• Sonuç bulunamadı

Hollandalılar’ın Asya ticaretine başlamalarının başlıca nedeni bibere ve diğer baharatlara ulaşma arzusuydu. Bu nedenle Asya’da ilk olarak ulaşmak istedikleri yer baharatın en çok getirildiği bölge olan Endonezya Adaları’ydı. Bu bölgedeki en önemli ticaret merkezi Bantam’dı. Üstelik Bantam, Portekiz egemenliğinde olmayan bir şehirdi406. Hollandalılar, Portekizlilerin burada egemen olmadıklarını Portekiz gemilerinde Asya’ya gitmiş olan Jan Huygen Van Linschoten’in İtinerario adlı kitabından öğrenmişlerdi407

. 1595 yılında Hollanda’nın Texel Limanından hareket eden Compagnie Van Verre adlı şirketin gemileri 5 Haziran 1596 tarihinde Sumatra’nın güneybatısındaki Engano adasına ulaştılar408

. Sumatra Adası da yine Van Linschoten tarafından Cava Adası ile birlikte biberin kaynağı olarak tarif ediliyordu. Van Linscoten’a göre Hollandalılar bibere ulaşmak istiyorlarsa eğer kesinlikle bu iki adaya gitmeliydiler409. Sumatra Adası’nın baharat kaynağı olarak gösteren sadece Van Linschoten değildi. Marco Polo da, Van Linschoten’den daha önce Asya yolculuğu sırasında uğradığı Endonezya Adaları’ndan bahsederken Sumatra Adası’nda Avrupalıların hiçbir zaman ulaşamayacakları kadar çok miktarda baharatın bulunduğunu söylüyordu410

. Bu nedenle Hollandalılar Asya’ya ulaştıklarında hedeflerinde dört farklı bölge vardı. Bunlar Sumatra, Cava, Molukka ve Banda Adaları’ydı411. 1595 yılında Cornelis De Houtman idaresinde Asya’ya gitmek üzere Hollanda’dan hareket eden ilk Hollanda gemileri uzun süren bir yolculuğun sonunda ilk defa 5 Haziran 1596 tarihinde Sumatra’nın güneybatısındaki Engano Adası’na ulaştılar412. Sunda Boğazı’ndan geçen Hollandalılar 10 Haziran 1596 tarihinde Sumatra Adası’na çıktılar. Hollandalılar, burada çok iyi karşılandılar. Çünkü Sumatralılar uzun

406

Femme Simon Gaastra, De Geschiedenis van de VOC, s. 39; Vibeke Roeper– Diederick Wildeman, Om De Zuid, s. 17.

407Leonard Blusse- Jaap de Moor, Nederlanders Overzee, s. 103. 408

Vibeke Roeper– Diederick Wildeman, Om De Zuid, s. 17.

409

Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 36.

410 Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 43. 411 Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 80.

zamandan beri Portekizliler ile ticaret yapmalarından dolayı yabancılara alışkındılar. Ayrıca baharat, sarımsak, muz ve kabak gibi yüklerle dolu dört Portekiz gemisi henüz Sumatra’dan yeni ayrılmıştı. Renkli kıyafetler içindeki Sumatralılar, tülbentte takıyorlardı413. Sumatralılar arasında İslamiyet de yayılmıştı. Bölgede İslamiyet’in ilk ulaştığı yer Sumatra’nın Açe kıyılarıydı414. Ancak bu ilk gelişlerinde Hollandalılar Sumatra Adası’nda çok durmadılar. Çünkü Hollandalıların hedefinde Cava Adası’ndaki Bantam’a gitmek vardı. Sumatra’dan yanlarına, kendilerine Bantam yolunu gösterecek yerli bir rehber alarak415, nihayet 26 Haziran’da416 Bantam’a vardılar. Bantam bu seyahatte varılması amaç edinilen son noktaydı417

.

Hollandalılar Bantam’a geldiklerinde Bantam küçük bir liman şehriydi. Şehir yaklaşık iki metre yüksekliğindeki ahşap bir duvar ile örülüydü418. Hollandalılar Bantam’a gelen ilk yabancılar değillerdi. Buraya vardıklarında kendilerinden önce Arap, Bengalli, Cavalı, İranlı, Çinli, Portekizli ve hatta Türk gibi çeşitli milletlerden insanları burada ikamet eder halde buldular419. Müslüman tüccarlar genellikle bu duvarın iç kısmında yaşıyordu. Dışarıda ise çoğunlukla Çinliler oturmaktaydılar420

. İranlılar tarafından buraya çeşitli mücevher ve ilaçlar getiriliyordu. Hindistan’ın Gucarat şehrinden keten ve demirhindi421

Cambay’dan pamuklu giysiler ve beyaz kumaşlar, Bengal’den değerli taşlar ve bazı günlük yaşamda kullanılacak eşyalar geliyordu. Güney Burma’dan gelen tüccarlar fil ve köleler getiriyorlardı. Çinlilerse Bantam’daki en önemli tüccarlardı. Çünkü Çinli tüccarlar buraya porselen, ipekli, yünlü ve kadife kumaşlar, altın, ahşap sepetler, Japon kılıçları, gözlük, şemsiye, ayna ve yelpaze gibi günlük hayatta kullanılabilecek farklı çeşitlerde ürünler ve çok sayıda ürün getiriyorlardı422

.

