• Sonuç bulunamadı

2023 HEDEFLERİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE TURİZM

Türkiye’nin 2023 hedefi; “çağdaş muasır medeniyet seviyesine” erişmek, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak, kişi başına geliri 25 bin dolara çıkarmak, 500 milyar dolar ihracat gerçekleştirmek, daha zengin, daha güçlü, demokrasisi güçlenmiş, dünya ekonomi ve politiğinde etkin rol oynayan bir ülke haline gelmektir.

Bu hedefe ulaşmada da “Ekonomi Bakanlığı” “Çıpa” görevini üstlenecektir. Türkiye’nin büyümesi, zenginleşmesi ancak “ihracat”la mümkündür. Bu hedefe ulaşmak adına, Türkiye sanayisinin üretim yapısının ihracat odaklı yapıya dönüştürülmesinin elzem olduğu ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Bu düşünceden hareketle küresel kriz sonrasında Türkiye ekonomisinin ihracat odaklı yapılanması için yasal ve zihinsel altyapı hazırlıkları tamamlanmıştır.

“İhracata Dönük Üretim Stratejisi” sonrasında “İhracata Dönük Üretim

Stratejisi Değerlendirme Kurulu” oluşturuldu.

Yurtdışı teşkilatı güçlendirilerek, ticaret müşavirlerimizin, kadro sayısı 250’ye çıkarıldı.

Ülke Masaları oluşturularak “ülkelerin ithalatları” derinlemesine analiz edildi Girdi Tedarik Stratejisi ile hangi girdilerin yabancı ve/veya yerli kaynaklarla

ikame edilebileceği, üretimi gerçekleştirilebilecek ürünler tespit edildi.

30Işık Y. (2007). 2023'te Türkiye Ekonomisi (www.10aralik.org) 31Turizm Çevre ve Şehircilik 2023, tsv2023

‘’İl İl Dış Ticaret Potansiyeli” çalışması ile 81 ilimizin daha nitelikli ihraç

ürünleri üretebilecekleri ortaya kondu. İhracat seferberliğine önümüzdeki dönemde illerimizin bu potansiyeli daha fazla katkı sağlayacaktır.

“Küresel Ticarette Türkiye’nin Yeniden Konumlandırılması: Dış Ticarette

Yeni Rotalar” çalışması ile 73 ülkede 1243 sektör Türkiye’nin rekabetçiliği

anlamında analiz edildi.

Ekonomi Bakanlığı bünyesinde, ihracat, üretim ve yatırım zincirinin tek bir

çatı altında toplanması, bu yapının ihracat teşviklerine ilave olarak yatırım teşviklerinden de sorumlu olması Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının getirilmesinde anahtar rolü üstlenmiş bulunmaktadır.

Bu çerçevede, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Ekonomi Bakanlığı’na dönüştürülmüş, Hazine Müsteşarlığı’ndan da Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ile Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü Ekonomi Bakanlığı’na bağlanmıştır. Ayrıca, döviz getirici hizmetler ve yurt dışı yatırımların sorumluluğu da Ekonomi Bakanlığı’na verilmiştir.

Ekonomi Bakanlığı bünyesinde Serbest Bölgelerin yeni bir anlayışla

yapılandırılması Türkiye’yi yatırım cazibe merkezi haline getirecektir. Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye çekilmesi anlamında Başbakanlık Yatırım, Destek ve

Tanıtım Ajansı ile birlikte uygulamaya başlanmış olan “yatırımcı avcılığı”, Türkiye

ekonomisine üretim, istihdam, ihracat olarak yansıyacaktır.32

2023'te Türkiye Nerede Olmalı?

Gelelim Türkiye'ye. Aslında geleceğe umut ve heyecanla bakılması, büyük iddia ve hayallerin gerçekleştirebilmesi için yeterli irade, kaynak ve potansiyel ülkemizde mevcut. İş, büyük ölçüde yağ, un ve şekerin uygun kıvamda "helva"ya dönüştürülmesinde düğümleniyor. Kişi başına gelirimiz hayli düşük olsa da; satın alma gücü paritesine göre GSMH toplamı sıralamasında ilk yirmi ülke arasındayız dünyada. Üstelik kayıt dışı ekonomi bu hesaba dahil değil.

