• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: BİR TURİZM UYGULAMASI OLARAK HELÂL TURİZM

2.4. Helâl Turizm Literatür Analizi

Bu bölümde helâl turizm ile ilgili olarak çeşitli bilim dallarında ve sahalarda gerçekleştirilmiş çalışmaların sonuçlarına yer verilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda helâl turizm ile ilgili yurt içinde ve yurt dışında 2017 yılına kadar yapılmış kitap, tez, makale, bildiri ve raporlar derinlemesine taranmıştır. Ulaşılan tüm bu araştırmalar EK-3’te ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Burada ise tezin amacı ile örtüşen araştırmalara değinilmiştir.

Din (1989) “İslam ve Turizm: Modeller, Sorunlar ve Seçenekler” başlıklı makalede genel olarak İslami ülkelerdeki toplumların turizme olan bakış açıları, İslam ve turizm arasındaki ilişki temelinde ele alınmıştır. Bu kapsamda dini faktörlerin turizmi hangi politikalarda etkilediği irdelenmiştir. Müslüman nüfus yoğunluğu fazla olup turist çeken lider ülkelerin Malezya, Türkiye ve Fas olduğunu belirtilen bu çalışmada sonuç olarak turizm planlaması ve yönetilmesindeki bütün fikirlerin ve politikaların Batı kaynaklı olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca belirli düzenlemelerin olmasına ve gerekli önlemlerin alınmasına rağmen turizm ile ilgili etkinliklerin yapılması esnasında İslami kural ve inanışların çok önemli bir etki ortaya koymadığı belirtilmiştir.

Henderson (2009) “İslami Turizmin İncelenmesi” başlıklı araştırmada Müslüman dünyasındaki uluslararası turizm hareketliliği ve İslami turizmin gelişmesine binaen bu pazardaki tanıtım faaliyetlerinin gün geçtikçe artmakta olduğu tespit edilmiştir. Bu araştırmanın amacı bir insani ve ticari faaliyet olarak İslami turizmin doğasına ve önemine işaret eden konuları ele almaktır. Ayrıca gelecek için İslami turizm hakkında halen keşfedilmeye bekleyen bazı konular için farkındalığı arttırmayı hedeflemiştir. Araştırma sonucunda çok büyük kitlelerin helâl turizm pazarına dâhil olmaya başladığı ve bu nedenle bu konuyla ilgili limitli araştırmaların arttırılması gerektiği vurgulanmıştır.

Arasteh ve Eilami (2011) “İran’ın Turizm Pazarında Din ve İslam’ın Rolü” başlıklı araştırmada İslam ile turizm arasındaki ilişki, İslam ile turizm etkileşiminin farklı yönleri, ev sahibi ve misafir olarak Müslümanların tutumları ve sonuç olarak da İslami turizm sektöründeki uluslararası işbirliği gibi alt başlıklar irdelemektedir. Sonuç olarak İslam ve turizm arasındaki etkileşimin sağlıklı bir şekilde uyarlanmasının hem

destinasyonun durumu hem de gelen ve giden turistler konusunda yoğun bir etkiye neden olduğunu ortaya konmaktadır.

Sahida, Rahman, Awang, Man (2011) “Malezya’da Helâl Dostu Turizm Geliştirmek” başlıklı araştırmanın amacı helâl dostu turizm etkinlikleri ile alakalı kavramsal bir çerçevenin oluşturulmasının önerilmesini sağlamaktır. Sonuç olarak helâl turizm pazarının günden güne gelişim göstermesine binaen Malezya’nın mutlaka bu pazarda etkin rol olması gerektiği kanısına varılmıştır. Ayrıca araştırma kapsamında standart bir helâl dostu turizm çerçevesi çıkarılmış ve uygulanmaya konulması önerilmiştir.

Özdemir (2012) “Turizmde Yeni Bir Pazar Bölümü Olarak İslami Turizm: Dindar Müslüman Turistler ve İslami Otellere Yönelik Bir Araştırma” başlıklı yüksek lisans tezinin amacı, Türkiye’deki İslami otellerin dini niteliklerini ve İslami turizme katılan yerli turistlerin otel hizmetlerine ilişkin dini beklentilerini ve tatil tercihlerini belirlemektir. Araştırma bulguları, Türk-İslami turizm deneyiminin kendine özgü nitelikleri olduğunu ortaya koymuştur.