413

Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 114

414 İsmail Hakkı Göksoy, vd.; “Endonezya”, DİA, c. 11, İstanbul, 1995, s. 197. 415 Vibeke Roeper– Diederick Wildeman, Om De Zuid, s. 17.

416Bu tarih bazı eserlerde 23 Haziran 1596 olarak verilmiştir. Bkz. Susanto Zuhdi, VOC: Het Begin Van

De Koloniale Overheersing, s. 3; Nederlanders Overzee adlı eserde ise Hollandalıların 22 Haziran 1596 tarihinde Bantam’a ulaştıkları belirtilmiştir. Bkz. Leonard Blusse- Jaap de Moor, Nederlanders Overzee, s. 104.

417Vibeke Roeper– Diederick Wildeman, Om De Zuid, s. 17. 418

Leonard Blusse- Jaap de Moor, Nederlanders Overzee, s. 104.

419Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 115.

420Leonard Blusse- Jaap de Moor, Nederlanders Overzee, s. 104. 421

“Tamarindus indica”. Baklagillerden, odunu oldukça sert olan, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaçve bu ağacın meyvesi. Demirhindi ağacının olgunlaşmış meyveleri baharat olarak kullanılır. Bkz.

“http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.50a0bb289477c2.88368 363

90

Şehrin daha geride kalan kısımlarında, Bantam’ın büyük öneme sahip olmasına neden olan biber yetiştiriliyordu. Bu biber Bantam pazarında tüccarla buluşmaktaydı. Bantam ticaretinde yabancı tüccarlarlar kadar Bantamlı soylularda yoğun olarak çalışıyorlardı. Bantam pazarına getirilen biber ve diğer pek çok farklı ürün burada Asya’nın çeşitli yerlerinden gelen tüccarların getirdikleriyle takas ediliyordu423

. Bantam pazarında biber ve baharatın yanı sıra, yiyecek maddeleri, kris denilen her iki tarafı keskin hançerler, aynalar, taraklar, değerli taşlar ve yelpazeler en çok satılan ürünlerdi. Bu dönem de Hollandalılar özellikle mücevher ve halı ticareti yapan İranlı tüccarları diğerlerine kıyasla daha sıcakkanlı ve güvenilir bulmuşlardı424

.

Cornelis De Houtman liderliğindeki bu ilk Hollandalı grup kısa bir süre sonra Bantam’ın idarecileriyle görüşme fırsatı buldu. İlk görüşme Bantam’ın liman sorumlusu ile oldu. Şahbendar denilen bu liman sorumlusu aracılığıyla Bantam valisi ile görüşme imkânı elde edildi425

. Cornelis de Houtman Bantam valisi ile görüşmesinde kendisine yeşil kadifeler, kristal bardaklar ve yaldızlı ayna gibi hediyeler sundu426

. Bundan sonra Bantam idarecileri bu ilk Hollanda filosunda ki dört gemiden biri olan Mauritius adlı gemiyi ziyaret ettiler. Bu gemi aynı zamanda yolculuk boyunca Cornelis De Houtman’ın da içerisinde bulunduğu gemiydi427. Bu görüşmeler neticesinde Portekizlilerin tüm engelleme çabalarına rağmen Hollandalılar Bantam’da ticaret yapma hakkı elde ettiler428. 3 Temmuz’da bir anlaşmaya vardılar. Buna göre Hollandalılar hiçbir engellemeyle karşılaşmadan Bantam’da ticaret yapma hakkına sahip olacaklardı. Ancak bu imtiyaza karşılık Hollandalılar savaş zamanlarında onlara yardım edeceklerdi429.

Hollandalılar burada biber bulmalarına rağmen bu biberi satın almak istemediler. Cornelis de Houtman bir sonraki biber hasatının beklenmesinden taraftı. Böylece pazarda artan biber arzı münasebetiyle biber fiyatlarında bir düşüş yaşanmasının hesabını yapıyordu430. Çünkü Cornelis De Houtman burada satın alacağı biber için olabildiğince az ödeme yapmak istiyordu. Ancak burada işler Hollandalıların planladıkları gibi yolunda gitmedi. Portekizliler Hollandalıların aslında korsan

423

Leonard Blusse- Jaap de Moor, Nederlanders Overzee, s. 104.