Ekilebilir arazi büyüklüğü bakımından, dünyanın 10'uncu ülkesiyiz. Toplam nüfus açısından ise dünya 17incisi. Şimdilik Batıyı telaşlandıran "yaşlanan nüfus" korkusu henüz bize sirayet etmedi. 1990 ile 2030 arası dönemde OECD nüfusu içinde yaşlıların oranı neredeyse iki kat artarak yüzde 13’ten yüzde 22,5'a yükselecek; Avrupa'nın iyi yetişmiş genç emek ve beyin gücü Türkiye kaynaklı olabilir.

Öncelikle mevcut durumumuza ve büyüme potansiyelimize bakalım. Türkiye gelirin sağladığı refahta dünya çapında bir kıyaslama yapma imkânı veren satın alma gücü paritesine göre dünyanın l7'inci büyük ekonomisi oldu.

Milli Gelir Projeksiyonu

1980-1995 döneminde kişi başına gelirdeki artış hızımız yüzde 2'de kaldı! Son 20 yıldır kişi başına gelirde mühim bir artış sağlanamadı. 1950 yılında Türkiye, Yunanistan ve İspanya'da kişi başına gelir hemen hemen aynıydı. Güney Kore ise bizden geriydi. 1994 yılma gelindiğinde kişi başına düşen gelir Yunanistan ve İspanya'da 5 kattan fazla, G.Kore'de ise 9 kat arttı. Ya Türkiye'de? Sadece 3.3 kat. Bazı yıllar ekonomimiz yüzde 8 büyüyor, ertesi yıl eksi yüzde 10-11 küçülüyor. Ani ateş, ani soğuma gibi sağlıksız bir büyüme bu.

Şimdi Ankara Sanayi Odası Projeksiyonuna bir bakalım: Eğer Türkiye ekonomisi 2023 yılma kadar her yıl yüzde 3 büyürse, 2023'te kişi başına gelirimiz 6 bin dolar olacak. Fakat büyüme hızı her yıl yüzde 6ya yükselirse gelir 11 bin 631 doları bulacak. Büyüme hızını yüzde 8'e çıkarabilirsek, kişi başına gelirimiz 2023 yılında 17 bin 878 dolar olabilecek. Bu projeksiyonda örnek alman ülkeler boş durmayacağına göre, onların büyüme hızı yüzde 2 alınsa mesela, Türkiye'de her yıl yüzde 6 büyümüş olsa, 2023 yılında ancak bugünkü Yunanistan ve Portekiz'in seviyesini yakalayacak Türkiye. ASO'nun projeksiyonuna göre ülkemizde büyüme hızı yüzde 5'e ulaşabilirse (süren, istikrarlı biçimde) 2023'te yine ancak bugünkü İtalya'nın seviyesine ulaşılacak. Yani çok çalışmamız lazım.

Hedef 1 trilyon dolar milli gelir olmalı

Yüksek büyümenin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. O açıdan Türkiye hedef ve stratejilerini buna göre belirlemek zorunda. Önümüzdeki 20 yıl içinde 1

trilyon doları aşan milli gelir, 200-250 milyar dolar ihracatla toplam 500 milyar dolar dış ticaret hacmi, 100 milyar dolar turizm geliri olan bir Türkiye hedeflenmeli. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girebilen bir ülke olmalıyız. O halde ne yapılması gerekiyor? Teknoloji, yatırım, istihdam ayaklarından olan üçgeni sağlam oluşturmak ve Bermuda şeytan üçgeninden (döviz-faiz-borsa) sıyrılmak. Bunun için de üretim, yatırım, ihracat ve istihdamın önündeki engellerin kaldırılması gerekir.

İnsan Sermayesi, Teknoloji ve Sürdürülebilir Kalkınmaya Yatırım

2023'e giden yolu açmaya bizden sonraki kuşaklar devam edeceklerinden çocuklara, gençlere yatırım aslında" kendimizin ve ülkenin geleceğine yatırımdır. Bu konuda kamu ve özel kaynak tahsisinde hiç bir fedakârlıktan kaçınılmamalıdır. Getirişi maliyeti ile ölçülemeyecek kadar yüksektir. Teknoloji geliştirip üretmeden günümüz dünyasında ekonomik ve siyasi üstünlük kazanılamaz. Dahası, kalkınmanın, gelecek nesillerin ekolojik bakımdan dengeli, kirlenmenin asgariye indirileceği yerküremizde yaşama hakkını ellerinden almayacak şekilde, çevre dostu üretim teknikleri ve politikaları çerçevesinde yürütülmesi de gerekiyor. Ülkemizin gıda, su ve enerji ikmal güvenliğinin sağlanması öncelikli hedefler arasına katılmalıdır.