Met, Özdemir ve Aydemir (2013) “İslami Otellerin Ürün Nitelikleri: Türkiye Örneği” başlıklı bildirinin amacı Türkiye’de son yıllarda hızla artan islami otellerin ürün niteliklerini belirlemek ve bir değerlendirmesini yapmaktır. İslami otel ürününün niteliklerinin, hedef pazarı oluşturan Müslüman dindar müşterilerin beklentileri ile tam uyuşmasının beklendiği araştırmada yabancı yazında islami turizme ilişkin araştırmalar bulunmasına rağmen, Türkiye’de bu kouda çok az araştırma olduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak Türkiye’de İslami otellerin ürün özellikleri bakımından genelikle birbirine benzemekle birlikte, belirli bir hizmet kalitesi standardından da uzak durumda oldukları vurgulanmıştır.

Razalli, Yusoff ve Roslan (2013) “Otel Endüstrisi ile ilgili Helâl Sertifikasyon Uygulamalarının Çerçevesi” başlıklı araştırmanın amacı, helâl sertifikasyon uygulamaları modelini ortaya koymak ve bu uygulamaların otel performansını ne derecede etkilediğini belirlemektir. Bu kapsamda on iki başlıktan oluşan bir helâl sertifikasyon uygulaması yapılmıştır. Sonuç olarak belirlenen bu başlıkların otel yönetimi ve personel politikası üzerinde önemli etkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır.

Saad, Ali ve Abdel-Ati (2014) “Mısır’daki Şeriat Uyumlu Oteller: Kavram ve Güçlükler” başlıklı araştırmanın amacı, Mısır’da helâl uyumlu otel anlamına yönelik daha fazla bir netlik oluşturmak ve otellerin bu çeşidinin gelişiminde karşılaşılan zorlukları belirlemektir. Bu otel konseptlerinde ki en önemli özelliklerin alkol ve domuza yer verilmemesi, cinsiyet ayrımı ve helâl ürünlerin önemi olduğu ortaya çıkmıştır. Diğer belirleyici özellikler ise her odada namazlık ve Kur’an; gece kulübü, bar veya disko gibi yerlerin olmaması ve her odada kıbleyi gösteren işaretlerin olması belirtilmiştir. Bu otellerdeki ana sıkıntının ise uluslararası veya yerel otel sınıflandırmalarında bir standardın olmaması olduğu belirtilmiştir.

Chandra (2014) “Helâl Turizm: Turizmdeki Yeni Bir Altın Madeni” başlıklı araştırmanın amacı turizm için yeni bir altın madeni olarak öne çıkartılan helâl turizmi helâl perspektif içinde genelleştirmek ve bu sayede genel görüşü ortaya çıkarmaktır. Helâl turizm konseptinin uygulanmasında büyük fırsatların olduğu ve aynı şekilde Müslüman turistlerin artmasıyla bu pazarın daha da genişleyeceği belirtilmiştir. Sonuç olarak bu fırsatın değerlendirilmesi için islami oteller ve müşteriler arasındaki bağların iyi kurulması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Battour, Battor ve Bhatti (2014) “ Destinasyonun İslami Özellikleri: Gelişme ve Ölçme Geçerliliğini Oluşturmak ve Turist Memnuniyeti Üzerindeki Etkisi” başlıklı araştırmanın amacı destinasyonun islami özellikleri ile ilgili bir ölçek geliştirmek ve daha sonra da genel turist memnuniyeti üzerinde islami özelliklerin etkisini araştırmaktır. Sonuç olarak bu ölçüm test edilmiş, geçerli ve güvenilir olduğu ortaya konmuş ve araştırmada İslami özellikler ile genel turist memnuniyeti arasında pozitif yönlü ilişki saptanmıştır. Bu araştırmanın pazarlamacılara helâl turizmi anlama ve pazarlama stratejileri geliştirme konularında yardım etmesi beklenmektedir.

Salleh, Abdulhamid, Hashim ve Omain (2014) “Malezya’daki Şeriat Uyumlu Otel Uygulaması” başlıklı araştırmanın amacı, Malezya’daki şeriat uyumlu otellerin otel uygulamasını anlamaktadır. Bu konuda belirlenen üç madde şöyledir: devletin düzenlemesindeki belirsizlikler, helâl standartları karşılamada güçlükler ve şeriat uyumlu otel standardının yokluğudur. Sonuç olarak iki adet standart belirlenmiş ve şeriat uyumlu otellerde uygulanması şiddetle tavsiye edilmiştir.

