ağır cezalar tekrar müslüman olmaları için değil, devlet aleyhine daha büyük bir tehdit haline gelmelerini önlemek amacıyla verilmiştir.288

Hz. Ebû Bekir’in uygulamalarında genel ahlak konusu üzerinde ısrarla durduğunu, toplumun sükûn ve güvenliğini sağlamada güç kullanmasının yanında ahlak eğitimine de ayrı bir önem atfedildiğini görüyoruz. Özellikle toplum içerisinde fesada yol açan fuhuş konusunda tavizsiz davranarak herkesi bu konudaki mücadelede işbirliğine çağırmıştır.289 Nitekim Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hadramevt bölgesinde kümelenmiş yirmi küsur kadından oluşan “fahişeler hareketi” adlı bir grubun bulunduğu haberi Ebû Bekir’e ulaştığında o bölgenin görevlisi Muhâcîr b. Ebû Ümeyye’ye bir mektup göndermiş ve bu işle meşgul olan kimselerin derhal ellerinin kesilmesi talimatı vermiştir. Hatta bölge halkından bu uygulamaya karşı çıkanlar olacak olursa onlara önce malum gerekçeyi sunmasını daha ısrar ederlerse onlarla da

283 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 337, 375; Üçok, İslamdan Dönenler, s. 47-49.

284 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 342, 343,348; Üçok, İslamdan Dönenler, s. 50-vd.; Arı, Hz. Ebû Bekir Ve

Ridde Savaşları, s. 109-114.

285 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 353-354; Üçok, İslamdan Dönenler, s. 71-Vd.; Arı, Hz. Ebû Bekir Ve Ridde

Savaşları, s. 114-118.

286 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 342, 360; Üçok, İslamdan Dönenler, s. 83; Arı, Hz. Ebû Bekir Ve Ridde

Savaşları, s. 119-128.

287 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 342-343; Apak, Anahatlarıyla İslam Tarihi, s. 71-75. 288 Hasan, Siyasi-Dini-Kültürel-Sosyal İslam Tarihi, II, 23-24.

289 Ali Muhammed Sallâbî, I. Halife Hz. Ebû Bekir; Hayatı, Şahsiyeti Ve Dönemi, çev: Şerafettin

87

savaşmasını emretmiştir. Halife’ye bu kadınların Hadramevt’te yaşayıp Hz. Peygamber’e hiciv dolu şarkılar söylediği haberleri ulaştıktan sonra bölgenin valisi Muhâcîr b. Ebî Ümeyye bu kadınların ellerini kesmiş ve ön dişlerini sökmüştür. Ebû Bekir ise bu cezayı az bulmuş, eğer ceza icra edilmemiş olsaydı onları ölümle cezalandıracağını belirtmiştir.290 Burada zikredilen hadiselerde de kamu ahlakını koruma, fitne ve fesad unsurlarını etkisiz kılma, devlet başkanını hafife alarak otoritesini zayıflatmaya çalışma gibi cürümler kesinlikle cezasız bırakılmamıştır. Kamu düzeninin kavramsal çerçevesinden bahsedilen bölümde değinildiği üzere kamu düzeni kavramının kapsamı toplumların siyasi, sosyal ve kültürel yapılarına göre farklılık arzetmiştir.