2023 stratejik hedefi olan sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı, bir çerçeve stratejidir. Bu strateji ile sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşılabilecektir.

Türkiye'nin 2023 turizm, çevre ve şehirleşme vizyonu; zengin doğal, tarihi, kültürel ve insan kaynaklarını koruyan ve sürdürülebilir kılan, yenilik ve teknoloji ile bütünleştiren, rekabet gücüne sahip, bölge içi ve bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltan, yaşam kalitesi yükselen bir ülke olabilmektir.

Sürdürülebilir kalkınma stratejisinin temel amacı; 2023 vizyonundan ödün vermeden ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını tehlikeye düşürmeden bugünkü nesillerin ihtiyaçlarını karşılayan bir kalkınma modeli oluşturmaktır.

Sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde, sürdürülebilir şehirleşme, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir bir turizm için ulusal, bölgesel ve yerel gelişme politikaları konusunda siyasi bir tartışma başlatmak ve ulusal düzeyde gerekli tüm gerekli

Bunun için öncelikle mevcut durum saptanarak, ülkedeki sürdürülebilirlik çalışmaları değerlendirilerek, çevresel sorunların analizi yapılarak ve 2023 yılı vizyonunun sürdürülebilir kalkınma açısından ele alınması gerekmektedir.33

GELECEK VİZYONU

 Türkiye'nin 2023 yılına kadar, sürdürülebilir turizm yaklaşımı benimsenerek istihdamın artırılması ve bölgesel gelişmede turizmin öncü bir sektör konumuna ulaştırılması,

 Turizmde ucuz ürün yerine, ülke, bölge, nokta bazında markalaşan turizm bölgeleri oluşturularak rekabetin arttırılması,

 Turizm ürünlerinin çeşitlendirilerek, sezonun bütün bir yıla yayılıp yurtiçi ve yurtdışındaki pazarlarda etkin olarak tanıtılması,

 Yöreye özgü farklı turizm türlerinin birbirlerine entegrasyonunu sağlayarak farklı sektörel kullanımlarla (sağlık ve termal doğa turizmi gibi) turizm odaklı turizm kentlerinin oluşturulması,

 Yöresel mimari değerlerin korunarak sıra dışı konaklama ünitelerinin hizmete sunulması ve desteklenmesi

 Hedef kitleye yönelik ürünlerin ön plana çıkarılması ile teknolojik gelişmelerden yararlanılarak, uluslararası iş birliğini de güçlendirerek, uluslararası turizm pazarında halen 10. sırada olan ülkemizin, turist sayısı ve turizm geliri bakımından ilk 5 ülke arasında yerini alması ve uluslararası bir marka haline getirilmesi,

 Artan nüfusa ve gelişen sanayiye paralel olarak, planlı, sağlıklı ve yüksek yaşam kalitesi sunan, çağdaş standartlara uygun altyapılarla kurulmuş ve sürdürülebilir kentlerin oluşturulması,

33 2023’te Türkiye Ekonomisi Nerede Olmalı: http://www.ekodialog.com/Makaleler/2023-

 İnşaat ve altyapı sektöründe kazandığı tecrübe ile uluslararası platformlarda rekabet etmesi,

 Vatandaşlarının tümüne; temel eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerinin sağlandığı bir sisteme sahip, refah düzeyi yüksek, sağlıklı bir çevrede yaşayan, doğal kaynaklarını sürdürülebilir yüksek teknolojiyle kullanabilen, temiz içme ve kullanma suyuna ulaşabilen, nüfus artış hızını kontrol edebilen, uluslararası hukuk ile uyumlu hale gelmiş, yönetimin her aşamasında yurttaşlarının aktif katılımını sağlamış, yasal çevre yönetim araçlarını akılcı biçimde düzenlemiş ve uygulamaya koymuş, lider bir ülke konumuna getirmek.

