• Sonuç bulunamadı

Hakaretin Yaralama Suçu Failine KarĢı ĠĢlenmiĢ Bulunması

C. DĠĞER BAZI CEZA HUKUKU KURUMLAR

III. ÖZEL HAKSIZ TAHRĠK HALĠ (T.C.K m 129)

3. Hakaretin Yaralama Suçu Failine KarĢı ĠĢlenmiĢ Bulunması

Hakaret suçunun cezasızlık nedeni olabilmesi için kasten yaralamaya karĢı yapılan hakaretin, kendisini yaralayan kimseye karĢı yapılmıĢ olması gerekmektedir. Dolayısıyla, hakaret suçu, yaralama suçunu iĢleyen kimseden baĢka kiĢiye yönelmesi durumunda bu hüküm uygulanamaz.

D. KARġILIKLI HAKARET

T.C.K. 129. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, hakaret suçunun karĢılıklı olarak iĢlenmesi halinde, davaya bakan yargıç olayın mahiyetine göre taraflardan her ikisi ya da biri hakkında verilecek cezayı üçte birine kadar indirebileceği gibi ceza vermekten de vazgeçebilecektir. Bu hükmün uygulanabilmesi için, karĢılıklı iĢlenen suçların hakaret olması, ilk tahrikin hukuka aykırı (haksız) olması ve hakaretlerin karĢılıklı olması gerekir408

.

Hükmün uygulanması için tarafların karĢılıklı olarak hakarette bulunmaları gerekmektedir, üçüncü bir kiĢinin hakarete maruz kalan adına karĢılık vermesi durumunda karĢılıklı hakaret söz konusu olmaz. Ancak bu üçüncü kiĢinin hakarete maruz kalanın yakını olduğu durumlarda karĢılıklı hakaret söz konusu olabilecektir409.

Hakaretin karĢılıklı sayılabilmesi için aynı zamanda ve yerde birbiri ardına yapılmaları Ģart değildir. KiĢinin yokluğunda yapılan hakaretlere ve vasıtalı tahkirlerde karĢılığın derhal verilmesine de olanak yoktur. Dolayısıyla kiĢinin bunu öğrenmesinden sonra karĢılık vermesi durumunda da hakaret karĢılıklıdır. Buna karĢın kiĢinin yüzüne karĢı yapılan hakaretlere de derhal karĢılık vermesi gerçekleĢmeyebilir. Ancak aradan önemli sayılabilecek bir sürenin geçmemesi veya ilk fırsatta karĢılık verilmesi karĢılıklılık bakımından gereklidir. Hakaretler arasında bir oran bulunması zorunlu değildir. Birinin hakaret diğerinin sövme olması arasında fark bulunmadığı gibi kullanılan sözlerin ağırlık bakımından aynı veya benzer olması da gerekmez. Mahkeme, maddeyi uygularken her iki tarafın cezasını indirmek ya da ikisine birden ceza vermemek zorunluluğunda değildir.

408

Malkoç, a.g.e. s.521

Birisinin cezasını indirebilir ya da ona ceza vermekten vazgeçilmesine karar verebilir. Ancak tahkire karĢılık veren tarafın daha fazla lehine haksız tahrik

hükümlerini uygulamak daha doğru bir yaklaĢım olacaktır .410

SONUÇ

Modern ceza hukukunda fiilin hukuka aykırılığı, failin cezalandırılabilmesi için gerekli fakat yeterli değildir; aynı zamanda kusurlu olması da zorunludur. KiĢinin kusurlu davranıp davranmadığının belirlenmesi, bu kiĢinin hareketinin sübjektif yönü üzerinde bir değerlendirme yapmayı gerektirir. Dolayısıyla, failin kiĢiliğinin dikkate alındığı çağdaĢ ceza hukukunda failin suç iĢlemesine neden olan ruhsal durumunun da suça etki eden bir neden olduğu kabul edilmiĢtir.

