• Sonuç bulunamadı

Hipotez 10: Belirsizliğe Tahammülsüzlük ve Bilişsel Esneklik

1. BÖLÜM

4.4. Araştırma Hipotezleri İle İlgili Bulgular

4.4.10. Hipotez 10: Belirsizliğe Tahammülsüzlük ve Bilişsel Esneklik

“H10: Belirsiz kayıp yakınlarında belirsizliğe tahammülsüzlük ile bilişsel esneklik arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki beklenmektedir.”

Hipotez Pearson korelasyon analizi uygulanarak sınanmış ve sonuçlar Tablo 82’de sunulmuştur. Buna göre, belirsizliğe tahammülsüzlük ile bilişsel esneklik arasında zayıf düzeyde ve negatif yönlü istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki mevcuttur (r=-0,269, p<0,01). Dolayısıyla, belirsizliğe tahammülsüzlük arttıkça bilişsel esnekliğin azaldığı görülmektedir.

Tablo 79. Belirsizliğe Tahammülsüzlük ve Bilişsel Esneklik Korelasyon Analizi Sonuçları

1 2

1 Belirsizliğe Tahammülsüzlük 1 -0,269* 2 Bilişsel Esneklik -0,269* 1 *p<0,01

119

BÖLÜM 5 TARTIŞMA

Bu bölümde, araştırma kapsamında ulaşılan bulgular literatür ışığında değerlendirilecek ve araştırmanın sınırlılıklarından bahsedilecektir. Üç alt bölümden oluşan bulgu değerlendirmesinde, ilk olarak araştırma kapsamında Türkçe uyarlaması gerçekleştirilen Fiziksel Kayıp Yakınlarına ve Alzheimer Hasta Yakınlarına Yönelik Sınır Belirsizliği ölçeklerine ilişkin analiz bulguları, ardından araştırmanın betimleyici istatistiklerine ilişkin bulgular, en son ise araştırma problemi ve araştırma amaçları doğrultusunda oluşturulan hipotezlerin sınanmasıyla elde edilen bulgular tartışılacaktır.

5.1. Sınır Belirsizliği Ölçekleri İle İlgili Bulgular

Belirsiz kayıp yaşayan bireyler, fiziksel olarak kayıp aile bireyini psikolojik olarak var gibi veya fiziksel olarak yanlarında olan aile bireyini psikolojik olarak yok gibi algıladığında, aile sisteminde hangi üyenin olup olmadığına ilişkin karmaşa yaşamaktadır. Aile üyelerinin varlık yokluk durumuna ilişkin yaşadığı bu sınır belirsizliği, belirsiz kayıp deneyiminde kritik bir rol oynamaktadır. Belirsiz kayıp yakınlarında görülebilecek çeşitli sorunları yordayan (Boss, 2002b; 2006) bu olgunun ölçümü, belirsiz kayıp sürecinde bireysel anlamda yaşanacak sorunların öngörülmesinde fayda sağlayacak ve bireye özgü müdahale geliştirilmesinde rehberlik sunacaktır. Ayrıca, sınır belirsizliğinin nicel ölçümü belirsiz kayıp deneyimi yaşayan bireylerle yürütülecek nitel çalışmalarda da destekleyici ve tamamlayıcı bir işlev görecektir. Bir yan amaç olarak bu araştırma kapsamında ilk defa Türkçe uyarlaması gerçekleştirilen iki ölçeğin de araştırmanın fiziksel ve psikolojik belirsiz kayıp örneklemlerinde sınır belirsizliğini ölçtüğü saptanmıştır.