HEDEFLER

a) Turizm sektörünün gelişimi için Türkiye imajı oluşturulması ve Uluslararası ve ulusal pazarlarda markalaşmaya gidilmesi,

b) Ekonomik gelişimi destekleyen, toplum yönelimli ve sürdürülebilir turizm için planlama yaklaşımı ortaya konması,

c) Turizm pazarında alternatif turizme dayalı ürünler araştırılarak bölgesel ve yerel bazda kapasite artırımına gidilerek bu değerlerin uluslararası ve ulusal pazarda tanıtımı ve pazarlanması,

d) Turizm potansiyeli olan bölgelerde alt yapı eksikliklerinin tamamlanarak bir an önce turizme açılması, hedeflenen gelire ulaşılması,

e) Tarihi ve kültürel mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması,

f) Biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların korunup toplumsal yarara dönüştürülmesi,

g) Sürdürülebilir Kalkınma kavramı çerçevesinde hava, deniz ve toprak kirliliğinin önlenmesine ve kontrolüne yönelik teknolojilerin geliştirilerek yaygınlaştırılması, temiz üretim teknolojilerinin kullanılması, yatırımcıların teşvik edilmesi,

h) Her tür evsel ve sanayi atıklarının çevre koruma ilkeleri kapsamında yönetilmesini sağlayan bir yönetişim anlayışına sahip hizmet altyapısı için gerekli tüm donanım ve tesislerin geliştirilmesi, katı atıkların geri kazanımına ve tehlikeli atıkların giderilme-sine yönelik teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması,

i) Doğal kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanmasına yönelik teknolojilerin ve çevre dostu alternatif enerji kaynaklarının geliştirilerek yaygınlaştırılması,

j) Refah düzeyi yüksek ve yeşille bütünleşmiş bir çevre yaratılması, kentsel çevreye öncelik veren yerel kapasitelerin güçlendirilmesi,

k) Entegre ve dengeli bir kentsel gelişmenin sağlanması, kent yerleşimlerinde enerji gereksinimlerinin azaltılması, tüm nüfusun güvenli içme suyu ve temel atık sistemine erişiminin sağlanması ve yenilenebilir enerji ve ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılması,

l) Katma değeri yüksek, ileri teknoloji ve inovasyonu ön plana çıkaran, doğal kaynakları verimli kullanabilen projelerin gerçekleştirilmesi,

m) Sürdürülebilir nitelikteki inşaat teknolojilerinin kullanılması, depreme dayanıklı yapı ve altyapı üretilmesi, mevcut yapıların güçlendirilmesi ve rehabilitasyonunun sağlanması,

n) Bilim ve teknoloji alanında, uluslararası düzeyde söz sahibi olmuş, genç nüfusunun esnek, hızlı ve özgün çözüm üretebilme yeteneğinden yararlanılması,

o) Yapı sistem teknolojisini depreme dayanıklı ve denetlenebilir hale getirerek sektörde uluslararası standartların yakalanması, yeni ürün, hizmet, uygulama ve yaklaşımların hayata geçirilmesi,

p) Acil durum yönetimi konusunda kurumsal ve yasal yapının oluşturulması, doğal ve teknolojik afetler için çevresel risk değerlendirmelerinin tamamlanması, ülkenin tamamında yerleşik acil müdahale ekiplerinin kurulması, uluslararası işbirliği ağına dahil, meteorolojik erken uyarı ve deprem uyarı sistemlerinin kurulup geliştirilmesi,

ÇALIŞMA ALANLARI

1. Yeniden yapılanma çerçevesinde Turizm Politikalarının öncelikleri, kaynakları ve araçlarıyla birlikte belirlenmesi, Türkiye'nin turizm politikaların türevleri olan turizmin çeşitlendirilmesi, turizmin ekonomik ve sosyal yararlarının dengeli dağılımı için oluşturulacak projelerin geliştirilmesi,

2. Sürdürülebilir kalkınma anlayışının uygulanabilmesinde; her düzeydeki her

yönetim kademesinin, şehirlerin geleceğinden sorumlu olduğu anlayışından hareketle, toplumsal açıdan kilit aktörler olan ve merkezi yönetim birimleri dışında yer alan yerel yönetimler, kalkınma ajansları, hükümet dışı kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, özel sektör temsilcileri, parlamenterler, akademisyenler ve sendikalar ağırlıklı olarak yer almalı, önemli roller üstlenmeli ve bu sürece aktif bir şekilde katılmalıdırlar.

