• Sonuç bulunamadı

LAĠK DÜNYANIN PEYGAMBERĠ

3.1. Henrik ĠBSEN

Modern tiyatronun kurucularından sayılan Henrik Ġbsen, geleneksel dramatik yapıya karĢı duruĢ almayan ve bu yapıyı kullanan bir yazardır. Eugene Scribe‟in “iyi kurulu oyun” düĢüncesinden etkilenerek, teknik olarak bu yöntemi kullandığı pek çok teorisyen tarafından söylenmiĢtir. Bu konuda Bernard Shaw, The Quintessence

of İbsenism (Ġbsenciliğin Özü, 1891) adlı eleĢtirel çalıĢmasında Ġbsen‟in bu yöntemi

daha da geliĢtirdiğini söyleyerek Ģöyle devam eder: “Eskiden iyi kurulu oyun denilen şeyde ilk perdede serim, ikinci perdede durum, üçüncü perd de çözüm görürdünüz. Şimdi serim, durum ve tartışma var; oyun yazarının sınandığı yer, işte bu tartışmadır.”112

Bu saptama Ġbsen oyunlarının, biçim olarak değiĢime uğramasa da içerik olarak değiĢiminin habercisi niteliğindedir. Bernard Shaw yazarı “Trajikomediyi

tragedyadan çok daha derin ve acımasız bir gösteri olarak sağlam bir şekilde kuran dramatik şair”113

diye niteler ve onun karakterlerini Ģöyle tarif eder:

“Onun kahramanları, tüm çektikleri acılar nedeniyle hala komik kahramanlardır ve onların çileleri artık acıma ve korkunun ruhu arındıran kasılmalarından değil, toplumun kurucu olan topluluğa, seyirciye yöneltilen sitemler, suçlamalar ve sitemlerden kaynaklanır. Böyle kahramanların çektikleri acılar devasız değildir, çünkü yanlış entelektüel duruşlarından kaynaklanır ve entelektüelliğin tedavisi daha iyi düşünmektir.”114

On dokuzuncu yüzyılın sonlarında dramda yaĢanan Ģimdiki zaman, olay dizisi ve insanlar arası iliĢkinin içine girdiği krizden sorumlu olarak tematik değiĢim görülmektedir. Ġbsen oyunlarında Ģimdiki zamanın yerini geçmiĢ alır. Burada geçmiĢte yaĢanmıĢ bir olaydan çok, geçmiĢin kendisi konu edilerek, geçmiĢ canlı tutulmaktadır. “ġimdi” geçmiĢe meydan okumak için önemlidir. Oyun kiĢilerinin yöneliĢleri ve çözülmeleri bu doğrultudadır. “Aslında, insanları, duygularını ve

yazgılarını, belli toplumsal koşullar ve bugünün ilkeleri içindeki işleyişiyle betimlemek istedim”115sözleri dönemin karakteri açısından önemlidir. Bu koĢullar

içinde karakterin psikolojik özelliklerini dikkate alarak önceki yazarlara göre daha derinlikli oyun kiĢileri yazmıĢtır. Dönemin önemli incelemecilerinden Georg Brandes, karakterin genel olandan kopması gerektiğini vurgular: “Oyunlarında

monologları ve fısıltıları kaldırmasını” ve “edebiyatın yaşayan bir şey olduğunu ve yaşabilmesi için de tartışma açacak sorunların olması” gerektiğini söyleyerek Ģöyle

devam eder: “Karakterlerinizin kendilerini çok genel olarak ifade etmelerine izin veriyorsunuz. Belli bir durum içinde o karakterlerin birer kişi olarak ne olduklarını bilmek önemliyken, bu karakterlerin binlerce duruma uyabilecek kadar genel görünüyorlar.” 116

113 A.g.e.s, 249 114 A.g.e.,s. 256 115

Elinor Fuchs, Karakterin Ölümü, Çev: Beliz Güçbilmez, Birinci basım, Dost Kitabevi, Ankara, 2003, s.87

116 Aktaran; Özdemir Nutku; Dünya Tiyatrosu Tarihi 1, Birinci basım, Remzi Kitabevi, 1985,

Ġbsen‟in karakterlerinin en önemli özelliği gerçeklerin farkında olmayıĢlarıdır. Aydın kiĢilerin, varlıklı kiĢilerin kendi gerçeklerinin uzağında olmaları en büyük hatalarıdır. Toplumsal yaĢamda gerçek bilginin peĢine düĢmek bu kadar önemliyken ilgisiz kalmak karakterin sonunu hazırlar. Klasik dram yapısı içinde öne çıkan karakterin boyutlu iĢleniĢi seyircinin olaylara olan merakını artırarak sorun karĢısında karakterin yöneliĢini görmek oyunu daha inandırıcı hale getirirken merak öğesini de vurgular. Yazar bunu güçlendirmek için Ģimdiki zamanın içine geçmiĢi yerleĢtirir.