424 Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 115.

425 Leonard Blusse- Jaap de Moor, Nederlanders Overzee, s. 104. 426 Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 115.

427

Leonard Blusse- Jaap de Moor, Nederlanders Overzee, 1983, s. 104.

428 Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 115.

429 Vibeke Roeper– Diederick Wildeman, Om De Zuid, s. 19. 430 Leonard Blusse- Jaap de Moor, Nederlanders Overzee, s. 104.

olduklarını ve Bantam’ı yağmalamak için buraya geldiklerini yaymaya başladılar431 . Portekiz entrikaları ve Hollandalıların cimri tavırları nedeniyle Bantam halkı bu yeni tüccarlara karşı daha mesafeli davranmaya başladı. Bantamlıların hoşnut olmadıkları bir diğer durumda Hollandalıların ödemelerini gümüş paralarla yapmak istemeleriydi. Çünkü o dönemde Bantamlı tüccarlar baharatlarını en çok Hint kumaşlarıyla takas etmek istiyorlardı. Nihayet Hollandalılar ile Bantamlıların arası açılmaya başladı. 28 Ağustos’ta De Houtman ile Bantam valisi görüşmesinden sonra De Houtman ve bazı arkadaşları tutuklandılar.Bu gelişme üzerine sahildeki Hollanda gemileri Bantam’ı top ateşine tuttu. Ancak Hollanda gemileri burada derinlik nedeniyle şehre çok fazla yaklaşamamıştı. Bundan dolayı Hollanda topları yeterli uzaklığa atış yapamadı ve şehre neredeyse hiç zarar verilemedi. Bunun üzerine Hollandalılar Bantamlılar ile anlaşma yoluna gittiler. Hollandalılar De Houtman ve beraberindeki diğer tutukluları kurtarmak için Bantamlılara fidye ödemek zorunda kaldılar432. Hollandalılar tarafından ödenen 2000 İspanyol reali karşılığında Cornelis de Houtman ve arkadaşları 11 Ekim’de serbest bırakıldılar433

.

Hollandalılar bundan sonraki iki hafta boyunca devamlı biber satın aldılar. Ancak Hollandalılar ile Bantamlılar arasındaki sorunlar sona ermemişti. 24 Ekim’de Bantam valisi Hollandalılara ait reallerin bundan sonra geçerli ödeme aracı olarak kabul edilmeyeceğini ilan etti434. Bu arada Portekizliler ait bir filonun Bantam’a ulaşmak üzere olduğu gelen haberler arasındaydı.435

De Houtman Bantam’da istediği miktarda baharatı elde edemeyeceğini anlayınca buradan Molukka Adalarına doğru yola çıkmaya karar verdi.436 Nihayet Bantam’daki bu ilk Hollanda filosu 6 Kasım 1596 tarihinde depoları yarıya kadar biber dolu olarak Bantam’dan ayrıldı437

.

Hollandalılar buradan ayrıldıktan sonra Madura ve Bali adalarına uğradılar. Bali Adası’nda hoş karşılanan Hollandalılar buradan çok etkilendiler. Öyleki mürettebattan iki kişi Hollanda’ya geri dönmek istemedi. Hollandalılar 11 Ağustos 1597’de ülkelerine geri döndüler. Bu ilk Asya seferi maddi olarak çok başarılı geçmemişti. Hollandalılar 88.000 florin zararla bu ilk seferlerini tamamlamışlardı. Ancak bu seferin maddi

431 Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 115.

432 Vibeke Roeper– Diederick Wildeman, Om De Zuid, s. 20; Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 115. 433 Leonard Blusse- Jaap de Moor, Nederlanders Overzee, s. 106.

434

Vibeke Roeper– Diederick Wildeman, Om De Zuid, s. 20;

435Wim Wennekes; Gouden Handel, s.116.

436Els M. Jacobs, De Verenigde Oost-Indische Compagnie, s. 25.