Haksız tahrik, haksız bir fiilin ( hareketin ) meydana getirdiği öfke veya Ģiddetli üzüntünün etkisi altında suç iĢleyen kiĢiye daha az ceza verilmesini sağlayan bir kurumdur. Haksız tahrikte fail, mağdurdan kaynaklanan ve suça neden olan haksız hareketinin meydana getirdiği öfke veya Ģiddetli üzüntü sonucunda irade serbestîsinin azalması sonucu suç iĢlemektedir. Dolayısıyla, haksız tahrik altında suç iĢleyen failin, bağımsız iradesiyle ve soğukkanlılıkla suç iĢleyen fail gibi ceza sorumluluğunun tam olarak değerlendirilmesi adil değildir. Çünkü öfke, üzüntü, ruhsal çöküntü gibi psiĢik dalgalanmalar kiĢinin irade serbestîsini etkileyerek suç iĢlemeye yöneltebilir. KiĢiyi bu ruhi buhran durumuna sokup suç iĢlemeye sürükleyen neden ise, haksız hareketiyle mağdurdur. Bir anlamda suçun iĢlenmesinde mağdurun da payı vardır. Bunun sonucunda da failin cezasının miktarında bir indirim yapmak adaletli olacaktır. Dolayısıyla haksız tahrik bir hukuka uygunluk nedeni değil, failin kınanabilirliğinin daha zayıf olması nedeniyle kusurluluğu etkileyen bir nedendir.

Haksız tahrik; suça etki eden, kiĢisel, genel, yasal bir hafifletici nedendir. KiĢisel olması suçun manevi unsuruna etki ettiği, genel olması her fail hakkında

ve kural olarak her suçta uygulanacağı, yasal olması ise olayda varlığının hâkim tarafından re‟sen araĢtırılması anlamına gelir. Bir olayda, mağdurdan kaynaklanan tahrik edici bir fiil varsa, bu fiil haksızsa, bu haksız fiil failde hiddet ve Ģiddetli eleme neden olmuĢsa ve fail bu hiddet ve Ģiddetli elemin etkisi altında tahrik teĢkil eden fiili yapana yönelik tepki suçu iĢlerse, failin cezası haksız tahrikten kaynaklanan nedenle bir miktar indirilmelidir.

Haksız tahrikte doğru uygulamalara ulaĢabilmek için Ģartların dikkatlice araĢtırılması gerekmektedir. Aksi takdirde her olayda tahrik indiriminin uygulanması adil olmayan sonuçlara yol açabilir. Tahrik kurumu, mağdurdan kaynaklanan haksız hareketlerin failde yol açtığı hiddet ve Ģiddetli elemin etkisiyle, irade serbestîsini zaafa uğratan hareketlere karĢı tepki suçunun iĢlenmiĢ olması durumunda uygulanabilir. Kanun, failin kendi ruh dünyasında kapıldığı hiddet veya Ģiddetli eleme değil, mağdurdan kaynaklanan tahrik edici fiil dolayısıyla hissedilen hiddet veya Ģiddetli eleme hukuken değer vermiĢtir. T.C.K. tahrikin ancak haksız hareketlere tepki olması durumunda kabul edildiğini vurgulamak için tahrik fiilinin “haksız bir fiil” olmasını aramıĢtır. Bu nedenle haksız tahrikin psikolojik esası failin hiddet veya Ģiddetli elemin etkisi altında tepki suçu iĢlemiĢ olmasıdır. Hukuki esası ise, mağdurun haksız hareketlerinin failde yarattığı hiddet veya Ģiddetli elemin etkisiyle suçun iĢlenmiĢ olmasıdır.