Fiziksel Kayıp Yakınlarına Yönelik Sınır Belirsizliği Ölçeği (FK-SBÖ) beş farklı örneklem grubuna yönelik geliştirilmiş sınır belirsizliği ölçeklerinin ortak ve benzer maddeleri birleştirilerek oluşturulmuştur. Boss, Greenberg ve Pearce-McCall (1990) tarafından yayınlanmış bu ölçeklerin ilki Boss’un (1977) Görev Sırasında Kaybolan Askerlerin Eşlerine yönelik hazırladığı ölçektir. Diğer dört ölçek, bu ölçeğin ilerleyen yıllarda diğer örneklem gruplarına (Eşleri

120

Vefat Etmiş Kadınlar, Çocuğu Evden Ayrılan Orta Yaş Grubu Ebeveynler, Ebeveyni Boşanmış Ergen ve Yetişkin Çocuklar, Boşanmış Yetişkinler) uyarlanmasıyla oluşmuştur. Dolayısıyla, bu araştırma kapsamında derlenen maddelerin büyük bölümü Kaybolan Askerlerin Eşlerine yönelik ölçeğin maddeleriyle benzeşmektedir. Bununla birlikte, araştırmanın amacı doğrultusunda, ölçek maddeleri belirli bir fiziksel kayıp grubu yerine daha genel bir örneklemi hedefleyecek şekilde uyarlanmıştır. Bu nedenle, ölçeğin orijinali ile Türkçe uyarlaması arasında doğrudan bir karşılaştırma yapmak mümkün değildir.

11 maddelik olarak uyarlanan FK-SBÖ’de 4 ve 9. maddeler ters kodlanacak şekilde hazırlanmıştır. Yapılan güvenilirlik analizi neticesinde 4 ile 9. maddelerin ölçekten çıkarılmasına karar verilmiştir. FK-SBÖ’nün 8 maddelik son versiyonu üzerinden gerçekleştirilen güvenilirlik analizi sonucu Cronbach alfa katsayısı 0.85 olarak saptanırken, faktör analizi de iki faktörlü bir yapı ortaya çıkarmıştır. Bu faktörler “Çözümsüzlük” (2, 3, 5, 6 ve 7. maddeler) ve “Rollerde Karmaşa” (1, 8 ve 10. maddeler) olarak adlandırılmıştır. Orijinal ölçeklere bakıldığında, asker eşleri ile yürütülen çalışmada kullanılan 18 maddelik ölçeğin (ilk adıyla psikolojik baba varlığı ölçeği) faktör analizinde 6 boyut bildirilmiştir. Bu boyutlar “Erkeklerle Tatmin Edici veya Yakın İlişki Kuramama”, “Eşin Döneceğine Dair Kanıt Aramaya Devam Ederek Kapanış İstememe”, “Kendini Geliştirerek Bağımsızlığını Kazanma”, “Yeniden Evlenme İsteği”, “Babanın Araçsal Rolünün Sonlandırılması” ve “Kayıp Eşe Geçim Sağlama Rolünün Atanmaya Devam Edilmesi”dir (Boss, 1977). Diğer fiziksel kayıp gruplarına ilişkin çalışmalarda ise faktör yapısından bahsedilmemekte, ölçeklerin güvenilirlik katsayıları ile korelasyon ve regresyon bulguları verilmektedir. Örneğin, eşini 6 ila 12 ay önce kaybetmiş kadınlarla yürütülen çalışmada, sınır belirsizliği ile özsaygı arasında negatif ve psikosomatik şikayetler ile pozitif yönde korelasyon bildirilmiştir (Blackburn, Greenberg ve Boss, 1987). Çocuğu evden taşınan normatif ailelerle ilgili çalışmada ise sınır belirsizliğinin babalardaki psikosomatik şikâyetlerin %14’ini açıkladığı saptanmıştır (Boss, Pearce-McCall ve Greenberg, 1987). Bu araştırmada ise FK- SBÖ, karma bir fiziksel kayıp örnekleminde uygulanmıştır. Bu nedenle, gelecek çalışmalarda ölçeğin 11 maddelik halinin kullanılması farklı fiziksel kayıp

121

durumları ile sınır belirsizliği ilişkisinin ortaya çıkarılması ve fiziksel kaybın her bir durumuna özgü bir ölçeğin kullanılabilir hale gelmesinde yardımcı olacaktır. İlaveten, bu ölçeğin fiziksel belirsiz kayıp ve ölümlü kayıp durumlarının karşılaştırmalı olarak incelendiği araştırmalarda kullanılması, Türkiye belirsiz kayıp örnekleminde sınır belirsizliği olgusunun daha net anlaşılıp yorumlanmasına katkı sunacaktır.