92

getirisinden çok Hollandalılar Asya’ya ulaşabilmelerini bu seferin en büyük kazancı olarak görüyorlardı. Bu seferden sonra Hollandalılar arasında Asya’ya ulaşma isteği artarak devam etti. Amsterdam’dan sonra başta Middelburg ve Veere’da olmak üzere Hollanda’nın birçok şehrinde Doğu Hindistan şirketleri kurulmaya başladı. Middelburgse ve Veerse Compagnie adlı şirketler Mart 1598’te Asya’ya varmak üzere Hollanda’dan ayrıldılar. İspanyollar ve Portekizliler, Hollandalıların Asya gerçekleştirdikleri ilk seferin sonuçlarından ve yeni sefer hazırlıklarından rahatsızdılar. Bu nedenle İspanya kralı yardımcılarından Dom Francisco Da Gama’yı Goa’ya gönderdi. Da Gama Goa’da Hollandalı davetsiz misafirler için hazırlık yapacak ve bir savaş filosunu hazır bulunduracaktı. 17 Mart 1598 tarihinde kral tarafından Da Gama’ya gönderilen mektupta bu yeni seferlerin kendisine ve okyanus ötesi krallığına muhtemel tehlikesinden bahsedip elinden geleni yapmasını istiyordu438

.

Ancak İspanyol ve Portekizlilerin aldıkları tedbirler Hollandalıların bu bölgedeki faaliyetlerini engelleyemedi. Cornelis De Houtman Hollanda’ya döndükten hemen sonra yeni bir sefer hazırlıklarına başladı. Oude Compagnie’ye bağlı olarak Wybrand Van Warwijk Molukka Adaları’ndan Celebes’e, Ambon’a ve Ternate’ye ulaştı. Van Warwijk ile birlikte bu yolcuğa çıkan Jacob Van Heemskerck buradan Banda’ya, aynı yıl Cornelis De Houtman Açe’ye kadar gitti. Van Neck ikinci seferinde Malay Yarımadası’nın doğu kıyılarında Patani’ye439

ulaştı. Burada bir ticaret üssü kurdu. 1600 yılında Portekizliler ile Açeliler arasında gerçekleşen savaş sonunda Portekizlilerin Endonezyalılar ile arası açıldı. Bu durum Hollandalıların lehine bir gelişme oldu. Bu dönemde Hollandalılar Endonezya dışına da açıldılar. Jaques Mahu ve Simon De Cordes idaresinde ki 1598 filosundan bir gemi Jacob Quakernaak idaresinde Japonya’ya kadar ilerledi. Van Neck 1601 yılında Makao ve Kamboçya’ya ulaştı. Joris Van Spilbergen ise 1602 yılında Seylan’a vardı. Spilbergen aynı zamanda Seylan’a ulaşan ilk Hollandalıydı. Ancak Endonezya dışındaki bölgelere yapılan seferler Endonezya’ya olduğu kadar istikrarlı bir şekilde devam etmiyordu440

.

Hollanda Birleşik Doğu Hindistan Şirketi kurulduktan sonra Hollandalıları bu şirkete bağlı ilk Asya seferleri 18 Aralık 1603 tarihinde gerçekleşti. Bu tarihte Hollanda’dan hareket eden bu filonun idaresinde Steven Van Der Haghen vardı. Bu ilk Birleşik Şirket filosunun amacı sadece ticaret değildi. Ağır silahlarla donatılmış 12

438Wim Wennekes, Gouden Handel, s. 117. 439

Bugün Tayland’a bağlı ve halkı Müslüman olan özerk bir bölgedir.

gemiden oluşan bu filonun görevleri arasında Asya ticaretinin yanı sıra Goa ve Mozambik’te ki Portekiz üslerine saldırmak da vardı. Bu seferden başka Hollandalılar 1605 yılında Cornelis Matelieff, 1606 yılında Van Caerden ve 1607 yılında Verhoeff idaresindeki Hollanda gemileri Portekiz üslerine saldırmaya devam ettilerse de bu saldırılar sonucunda önemli bir başarı elde edilemedi. Bu saldırılar sonucunda Hollandalıların elde ettikleri en büyük başarı 1605 yılında gerçekleşti. 1605 yılında Van Der Haghen idaresindeki Hollandalılar önemli bir direnişle karşılaşmadan Ambon’daki Victoria Kalesi’ni Portekizlilerden teslim aldılar441. 1605 yılında ele geçen Ambon böylece Hollandalıların Asya’daki ilk kolonisi oldu442. Ancak Hollandalıların bu bölgede herhangi bir üssü yoktu. Portekizliler gibi yerleşik değillerdi. Nitekim 1606 yılında bir İspanyol filosu Ternate ve Tidore adalarını işgal etti443. Hollandalılar Ambon’u ele geçirmişlerdi. Ancak baharat ticareti henüz tamamen Hollandalıların kontrolüne geçmemişti. Bu durum bölgede artarak devam eden Hollanda ticareti için güvenli de değildi. Artık Hollandalılar bölgeye yerleşmeye Asya’ya ulaşan gemileri sevk ve idare edecek bir merkeze ihtiyaç duyuyorlardı. Bunun için Hollandalılar Cava Adası’nı seçtiler. Çünkü o dönemde Hollandalıların Asya ticaretinin merkezinde Endonezya bulunuyordu.