Kanunumuz, 765 sayılı eski kanun zamanında yanlıĢ uygulamalara yol açan “haksız bir tahrikin husule getirdiği gazap veya Ģedit elem” ibaresi yerine “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya Ģiddetli elem” ifadesine yer vererek tahrikin ancak haksız fiillere tepki olması durumunda kabul edildiğini belirtmiĢtir. Dolayısıyla, mağdurdan kaynaklanmayan, bilakis bir suçun mağduruna yönelik, hiddet veya Ģiddetli elemin etkisiyle iĢlenen tepki suçlarına hukuken değer verilmemektedir. Daha açık bir anlatımla, töre ve namus cinayetlerinde, mağdurun tahrik teĢkil eden haksız bir fiili bulunmamaktadır. Örneğin cinsel saldırıya uğramıĢ bir kızın veya reĢit bir kızın bir erkekle iliĢkiye girmesinin fail açısından tahrik teĢkil eden bir haksız hareketi mevcut değildir. Cinsel saldırıya uğramıĢ olan kiĢi, tahrik edici fiili yapan değil aksine tahrik fiiline maruz kalandır. Ayrıca boĢanma, reĢitken iliĢkiye girme, birlikte yaĢama gibi bazı hareketler bazı toplumlarda örf ve adetlere aykırı olmasına ve suç sayılabilmesine rağmen bu hareketler hukuka aykırılık teĢkil etmez. Dolayısıyla bu hareketler

nedeniyle tahrik edildiğini ileri süren faile karĢı tahrik hükümleri uygulanmamaktadır.

Ancak bu konuda yanlıĢ anlamalara yol açabilecek önemli bir durum üzerinde durmuĢtuk. Bilindiği gibi, adam öldürme de hukuken haksız bir fiildir. Dolayısıyla madde metninde yer alan “haksız bir fiilin meydana getirdiği...” hali tahrik kabul edildiğine göre, bir yakını öldürülen kiĢi, adam öldürmenin haksız fiil özelliğinden yararlanarak ikinci öldürme suçunu iĢleyip tahrik altında olduğu savunmasını yapabilir. Töre ve kan gütme saiki ile iĢlenen adam öldürme suçlarında haksız tahrik indiriminin yanlıĢ biçimde uygulanmasına kesin olarak engel olmak için kanun koyucu bu durumlarda tahrik indirimin uygulanmayacağını gerekçede değil, kanun metninde açıkça düzenlemeliydi. Madde metninde yer alan haksız fiil ibaresinin adam öldürme suçlarında çok iyi tanımlanması gerekmektedir. Çünkü T.C.K.‟nun 82. ( j ) ve ( k ) bentlerinin gerekçesinde eğer olayda haksız tahrikin koĢulları varsa bu iki durumlarda bile tahrik indiriminin uygulanmasını; eğer faili suç iĢlemeye iten nedenin bir görev bilinci içinde intikam almak ya da cezalandırmak ise olayda haksız tahrik indirimi uygulanmayacaktır.

Haksız tahrik, haksız bir fiilin meydana getirdiği hal olarak düzenlenmiĢtir. Oysa gerekçede de belirtildiği gibi, haksız bir hareketin bulunması gerekmektedir. Haksız fiil denildiği zaman, Borçlar Kanununun 41. maddesindeki haksız fiil ilk olarak anlaĢılabilir. Ancak burada anlaĢılması gereken tahrik fiilinin haksızlığıdır. Fiilin haksızlığı, fiilin hukuka aykırı olması anlamına gelmektedir.

5237 sayılı yeni kanunla, 765 sayılı eski kanunda yer alan adi ve ağır tahrik indirimi uygulamada yarattığı sorunlar göz önüne alınarak kaldırılmıĢtır. Tahrikin ikili ayrımı sübjektif bir kavrama dayanan haksız tahrikin uygulamasını güçleĢtirmiĢtir. Ayrıca bunun bir de basit veya ağır olduğunu araĢtırmak, hâkimi gerçek yerine, tahminlerde bulunmaya mecbur edebilmekteydi. 5237 sayılı T.C.K‟nun 29. maddesiyle, 765 sayılı T.CK‟nda yer alan adi ve ağır tahrik ayrımının kaldırılmasıyla, tahrik halinde verilecek ceza bakımından aĢağı ve yukarı sınırlar kabul edilmek suretiyle olayın özelliğine göre uygulamada takdir olanağı tanınmıĢtır. GeniĢ takdir yetkisi verilen hâkim tahrikin ağırlık derecesine göre yapılacak indirimi saptayabilecektir. Ancak bu indirimin yapılabilmesi için