Battour ve İsmail (2014) “İslami Turizmdeki Destinasyon Özelliklerinin Rolü” başlıklı araştırmanın amacı turizm motivasyonu ve turist memnuniyeti arasındaki ilişkiyi ve dinin bu ilişkiyi nasıl yönlendirdiğini test etmektir. Bu kapsamda turizm motivasyonunun turist memnuniyeti ile doğrudan alakalı olduğu ortaya çıkmıştır ayrıca dinin çekme mortivasyonu ve turist memnuniyeti arasında ki ilişkiyi önemli derecede yönlendirdiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca itme motivasyonu ve turist memnuniyeti arasındaki ilişkide dinin yönlendirici etkisnin olmadığı tespit edilmiştir.

Süt (2014) “İslam ve Turizm İlişkisi” başlıklı makalesinde İslam ile turizm arasındaki ilişkinin keyfiyeti ve İslam’ın bu ilişkiye karşı tutumu izaha çalışılmıştır. Dinin temel referansları esas alındığında din ile turizm arasında olumlu bir ilişkinin olması gerektiği belirtilmiştir. Araştırma sonucunda Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber (s.a.v)’in seyahat olgusunu çok sık bir şekilde işlediği, anlamlı ve amaçlı seyahatlerin yapılmasını ısrarla istediği görülmüştür. Turizm olgusunun temel dinamiğinin seyahat olduğunun vurgulandığı araştırmada Müslümanın turistik faaliyetlerden uzak durmasının düşünülemeyeceği kanısına varılmıştır.

Tekin (2014) “İslami Turizm: Dünyadaki ve Türkiye’deki Genel Durum Üzerine Bir İnceleme” başlıklı makalenin amacı İslam ve turizm arasındaki iliskiyi belirlemek, mütedeyyin turist profili hakkında bilgi sunmak, İslami turizm isletmelerinin yapısal özelliklerini belirtmek ve islami turizmin hem dünyadaki hem Türkiye’deki durumunu incelemektir. Sonuç olarak Türkiye turizm sektörünün İslami turizm pazarına yönelik girişimlerde bulunmasının gelen turist sayısına ve elde edilen turizm gelirine önemli katkıları olacagı düşünülmektedir. Türkiye’nin bu turizm türüne yönelik sahip olduğu çeşitli fırsat avantajlarını değerlendirmesi halinde, yeni bir turizm çeşidine daha adım atacağı ve bu adımın ülke turizmine yeni bir ivme kazandıracağı değerlendirilmektedir. Oflaz (2015) “Turistik Ürün Çeşidi Olarak Helâl Turizm Konsepti Uygulayan Konaklama Tesislerinde Müşteri Algıları” başlıklı yüksek lisans tezi, helâl turizm konseptinde hizmet veren işletmelerin İslami kurallar dâhilinde dünyada ve Türkiye'de mevcut durumunu saptamak ve yerli turistlerin helâl turizm kapsamında hizmet veren konaklama tesislerine yönelik algılarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma bulguları helâl turizm kapsamında hizmet veren konaklama tesisini tercih eden

katılımcıların öncelikli olarak helâl yiyecek içecek konusuna önem verdiklerini göstermiştir.

Mohsin, Ramli ve Alkhulayfi (2016) “Helâl Turizm: Ortaya Çıkan Fırsatlar” başlıklı araştırmanın amacı, helâl turizm segmentindeki temel ihtiyaçları belirlemek ve büyüyen helâl turizm farkındalığını arttırmaktır. Helâl turizm nedir, helâl turizm hakkında bilgi alınabilecek kaynaklar nelerdir, helâl turizmin potansiyeli ne durumdadır, bu potansiyel segmenti çekici hale getiren unsur nedir gibi sorulara bu araştırmada cevap aranmıştır. Daha çok ikincil verilerden yararlanılan bu araştırma da sonuç olarak bazı pratik önerilerde bulunmuştur.