3. Turizmin kalitesini ve rekabet gücünü, çevre, doğal ve kültürel kaliteyi de göz önünde tutarak yeni projelerin hazırlanıp geliştirilmesi,

4. Turizm faaliyetlerinin, zamansal, mevsimsel ve coğrafi dağılımının geliştirilmesi, tatil dönemlerinin yaygınlaştırılması, kitle turizmine alternatifler bulunması ve yeni tatil yöreleri ve çeşitlerinin geliştirilmesi, - Sağlık Turizmi ve Termal Turizm - İnanç Turizmi - Kış Turizmi - Golf Turizmi - Deniz Turizmi (Limanlar) - Eko Turizmi (Doğa Amaçlı) -Yayla Turizm Merkezleri- trekking , çadırlı kamp, yamaç paraşütü, dağcılık, mağaracılık, bisiklet, sörf, safari - Fuar ve Kongre Turizmi.

5. Turizm sektöründe örgütlenme yapısının gözden geçirilmesi, sektördeki devlet-özel sektör dengesi ve iş bölümünün yeniden değerlendirilmesi,

6. Turistlerin daha iyi bilgilendirilmeleri ve tüketici olarak korunmaları, turizmle ilgili sorunların çözümü için bir danışma ve işbirliği mekanizmasının geliştirilmesi,

7. Mali araçların ve yapısal fonların daha etkin kullanılması, turizm için yasal ve finansal çerçevelerin hazırlanıp geliştirilmesi,

9. Ülkeler arasındaki bilgi alışverişinin güncellenip, geliştirilmesi.

10. Doğal, tarihi ve kültürel mirasın korunması ve etkin yönetimi, Kentsel Dönüşüm Projeleri (Dinamik, Cazip ve Rekabetçi Kentler), Kalkınma Planları - İmar Planları - Bölgesel Planlama ve Kentsel Planlama, Kamu altyapı yatırımları ve alternatif finans yöntemleri, Teknoloji ve AR-GE / Bilgi Yönetimi, Mimarlık- Arkeoloji – Restorasyon.

11. İç turizmin de canlandırılarak sadece deniz yada kıyı olan yerlerde değil tarihi ve doğal güzellikleri olan yerlere de turist çekilmesi gerekmektedir.

Tablo 2: En Büyük Ekonomiler 2009 – 2012 (GSYH, milyar $)

ÜLKE 2009 2010 2011 2012 1 Katar 77.567,6 88.221,5 102.943,3 106.284,0 2 Lüksemburg 77.363,5 78.906,3 80.119,1 79.649,5 3 Singapur 49.880,4 56.708,2 59.711,2 61.047,0 4 Norveç 51.928,6 52.164,8 53.470,7 54.479,1 5 Brunei 47.796,5 48.621,4 49.384,4 50.440,0 6 Hong Kong 42.878,2 46.128,0 49.137,5 50.716,1 7 ABD 45.348,5 46.900,4 48.386,7 49.601,4 8 BAE 46.733,8 46.298,9 48.157,8 48.434,6 9 İsviçre 40.611,2 41.942,0 43.369,7 44.016,0 64 Meksika 13.247,9 13.932,3 14.609,8 15.177,5 65 Türkiye 12.199,3 13.275,4 14.517,4 14.853,0 66 Panama 11.885,4 12.706,4 14.096,7 15.082,0 69 Bulgaristan 12.668,1 12.965,1 13.597,4 14.020,6 70 İran 12.050,8 12.721,6 13.053,4 13.071,6 182 Suriye 4.886,1 5.040,5 veri yok veri yok 183 Tuvalu 3.269,1 3.240,1 veri yok veri yok

Kaynak: IMF, World Economic Outlook Veritabanı, Nisan 2012. (Veriler tahmin. Türkiye için 2010 yılı sonrası tahmin içermektedir.)

