• Sonuç bulunamadı

Harita Mühendisliğinin Toprak Reformu ve Arazi İdare

Mesleğimiz günümüz şartlarında arazi idaresi ve arazi yönetimi gibi konulardan ziyade daha çok geometri ve matematik ağırlıklı olarak eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu nedenle konu ile ilgili olarak eğitimsel, kurumsal, profesyonel standartlar geliştirilip tüm dünyada mesleğimizin politikalarına yön veren FIG kapsamında da bazı standartların geliştirilmesi gerekmektedir.

12.1.1 Eğitimsel standartlar

Eğitimsel standartların geliştirilmesinde birden fazla meslek disiplini ile oluşturulacak bir arakesitin yönetiminde arazi idaresi ve arazi yönetimi konusunda karar verilmedir. Bu konuda “Bir arazi idaresini etüt eğitimine yaklaştırdığımızda odağı bir mühendislik disiplinine benzer olmaktan çıkarmak durumunda kalırız. Arazi idaresinin gelişimi ve yeterli sistemlerinin yürütülmesi için daha fazla yönetimsel ve bilimler arası bir dikkate gereksinim duyarız. Arazi idaresi için gerekecek ileriye dönük bir eğitim profili Ölçme Bilimi ve Arazi İşletimi alanlarından oluşmuş olmalıdır ve Uzamsal Bilgi Yönetiminin geniş bilimlerarası paradigması içindeki katıştırma ile desteklenmelidir (Enemark ve Prendergast 2001).

12.1.2 Profesyonel standartlar

Sürekli gelişim destekli uzamsal bilgi devrimi ve tekamül etmekte olan arazi işletim paradigması son yirmi yılda profesyonel yapılar üzerinde çok etkin bir rol oynamıştır. Arazi ölçme gibi meslekler, geleneksel hizmetleri elde etme çabasındayken uzamsal bilgi devrimini uyarlamak için yeniden tasarlanmış ve yeniden keşfedilmiştir.

Uluslararası arazi ölçme iş kolları ve ulusal kuruluşlar modern bir bilimlerarası profil içeren bu davete ve gelişim yapılarına adapte olmak durumundadırlar. Bu, bahsi geçen modern rolü üstlenmek için, uygun etik prensipler ve profesyonel iletimin model kodlarının kabulünü içerir (Anonymus 1998).

Arazi ölçüm mesleğinin profili, üçüncü milenyumda, teknik etüt ve haritalama profesyonellerinin bir karışımını, pratisyenleri, uzamsal veri yöneticilerini arazi ve çevresel kaynak yöneticilerini (devlet sektörü ve özel sektörde) ve arazi işletim konularında yasal ve mali danışmanları içerecektir.

12.1.3 Kurumsal standartlar

Uygun bir kurumsal ve organizasyonel altyapı oluşturmak ileride arazi yönetiminde sürekliliği yakalamak için en önemli unsurlardan biridir. Değişen hükümetlerin ortak bir tavır içinde altyapıyı değiştirmeden kurumsallaşması arazi yönetimi konusunda sürekli bir ileri ivmenin yakalanmasında çok etkilidir. Bu standardın oluşmasından sonra arazi ile ilgili her türlü faaliyetin takibi kolaylaşmaktadır. Arazi kullanımı, arazi transferleri, vergilendirme gibi konularda uygun bir standart da yakalanabilmektedir.

Bir başka kurumsal sorun ulusal politika-oluşturma ve yerel karar-verme arasındaki uygun dengenin oluşturulması konusundadır. Bu dengenin oluşturulması aşamasında resmi kurumlara büyük görevler düşmektedir. Gerekli yasal düzenlemelerin ulusal arazi politikaları kapsamında yereli rahatsız etmeden yapabilmek için yine kurumsal standartların oluşması önemlidir.