Eren (2016) “Kur’an’da Turizm: Doğal ve Tarihi Mekânların Önemi” başlıklı makalede din ile turizm arasındaki bağlantı, İslam dini ve özellikle de İslam’ın temel kaynaklarından olan Kur’an çerçevesinde ele alınıp değerlendirilmiştir. Bu kapsamda Kur’an’da turizmle ilgili olan ayetler ele alınmış ve bunların günümüzde doğal güzelliğe sahip olan yerlerin ve tarihi mekânların ziyaret edilmesi bakımından ne anlama geldiği belirtilerek Kur’an’ın turizme nasıl baktığı incelenmeye çalışılmıştır. Araştırma sonucunda İslam’ın özellikle doğa ve tarihi mekânların ziyaret edilmesi anlamındaki kültürel turizm türlerinin yapılmasını teşvik ettiği ve hatta bunu istediği sonucuna ulaşılmıştır. İslam ve turizm ayrı veya birbirine zıt değillerdir; turizm ve turistik faaliyetler İslam içerisinde vardır ve hatta teşvik edilmiştir. Ancak burada önemli olan yapılacak turistik faaliyetlerin İslam’a uygun olmasıdır. Bunları belirleyen kaideler de Kur’an’daki ayetlerde belirlenmiştir ifadelerine vurgu yapılmıştır.

Tekin ve Yılmaz (2016) “İslami Turizm Konseptinde Hizmet Veren Konaklama İşletmeleri Üzerine Bir İnceleme” başlıklı makalesinde mütedeyyin turist profiline odaklanan konaklama işletmelerinin sayılarını, yerlerini, hizmet konseptlerini ve karakteristik özelliklerini belirlemek hedeflenmiştir. Tanımlayıcı yöntemle yürütülen bu araştırmanın sonucunda 43 işletmenin kendilerini İslami turizm konseptine benzer nitelikte işletme olarak tanımladıkları belirlenmiştir. Bununla birlikte bu işletmelerin misafilere günlük ibadetlerini gerçekleştirme imkânı sundukları, bazı hizmetleri kadın ve erkekler için ayrı ayrı sundukları, helâl gıda sistemine dikkat gösterdikleri ve bu gibi yönleri ile diğer konaklama işletmelerinden karakteristik olarak farklılaştıkları vurgulanmıştır.

Boğan, Batman ve Sarıışık (2017) “Helâl Turizmin Kavramsal Çerçevesi ve Türkiye’deki Uygulamalar Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı bildiri araştırmasında helâl turizmin kavramsal çerçevesi belirlenmeye çalışılmıştır. Bunun yanında helâl turizm pazarında Türkiye’nin durumu ortaya konmuştur. Sonuç olarak İslami turizm, İslami otel, tesettür otel gibi kavramların kullanımının doğru olmadığı, bunun yerine helâl turizm kavramının daha uygun olduğu, helâl turizmin inanç turizmi ile eş anlamlı olmadığı ve helâl turizmin bir turizm çeşidi değil tam tersi turizmin tüm çeşitlerinin helâl anlayışla yapılması anlamı taşıdığı kanısına varılmıştır.

Boyraz, Mutluç ve Dikmen (2017) “Türkiye’de Faaliyet Gösteren Müslüman Dostu Konaklama İşletmeleri Üzerine Bir Araştırma” başlıklı makalede, Türkiye’deki faaliyet gösteren Müslüman dostu konaklama işletmelerinin farklı parametrelere göre sayılarının, bölge ve şehirlere göre konumlarının, sundukları ürün ve hizmet kapsamlarının, karakteristik özellikleri ile sınıflandırılma türlerini ve dağılımlarının ortaya koyulması hedeflenmiştir. Müslüman dostu konaklama işletmelerinde birtakım hizmetler ve sunulan ürünler birçok işletmede ortak olarak yer alırken bazı Müslüman dostu uygulamalarının ise yalnızca işletme nezdinde özgün birer hizmet sunumu olarak benimsendiği tespit edilmiştir.