Cari fiyatlarla GSYH, milyon TL Cari fiyatlarla GSYH, milyon $ Sabit Fiyatlarla GSYH Gelişme hızı, % Nüfus, milyon kişi Cari fiyatlarla kişi başına GSYH, TL Cari fiyatlarla kişi başına GSYH, $ Tablo4 En büyük ekonomile r 1998 70.203 270.947 70.203 62,464 1.124 4.338 1999 104.596 247.544 67.841 -3,36% 63,364 1.651 3.907 2000 166.658 265.384 72.436 6,77% 64,252 2.594 4.130 2001 240.224 196.736 68.309 -5,70% 65,133 3.688 3.021 2002 350.476 230.494 72.520 6,16% 66,008 5.310 3.492 2003 454.781 304.901 76.338 5,26% 66,873 6.801 4.559 2004 559.033 390.387 83.486 9,36% 67,723 8.255 5.764 2005 648.932 481.497 90.500 8,40% 68,566 9.464 7.022 2006 758.391 526.429 96.738 6,89% 69,395 10.929 7.586 2007 843.178 648.754 101.255 4,67% 70,215 12.009 9.240 2008 950.534 742.094 101.922 0,66% 71,095 13.370 10.438 2009 952.559 616.703 97.003 -4,83% 72,050 13.221 8.559 2010 1.098.799 731.608 105.886 9,16% 73,003 15.051 10.022 2011 1.294.893 772.298 114.874 8,49% 73,950 17.510 10.444 2012* 1.424.001 821.713 119.469 4,00% 74,885 19.016 10.973 2013* 1.572.167 888.180 125.442 5,00% 75,811 20.738 11.716 2014* 1.733.314 952.056 131.715 5,00% 76,707 22.597 12.412 2015** 1.874.579 1.041.433 135.666 3% 77,601 24.157 13.420 2016** 2.027.357 1.126.310 139.736 3% 78,478 25.833 14.352 2017** 2.192.587 1.218.104 143.928 3% 79,337 27.636 15.354 2018** 2.371.283 1.317.379 148.246 3% 80,173 29.577 16.432 2019** 2.564.542 1.424.746 152.693 3% 80,983 31.668 17.593 2020** 2.773.552 1.540.862 157.274 3% 81,778 33.916 18.842 2021** 2.999.597 1.666.443 161.992 3% 82,558 36.333 20.185 2022** 3.244.064 1.802.258 166.852 3% 83,328 38.931 21.628 2023** 3.508.455 1.949.142 171.858 3% 84,053 41.741 23.189

Grafik 4: Teknolojik mükemmellik

Grafik 5: Kritik refah döngüsü

Artan Teknoloji Geliştirme Çalışmaları

KRİTİK REFAH DÖNGÜSÜ

Artan teknoloji geliştirme çabaları

Artan rekabet gücü

Artan Pazar Payı Artan Toplumsal Refah

2023'TE 25 BİN DOLAR GELİR HAYAL DEĞİL, AMA...34

Arada kesintiler olmuş olsa da 1980'lerden beri Türkiye ekonomisi büyük bir yapısal değişimle birlikte büyüdü. 1975 yılında kişi başına gelirimiz (cari fiyatlarla) 1.500 dolardı, bugün ise yaklaşık 10.500 dolar. 35

2023 hedefleriyle iktisadi büyümenin sürdürülmesi amaçlanıyor. Peki, daha fazla büyüyerek Türkiye'de yaşayanları gerçekten zenginleştirebilecek miyiz? Refahlarını, yaşam standartlarını iyileştirebilecek miyiz? Büyümenin her zaman kalkınmaya yol açmayabileceğinin farkında mıyız? 2023 hedefleri, özünde Türkiye'yi gelişmiş ekonomiler ligine sokmayı amaçlıyor. Bu amaca ulaşabilmek için iktisadi politikaların tek başına yeterli olmayacağını unutmamamız gerekiyor. 1980'lerden bugüne izlenen politikalardan farklı olarak, Türkiye'de yaşayanların refahlarını, özgürlüklerini, sağlıklarını, eğitimlerini iyileştirmeye, fırsat eşitliğini sağlamaya ve bunlar için gerekli sosyal ve siyasal reformları yapmaya ihtiyacımız var.

Kişi başına 10 bin dolar gelire ulaşmamızı sağlayan, nüfusu köyden kente, istihdamı ise tarımdan imalata kaydırmayı başaran iktisat politikalarıydı. Bu politikalarla ulaşılabilecek büyümenin sınırına ulaştık. 2023'te 25 bin dolar gelire ulaşabilmek ve gelişmiş ülkeler ligine katılabilmek için farklı politikalara ihtiyacımız var.