haksız fiilin bir hiddet veya Ģiddetli elem etkisi doğurabilecek ağırlıkta olması gerekir. Bu nedenle böyle bir etkiyi meydana getirebilecek ağırlıkta olmayan haksız fiiller bakımından hükmün uygulanması söz konusu olmayacaktır. Hâkime somut olayda tahrikin yoğunluğuna göre cezayı indirebileceğini sağlayan geniĢ takdir yetkisi verilmesinin yerinde bir düzenleme olduğu görüĢlerine karĢın; indirim oranlarında alt ve üst sınırların arasının çok açılmıĢ olması uygulamada adaletsizliklere yol açabileceğine dair düĢünceler de mevcuttur. Çünkü olaya tahrik hükümlerini uygulayacak her hâkimin, benzer olaylarda benzer haksız tahrik nedenlerini aynı Ģiddet ve ağırlıkta kabul ve takdir etmesi beklenemeyeceği söylenebilir. Zira her hâkimin ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız manevi dünyaları, kiĢisel duyguları ve değerlendirme kıstasları vardır. Bu durumda, tahrik uygulamada her ne kadar kaldırılsa da yine basit-ağır tahrik Ģeklinde derecelendirilecek ve tespite göre alt ve üst sınırlar arasında bir ceza belirlenecektir. Ancak eski kanun zamanında, tahrik edici fiile karĢılık iĢlenen tepki suçuna uygulanacak basit tahrik hükmünün uygulanması yeterli ama adil olmaması; ağır tahrikin uygulanması da Ģartların bulunmaması nedeniyle uygulanamaması durumunda bir çıkmaz ortaya çıkabilmekteydi. Yeni düzenlemede bu ayrımın kaldırılmasıyla hâkime takdir yetkisi verilerek makas içerisinde bir indirim yapmasıyla bu tür adaletsizliklerin önüne geçilmekle yeni düzenleme yerinde olmuĢtur.

Sonuç olarak, çalıĢmamızda haksız tahrik kavramı Yargıtay kararları ve doktrin görüĢleri çerçevesinde geniĢ bir Ģekilde açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. Ayrıca tezin yazım aĢamasında 765 sayılı T.C.K‟nun yürürlükten kaldırıp, 5237 sayılı T.C.K.‟nun yürürlüğe konmasıyla haksız tahrik kurumu açısından eski ve yeni

KAYNAKÇA

[1] ABBAN, Hakan: (2001), “Haksız Tahrik”, YayımlanmamıĢ Yüksek

Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara

[2] AKBULUT, Ġlhan: (2006), “Yeni Türk Ceza Kanunumuza Göre Kan

Gütme Saiki İle Adam Öldürme”, 1.baskı, Kazancı Hukuku Yayımevi, Ġstanbul

[3] AKTAġ, Yusuf: (1976), “Tahrik, Teşebbüs ve Cezanın Kurulması”, Fon

Matbaası, Ankara

[4] ARSLAN, Çetin, AZĠZAĞAOĞLU, Bahattin: (2004),“Yeni Türk Ceza

Kanunu Şerhi”, 1.baskı, Asil Yayınları, Ankara

[5] ARTUK, Mehmet Emin, GÖKÇEN, Ahmet, YENĠDÜNYA, Caner:

(2006), “5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanununa Göre Hazırlanmış Ceza Hukuku Genel Hükümler”, 2.basım, Turhan Kitapevi, Ankara