Kunt (2017) “Helâl Turizmin Ortaya Çıkış Süreçlerinin Analitik Olarak Değerlendirilmesi” başlıklı bildirinin amacı helâl turizmin ortaya çıkış süreçlerini analitik olarak değerlendirmek ve farklı bakış açıları sunmaktır. Bu kapsamda amaçlı örneklem tekniği ile seçilen ve heterojen bir özellik göstermesi dikkate alınan örneklem çerçevesini Müslümanların seyahatlerinde tercih ettikleri ilk 10 ülke (Malezya, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Singapur, Rusya, Çin, Fransa, Tayland, İtalya, Suriye) oluşturmaktadır. Söz konusu ülkelerde helâl turizmin ortaya çıkış süreçleri, literatür taramasına dayanarak ekonomik, teknolojik, bilimsel, toplumsal ve politik değişkenler dikkate alınarak içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Sonuç olarak helâl turizmin gelişmesi için helâl arz kaynaklarının bulunmasının yeterli olmadığı görülmüş, helâl anlayışa sahip turistlerin ihtiyaç, istek ve beklentilerini dikkate alan ve ilgili ülkenin toplumsal yapısını da göz önünde bulundurarak çeşitli bilimsel ve teknolojik yenilikler yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Sarıışık, Akçin ve Çilingir (2017) “Helâl Turizm İle İlgili Olarak Yapılan Araştırmaların Bibliometrik Analizi” başlıklı bildirinin amacı helâl turizm kavramı ve kavramın geçmişten günümüze kadar olan gelişimini mercek altına almak, bu alanda yapılan araştırmalardan yola çıkarak helâl turizm kavramı ve bu kavramın tanımlarındaki değişim ve gelişimlerin önemi üzerine bir değerlendirme yapmaktır. Araştırma kapsamında helâl turizm kavramının özellikle bilimsel araştırmalardaki kronolojisi ve farklı yaklaşımları irdelenmiştir. Helâl turizm kavramının ilgili araştırmalarda birbirine benzer konuları işlediği ve geçmişten günümüze uygulama alanlarının genişlediği sonucuna varılmıştır.

İstanbullu Dinçer ve Bayram (2017) “İslami Bakışı Açısı İle Helâl Turizm” başlıklı bildiri helâl turizm kavramını, ilkelerini ve uygulamalarını Kur’an-ı Kerim ve hadisler aracılığı ile incelemeyi amaçlamıştır. Araştırma amacına istinaden yerli ve yabancı literatür incelemesinden sonra helâl turizm kavramı, ilkeleri ve uygulamaları ayet ve hadisler kapsamında değerlendirilmiş, kamuya ve özel sektöre bazı öneriler sunulmuştur.

Akbaba ve Çavuşoğlu (2017) “Türkiye’deki Helâl Otel Sertifikasyonu ile İlgili Genel Bir Değerlendirme” başlıklı bildirinin amacı helâl otel ve sertifikasyonu alanındaki bilgi birikimine katkıda bulunmaktır. Araştırmada ikincil verilerin incelenmesine dayalı bir literatür araştırması uygulanmaktadır. Helâl otel ve helâl otel sertifikasyonu ile ilgili kavramlar ele alınmakta, aynı zamanda Türkiye’deki helâl otel sertifikası veren kurumların standartları incelenmektedir. Bu araştırmanın Türkiye’de helâl otel sertifikasyonu için düzenlenmiş olan standartların neler olduğu hakkında detaylı bilgiler vermesi ve sektöre yönelik değerlendirmeler yapması açısından önem arz ettiği belirtilmiştir.

Pelit ve Nas (2017) “Helâl Sertifika Uygulamaları ve Turizme Yansımaları” başlıklı bildiride helâl sertifika uygulamalarının turizm sektörüne yansımaları açıklanmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda, ilgili literatürde konuyla ilgili olan daha önceki araştırmalar incelenmiş ve helâl sertifika kavramı ve gelişiminin açıklaması yapılarak, daha sonrasında turizm işletmelerinde helâl sertifika uygulama alanları sunularak ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Son olarak genel bir değerlendirme içeren açıklamalar

istikametinde süreçte yaşanan sorunlara özet bir bakış sunularak konuyla ilgili işletme-yöneticilere ve araştırmacılara öneriler getirilmiştir.

Gündüz ve Topaloğlu (2017) “Helâl Temalı Otellerin Sertifikasyonu: Türk Standartları Enstitüsü Örneği” başlıklı bildiride TSE’nin yayınladığı standartlar ışığında helâl temalı otellerin fiziksel dizaynı, yönetimi, hedefleri ve kontrolü ile ilgili standartlar gruplar halinde ele alınmıştır. Araştırma sonucunda helâl otel statüsüne geçmek isteyen tesislerin fiziksel dizaynı başta olmak üzere birçok işlevsel konuda köklü değişiklikler yapması gerektiği saptanmıştır. Yapılması gereken bu değişiklikler 128 kriter altında toplanmış ve bu kriterler otelin departmanları göz önünde bulundurularak gruplar halinde sunulmuştur.