12.1.4 FIG’ın rolü

FIG uzamsal veri altyapıları bulunduran arazi idare sistemlerini tasarlama, inşa etme ve yönetmede gerekli olan kapasiteyi geliştirmede önemli bir rol oynar. Son 10- 15 yıl süresince FIG, ekonomik, sosyal ve çevresel süreklilik bazında “üç misli taban çizgisi “ elde etmede temel oluşturan sağlıklı arazi idaresinin önemini açıklamada lider bir rol üstlenmiştir. UN, FAO, HABITAT ve özellikle de Dünya Bankası gibi uluslararası organizasyonlar bu işlem içinde kilit rol oynayan aktörlerdir. Bu kapsamda FIG bir çok yayın yapmıştır. En son eser, Aguascalientes’in “Statement on Development of Land Information Policies in the Americas” dır. Bu eser FIG’ın başrolü oynadığı UN/FIG/PCIDEA ortak yapımıdır (Enemark 2005).

Bu konuda önemli olan küresel trendleri dikkate alırken bu tür sistemlerin her zaman ilgili ülkenin değişik coğrafi ve kültürel ön koşullarına özgü tasarımları olacağını da göstermelidir.

Prensip olarak arazi idare sistemi, belirli bir yargı merciinin veya devletin tanıdığı insanlar ile arazi arasındaki sosyal ilişkiyi yansıtır. Böylesi bir sistem sadece GIS değildir. Diğer taraftan, Arazi İdare Sistemleri kendi içinde bir son değildir ancak daha geniş ulusal arazi yönetimi çerçevesinde arazi politikalarının uygulanmasını kolaylaştırmaktadır. Arazi idare faaliyetleri, yine de sadece teknik veya idari işlemler olarak kalmamaktadır. Faaliyetler temelde siyasi olup toprak mülkiyetine, arazi pazarlarına, arazi vergilendirilmesine, arazi kullanım kontrolüne, arazinin geliştirilmesine ve çevre yönetimine ilişkin insanları, hakları ve arazi nesnelerini ilgilendiren kabul edilmiş sosyal kavramları yansıtmaktadır. Bu nedenle arazi idare sistemleri yüksek düzeyde siyasi desteğe ve kabul görmeye gerek duyar (Enemark 2005).

Toprak reformu gibi toprak insan ilişkilerini düzenleyen bir konunun bugün küresel anlamda bu konuda söz konusu olan arazi idare sistemleri dışında değerlendirilip sonradan uyum sürecinde tekrar ele alınması hem emek hem de zaman kaybı olacaktır. Bu nedenle toprak reformu ile ilgili yapılacak her türlü projede ülkenin değişik coğrafi ve kültürel şartları da göz önüne alınarak bu konuda

Dünya Bankası’nın da kredilendirme desteği de alınmalıdır. Böylece yapılacak toprak reformu hem ulusal arazi idare politikaları ile uyum içerisinde olurken diğer taraftan yerel anlamda da işletmeleri her bakımdan koruyacak bir yasal sürecin oluşması ve kurumsal standartların yakalanmasına olanak sağlanmalıdır. Sürecin baştan sona siyasi bir destek istediği göz önüne alınacak olursa bu konuda oluşturulacak standartların ve kapasite geliştirilmesinin önemi artmaktadır. Çünkü standartlar ne kadar oturmuş olursa ve kapasite ne derece yüksek olursa o derece siyasi baskı yumuşatılmış olacaktır. Toprak reformu her ne kadar siyasi destek isteyen bir süreç olsa da bu sürecin hükümet siyaseti yerine tamamen standart hale getirilmiş devlet siyaseti olması sürdürülebilir bir politikanın en önemli ayağını oluşturacaktır.

13 YURT DIŞINDA TOPRAK REFORMU UYGULAMALARI

Türkiye dışında toprak reformu konusunda yapılan çalışmalarda özellikle vergilendirme ve toprak reformunun paralel şekilde işlendiği görülmektedir. Toprak reformunun son zamanlarda basında da görüldüğü üzere Bolivya örneği gündemde olan uygulamalardan biridir. Aşağıda Bolivya, Meksika, İskoçya, Japonya, İran, Rusya ve Mısır’daki toprak reformu uygulamaları hakkında bilgiler verilecektir.