Rosmersholm oyununda Beta Rosmer‟in intiharı geçmiĢte kalan bir olaydır. Yazar, geçmiĢi Ģimdiye bağlamak için çeĢitli simgeler kullanılır. BitiĢik bir odadaki bardağın çınlaması, Beta‟nın hayatı sorgulamasına neden olur. Genetik kalıtım motifi kullanılarak, geçmiĢ bugüne getirilir. GeçmiĢ, karakterlerin ruhlarının derinliklerinde gizli değildir; ancak evin bizzat içinde yaĢamaktadır. Bununla birlikte “önceki“, “sonraki”nin doğasına uygun olarak oyun boyunca vurgulanır. Hedda Gabler oyununda ise Tesman, Barabant‟ın el yazmaları üzerinde çalıĢarak geçmiĢi çözmeye çalıĢırken, Lovberg ise gelecek üzerine çalıĢmalar yapar. Ancak Lovberg çalıĢmalarını Tesman‟a kaptırır ve Hedda hepsini bir gecede yakar. Simgesel olarak geleceği temsil eden çalıĢmaların yakılması geleceğin artık geçmiĢ olduğunu gösterir. GeçmiĢ tıpkı Rosmersholm oyununda olduğu gibi evin içinde yaĢar. Silahlar, Hala, Lövborg gibi. Oyun Hedda‟nın yaptığı yanlıĢ seçimler üzerine kurulmuĢtur.

Oyun kiĢileri, hayatın kendisinde olan trajik durumun farkındadır. Ġbsen`e doğrudan bir referansta Rilke Ģöyle demiĢtir: “Bu hayat içimize o kadar derinden

kaymış, içimize o kadar derinden nüfuz etmiştir ki kendisini anlamamız artik neredeyse imkânsız olmuştur.”117O yüzden karakterler bu farkındalığın içinde var

olmaya çalıĢırlar. Balzac‟ın Ġbsen yorumu ise benzer doğrultudadır:

“Hepimiz bilinmez gibi/bilinmeze bu dünyadan göçüyoruz. Ibsen`in eserleri de tamamıyla bu işaret altında bulunmaktadır. Fakat, O bu gizli hayati dramatik olarak açıklamak ve onu dramatistin görüşüyle/karakteriyle icra etmeye çalıştığı için, onu yok etti. Ibsen`in şahsiyetleri ancak “hayat yalanını“ kendilerine ödünç alıp,

yaşayarak kurtulabilirlerdi. Ibsen onlari bir romanda sınırlamadığı için, onları kendi hayatlarında bırakmayıp bunun yerine kendilerini alenen duyurmaya zorladığı icin, onları öldürmüştür. Bu nedenle, Drama`ya düşman olan dönem o dönemdir, dramatist kendi yarattığı varlıkların katili haline gelir.”118

Peter Szondi, Ġbsen oyunlarının (Yapı Ustası Solness, Bir Bebek Evi, Bir Halk

Düşmanı, Ölüler Uyanınca gibi) geleneksel dramatik formu destekleyen baĢarılı

uygulamalar olduğunu ancak modern oyunun yaĢadığı krizi maskelediğini söyler. “Bu içsel krizin nedenini Ibsen‟in dramlarındaki meselenin aksiyonun sunumuna

bağlı olmasına, geçmişe ya da bireyin derinliklerine gömülü olması”119

ile açıklar.

Ġbsen‟in oyun metinlerinin meselesi, kiĢilerarası iliĢkiden değil de Szondi‟ye göre “bu yabancılaşmış ve yalnızlaşmış figürlerin derinliklerinden doğmaktadır.” 120

Klasik dramatik forma bağlı kalan Ġbsen oyunlarında, karakterlerin sadece kendilerini ifade etmek için bulunmaları bir dereceye kadar aksiyonu da zayıflatmaktadır. Çünkü sahnedeki karakter geçmiĢte saklı kalanları, ya rastlantı olarak karĢılaĢılan bireylerle ya eski mektuplarla ya da itiraflarla ortaya çıkarır. Böyle bir aksiyon planının ilerleyiĢini sekteye uğratan nokta ise karakterlerin uzun uzun anlatmalarıdır. Dolayısıyla yaĢayan bir dramdan çok anlatılan ve eylemden yoksun sadece otobiyografik anlatıma uygun karakterler yazılmıĢtır.