[6] AYDIN, Devrim: (2003), “Türk Ceza Hukukunda Haksız Tahrik”,

YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara

[7] AYDIN, Devrim: (2005), “Yeni Türk Ceza Kanununda Haksız Tahrik”,

A.Ü.H.F. Dergisi, C. 54, S. 1, s.225–254

[8] AYIK, Ġsmail Hakkı: (1952), “Tahrik”, Adalet Dergisi, Ocak, Y.43, S.1,

s. 83–107

[9] BAKICI, Sedat: (2007), “5237 sayılı Yasa Kapsamında Ceza Hukuku

Genel Hükümler”, Adalet Yayınevi, Ankara

[10] BARDAK, Cengiz: (1988), “Haksız Tahrik Üzerine Bir İnceleme”, Adalet

Dergisi, Ocak-ġubat, C.1, S.1, s. 42–52

[11] BAġAR, Nur: (1980), “Türk Ceza Hukukunda Haksız Tahrik”, Adalet

Dergisi, Mayıs-Haziran, Y.71, S.3, s. 251–263

[12] CENTEL, Nur, ZAFER, Hamide, ÇAKMUT, Özlem: (2006), “Türk

[13] ÇAĞLAYAN, M. Muhtar: (1982), “Yargıtay İçtihatlarının Işığı Altında

Haksız Tahrik Üzerine Bir İnceleme”, Adalet Dergisi, Ocak-ġubat, Y.73, S.1, s. 14–41

[14] ÇAĞLAYAN, M. Muhtar: (t.y.), “Türk Ceza Kanunu” , 3.baskı, Yetkin

Yayınları, C.I, Ankara

[15] ÇOLAK, Haluk: (2005), “Güncel Ceza Hukuku”, Bilge Yayınevi, Ankara [16] DEMĠR, Ali: (1986), “Türk Ceza Kanununda Haksız Tahrik ve

Uygulaması”, Adalet Dergisi, Mart-Nisan, Y.77, S.2, s. 44–51

[17] DEMĠRBAġ, Timur: (1985), “Türk Ceza Kanununda Özel Haksız Tahrik

Halleri; Üçdal Neşriyat”, Ġstanbul

[18] DEMĠRBAġ, Timur: (2006), “Ceza Hukuku Genel Hükümler”,4.baskı,

Seçkin Yayınları, Ankara

[19] DEVELLĠOĞLU, Ferit: (1995), “Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik

Lügat”, 12.baskı, Aydın Kitapevi Yayınları, Ankara

[20] DÖNMEZER, Sulhi: (2003), “Ceza Hukuku Dersleri”, BahçeĢehir

Üniversitesi Yayınları, Ġstanbul

[21] DÖNMEZER, Sulhi, ERMAN, Sahir: (t.y.), “Nazari ve Tatbiki Ceza

Hukuku Umumi Kısım”, 4.basım, C.I, Ġstanbul

[22] DÖNMEZER, Sulhi, ERMAN, Sahir: (1999), “Nazari ve Tatbiki Ceza

Hukuku Genel Kısım”, 12.basım, Beta Yayınevi, C.II, Ġstanbul

[23] DÖNMEZER, Sulhi, YENĠSEY, Feridun: (1998) “Karşılaştırmalı

T.C.K. ve 1997 Tasarısı, Gerekçeler”, Ġstanbul

[24] ERCAN, Ġsmail: (2007), “Ceza Hukuku Genel Hükümler-Özel

Hükümler”, 3.basım, Ġkinci Sayfa Yayınları, Ġstanbul

[25] EREL, Kemalettin: (2001) “Haksız Tahrik Altında İşlenen Suçlara

Heyecan Durumlarının Etkisi”, Adalet Dergisi, Ocak, Y.92, S.6, s. 165– 170

[26] EREL, Kemalettin: (2001), “Kişilik ve Suç-Haksız Tahrik Altında İşlenen

Suçlarda Failin Kişiliğinin Önemi”, Adalet Dergisi, Nisan, Y.92, S.7, s. 158–170

[27] EREM, Faruk, DANIġMAN, Ahmet, ARTUK, Mehmet Emin: (1997),

“Ceza Hukuku Genel Hükümler”, 14.baskı, Seçkin Yayınları, Ankara

[28] ERSOY, Yüksel: (2002), “Ceza Hukuku Genel Hükümler”, Ġmaj

[29] GÖKALP, Mehmet: (1969), “Haksız Tahrik ve Sebepleri”, Adalet

Dergisi, Ağustos, Y.60, S.8, s. 518–523

[30] GÜRELLĠ, Nevzat: (1951), “Ceza Hukukunda Mazeret Sebebi Olarak

Haksız Tahrik”, Ġstanbul Barosu Dergisi, C.25, s. 331–344

[31] HAKERĠ, Hakan: (2007), “Ceza Hukuku Genel Hükümler”, 5.baskı,

Seçkin Yayınları, Ankara

[32] HAKERĠ, Hakan: (2006), “Kasten Adam Öldürme Suçları”, 1.basım,

Seçkin Yayınları, Ankara

[33] ĠÇEL, Kayıhan, SOKULLU-AKINCI, Füsun, SÖZÜER, Âdem, ÖZGENÇ, Ġzzet, MAHMUTOĞLU, Fatih S. : (2000), “Suç Teorisi 2.

Kitap”, Beta Yayınevi, Ġstanbul

[34] KABAN, Mater, AġANER, Halim, GÜVEN, Özcan, YALVAÇ, Gürsel: (2004), “Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararları (Eylül 2001-

Temmuz 2004)”, Adalet Yayınevi, Ankara

[35] KARDAM, Filiz: (1999), “Töre Cinayetleri Üzerine Bazı Düşünceler”,

Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, Aralık, s. 87–96

[36] KATOĞLU, Tuğrul: (2003), “Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık”,

Seçkin Yayınları, Ankara

[37] KEYMAN, Selahattin: (1988), “Cürmi Fiilin Yapısal Unsuru Olarak

Hareket”, A.Ü.H.F. Dergisi, C. XL, S.1–4, s.121–171

[38] KOYUNCU, Ali: (2006), “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu”,2.basım,

Adalet Yayınevi, Ankara

[39] KÖNĠ, Ekrem: (1938), “Kanuni Azaltma Sebeplerinden Tahrik”, Ġstanbul

Barosu Mecmuası, Mart, C. 12, S. 3, s.203–209

[40] MAJNO, Luigi: (1977), “Ceza Kanunu Şerhi; Türk ve İtalyan Ceza

Kanunları”,Yargıtay Yayınları, Sevinç Matbaası, No:3, C.I, Ankara

[41] MALKOÇ, Ġsmail: (2005), “Açıklamalı Yeni Türk Ceza Kanunu”,

Malkoç Kitapevi, C.I, Ankara

[42] NOYAN, Erdal: (2007), “Ceza Davası”, 2.basım, Adalet Yayınevi,

Ankara

[43] NUHOĞLU, AyĢe: (2004), “Namus İçin Adam Öldürme Suçlarında

Haksız Tahrik Uygulaması”, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Ġstanbul, S.1–2, s. 205–213

[44] OKANDAN, Recai: (1951), “Umumi Hukuk Tarihi Dersleri”, Ġ.Ü.H.F.

Yayınları, Ġstanbul

[45] ÖNDER, Ayhan: (1992), “Ceza Hukuku Dersleri”,Filiz Kitapevi, Ġstanbul [46] ÖZBEK, Veli Özer: (2006), “Yeni Türk Ceza Kanununun Anlamı-T.C.K.