Karaoğlu ve Şahbaz (2017) “Helâl Belgesinin Otel Pazarlamasındaki Yeri” başlıklı bildiride, Türkiye’de son yirmi yılda kendilerini alternatif turizm, alternatif tatil ya da helâl (İslami) konsept tanımlamalarıyla pazarda konumlandırmaya çalışan, başlarda alternatif turizm oteli veya tesettür otel gibi doğruluğu tartışılan sıfatlandırmalarla faaliyet göstermeye başlayan turizm arzında üst yapı unsuru olarak yeni bir tür olan İslami konaklama işletmeleri için pazarlama karması elamanlarından tutundurmanın bir aracı olarak helâl belgesinin kullanılma durumu tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda Türkiye’de kıyı turizmine yönelik İslami konaklama işletmesi olarak faaliyet gösterdikleri tespit edilen 51 konaklama işletmesinin, 1– 15 Kasım 2016 tarihleri arasında İnternet adresleri incelenmiş ve elde edilen veriler neticesinde sadece iki işletmenin helâl belgesine sahip olduğu saptanmıştır. Türkiye’de hizmet veren helâl belgeli İslami konaklama işletmelerinin tutundurma aracı olarak sahip oldukları helâl turizm belgesini kullanmaları helâl turizm pazarındaki konumlarını kuvvetlendirmekle birlikte hem daha fazla turistik tüketiciye ulaşmada hem de helâl belgesi olmayıp faaliyet gösteren diğer İslami konaklama işletmeleri ile giriştikleri rekabette kendilerine avantaj sağlayacağı sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan araştırmalar sonrasında turizmci akademisyenler tarafından gerçekleştirilen helâl turizm ile ilgili akademik araştırmaların ilk olarak yurt dışında yapıldığı görülmüştür. 2017 yılına kadar yurt dışında helâl turizm ile ilgili 62 makale yayınlanırken yurt içinde sadece 11 makele yayınlandığı ortaya çıkmıştır.

Helâl turizmin mevcut durumunu istatistiki olarak analiz edip çeşitli raporlar yayınlayan 3 firmanın ise yine yurt dışı menşeili olduğu görülmüştür. Amerika merkezli Dinarstand, Singapur merkezli Crescentrating ve Malezya merkezli Salam Standard isimli bu kuruluşlar helâl turizmin ulaştığı boyutları, gelecek tahminlerini, helâl turizm ile ilgili fırsatları ortaya koymak üzere her yıl çeşitli rapolar yayınlamaktadır.

Yurt içinde ise helâl turizm ile ilgili akademik çalışmaların 2017 yılında arttığı gözlemlenmiştir. Şöyle ki 2017 yılına kadar toplamda 11 makale ve 9 bildiri yayınlanmış iken sadece 2017 yılının üçüncü çeyreğine kadar 10 makale ve 81 bildiri yayınlandığı tespit edilmiştir. Bu durum dünyada bu alanda ilk defa Türkiye’de yapılan 1.Uluslararası Helâl Turizm Kongresi ile açıklanmaktadır.

İkinci bölümde bir turizm uygulaması olarak helâl turizm derinlemesine irdelenmiştir. Dört temel kısım altında incelenen bu bölümde öncelikli olarak turizm endüstrisinde helâl turizmin yeri ve önemi kısmı açıklanmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda dünyada ve Türkiye’de helâl turizmin mevcut durumu ortaya konmuş, helâl turizmin güncel istatistiki verileri verilmiş akabinde dünyadaki Müslüman nüfus analizi ve alım güçleri irdelenmiştir.

İkinci kısımda helâl turizm pazarı incelenmiştir. Bu kapsamda turistik ürün kavramı ve özellikleri açıklanarak helâl turizm ürünü ele alınmıştır. Sonrasında günümüz koşullarında çok önemli bir yeri olan bilgi teknolojilerinin helâl turizm pazarına katkıları irdelenmiştir. Akabinde helâl turizm pazarının katkıları hem sosyokültürel hem de ekonomik olarak verilmiştir.

Üçüncü kısımda konaklama işletmelerinde helâl turizm standardizasyonu araştırmaları irdelenmiştir. Bu kapsamda dünyada hali hazırda uygulanan tüm standardizasyonlara ulaşılmaya çalışılmış ve standardizasyon ve akreditasyonun öneminden bahsedilmiştir. Dördüncü ve son kısımda ise helâl turizm araştırmalarının bibliometrik analizi yapılmıştır. Bu kapsamda hem yurt dışı hem de yurt içi araştırmalar derinlemesine araştırılmış ve tezin amacı ile örtüşen araştırmalar kronolojik bir şekilde verilmiştir. Üçüncü bölümde ise araştırmanın amacı, önemi, literatüre katkısı, sınırlıkları ve