İnsana yatırım yapmamız ve kapsayıcı kurumları inşa etmemiz gerekiyor. Bu Türkiye'ye özgü bir durum değil. Ünlü iktisatçı Dani Rodrik, artık büyüme mucizelerinin gerçekleşmesinin çok zor olduğunu belirttiği yazısında, küresel ekonomide ve imalat sanayinde meydana gelen değişiklikler nedeniyle iktisadi büyümenin insan sermayesi, kurumlar ve yönetişim alanlarında yapılacak iyileştirmelerle mümkün olduğunu söylüyor.

2023 hedefleri değerlendirildiğinde şu sonuçlar ortaya çıkıyor.

• 2023'te en büyük 10 ekonomiden biri olabilmek için %4'ün üzerinde bir büyüme performansı sergilememiz gerekiyor. Tam olarak ne kadar büyümemiz gerektiği, ilk 20 ekonomi sıralamasında üzerimizde yer alan ülkelerin büyüme performansına bağlı. Rakiplerimiz hızlı büyüdüğü takdirde 2023'e kadar her yıl %5-7 büyüsek bile ilk 10 hedefine ulaşamayabiliriz.

• Kişi başına 25 bin dolar gelir hedefi hem daha anlamlı bir hedef, hem de bu hedefimize ulaşabilmek için diğer ekonomilerle yarışmamız gerekmiyor. Türkiye'yi orta gelir tuzağından çıkaracak reformları yaptığımız ve böylece %4 veya daha hızlı bir büyüme performansı yakaladığımız takdirde, 25 bin dolar hedefine ulaşmamız mümkün. Ancak, bunu yapabilmek için çok çalışmamız gerekiyor. Reform listemiz kabarık.

• Toplam gelirimizi ve kişi başına düşen gelirimizi arttırmaya çalışırken, kalkınma hedeflerini gözden kaçırmamamız gerekiyor. Gelir artışının her zaman kalkınmaya yol açmadığını unutmamamız gelir hedeflerimize ulaşmamız açısından da önemli, çünkü kalkınma konusunda sağlanan ilerlemeler büyüme performansına da katkı yapıyor. Tabii siyasal reformların bu işin önemli bir parçası olduğunu da unutmamız gerekiyor.

Özetle, 2023'te kişi başına 25 bin dolar gelir hayal değil. Kesintisiz %4 büyüme ile, yani sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasılamızı (GSYH'mizi) her sene %4 arttırarak, bu hedefe ulaşmamız mümkün. Ancak, bunu yapabilmek için sosyal, siyasal ve iktisadi reformlara ihtiyacımız var. 25 bin dolar hedefi için çok çalışmamız ve kalkınmayı unutmamamız gerekiyor.

2011 yılı için Dünya Bankası ve IMF verilerine baktığımızda Türkiye'nin nominal GSYH büyüklüğüne göre dünyanın 18. büyük ekonomisi olduğunu görüyoruz. Satın alma gücü paritesine göre yapılan hesaplamalara göre ise Türkiye 16. sıradadır.

Tablo 5: En Büyük Ekonomiler 2009 – 2012 (GSYH, milyar $) ÜLKE 2009 2010 2011 2012 1 ABD 13.938,925 14.526,550 15.094,025 15.609,697 2 Japonya 5.035,141 5.488,424 5.869,471 5.980,997 3 Çin 4.990,526 5.930,393 7.298,147 7.991,738 4 Almanya 3.307,197 3.286,451 3.577,031 3.478,772 5 Fransa 2.631,919 2.562,759 2.776,324 2.712,026 6 B. Krallık 2.180,654 2.263,099 2.417,570 2.452,689 7 İtalya 2.116,627 2.060,887 2.198,730 2.066,934 8 Brezilya 1.622,311 2.142,926 2.492,908 2.449,760 9 İspanya 1.459,416 1.395,019 1.493,513 1.397,776 10 Kanada 1.337,577 1.577,040 1.736,869 1.804,575 11 Hindistan 1.253,979 1.597,945 1.676,143 1.779,279 12 Rusya 1.222,693 1.487,293 1.850,401 2.021,896 13 Avustralya 991,852 1.245,305 1.488,221 1.585,964 14 Meksika 881,838 1.035,400 1.154,784 1.207,820 15 GüneyKore 834,060 1.014,890 1.116,247 1.163,532 16 Hollanda 795,937 780,719 840,433 802,070 17 Türkiye 614,417 734,587 778,089 817,298 18 Endonezya 538,701 708,352 845,680 928,274 19 İsviçre 492,261 527,920 636,059 620,903 20 Belçika 474,105 470,222 513,396 496,767