Alzheimer Hasta Yakınlarına Yönelik Sınır Belirsizliği Ölçeği (PK- SBÖ) ise 14 maddeden oluşmaktadır ve orijinal ölçek maddelerinin Türkçe’ye uyarlanmasıyla hazırlanmıştır. Boss, Greenberg ve Pearce-Mccall (1990) tarafından yayınlanan orijinal ölçeğin Cronbach alfa katsayısı 0,80 olarak bildirilmiştir. Boss, Greenberg ve Pearce-McCall (1990) ölçekten tek boyutlu bir yapı olarak bahsederken Caron, Boss ve Mortimer’ın çalışmasında (1999) ölçeğin iki faktörlü bir yapısı olduğu saptanmıştır. İki alt ölçek olarak kullanılmış “Bakım Verende Eylemsizleşme” ve “Bakım Verenin Hastadan Uzaklaşması” adlı bu iki faktörlü yapıda, stres ifadesi içeren maddeler eylemsizlik boyutundayken, belirsizliğin ölçüldüğü boyutta ise stres içermeyen ifadeler yer almaktadır. Bu ölçeğin iki alt ölçek olarak kullanıldığı başka herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu araştırmada kullanılan PK-SBÖ’nün Cronbach alfa katsayısı 0.86 olarak saptanmış olup faktör analizinde birbirinden bağımsız olmayan dört faktörlü bir yapı tespit edilmiştir. Varyansın %66,38’ini açıklayan bu dört faktörlü yapı daha az sayıda boyuta zorlandığında, açıklanan varyans oranı ciddi biçimde düşmüş ve örüntü matrisinde faktör yükleri 0,40 değerinin altına inmiştir. Bu nedenle, ölçeğin dört faktörlü yapısı korunmuş ve faktörler “Bocalama” (3, 4, 5, 6, 7 ve 9. maddeler), “Rol Karmaşası” (10, 12 ve 13. maddeler), “Endişe” (11 ve 14. maddeler) ve “Çelişkili Duygular” (1, 2 ve 8. maddeler) olarak adlandırılmıştır. Alzheimer veya diğer demans hastalarının yakınlarına yönelik hazırlanmış olsa da, ölçeğin Türkiye örnekleminde genel olarak kronik bilişsel hastalıklarda sınır belirsizliğinin ölçümünde faydalı olacağı düşünülmektedir.

Sınır belirsizliği ölçeklerinin yapı geçerliliği ve güvenilirliği Cronbach alfa modeli ve faktör analizi ile yapılmıştır. Örneklemin yapısı ve ulaşma zorluğu nedeniyle, dilsel geçerlilik veya pilot çalışma mümkün olmamıştır.

122

Ayrıca, sınır belirsizliğine benzer bir yapıyı ölçen ve Türkçe geçerlilik- güvenilirlik çalışması yapılmış herhangi başka bir ölçek mevcut olmadığından, benzer ölçek geçerliliği çalışması da yapılamamıştır. Dolayısıyla, sınır belirsizliği ölçeklerinin örnekleme ve alana özgü ölçümler olarak değerlendirilmesi ve kullanılacağı örnekleme göre ifadelerin uyarlanarak kullanılması önerilmektedir.

Özet olarak, Türkçe uyarlaması gerçekleştirilen FK-SBÖ’nün orijinal ölçeklerdeki gibi tek bir örneklem yerine daha genel bir fiziksel kayıp örneklemine yönelik olduğu, iki faktörlü bir yapıdan oluştuğu ve orijinal ölçeklere ilişkin genel olarak bildirilenden (0,70) daha yüksek bir iç tutarlılığa sahip olduğu görülmüştür. Orijinali ile aynı sayıda maddeden oluşan PK- SBÖ’nün ise iç tutarlılık düzeyinin orijinal ölçekle benzer olduğu; ancak dört faktörlü bir yapı sergilediği görülmüştür. Sonuç olarak, FK-SBÖ ve PK- SBÖ’nün Türkiye’deki belirsiz kayıp örnekleminde sınır belirsizliğinin nicel olarak ölçülmesi ve değerlendirilmesinde kullanılabilecek ölçüm araçları olduğu belirlenmiştir.