İzmir Şerhi-Genel Hükümler”, 3.baskı, Seçkin Yayınları, C.I, Ankara

[47] ÖZBEK, Yüksel: (1982), “Tahrik Üzerine Bir İnceleme”, Adalet Dergisi,

Mart-Nisan, Y.73, S.2, s. 344–347

[48] ÖZEN, Muharrem: (1988), “Ceza Hukukunda Objektif Sorumluluk”,

1.basım, US-A Yayıncılık, Ankara

[49] ÖZEN, Muharrem: (1995), “Türk Ceza Hukukunda Meşru

Müdafaa”,1.basım, Seçkin Yayınları, Ankara

[50] ÖZGENÇ, Ġzzet: (2006), “Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler”,1.baskı,

Seçkin Yayınları, Ankara

[51] ÖZÖN, Mustafa Nihat: (1973), “Osmanlıca-Türkçe Sözlük”, 5.baskı,

Ġstanbul

[52] ÖZTÜRK, Bahri, ERDEM, Mustafa Ruhan: (2006), “Uygulamalı Ceza

Hukuku ve Güvenlik Tedbirleri Hukuku”,9.baskı, Seçkin Yayınları, Ankara

[53] PARLAR, Ali, HATĠPOĞLU, Muzaffer: (2005), “5237 sayılı Türk Ceza

Kanununda Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan

Nedenler”,1.basım, Kazancı Yayınevi, Ankara

[54] POLAT, Ahmet Zeki: (1999), “Öğreti ve Uygulamada Adam Öldürme

Suçları”,1.baskı, Alfa Yayınevi, Ġstanbul

[55] SAVAġ, Vural, MOLLAMAHMUTOĞLU, Sadık: (1999), “Türk Ceza

Kanunu Yorumu”,3.baskı, Seçkin Yayınları, Ankara

[56] SOYASLAN, Doğan: (2005), “Ceza Hukuku Genel Hükümler”, 3.baskı,

Yetkin Yayınları, Ankara

[57] SOYASLAN, Doğan: (1999), “Töre Cinayetlerinin Önlenmesi”, Kadının

Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, Aralık, s. 29–33

[58] ġEN, Ersan: (2006), “Yeni Türk Ceza Kanunu Yorumu”, 1.basım, Vedat

Kitapçılık, C.I, Ġstanbul

[59] TANER, Tahir: (1949), “Ceza Hukuku Umumi Kısım”, Ġ.Ü.H.F.

[60] TEZCAN, Mahmut: (1974), “Türkiye’de Kan Davası ve Önlenmesi

Çareleri”, Adalet Dergisi, Ağustos, S.8, s. 667

[61] TEZCAN, Mahmut: (1999), “Ülkemizde Aile İçi Töre ya da Namus

Cinayetleri”, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, Aralık, s. 21–27

[62] TOROSLU, Nevzat: (2006), “Ceza Hukuku Genel Kısım”, 9.baskı, SavaĢ

Yayınevi, Ankara

[63] TUTUMLU, Mehmet Akif: (1999), “Türk Ceza Hukukunda Haksız

Tahrik”,1.baskı, Adil Yayınevi, Ankara

[64] “Türk Ceza Kanununun Ön Tasarısı”, (1987), Adalet Bakanlığı Yayınları,

Ankara

[65] “Türk Ceza Kanununun Ön Tasarısı”, (1989), Adalet Bakanlığı Yayınları,

Ankara

[66] “Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük”, (1998), 9.basım, Türk Dil Kurumu

Yayınları, Ankara, No:549, C.II

[67] ÜNVER, Yener: (2006), “Yeni Türk Ceza Kanununda Kusurluluk”, Ceza

Hukuku Dergisi, Seçkin Yayınları, Ankara, Ekim, Y.1, S.1, s. 62–63

[68] YALKUT, Necdet: (1979), “Mukayeseli Hukuk Açısından Haksız

Tahrik”, Yargıtay Dergisi, Nisan, C.5, S.2, s. 243–252

[69] YARSUVAT, Duygu: (t.y.), “Yeni Türk Ceza Kanunu Genel Hükümleri,

Genel Değerlendirme, İlkeler ve Genel Kurallar”, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.II, S.2, s. 354–356

[70] YAVUZ, YaĢar: (1991), “Haksız Tahrik”, Yargıtay Dergisi, Ekim, C.17,