Gerçekçi karakterlerin tipik örneğini oyunlarında gösteren Ġbsen, Moritz Prozor‟a yazdığı mektupta “Aslında, insanları, duygularını ve yazgılarını, belli

toplumsal koşullar ve bugünün ilkeleri içindeki işleyişiyle betimlemek istedim.”121

der. Kendini tanımlamak için bir kimlik derdine düĢen karakterler natüralizmin son derece gerçekçi uzam ve zamanı içinde verilir, Ancak kimlik arayıĢı Hortlaklar, Bir

Halk Düşmanı, Hedda Gabler ve Yaban Ördeği‟nde düĢ kırıklığı ve baĢarısızlıkla

sonuçlanır. J. L. Styan‟ın “Bir karakterin yeterince boyutlu olabilmesi için,

altyapısının ve geçmişinin yeterince ayrıntılı olarak sunulması gerekiyordu; karakterin belleğindekiler dışa vurulmalı, kökeni yeterince dile getirilebilmeliydi;

118A.g.e.,s. 12 119 A.g.e.,s.12 120 A.g.e.,s. 16 121 Fuchs; y.a.g.e.,s.87

başka oyun kişileriyle olan ilişkilerinin niteliği, konuşma ve eylem sırasında üstü kapalı biçimde seyirciye duyurulabilmeliydi” 122

.

Genel olarak klasik dram yapısına uygun gibi görünen oyunlarında Ġbsen, geçmiĢi Ģimdiki zamanın içine yerleĢtirerek geriye doğru giden bir aksiyon kullanmaya çalıĢmıĢtır. Karakterin boyutlandırılması ise bu kurgunun içinde gerçekleĢir. ġimdi, içine sürüklenen geçmiĢ içinde var olmaya çalıĢır. John Gabriel

Borkmann oyununda, eskiden banka müdürü olan Borkmann, karısıyla rutin bir

evliliği sürdürmektedir. Bir gün eski sevgilisi Ella gelir. Oyunda; dıĢ dünyadan kopuk, yalnızca anılarıyla yaĢayan bu üç kiĢinin geçmiĢleri “Ģimdiki zaman” içinde yapılan konuĢmalardan öğrenilir. Oyun içinde eylemin beklenildiği yerde ise Borkmann intihar eder. Dolayısıyla karakterin oyuna hizmet etmesi beklenen aksiyonu, ölümle sonuçlanır.

Hortlaklar oyununda da durum farklı değildir. Bayan Alving, kocası YüzbaĢı

öldükten sonra yetimhane açmaya karar verir. AçılıĢtan iki gün önce de oğul Oscar Alving frengi hastalığına yakalanmıĢ Ģekilde döner. Bu dönüĢle beraber geçmiĢte olup bitenler tek tek dökülmeye baĢlar. Sahnede görülen ve anlatılan, sürekli geçmiĢte olup bitenlerdir. Oyun boyunca karakterin öyküsü geçmiĢ üzerinden anlatılarak verilir. Ġbsen‟in karakterlerinde döneme hâkim olan Charles Darwin‟in genetik üzerine yaptığı çalıĢmalarının yansımaları görülür. “Doğal seçim, birey

üzerine tümüyle işler ama sadece kalıtsal özellikler bir sonraki nesle aktarılabilir. Sonuç olarak yaşadıkları ortama uyum konusunda daha başarılı olan bireylerini hayata kalabilme, ergenlik yaşına ulaşabilme ve üreme olanakları yönünden daha avantajlı olmaları dolayısıyla elverişli özellikler bir sonraki nesle aktarılır ve daha yaygın hale gelir.”123

Biyolojik özellikler, karakter özellikleri/kusurları, genler yoluyla evlada geçer. Hovardalık yapmadığını söyleyen Oscar Alving‟in hastalığı babasından geçmiĢtir.

122 George Styan, The Dark Comedy. Cambridge: Cambridge University, Press., 1968 s55