Gayri Safi Milli Hasıla, cari fiyatlarla, milyon Dolar Kaynak: IMF, World Economic Outlook Veritabanı, Nisan 2012. (2010 sonrası veriler tahmin içermektedir.)

Tablo 1, IMF World Economic Outlook veritabanındaki son verilere göre 2009- 2012 için en büyük 20 ekonomiyi listeliyor. Türkiye, 2009 ve 2010'da 17., 2011'de ise 18. büyük ekonomi. IMF tahminlerine göre Türkiye'nin 2012'de 17. sırada olması bekleniyor.

Hükümetin 2012-2014 orta vadeli programına (OVP'ye) göre 2012 yılında 821 milyar dolar gelire ulaşmayı hedefliyoruz.36

Bu hedef IMF tahmininden biraz daha iyimser ama gelin OVP hedeflerine ulaşacağımızı varsayalım. Eğer OVP hedeflerini tutturursak, 2014 yılında 952 milyar dolarlık bir gelire ulaşacağız.

%4 BÜYÜME İLE 2023'TE 2.126 MİLYAR DOLAR GELİR!

2023'te ilk 10 ekonomi arasına nasıl girebileceğimizi değerlendirebilmek için dört farklı senaryoyu ele alalım. Bu senaryolar için bazı varsayımlar yapmamız gerekiyor. Varsayımlarımız şöyle:

(1) 2012-14 OVP hedeflerini tutturuyoruz.

(2) 2014-2023 arasında dolar kurunun (OVP'de de varsayıldığı gibi) 1,8 civarında olacağını düşünelim.

(3) 2014-2023 arasında GSYH deflatörünün (OVP'de de varsayıldığı gibi) %5 civarında seyredeceğini kabul edelim.

Tabii bunlar iyimser varsayımlar, Avrupa'da ciddi bir kriz bu varsayımların tutmamasına neden olabilir. Burada 2023 hedefine bu koşullar altında ne zaman ve nasıl ulaşabileceğimizi değerlendireceğiz. Koşullar güçleşirse hedeflere ulaşmamız da güçleşecektir. Şimdi dört farklı senaryoya bakalım. İlgili tabloları ekte bulabilirsiniz.

• Birinci senaryo: Türkiye kesintisiz bir biçimde %2 büyüyor (sabit fiyatlarla GSYH'sini her sene %2 arttırıyor). Eğer %2'lik bir büyüme performansı ile devam edersek 2023 yılında 1.785 milyar dolar gelire ulaşabiliriz. Bu, diğer ülkelerin hiç büyümediği varsayımı altında, 2023'te Hindistan'ı geçip 11. büyük ekonomi olarak sıralamadaki yerimizi alacağımız anlamına geliyor.

• İkinci senaryo: Türkiye 2023'e kadar kesintisiz bir biçimde %3 büyümeyi başarabilirse, 2023 yılında 1.949 milyar dolar gelire ulaşacaktır. Yani, eğer diğer ülkeler hiç ama hiç büyümezse 2023 yılında Kanada'yı geçip dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmamızın önünde hiçbir engel yoktur (Tablo 10).

• Üçüncü senaryo: Eğer Türkiye, %3,5'lik bir büyüme performansı yakalarsa, 2023 yılında 2.035 milyar dolar gelire ulaşacaktır. Eğer diğer ekonomiler büyümezse, sıralamada İtalya'nın yerini alıp 2023'te 8. büyük ekonomi olabiliriz.

• Dördüncü senaryo: Eğer aynı varsayımlar altında kesintisiz bir biçimde %4 büyümeyi başarabilirsek, 2023 yılında 2.126 milyar dolar gelire ulaşabiliriz. Eğer bunu